Eski NBA oyuncusu ve şimdiki analist Richard Jefferson, ESPN'de yaptığı açıklamada, LA Clippers'ın Denver Nuggets'a karşı playoff'larda yaşadığı "erimenin", 1986'da Çernobil'den beri görülmediğini söyledi.
Geçtiğimiz sezona büyük bir şampiyonluk adayı olarak giren Clippers, Batı Konferansı yarı finalleri serisinde Nuggets'a karşı 3-1 öne geçmiş, lakin bu noktadan ileri gidememiş ve üç maç üst üste kaybedip, seriden elenmişlerdi.
Beklentilerden ötürü büyük eleştirilere maruz kalan Clippers'ın yaşadığı bu durumun, Jefferson, 1986'da gerçekleşen Çernobil nükleer erimesine benzer olduğunu şu şekilde açıkladı:
"Seride Denver yaklaştıkça, Clippers daha da sıkıntı çekmeye başlamıştı. Ve biliyorsunuz ki, Lakers'a karşı normal sezonda o kazanılması gereken maçı almalarıyla ve birçok kez 3-1'i görmeleriyle, bu seriyi mümkün olduğunca çabuk bir şekilde geride bırakmaları gerekiyordu. Clippers, Denver Nuggets karşısında bu fırsata sahipti, ama işi bitiremediler.
Ama en kötü yanı bu değil. En kötü yanı, 7. maçın dördüncü çeyreğinde tam bir Çernobil olmalarıydı. Tamamen bir erime yaşamışlardı, geriye hiçbir şey kalmamıştı. Orada oturup maçı izlerken, arkamda medya üyeleri vardı ve milletin surat ifadesine bakmak için döndüğümde, herkes 'ne oluyor' der gibi bakıyordu. Çernobil'den beri böyle bir erime görmemiştik."
Geçtiğimiz sezona büyük bir şampiyonluk adayı olarak giren Clippers, Batı Konferansı yarı finalleri serisinde Nuggets'a karşı 3-1 öne geçmiş, lakin bu noktadan ileri gidememiş ve üç maç üst üste kaybedip, seriden elenmişlerdi.
Beklentilerden ötürü büyük eleştirilere maruz kalan Clippers'ın yaşadığı bu durumun, Jefferson, 1986'da gerçekleşen Çernobil nükleer erimesine benzer olduğunu şu şekilde açıkladı:
"Seride Denver yaklaştıkça, Clippers daha da sıkıntı çekmeye başlamıştı. Ve biliyorsunuz ki, Lakers'a karşı normal sezonda o kazanılması gereken maçı almalarıyla ve birçok kez 3-1'i görmeleriyle, bu seriyi mümkün olduğunca çabuk bir şekilde geride bırakmaları gerekiyordu. Clippers, Denver Nuggets karşısında bu fırsata sahipti, ama işi bitiremediler.
Ama en kötü yanı bu değil. En kötü yanı, 7. maçın dördüncü çeyreğinde tam bir Çernobil olmalarıydı. Tamamen bir erime yaşamışlardı, geriye hiçbir şey kalmamıştı. Orada oturup maçı izlerken, arkamda medya üyeleri vardı ve milletin surat ifadesine bakmak için döndüğümde, herkes 'ne oluyor' der gibi bakıyordu. Çernobil'den beri böyle bir erime görmemiştik."