Miami Heat veteranı Udonis Haslem'ın, Dwyane Wade müdahale edene kadar 2010 yılında Heat'ten ayrılmaya hazır olduğu bildirildi.
Haslem, 2010 yazında diğer takımlardan kazançlı teklifler aldıktan sonra neredeyse Heat'i terkediyordu.
ESPN'den Brian Windhorst'a göre, Mike Miller, Heat'ten Haslem'in potansiyel kazançlarını etkileyen bir teklif aldıktan sonra, Haslem ayrılmaya hazırlanıyordu.
"Bu (Miller'ın 5 milyon dolarlık anlaşması) Haslem için çok az alan bırakmıştı. Denver Nuggets ve Dallas Mavericks'ten hem beş yıl hem de 34 milyon dolarlık teklif aldı ve Heat buna hiç yaklaşamamıştı."
Daha sonra Haslem, ayrıldığını bildirmek için Dwyane Wade ile konuşmuştu:
"Dwyane ve ben samimi olarak konuşmuştuk. Ve 'Seni çok seviyorum ve eğer gelecekte beraber olacaksak, tekrar birlikte yüzükler kazanacağız. Ama bu noktada, gitmem gerek.' demiştim."
Neyse ki Wade'in, Heat için Haslem'ı Heat forması altında tutma planları vardı ve LeBron James ve Chris Bosh ile konuşarak, Haslem adına müdahale etmişti.
Windhorst, "Ama Haslem, Pat Riley, Erik Spoelstra ve Micky Arison'a veda etmek için arenaya giderken, Wade de Bosh ve James'i aramıştı. Onlara Haslem'ın durumundan bahsetmişti ve kendisine yer açmak için 1'er milyon dolardan feragat edip edemeyeceklerini sormuştu. Her ikisi de kabul etmişti." şeklinde durumu belirtti.
WADE, YILDA 500 BİN DOLAR DAHA VERMİŞTİ
Haslem, Heat ile kalmak için en az 20 milyon dolar istiyordu ve bunun gerçekleşmesi için, Wade'in takım arkadaşını tutmak adına yılda 500.000 dolardan daha vazgeçtiği bildirildi. Sonunda, Heat forveti beş yıllığı 20.3 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.
Wade, James ve Bosh, hepsi maaşlarında kesinti yapmayı kabul ettiklerinde, Haslem'ı Heat organizasyonunda tutmada etkili olmuşlardı. Haslem, Heat frontcourt'una sertlik ve istikrar kazandırırken, fedakarlıkları karşılığını bulmuştu.
Miami, dört final serisinde yer almıştı ve bu süreçte iki şampiyonluk kazanmıştı. Haslem'in rakamları bu dört sezonda (20.2 dakika ortalamayla 4.8 sayı ve 5.8 ribaund) çok iyi bir seviyede olmasa da, saha içindeki ve dışındaki liderliği ile takımın başarısının ayrılmaz bir parçasıydı.
Haslem, 2010 yazında diğer takımlardan kazançlı teklifler aldıktan sonra neredeyse Heat'i terkediyordu.
ESPN'den Brian Windhorst'a göre, Mike Miller, Heat'ten Haslem'in potansiyel kazançlarını etkileyen bir teklif aldıktan sonra, Haslem ayrılmaya hazırlanıyordu.
"Bu (Miller'ın 5 milyon dolarlık anlaşması) Haslem için çok az alan bırakmıştı. Denver Nuggets ve Dallas Mavericks'ten hem beş yıl hem de 34 milyon dolarlık teklif aldı ve Heat buna hiç yaklaşamamıştı."
Daha sonra Haslem, ayrıldığını bildirmek için Dwyane Wade ile konuşmuştu:
"Dwyane ve ben samimi olarak konuşmuştuk. Ve 'Seni çok seviyorum ve eğer gelecekte beraber olacaksak, tekrar birlikte yüzükler kazanacağız. Ama bu noktada, gitmem gerek.' demiştim."
Neyse ki Wade'in, Heat için Haslem'ı Heat forması altında tutma planları vardı ve LeBron James ve Chris Bosh ile konuşarak, Haslem adına müdahale etmişti.
Windhorst, "Ama Haslem, Pat Riley, Erik Spoelstra ve Micky Arison'a veda etmek için arenaya giderken, Wade de Bosh ve James'i aramıştı. Onlara Haslem'ın durumundan bahsetmişti ve kendisine yer açmak için 1'er milyon dolardan feragat edip edemeyeceklerini sormuştu. Her ikisi de kabul etmişti." şeklinde durumu belirtti.
WADE, YILDA 500 BİN DOLAR DAHA VERMİŞTİ
Haslem, Heat ile kalmak için en az 20 milyon dolar istiyordu ve bunun gerçekleşmesi için, Wade'in takım arkadaşını tutmak adına yılda 500.000 dolardan daha vazgeçtiği bildirildi. Sonunda, Heat forveti beş yıllığı 20.3 milyon dolarlık bir anlaşma imzalamıştı.
Wade, James ve Bosh, hepsi maaşlarında kesinti yapmayı kabul ettiklerinde, Haslem'ı Heat organizasyonunda tutmada etkili olmuşlardı. Haslem, Heat frontcourt'una sertlik ve istikrar kazandırırken, fedakarlıkları karşılığını bulmuştu.
Miami, dört final serisinde yer almıştı ve bu süreçte iki şampiyonluk kazanmıştı. Haslem'in rakamları bu dört sezonda (20.2 dakika ortalamayla 4.8 sayı ve 5.8 ribaund) çok iyi bir seviyede olmasa da, saha içindeki ve dışındaki liderliği ile takımın başarısının ayrılmaz bir parçasıydı.