Shakhtar Donetsk Teknik Direktörü Luis Castro, koronavirüs ile mücadelesini ve yaşadıklarını anlattı.
İşte Luiz Castro'nun yazısı:
"Hepimiz çok başka günlere uyanıyoruz. Bunu mantıkla açıklamak artık çok zor. 11 yaşımdan bu yana antrenmanlar ve futbolla besleniyorum. Bugün ise kısıtlamalar ile yaşıyoruz. Asla mutlu bir anımız yok. Futbol yok, aile yok ve evden 4 bin kilometre uzaktayız.
Tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs hepimizi mutsuz ediyor. Hayatları yıkıyor, aileleri ayırıyor ve dünya ekonomisini çökertiyor. Yıllar yıllar boyunca dünyanın global olduğu fikriyle büyüdük. Kollarımızı açtık ve devasa bir şekilde birbirimize sarıldık. Paraya doymamak ve global dünya düzeni, doğanın kanunlarını unuttu. Yanlış giden şey buydu. Hepimizin, senin, benim, dünyamız değişiyor. Şimdi ne olacak?
Bu virüs birçoğumuzu etkisi altına alıyor. Geriye ne kalacak? Ne kadar hayat düşecek?
Geriye doğru dönüp bakınca, bazı şeyler anlamını yitiriyor. Kendimi disipline ediyorum. Artık antrenmanlar, rakip analizleri, maç raporları, haberler, takımımızın videoları, rekabetçilik stresi, acılar, eğlenceler, zaferler, mağlubiyetler yok. Sadece evde karantinamız ve mutsuz yalnızlıklarımız var.
Ne zaman normale döner her şey bilmiyorum. 10 gün önce Dinamo Kiev ile oynayacağımız UEFA Avrupa Ligi rövanş maçını düşünüyordum. Bugün tek düşündüğüm şey koruyucu maske, dezenfeksiyon, ellerimi yıkamak, arkadaşlarımdan uzak durmak ve süpermarkete yapacağım riskli seyahatim var. Şu an yaşamak, Manchester City veya Atalanta'ya karşı oynadığımız Şampiyonlar Ligi maçlarına hazırlanmaktan bile daha karmaşık.
Bu neden başımıza geldi, neden?
Artık bu sorunla baş edebilmeli, çözmeli ve nedenine bakmamalıyız, biliyorum. Ancak, nedenlerden yüzünden bu aşamaya geldik. Belki de sıradaki epidemi bir yerde sessizce harekete geçmeyi bekliyor. Artık, bir sonraki epidemiye cevap vermeye hazırlıklı olmalıyız.
Tamamen tükendim. Kendimi bitmiş hissediyorum. Bana diyorlar ki, "Film izle, kitap oku, resim yap." falan. Bunların hiçbirini istemiyor canım. Eskiden yalnız kalmak bana iyi gelirdi. Mutlu olurdum. Artık tek isteğim aileme geri dönmek. Herkesin iyi olduğunu bilmek.
Tüm sağlık çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. İnanılmaz sıkı çalışıyorlar. Dayanışma ruhları, görev bilinçleri, kararlılıkları hepimize örnek olmalı. Onurla ve gururlarıyla çalışıyorlar. Başkaları için kendi hayatlarını riske atmaktan çekinmiyorlar.
Hükümetler ve dünyanın tüm devletleri, bu yaşadıklarımızdan bir ders alırlar ve insanlığı her şeyin önüne koyarlar. Koronavirüs, bize insan hayatının ne kadar değerli olduğunu tokat gibi yüzümüze çarptı.
Şu an hissettiklerimi ve duygularımı tarif edecek bir kelime yok."
İşte Luiz Castro'nun yazısı:
"Hepimiz çok başka günlere uyanıyoruz. Bunu mantıkla açıklamak artık çok zor. 11 yaşımdan bu yana antrenmanlar ve futbolla besleniyorum. Bugün ise kısıtlamalar ile yaşıyoruz. Asla mutlu bir anımız yok. Futbol yok, aile yok ve evden 4 bin kilometre uzaktayız.
Tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs hepimizi mutsuz ediyor. Hayatları yıkıyor, aileleri ayırıyor ve dünya ekonomisini çökertiyor. Yıllar yıllar boyunca dünyanın global olduğu fikriyle büyüdük. Kollarımızı açtık ve devasa bir şekilde birbirimize sarıldık. Paraya doymamak ve global dünya düzeni, doğanın kanunlarını unuttu. Yanlış giden şey buydu. Hepimizin, senin, benim, dünyamız değişiyor. Şimdi ne olacak?
Bu virüs birçoğumuzu etkisi altına alıyor. Geriye ne kalacak? Ne kadar hayat düşecek?
Geriye doğru dönüp bakınca, bazı şeyler anlamını yitiriyor. Kendimi disipline ediyorum. Artık antrenmanlar, rakip analizleri, maç raporları, haberler, takımımızın videoları, rekabetçilik stresi, acılar, eğlenceler, zaferler, mağlubiyetler yok. Sadece evde karantinamız ve mutsuz yalnızlıklarımız var.
Ne zaman normale döner her şey bilmiyorum. 10 gün önce Dinamo Kiev ile oynayacağımız UEFA Avrupa Ligi rövanş maçını düşünüyordum. Bugün tek düşündüğüm şey koruyucu maske, dezenfeksiyon, ellerimi yıkamak, arkadaşlarımdan uzak durmak ve süpermarkete yapacağım riskli seyahatim var. Şu an yaşamak, Manchester City veya Atalanta'ya karşı oynadığımız Şampiyonlar Ligi maçlarına hazırlanmaktan bile daha karmaşık.
Bu neden başımıza geldi, neden?
Artık bu sorunla baş edebilmeli, çözmeli ve nedenine bakmamalıyız, biliyorum. Ancak, nedenlerden yüzünden bu aşamaya geldik. Belki de sıradaki epidemi bir yerde sessizce harekete geçmeyi bekliyor. Artık, bir sonraki epidemiye cevap vermeye hazırlıklı olmalıyız.
Tamamen tükendim. Kendimi bitmiş hissediyorum. Bana diyorlar ki, "Film izle, kitap oku, resim yap." falan. Bunların hiçbirini istemiyor canım. Eskiden yalnız kalmak bana iyi gelirdi. Mutlu olurdum. Artık tek isteğim aileme geri dönmek. Herkesin iyi olduğunu bilmek.
Tüm sağlık çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. İnanılmaz sıkı çalışıyorlar. Dayanışma ruhları, görev bilinçleri, kararlılıkları hepimize örnek olmalı. Onurla ve gururlarıyla çalışıyorlar. Başkaları için kendi hayatlarını riske atmaktan çekinmiyorlar.
Hükümetler ve dünyanın tüm devletleri, bu yaşadıklarımızdan bir ders alırlar ve insanlığı her şeyin önüne koyarlar. Koronavirüs, bize insan hayatının ne kadar değerli olduğunu tokat gibi yüzümüze çarptı.
Şu an hissettiklerimi ve duygularımı tarif edecek bir kelime yok."