Gençlerbirliği Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, Türk futbolunda yaşanan ekonomik problemle ilgili "Kurtuluş aslında üstyapıdakilerin kafa yapısında. Biz kurtuluşu hep altyapıda arıyoruz ama asıl kurtuluş yukarıda. Yukarıda doğru kararlar alırsanız, kulübün gelir gider durumunu doğru dengelerseniz, kulüpler bu batağa sürüklenmez." dedi.
Hamzaoğlu; Gençlerbirliği'nin durumu ve altyapısı, kulüplerin yaşadığı ekonomik sıkıntı, Galatasaray ile oynayacakları maç ve milli takıma kadar birçok konuda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Sezonun 10. haftasından bu yana Gençlerbirliği'ni çalıştıran Hamzaoğlu, başkent ekibinde bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu vurguladı.
"Burada oturmuş bir düzen var." diyen Hamzaoğlu, "Tesislerde bütün ihtiyaçlar giderilmiş durumda. Tabii gözümüze çarpan bazı eksikler var ama Gençlerbirliği Kulübünde büyük ölçüde her şey tamamlanmış. İşleyiş açısından da iyi bir yönetim, idari şekli var. Biz tamamen işimize, Gençlerbirliği'nin başarısına odaklanmış durumda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Oyuncuların her türlü sorunları zaten çözülmüş durumda. Oyuncularımız da tamamen maçlara, işlerine odaklanıyorlar." ifadelerini kullandı.
Ligde son 2 maçını kazanarak puanını 27 yapan ve 10. sıraya yükselen başkent ekibinin teknik direktörü, "Şu anda çok rahatladığımızı söyleyemeyiz. İkinci yarının ilk 4 maçında 3 mağlubiyet ve 1 galibiyet almıştık, aşağıya epey yaklaşmıştık. Daha sonra 2 galibiyetle bir anda yukarıya sıçradık. Bundan sonra da aşağıda 2 maç kazanan takım bir anda yukarıya çıkabilir. Biz de kazanamazsak bir anda kendimizi aşağıda bulabiliriz. Aldığımız puanlar bizi biraz olsun rahatlatmış gibi görünse de aslında bize daha güvenli çalışma ortamı sağladı. Bundan sonra çok daha öz güvenli bir şekilde önümüzdeki maçları oynayabileceğiz, istediğimiz şeyleri çok daha stressiz bir ortamda yapabileceğiz. Bu da bize olumlu bir şekilde yansıyacaktır." diye konuştu.
Hamzaoğlu, ilk devrenin sonuna doğru iyi bir hava yakaladıklarını ancak yaşanan sakatlıklar ve cezalı futbolcular nedeniyle daha sonra sıkıntı yaşadıklarını anlattı.
Devre arasında sakat futbolcuların çokluğu nedeniyle hazırlık maçı yapamadıklarını dile getiren Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
"Hazırlık maçlarında bazen sakatlıklar veriliyor. Bu endişeyle de maç alamadık. Belki Çaykur Rizespor'a tam hazırlanmadığımız için kaybettik. Bunda hazırlık maçı yapmayışımızın tesiri olmuş olabilir. Daha sonra Gaziantep FK'yi yendik, kaybettiğimiz Medipol Başakşehir ve Trabzonspor maçlarında kötü oynadığımızı düşünmüyorum. İki takıma karşı da başa baş mücadelemiz vardı. Futbolda bazen iyi oynarsınız kaybedersiniz, bazen de kötü oynarsınız kazanırsınız. Sonrasında Aytemiz Alanyaspor ve MKE Ankaragücü maçlarını olumlu bir şekilde tamamladık."
Sakatlıktan çıkan Bogdan Stancu ve rahatsızlığı nedeniyle bir süre forma giyemeyen Giovanni Sio'nun durumuna ilişkin de konuşan Hamzaoğlu, "Tam yüzde 100 hazır duruma gelmediler ama takıma katkılarını hemen farkettiriyorlar. Ayite'yi de birkaç haftadır kullanamıyoruz. Bunların hiçbiri bahane değil, biz 11 kişi çıktığımız sürece eksiğimiz yoktur. Diğer arkadaşlarımız da onların yokluğunda zaten ellerinden geleni yaptılar fakat bunu sonuca yansıtamadık. Onun dışında her şey aslında bizim açımızdan olumlu gidiyor. Bu seneki hedeflerimizi tutturacağımızı düşünüyoruz. O da ilk 10'un içinde bir yer olacaktır." şeklinde görüş belirtti.
Gençlerbirliği'nin altyapısını da öven Hamzaoğlu, şunları söyledi:
"Gençlerbirliği'nin altyapısını oldukça iyi buluyorum. Hocalarımızla konuşuyoruz, hepsi özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Genç kardeşlerimize doğru bir eğitim verdiklerini düşünüyorum. Bunu da gözlemliyoruz. A takıma aldığımız, bizimle antrenmanlarda çalışan oyuncularımızdan da bunu çok rahatlıkla görüyoruz. O yüzden herhangi bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Bütün hocalarıma da teşekkür ediyorum."
Kırmızı-siyahlı ekibin altyapısından yetişen Yıldırım Mert Çetin'in İtalya'nın Roma takımına transfer olduğunun hatırlatılması üzerine Hamzaoğlu; Berat Ayberk Özdemir, Rahmetullah Berişbek ve Halil İbrahim Pehlivan'ın da gelişimlerini sürdürmeleri durumunda kısa zamanda Avrupa'da oynayabileceğini belirtti.
Hamzaoğlu, "Yıllardan beri ben bunun bağıra bağıra geldiğini zaten sürekli dile getirdim. Ama hep transfer istemeyen, kulübü kendinden daha çok düşünen, kendi başarısını ikinci plana atan hoca olarak sürekli eleştirildim. Benim aslında söylemek istediğim şey kulüplerin yaşaması için gerekli olan şeylerdi. Çünkü kulüpler yaşarsa başarılı olabilir, yoksa kulüpler batarsa başarılı olmaları da zaten mümkün değil. Bunu da çok net bir şekilde şu anda yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı futbolcu kuralının kulüpler tarafından doğru kullanılmadığına işaret eden 50 yaşındaki teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yabancı sayısının artması da belki bu batağa sürüklenmemizin ana nedenlerinden birisi olabilir fakat bana göre kesinlikle neden bu diyemezsiniz. Çünkü siz eğer bu kuralları doğru yönetemezseniz size zarar olarak döner. Doğru yönetirseniz de fayda olarak döner. 14 yabancı kuralı bana göre doğru alınmış bir kural ama bunu doğru kullanamadık. Bu kural ilk gündeme geldiğinde İstanbul'da seminerdeydik. Oradaki röportajlarımda çok rahat görebilirsiniz; 'Bunu doğru kullanan kulüpler bundan fayda sağlayacak ama yanlış kullananlar da batacak' diye söylemiştim. Nitekim öyle oldu. Biz 14 yabancı kuralı var diyoruz, 14 yabancıyı da almak zorunda hissediyoruz. Hatta 15-16... O kadar bonkörüz ki 2-3 tane de kenarda tutabiliyoruz. Çünkü kasamızda zaten paramız oldukça fazla! Dolayısıyla bugün hiç kimsenin ağlamasını da doğru bulmuyorum. Bugünler bağıra bağıra geldi ve bile bile de buralara getirildi."
"Bizde başarı sadece şampiyonluk." diyen Hamzaoğlu, "İkincilik, kulübe maddi anlamda kazanç sağlamak, altyapıdan oyuncu yetiştirmek ya da kulübün belli bir oyun felsefesine sahip olmasını sağlamak başarı olarak görünmüyor. O yüzden sadece sonuca bakıldığı için de yerli ve yabancı birçok antrenörümüz zamanı dolduramadan, daha başarılı olacağı günleri göremeden ayrılmak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.
Hamzaoğlu; genç teknik direktörler Okan Buruk ve Erol Bulut'un takımlarında gösterdiği başarılı performansla ilgili de "Arkadaşlarımı gururla ve mutlu olarak izliyorum. Erol, Sergen, Okan olsun... Abdullah Avcı zaten kendini ispatlamış bir teknik direktör. Bence çok iyi bir şekilde geliyorlar. İnşallah önümüzdeki yıllarda Türk futboluna çok daha iyi bir şekilde hizmet edecekler." diye konuştu.
Galatasaray'ın 3-1 kazandığı derbiye ilişkin Hamzaoğlu, "Maçı izledim; Galatasaray çok temkinli, kendine güvenli, topa sahip olarak, iyi pas yaparak, çabuk paslarla Fenerbahçe'nin arkasına sızarak iyi oynadı. Fenerbahçe biraz elindekini korumanın telaşındaydı, onun stresi vardı. Son haftalardaki kötü gidişatın da onların güvenini biraz kırdığını gözlemledim. Dolayısıyla Galatasaray, iyi bir oyunla hak ettiği bir galibiyet aldı." değerlendirmesinde bulundu.
"Havaya girmiş ama ayakları yere basan bir Galatasaray'a karşı oynayacağız. Fenerbahçe maçını, bizim karşılaşmaya kadar düşüneceklerini sanmıyorum. Şimdiden belki bizim maçı düşünmeye başlamışlardır. Bizim için kolay bir maç olmayacak. İyi bir takıma karşı, çabuk oynayan, çok süratli ve teknik oyunculara sahip bir takıma karşı oynayacağız. Birlikte oynamaya da alışmış bir takım. İkinci yarı itibarıyla çok farklı bir görüntü içindeler. Hem de deplasmanda oynayacağız, bu da bizim için kolay olmayacak. Fakat 2 haftadır kazandığımız için kendimize olan güvenimiz var. Bir oyun anlayışımız var. Bütün hafta boyunca Galatasaray'ı çalışacağız. Ne yapabiliriz, Galatasaray'a karşı nasıl bir oyun anlayışı içinde olmalıyız? Bunları konuşacağız. Oyunumuzdan ödün vermeden Galatasaray'ın etkili oyun anlayışına karşı bir şeyler geliştirmeye çalışacağız. Hafta sonu gücümüz buna ne kadar yetecek göreceğiz."
Ligde artık sezonun sonuna doğru gelindiğine işaret eden Hamzaoğlu, "Şimdi zor bir sürece giriyoruz. Stresli, hem yukarıda hem de aşağıda çok zor maçların olacağı bir sürece giriyoruz. İnşallah herkesin fair-play çerçevesi içinde kalıp sadece oyuna odaklanacağı bir süreç yaşarız. Herkese başarılar diliyorum." şeklinde konuştu.
Hamzaoğlu, "Galatasaray'ı tekrar çalıştırma hedefiniz var mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Allah nasip ederse, ileride tekrar bize görev düşerse tabii ki çalıştırmayı isterim. Ama şu anda emin olun tek düşüncem, Gençlerbirliği'nde uzun yıllar kalıp buradan yeni oyuncuları Türk futboluna kazandırmak. Gerçekten bu kulüp bunu hak ediyor. Gençlerbirliği 1923'te kurulmuş, 100 yıla yakın bir kulüp. Gençlerbirliği'ni daha yukarılara oynatabilmek, Avrupa kupalarına tekrar gitmesini sağlayabilmek, bu kulübe bir değer katmak istiyorum. Ekibimle beraber bunun için çalışıyoruz. Burada olmaktan da son derece mutluyuz. Kulüp yapısıyla bizim yapımız tam örtüştü diyebilirim. İnşallah başarılı oluruz. Çünkü başarılı olduğumuz sürece burada devam edebiliriz."
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş ve ay-yıldızlı oyuncuları tebrik eden Hamzaoğlu, "Şenol hocayı zaten benim buradan övmeme de gerek yok. Her türlü övgüyü de hak eden bir insan. İnanılmaz bir başarıydı. İyi bir jenerasyon yakaladık. Bunda Şenol hocanın başarısı kadar Lucescu'nun da biraz payı var diye düşünüyorum. Hatta ondan öncesinde bazı oyuncuların Fatih hoca zamanında milli takıma alındığını da biliyoruz. Şenol hoca doğru zamanda doğru bir şekilde bu imkanları kullandı. Bu oyuncuları doğru bir şekilde sahaya sürdü, oynattı. Güzel bir enerji yakalandı, bununla beraber de zaten başarılı olduk." ifadelerini kullandı.
Hamzaoğlu, "İnşallah, bundan sonrası daha açık diye düşünüyorum. Milli takım çok daha inançlı, kararlı bir şekilde yoluna devam edecek. Futbolcular aşağı yukarı aynı yaş grubuna sahip. Birbiriyle çok güzel bir iletişim içinde olan milli takımımız var. İnşallah, bu şekilde devam ederler." diyerek sözlerini tamamladı.
Hamzaoğlu; Gençlerbirliği'nin durumu ve altyapısı, kulüplerin yaşadığı ekonomik sıkıntı, Galatasaray ile oynayacakları maç ve milli takıma kadar birçok konuda AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Sezonun 10. haftasından bu yana Gençlerbirliği'ni çalıştıran Hamzaoğlu, başkent ekibinde bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu vurguladı.
"Burada oturmuş bir düzen var." diyen Hamzaoğlu, "Tesislerde bütün ihtiyaçlar giderilmiş durumda. Tabii gözümüze çarpan bazı eksikler var ama Gençlerbirliği Kulübünde büyük ölçüde her şey tamamlanmış. İşleyiş açısından da iyi bir yönetim, idari şekli var. Biz tamamen işimize, Gençlerbirliği'nin başarısına odaklanmış durumda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Oyuncuların her türlü sorunları zaten çözülmüş durumda. Oyuncularımız da tamamen maçlara, işlerine odaklanıyorlar." ifadelerini kullandı.
Ligde son 2 maçını kazanarak puanını 27 yapan ve 10. sıraya yükselen başkent ekibinin teknik direktörü, "Şu anda çok rahatladığımızı söyleyemeyiz. İkinci yarının ilk 4 maçında 3 mağlubiyet ve 1 galibiyet almıştık, aşağıya epey yaklaşmıştık. Daha sonra 2 galibiyetle bir anda yukarıya sıçradık. Bundan sonra da aşağıda 2 maç kazanan takım bir anda yukarıya çıkabilir. Biz de kazanamazsak bir anda kendimizi aşağıda bulabiliriz. Aldığımız puanlar bizi biraz olsun rahatlatmış gibi görünse de aslında bize daha güvenli çalışma ortamı sağladı. Bundan sonra çok daha öz güvenli bir şekilde önümüzdeki maçları oynayabileceğiz, istediğimiz şeyleri çok daha stressiz bir ortamda yapabileceğiz. Bu da bize olumlu bir şekilde yansıyacaktır." diye konuştu.
Hamzaoğlu, ilk devrenin sonuna doğru iyi bir hava yakaladıklarını ancak yaşanan sakatlıklar ve cezalı futbolcular nedeniyle daha sonra sıkıntı yaşadıklarını anlattı.
Devre arasında sakat futbolcuların çokluğu nedeniyle hazırlık maçı yapamadıklarını dile getiren Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
"Hazırlık maçlarında bazen sakatlıklar veriliyor. Bu endişeyle de maç alamadık. Belki Çaykur Rizespor'a tam hazırlanmadığımız için kaybettik. Bunda hazırlık maçı yapmayışımızın tesiri olmuş olabilir. Daha sonra Gaziantep FK'yi yendik, kaybettiğimiz Medipol Başakşehir ve Trabzonspor maçlarında kötü oynadığımızı düşünmüyorum. İki takıma karşı da başa baş mücadelemiz vardı. Futbolda bazen iyi oynarsınız kaybedersiniz, bazen de kötü oynarsınız kazanırsınız. Sonrasında Aytemiz Alanyaspor ve MKE Ankaragücü maçlarını olumlu bir şekilde tamamladık."
Sakatlıktan çıkan Bogdan Stancu ve rahatsızlığı nedeniyle bir süre forma giyemeyen Giovanni Sio'nun durumuna ilişkin de konuşan Hamzaoğlu, "Tam yüzde 100 hazır duruma gelmediler ama takıma katkılarını hemen farkettiriyorlar. Ayite'yi de birkaç haftadır kullanamıyoruz. Bunların hiçbiri bahane değil, biz 11 kişi çıktığımız sürece eksiğimiz yoktur. Diğer arkadaşlarımız da onların yokluğunda zaten ellerinden geleni yaptılar fakat bunu sonuca yansıtamadık. Onun dışında her şey aslında bizim açımızdan olumlu gidiyor. Bu seneki hedeflerimizi tutturacağımızı düşünüyoruz. O da ilk 10'un içinde bir yer olacaktır." şeklinde görüş belirtti.
Gençlerbirliği'nin altyapısını da öven Hamzaoğlu, şunları söyledi:
"Gençlerbirliği'nin altyapısını oldukça iyi buluyorum. Hocalarımızla konuşuyoruz, hepsi özverili bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Genç kardeşlerimize doğru bir eğitim verdiklerini düşünüyorum. Bunu da gözlemliyoruz. A takıma aldığımız, bizimle antrenmanlarda çalışan oyuncularımızdan da bunu çok rahatlıkla görüyoruz. O yüzden herhangi bir eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. Bütün hocalarıma da teşekkür ediyorum."
Kırmızı-siyahlı ekibin altyapısından yetişen Yıldırım Mert Çetin'in İtalya'nın Roma takımına transfer olduğunun hatırlatılması üzerine Hamzaoğlu; Berat Ayberk Özdemir, Rahmetullah Berişbek ve Halil İbrahim Pehlivan'ın da gelişimlerini sürdürmeleri durumunda kısa zamanda Avrupa'da oynayabileceğini belirtti.
"Bugünler bağıra bağıra geldi"
"Kulüpler ekonomik açıdan sıkıntılı bir süreçten geçiyor. Kurtuluşu altyapıda mı görüyorsunuz?" sorusuna Hamzaoğlu, "Kurtuluş aslında üstyapıdakilerin kafa yapısında. Biz kurtuluşu hep altyapıda arıyoruz ama asıl kurtuluş yukarıda. Yukarıda doğru kararlar alırsanız, kulübün gelir gider durumunu doğru dengelerseniz, kulüpler bu batağa sürüklenmez." yanıtını verdi.Hamzaoğlu, "Yıllardan beri ben bunun bağıra bağıra geldiğini zaten sürekli dile getirdim. Ama hep transfer istemeyen, kulübü kendinden daha çok düşünen, kendi başarısını ikinci plana atan hoca olarak sürekli eleştirildim. Benim aslında söylemek istediğim şey kulüplerin yaşaması için gerekli olan şeylerdi. Çünkü kulüpler yaşarsa başarılı olabilir, yoksa kulüpler batarsa başarılı olmaları da zaten mümkün değil. Bunu da çok net bir şekilde şu anda yaşıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı futbolcu kuralının kulüpler tarafından doğru kullanılmadığına işaret eden 50 yaşındaki teknik adam, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yabancı sayısının artması da belki bu batağa sürüklenmemizin ana nedenlerinden birisi olabilir fakat bana göre kesinlikle neden bu diyemezsiniz. Çünkü siz eğer bu kuralları doğru yönetemezseniz size zarar olarak döner. Doğru yönetirseniz de fayda olarak döner. 14 yabancı kuralı bana göre doğru alınmış bir kural ama bunu doğru kullanamadık. Bu kural ilk gündeme geldiğinde İstanbul'da seminerdeydik. Oradaki röportajlarımda çok rahat görebilirsiniz; 'Bunu doğru kullanan kulüpler bundan fayda sağlayacak ama yanlış kullananlar da batacak' diye söylemiştim. Nitekim öyle oldu. Biz 14 yabancı kuralı var diyoruz, 14 yabancıyı da almak zorunda hissediyoruz. Hatta 15-16... O kadar bonkörüz ki 2-3 tane de kenarda tutabiliyoruz. Çünkü kasamızda zaten paramız oldukça fazla! Dolayısıyla bugün hiç kimsenin ağlamasını da doğru bulmuyorum. Bugünler bağıra bağıra geldi ve bile bile de buralara getirildi."
"Bizde başarı sadece şampiyonluk"
Hamzaoğlu, Süper Lig'de son 12 sezonda şampiyonluk yaşayan teknik adamların hepsinin yerli isimler olmasına ilişkin soru üzerine "Gelip başarılı olan yabacı hocalar da tabii ki oldu. Ama ülkemizde sabır olmadığı için gelen yabancı hoca zaten adapte oluncaya kadar bizim sabrımız tükeniyor ve onları gönderiyoruz." dedi."Bizde başarı sadece şampiyonluk." diyen Hamzaoğlu, "İkincilik, kulübe maddi anlamda kazanç sağlamak, altyapıdan oyuncu yetiştirmek ya da kulübün belli bir oyun felsefesine sahip olmasını sağlamak başarı olarak görünmüyor. O yüzden sadece sonuca bakıldığı için de yerli ve yabancı birçok antrenörümüz zamanı dolduramadan, daha başarılı olacağı günleri göremeden ayrılmak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.
Hamzaoğlu; genç teknik direktörler Okan Buruk ve Erol Bulut'un takımlarında gösterdiği başarılı performansla ilgili de "Arkadaşlarımı gururla ve mutlu olarak izliyorum. Erol, Sergen, Okan olsun... Abdullah Avcı zaten kendini ispatlamış bir teknik direktör. Bence çok iyi bir şekilde geliyorlar. İnşallah önümüzdeki yıllarda Türk futboluna çok daha iyi bir şekilde hizmet edecekler." diye konuştu.
"Galatasaray hak ettiği bir galibiyet aldı"
Hamza Hamzaoğlu, Fenerbahçe'yi 20 yıl sonra deplasmanda yenen Galatasaray'ın derbide hak ettiği bir galibiyet aldığını söyledi.Galatasaray'ın 3-1 kazandığı derbiye ilişkin Hamzaoğlu, "Maçı izledim; Galatasaray çok temkinli, kendine güvenli, topa sahip olarak, iyi pas yaparak, çabuk paslarla Fenerbahçe'nin arkasına sızarak iyi oynadı. Fenerbahçe biraz elindekini korumanın telaşındaydı, onun stresi vardı. Son haftalardaki kötü gidişatın da onların güvenini biraz kırdığını gözlemledim. Dolayısıyla Galatasaray, iyi bir oyunla hak ettiği bir galibiyet aldı." değerlendirmesinde bulundu.
Galatasaray maçı değerlendirmesi
Hamzaoğlu, Süper Lig'in 24. haftasında deplasmanda Galatasaray ile oynayacakları karşılaşmaya ilişkin ise şunları kaydetti:"Havaya girmiş ama ayakları yere basan bir Galatasaray'a karşı oynayacağız. Fenerbahçe maçını, bizim karşılaşmaya kadar düşüneceklerini sanmıyorum. Şimdiden belki bizim maçı düşünmeye başlamışlardır. Bizim için kolay bir maç olmayacak. İyi bir takıma karşı, çabuk oynayan, çok süratli ve teknik oyunculara sahip bir takıma karşı oynayacağız. Birlikte oynamaya da alışmış bir takım. İkinci yarı itibarıyla çok farklı bir görüntü içindeler. Hem de deplasmanda oynayacağız, bu da bizim için kolay olmayacak. Fakat 2 haftadır kazandığımız için kendimize olan güvenimiz var. Bir oyun anlayışımız var. Bütün hafta boyunca Galatasaray'ı çalışacağız. Ne yapabiliriz, Galatasaray'a karşı nasıl bir oyun anlayışı içinde olmalıyız? Bunları konuşacağız. Oyunumuzdan ödün vermeden Galatasaray'ın etkili oyun anlayışına karşı bir şeyler geliştirmeye çalışacağız. Hafta sonu gücümüz buna ne kadar yetecek göreceğiz."
Ligde artık sezonun sonuna doğru gelindiğine işaret eden Hamzaoğlu, "Şimdi zor bir sürece giriyoruz. Stresli, hem yukarıda hem de aşağıda çok zor maçların olacağı bir sürece giriyoruz. İnşallah herkesin fair-play çerçevesi içinde kalıp sadece oyuna odaklanacağı bir süreç yaşarız. Herkese başarılar diliyorum." şeklinde konuştu.
"Galatasaray'ı tekrar çalıştırmak isterim"
Galatasaray'da 2014-2015 sezonunda 3 kupa birden kazanan ancak bir sezon sonra 12. hafta öncesi sarı-kırmızılı kulüple yolları ayrılan Hamzaoğlu, "O süreç yaşandı bitti. Benim için güzel günlerdi." dedi.Hamzaoğlu, "Galatasaray'ı tekrar çalıştırma hedefiniz var mı?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Allah nasip ederse, ileride tekrar bize görev düşerse tabii ki çalıştırmayı isterim. Ama şu anda emin olun tek düşüncem, Gençlerbirliği'nde uzun yıllar kalıp buradan yeni oyuncuları Türk futboluna kazandırmak. Gerçekten bu kulüp bunu hak ediyor. Gençlerbirliği 1923'te kurulmuş, 100 yıla yakın bir kulüp. Gençlerbirliği'ni daha yukarılara oynatabilmek, Avrupa kupalarına tekrar gitmesini sağlayabilmek, bu kulübe bir değer katmak istiyorum. Ekibimle beraber bunun için çalışıyoruz. Burada olmaktan da son derece mutluyuz. Kulüp yapısıyla bizim yapımız tam örtüştü diyebilirim. İnşallah başarılı oluruz. Çünkü başarılı olduğumuz sürece burada devam edebiliriz."
"Lucescu'nun da payı var"
Hamza Hamzaoğlu, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na (EURO 2020) katılmaya hak kazanan A Milli Futbol Takımı'nın önemli bir başarı elde etiğini dile getirdi.A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş ve ay-yıldızlı oyuncuları tebrik eden Hamzaoğlu, "Şenol hocayı zaten benim buradan övmeme de gerek yok. Her türlü övgüyü de hak eden bir insan. İnanılmaz bir başarıydı. İyi bir jenerasyon yakaladık. Bunda Şenol hocanın başarısı kadar Lucescu'nun da biraz payı var diye düşünüyorum. Hatta ondan öncesinde bazı oyuncuların Fatih hoca zamanında milli takıma alındığını da biliyoruz. Şenol hoca doğru zamanda doğru bir şekilde bu imkanları kullandı. Bu oyuncuları doğru bir şekilde sahaya sürdü, oynattı. Güzel bir enerji yakalandı, bununla beraber de zaten başarılı olduk." ifadelerini kullandı.
Hamzaoğlu, "İnşallah, bundan sonrası daha açık diye düşünüyorum. Milli takım çok daha inançlı, kararlı bir şekilde yoluna devam edecek. Futbolcular aşağı yukarı aynı yaş grubuna sahip. Birbiriyle çok güzel bir iletişim içinde olan milli takımımız var. İnşallah, bu şekilde devam ederler." diyerek sözlerini tamamladı.