Süper Lig'deki son 2 maçından 4 puanla ayrılan Fenerbahçe, Başakşehir deplasmanına mutlak galibiyet hedefiyle çıkmıştı. Ancak son düdük çaldığında sarı-lacivertlilerin elinde sadece hüzün vardı.
Bu sezon 13 dış saha mücadelesinden sadece sekiz puan çıkarabilen Fenerbahçe için Kadıköy dışında maça çıkmak tam anlamıyla kâbus oldu. İlk iki deplasman maçında sıfır çeken sarı-lacivertliler, 5. haftada Konya'dan üç puanla dönmüştü. Ancak hiç kimse bu galibiyetin tek kalacağını düşünmemişti. Fenerbahçe bu galibiyetin ardından çıktığı, on maçta beş beraberlik, beş yenilgi alabildi. Cocu ile gidilen beşseyahatten, bir galibiyet, bir beraberlik, üç mağlubiyetle dönen sarı-lacivertliler, Koeman'la iki yenilgi, bir beraberlik yaşadı. Ersun Yanal'ın dertlere çare olması bekleniyordu ki, beş maçta iki yenilgi ve üç beraberlikle galibiyet hasreti devam etti.
ÇARE ÜRETEMİYOR
Dış sahada 9 gol kaydedebilen Fenerbahçe, meşin yuvarlağı 19 defa kalesinden çıkarmak zorunda kalırken 7 karşılaşmada skor üretmeyi beceremedi. Fenerbahçe bu performansın sonucu olarak deplasman puan durumunda, maç fazlasıyla 15. sırada kendine yer bulabildi. Kalan haftalarda, Ankaragücü, Alanya, Kasımpaşa ve Erzurum'a konuk olacak sarı-lacivertlilerin, kazanamama durumu, küme düşme endişesini tetiklerken Ersun Yanal'ın bu duruma çare üretememesi de eleştirilerin yoğunlaşmasına sebep oldu. Antalya'nın çok önemli eksiklerle çıktığı maçta golsüz beraberliğe razı olan Fenerbahçe'nin Bursa'dan bir, Kayseri'den sıfır puanla dönmesi hatalı hakem kararlarına bağlanmıştı. Beşiktaş beraberliğinde de geri dönüş puan kaybının konuşulmasına mahal vermemişti. Ancak Başakşehir yenilgisi, sarı-lacivertlilerin kazanamadığı ve Ersun Hoca'nın derde deva olamadığı gerçeğini bir defa daha gün yüzüne çıkardı.
FENERBAHÇE REKORA KOŞUYOR
Süper Lig'de 25. hafta itibarıyla 28 puanı olan Fenerbahçe kalesinde gördüğü 36 golle de istatistikleri zorluyor. Attığı 30 golle eksi 6 averajda kalan sarı-lacivertliler, 1990-91'de 43 gol yediği sezonun ardından en kötü performansını sergiliyor. Fenerbahçe, o sezon 25 haftada 43 gol yemişti. Ancak attığı gol 46'ydı ve sıralamada 5. durumdaydı.
Bu sezon 13 dış saha mücadelesinden sadece sekiz puan çıkarabilen Fenerbahçe için Kadıköy dışında maça çıkmak tam anlamıyla kâbus oldu. İlk iki deplasman maçında sıfır çeken sarı-lacivertliler, 5. haftada Konya'dan üç puanla dönmüştü. Ancak hiç kimse bu galibiyetin tek kalacağını düşünmemişti. Fenerbahçe bu galibiyetin ardından çıktığı, on maçta beş beraberlik, beş yenilgi alabildi. Cocu ile gidilen beşseyahatten, bir galibiyet, bir beraberlik, üç mağlubiyetle dönen sarı-lacivertliler, Koeman'la iki yenilgi, bir beraberlik yaşadı. Ersun Yanal'ın dertlere çare olması bekleniyordu ki, beş maçta iki yenilgi ve üç beraberlikle galibiyet hasreti devam etti.
ÇARE ÜRETEMİYOR
Dış sahada 9 gol kaydedebilen Fenerbahçe, meşin yuvarlağı 19 defa kalesinden çıkarmak zorunda kalırken 7 karşılaşmada skor üretmeyi beceremedi. Fenerbahçe bu performansın sonucu olarak deplasman puan durumunda, maç fazlasıyla 15. sırada kendine yer bulabildi. Kalan haftalarda, Ankaragücü, Alanya, Kasımpaşa ve Erzurum'a konuk olacak sarı-lacivertlilerin, kazanamama durumu, küme düşme endişesini tetiklerken Ersun Yanal'ın bu duruma çare üretememesi de eleştirilerin yoğunlaşmasına sebep oldu. Antalya'nın çok önemli eksiklerle çıktığı maçta golsüz beraberliğe razı olan Fenerbahçe'nin Bursa'dan bir, Kayseri'den sıfır puanla dönmesi hatalı hakem kararlarına bağlanmıştı. Beşiktaş beraberliğinde de geri dönüş puan kaybının konuşulmasına mahal vermemişti. Ancak Başakşehir yenilgisi, sarı-lacivertlilerin kazanamadığı ve Ersun Hoca'nın derde deva olamadığı gerçeğini bir defa daha gün yüzüne çıkardı.
FENERBAHÇE REKORA KOŞUYOR
Süper Lig'de 25. hafta itibarıyla 28 puanı olan Fenerbahçe kalesinde gördüğü 36 golle de istatistikleri zorluyor. Attığı 30 golle eksi 6 averajda kalan sarı-lacivertliler, 1990-91'de 43 gol yediği sezonun ardından en kötü performansını sergiliyor. Fenerbahçe, o sezon 25 haftada 43 gol yemişti. Ancak attığı gol 46'ydı ve sıralamada 5. durumdaydı.