Fenerbahçe'nin yeni transferi Mauricio Isla Fenerbahçe Gazetesi'ne verdiği röportajda, futbola başlama ve yaşadığı zorlukların hikayesini anlattı.
19 yaşındayken ülkesinden ayrılıp İtalyan ekiplerinden Udinese'nin yolunu tutan Isla, 5 sezon formasını terlettiği Serie A ekibinde yıldızını parlattı ve birçok başarıya imza attı. 2010-11 sezonunda Udinese, sezon sonu Devler Ligi'ne katılma hakkı kazandığında Udinese'de Alexis Sanchez, Candreva, Benatia, Cuadrado, Di Natale, Handanovic, Kwadwo Asamoah ve gibi yıldızlarla aynı dönemde top koşturma şansı bulan Isla'nın kaderi, yine bu isimlerle benzer bir şekilde ilerledi ve yıldız futbolcu, 2012'de 18.8 milyon euro karşılığında Juventus'a transfer oldu. Juventus'tan QPR'a, ardından da Marsilya'ya kiralandı ve son olarak geçen sezon başında 4 milyon euro karşılığında Cagliari'ye gitti.
29 yaşındaki Isla, 2007'den bu yana Şili Milli Takımı forması da giyiyor. Asıl görevi sağ bek olan Mauricio Isla, sağ kanatta ve gerektiğinde de önlibero pozisyonunda forma giyebiliyor. Çok yönlü bir oyun karakterine sahip olan Isla, hızı ve sert oyun tarzıyla ön plana çıkıyor.Savunmada rakip kanat oyuncularını sert oyun yapısıyla durduran Isla, hücumda ise hızı ve ortalarıyla takımına büyük katkıda bulunan bir oyuncu.
İşte Fenerbahçe Gazetesi'nin, Mouricio Isla ile yapmış olduğu özel röportajı...
Öncelikle Fenerbahçe Spor Kulübüne hoş geldin Isla. Herkesin futbola başlama hikayesi vardır, sen kendi hikayeni bizlere anlatır mısın?
" Çocukken herkes gibi arkadaşlarım ile oynayarak futbola başladım. Futbola ilk adımlarım bu şekilde oldu güzel zamanlardı benim için. Daha güzel olan dönemlerim üniversitede eğitim aldığım dönemlerdi. Bir yandan eğitimlerimi sürdürürken diğer yandan antrenmanlarıma gidiyordum. Okul takımındaydım ve 8-9 yıllık zamanda zorluklarda yaşadım. Futbolu devam ettirebilmek adın evimden uzak bir yere gitmem gerekiyordu. O yıllarda Şili'deyken 3 saatlik bir mesafe harcamam gerekiyordu ve bu mesafeyi göze alarak antrenmanlarıma devam ediyordum. Aynı zamanda benim için güzel olduğu kadar da zor zamanlardı ama hep devam etmek istedim futbola. Bazen pes etme noktasına geldiğimde oldu çünkü çok erken saatte uyanıp çok geç saatte eve dönmek durumunda kalıyordum. Zor bir hayat oldu o yıllara bakarsak, ama annem ve anneannem devam etmem konusunda çok istekliydi ve onların sayesinde belki de bu noktalara kadar geldim."
"Tello ve Maldonado'dan dolayı Türk futbolunu takip etme ve izleme fırsatım oldu"
Uzun yıllar İtalya Lig'inde forma giydikten sonra Türkiye'ye transfer oldun. Türk futbolu hakkında neler biliyordun?
"Söylediğiniz gibi uzun yıllar İtalya'da forma giydim. Ama bir yandan da kariyerim boyunca Türk futbolunu tanıma fırsatımda oldu. Çünkü, başka Şilili oyuncular daha önce Türkiye Ligi'nde forma giydiler. Maldonado, Tello gibi.. Şili'nin önemli oyuncuları tanınan oyuncuları Türkiye'de forma giydi. Bu nedenle Şili'de Türk futbolu mücadeleci, güçlü ve iyi oyuncuların olduğu lig olarak bilinir her zaman. Futbol yapısını genel anlamda değerlendirdiğimiz zaman bu şekilde görülür. Tabii ki, İspanya, İngiltere, İtalya ligi herkes tarafından daha çok takip edilen ligler ama daha çok ben Tello ve Maldonado'dan dolayı Türk futbolunu takip etme ve izleme fırsatım oldu ve izlediğim zaman kaliteli bir lig olduğunu da gördüm. "
Günümüzde bek oyuncularının önemi oldukça artmış durumda hem savunmada, hem hücum da takıma katkı vermeleri isteniyor. Sen de bir bek oyuncusu olarak bu kanatta kendini nasıl tanımlarsın?
" Futbol çok değişen bir spor halini aldı artık her ülkede bu değişimleri görebiliyoruz. Bek oyuncularının daha fazla ön plana çıkması gerekiyor ve daha fazla katkı yapan oyuncular haline geldiler bu durum hem milli takımlarda hem de kulüp takımlarında da geçerli. Benden oyunun iki tarafını oynamamı bekleyen hocalarla ve aynı zamanda fiziki anlamda kuvvetli olmamı bekleyen hocalarla tanıştım ve özellikle milli takımda sağbek pozisyonunda bu şekilde kendimi geliştirmeyi öğrendim. Sağbek pozisyonunda kendimi geliştirmeye daha çok milli takımda alıştığımı söyleyebilirim. Her geçen gün daha fazla önemli olmak istiyorum oynadığım takımlar için ve oyunun her zaman içerisinde olmak isteyen bir oyun yapım oldu. Yüzde yüz antrenmanlarımı yapmaya çalışıyorum her zaman takımıma katkı sağlamak için hem hücumda hem defansta."
"Fenerbahçe'ye gelmeden önce Türkiye Ligi hakkında bildiğim Türkiye'nin en güçlü takımlarının Fenerbahçe ve Galatasaray olduğudur"
"Her zaman çalışmaya ve antrenmanlarda en iyisini yapmaya çalışıyorum"
Yorumcular genellikle seninle ilgili olarak hırslı, çevik ve agresif tabiri caizse top geçer adam geçmez bir futbolcu olduğunu söylüyorlar gerçekten öyle misin?
"İlk önce çocukluktan beri hırslı bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Juventus'ta da büyük oyuncular gibi oyuncularla ve üst düzey oynamış aynı zamanda kazanma hırsı olan oyuncularla birlikte olmak aslında benim de kendimi geliştirmeme çok yardımcı oldu. İçimde kazanma isteği duygusu daha fazla arttı. Özellikle son dönemlerde milli takımda da başarılara ulaştık. Belki son Federasyon Kupası'nı kazanamadık ama biz hırslı ve birbirine bağlı bir takımız. Milli takımı da bu şekilde değerlendirebilirim ve kazanmak isteyen ve galibiyetlerin arkasında yeniden galibiyetler almak isteyen bir takımız ben de bu yapıya büründüm böyle takımlarda bulundukça. Az önceki soruya da bağlantılı olarak söylemek istiyorum ben her zaman üstüme düşen görevi yapmaya özen gösteriyorum. Her zaman çalışmaya ve antrenmanlarda en iyisini yapmaya çalışıyorum. Yüzde yüzümüzde olmamız ve her zaman çok iyi performans sergileyemeyiz belki de antrenman içinde ama benim istediğim daima kendimi geliştirmeye gayret göstermek, hem hücum hem de savunma yapmak takıma bu şekilde katkı sağlamak istiyorum. Mutlu oluyorum işler iyi gittiğinde ve takımımız iyi işler yaptığında hem kişisel olarak hem de takım halinde bir noktaya geliyorsak bu durum da beni mutlu ediyor. Çünkü en önemlisi her zaman takım başarısı."
"Fenerbahçe'ye geldiğim için hiç bir pişmanlık duymuyorum"
Her takımda ilk 11'de olmak için her zaman forma rekabeti vardır. Bunun için ne söylersin?
"Aslında burada gördüklerim beni fazlasıyla şaşırttı diyebilirim. Bunu olumlu anlamda söylüyorum. Fenerbahçe'ye gelmeden önce Türkiye Ligi hakkında bildiğim Türkiye'nin en güçlü takımlarının Fenerbahçe ve Galatasaray olduğudur. Türkiye Ligi insanların çok fazla bilgi sahip oldukları bir lig değildir. Daha çok İngiltere, İtalya, İspanya gibi ligler izleniyor Türkiye dışındaki ülkelerde ama buraya geldiğimde buradaki seviye buradaki futbol beni gerçekten şaşırttı. Fenerbahçe'ye geldiğimden beri her nokta buradaki rekabet ve aynı zamanda yaşayacağımız rekabetin hissiyatı da bizde uyanmaya başladı. Bu durumda beni son derece mutlu eden bir nokta oldu. Gerçekten Fenerbahçe'de çok rekabetçi bir ortam buldum bu hepimiz için güzel olacak. Fenerbahçe'ye geldiğim için hiç bir pişmanlık duymuyorum. Zaten böyle büyük bir kulübe gelmeye ihtiyacım vardı. Hedefleri yüksek olan bir kulüp. Futbolcular için hep şunu söylerler: 'Futbolcularının antrenmanlarda çalışması ve maça geldiğinde de en iyisini yapması gerekir' ben de bunu yapmaya çalışıyorum."
"Şampiyon olmak için çok çalışacağız"
Fenerbahçe'de hedef her zaman şampiyonluk ve bu sene de şampiyonluğun en önemli adayıyız. Sen de takıma katıldığın süre içerisinde neler söylersin?
"Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri ve 3 yıllık süreçte Fenerbahçe'nin Şampiyon olamama gibi bir durumu söz konusu ama Fenerbahçe'nin her zaman Şampiyon olması gereken ve hedefleyen bir takım. Bizim yolumuz kesinlikle şampiyonluk olmalı. Hedefimiz son derece net ve bu sezon şampiyon olmak ve önümüzdeki sezon adımızı Şampiyonlar Ligi'ne yazdırmak. Fenerbahçe'nin artık dünyanın en güzel organizasyonu olarak adlandırılan Şampiyonlar Ligi'ne geri dönmenin zamanının geldiğini düşünüyorum. İyi bir takım kuruldu. Sezon içerisindeki hedeflerimize ulaşabilmemiz için iyi bir şekilde çalışmak bizim için son derece önemli. Bizim için Daha da fazla çalışmamız gerekecek. Çünkü yeni takımların hedefleri doğrultusunda daha fazla efor sarf etmesi, daha çok emek vermesi gerekir. Bizim de düşüncemiz bu elimizden gelenin en iyisini yapmak. Hedeflerimize ulaşabilmek için takımımıza katkı sağlamamız lazım. Ben de yeni bir oyuncuyum ve takım içerisindeki hedeflerimizin farkındayım ve bu kulübün neler istediğini biliyorum. Bu kulüp Şampiyonluk istiyor, Şampiyonlar Ligi istiyor ve biz de bunun için çalışacağız."
"Taraftarlarımız gerçekten harikaydı"
Havaalanında taraftarımızın seni karşılamasıyla ile ilgili neler söylersin?
" Taraftarlarımız gerçekten harikaydı. Mesaj vermeden önce bana göstermiş oldukları ilgi ve beni karşılama şekilleri için onlara çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Göstermiş oldukları ilgi ve destekle insana daha fazla çalışma isteği, daha fazla kendini geliştirme isteği veriyorlar. Fenerbahçe taraftarları tanıdığım, bildiğim taraftar ve her yerde takımının yanında olmaya çalışan bir taraftar. Özellikle Türkiye'de sayıları daha fazla ve daha fazla desteklerini hissettiriyorlar. Bizim yapmamız gereken bu kulübün ihtiyaçları doğrultusunda çalışmak ve her zaman bunu yapmaya gayret göstereceğiz. Hedefimiz ve bu kulübün ihtiyacı olan şey Şampiyonluk. Şampiyon olduktan sonrada en güzel turnuvaları en güzel maçları görmek istiyoruz."
19 yaşındayken ülkesinden ayrılıp İtalyan ekiplerinden Udinese'nin yolunu tutan Isla, 5 sezon formasını terlettiği Serie A ekibinde yıldızını parlattı ve birçok başarıya imza attı. 2010-11 sezonunda Udinese, sezon sonu Devler Ligi'ne katılma hakkı kazandığında Udinese'de Alexis Sanchez, Candreva, Benatia, Cuadrado, Di Natale, Handanovic, Kwadwo Asamoah ve gibi yıldızlarla aynı dönemde top koşturma şansı bulan Isla'nın kaderi, yine bu isimlerle benzer bir şekilde ilerledi ve yıldız futbolcu, 2012'de 18.8 milyon euro karşılığında Juventus'a transfer oldu. Juventus'tan QPR'a, ardından da Marsilya'ya kiralandı ve son olarak geçen sezon başında 4 milyon euro karşılığında Cagliari'ye gitti.
29 yaşındaki Isla, 2007'den bu yana Şili Milli Takımı forması da giyiyor. Asıl görevi sağ bek olan Mauricio Isla, sağ kanatta ve gerektiğinde de önlibero pozisyonunda forma giyebiliyor. Çok yönlü bir oyun karakterine sahip olan Isla, hızı ve sert oyun tarzıyla ön plana çıkıyor.Savunmada rakip kanat oyuncularını sert oyun yapısıyla durduran Isla, hücumda ise hızı ve ortalarıyla takımına büyük katkıda bulunan bir oyuncu.
İşte Fenerbahçe Gazetesi'nin, Mouricio Isla ile yapmış olduğu özel röportajı...
Öncelikle Fenerbahçe Spor Kulübüne hoş geldin Isla. Herkesin futbola başlama hikayesi vardır, sen kendi hikayeni bizlere anlatır mısın?
" Çocukken herkes gibi arkadaşlarım ile oynayarak futbola başladım. Futbola ilk adımlarım bu şekilde oldu güzel zamanlardı benim için. Daha güzel olan dönemlerim üniversitede eğitim aldığım dönemlerdi. Bir yandan eğitimlerimi sürdürürken diğer yandan antrenmanlarıma gidiyordum. Okul takımındaydım ve 8-9 yıllık zamanda zorluklarda yaşadım. Futbolu devam ettirebilmek adın evimden uzak bir yere gitmem gerekiyordu. O yıllarda Şili'deyken 3 saatlik bir mesafe harcamam gerekiyordu ve bu mesafeyi göze alarak antrenmanlarıma devam ediyordum. Aynı zamanda benim için güzel olduğu kadar da zor zamanlardı ama hep devam etmek istedim futbola. Bazen pes etme noktasına geldiğimde oldu çünkü çok erken saatte uyanıp çok geç saatte eve dönmek durumunda kalıyordum. Zor bir hayat oldu o yıllara bakarsak, ama annem ve anneannem devam etmem konusunda çok istekliydi ve onların sayesinde belki de bu noktalara kadar geldim."
"Tello ve Maldonado'dan dolayı Türk futbolunu takip etme ve izleme fırsatım oldu"
Uzun yıllar İtalya Lig'inde forma giydikten sonra Türkiye'ye transfer oldun. Türk futbolu hakkında neler biliyordun?
"Söylediğiniz gibi uzun yıllar İtalya'da forma giydim. Ama bir yandan da kariyerim boyunca Türk futbolunu tanıma fırsatımda oldu. Çünkü, başka Şilili oyuncular daha önce Türkiye Ligi'nde forma giydiler. Maldonado, Tello gibi.. Şili'nin önemli oyuncuları tanınan oyuncuları Türkiye'de forma giydi. Bu nedenle Şili'de Türk futbolu mücadeleci, güçlü ve iyi oyuncuların olduğu lig olarak bilinir her zaman. Futbol yapısını genel anlamda değerlendirdiğimiz zaman bu şekilde görülür. Tabii ki, İspanya, İngiltere, İtalya ligi herkes tarafından daha çok takip edilen ligler ama daha çok ben Tello ve Maldonado'dan dolayı Türk futbolunu takip etme ve izleme fırsatım oldu ve izlediğim zaman kaliteli bir lig olduğunu da gördüm. "
Günümüzde bek oyuncularının önemi oldukça artmış durumda hem savunmada, hem hücum da takıma katkı vermeleri isteniyor. Sen de bir bek oyuncusu olarak bu kanatta kendini nasıl tanımlarsın?
" Futbol çok değişen bir spor halini aldı artık her ülkede bu değişimleri görebiliyoruz. Bek oyuncularının daha fazla ön plana çıkması gerekiyor ve daha fazla katkı yapan oyuncular haline geldiler bu durum hem milli takımlarda hem de kulüp takımlarında da geçerli. Benden oyunun iki tarafını oynamamı bekleyen hocalarla ve aynı zamanda fiziki anlamda kuvvetli olmamı bekleyen hocalarla tanıştım ve özellikle milli takımda sağbek pozisyonunda bu şekilde kendimi geliştirmeyi öğrendim. Sağbek pozisyonunda kendimi geliştirmeye daha çok milli takımda alıştığımı söyleyebilirim. Her geçen gün daha fazla önemli olmak istiyorum oynadığım takımlar için ve oyunun her zaman içerisinde olmak isteyen bir oyun yapım oldu. Yüzde yüz antrenmanlarımı yapmaya çalışıyorum her zaman takımıma katkı sağlamak için hem hücumda hem defansta."
"Fenerbahçe'ye gelmeden önce Türkiye Ligi hakkında bildiğim Türkiye'nin en güçlü takımlarının Fenerbahçe ve Galatasaray olduğudur"
"Her zaman çalışmaya ve antrenmanlarda en iyisini yapmaya çalışıyorum"
Yorumcular genellikle seninle ilgili olarak hırslı, çevik ve agresif tabiri caizse top geçer adam geçmez bir futbolcu olduğunu söylüyorlar gerçekten öyle misin?
"İlk önce çocukluktan beri hırslı bir yapım olduğunu söyleyebilirim. Juventus'ta da büyük oyuncular gibi oyuncularla ve üst düzey oynamış aynı zamanda kazanma hırsı olan oyuncularla birlikte olmak aslında benim de kendimi geliştirmeme çok yardımcı oldu. İçimde kazanma isteği duygusu daha fazla arttı. Özellikle son dönemlerde milli takımda da başarılara ulaştık. Belki son Federasyon Kupası'nı kazanamadık ama biz hırslı ve birbirine bağlı bir takımız. Milli takımı da bu şekilde değerlendirebilirim ve kazanmak isteyen ve galibiyetlerin arkasında yeniden galibiyetler almak isteyen bir takımız ben de bu yapıya büründüm böyle takımlarda bulundukça. Az önceki soruya da bağlantılı olarak söylemek istiyorum ben her zaman üstüme düşen görevi yapmaya özen gösteriyorum. Her zaman çalışmaya ve antrenmanlarda en iyisini yapmaya çalışıyorum. Yüzde yüzümüzde olmamız ve her zaman çok iyi performans sergileyemeyiz belki de antrenman içinde ama benim istediğim daima kendimi geliştirmeye gayret göstermek, hem hücum hem de savunma yapmak takıma bu şekilde katkı sağlamak istiyorum. Mutlu oluyorum işler iyi gittiğinde ve takımımız iyi işler yaptığında hem kişisel olarak hem de takım halinde bir noktaya geliyorsak bu durum da beni mutlu ediyor. Çünkü en önemlisi her zaman takım başarısı."
"Fenerbahçe'ye geldiğim için hiç bir pişmanlık duymuyorum"
Her takımda ilk 11'de olmak için her zaman forma rekabeti vardır. Bunun için ne söylersin?
"Aslında burada gördüklerim beni fazlasıyla şaşırttı diyebilirim. Bunu olumlu anlamda söylüyorum. Fenerbahçe'ye gelmeden önce Türkiye Ligi hakkında bildiğim Türkiye'nin en güçlü takımlarının Fenerbahçe ve Galatasaray olduğudur. Türkiye Ligi insanların çok fazla bilgi sahip oldukları bir lig değildir. Daha çok İngiltere, İtalya, İspanya gibi ligler izleniyor Türkiye dışındaki ülkelerde ama buraya geldiğimde buradaki seviye buradaki futbol beni gerçekten şaşırttı. Fenerbahçe'ye geldiğimden beri her nokta buradaki rekabet ve aynı zamanda yaşayacağımız rekabetin hissiyatı da bizde uyanmaya başladı. Bu durumda beni son derece mutlu eden bir nokta oldu. Gerçekten Fenerbahçe'de çok rekabetçi bir ortam buldum bu hepimiz için güzel olacak. Fenerbahçe'ye geldiğim için hiç bir pişmanlık duymuyorum. Zaten böyle büyük bir kulübe gelmeye ihtiyacım vardı. Hedefleri yüksek olan bir kulüp. Futbolcular için hep şunu söylerler: 'Futbolcularının antrenmanlarda çalışması ve maça geldiğinde de en iyisini yapması gerekir' ben de bunu yapmaya çalışıyorum."
"Şampiyon olmak için çok çalışacağız"
Fenerbahçe'de hedef her zaman şampiyonluk ve bu sene de şampiyonluğun en önemli adayıyız. Sen de takıma katıldığın süre içerisinde neler söylersin?
"Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük kulüplerinden biri ve 3 yıllık süreçte Fenerbahçe'nin Şampiyon olamama gibi bir durumu söz konusu ama Fenerbahçe'nin her zaman Şampiyon olması gereken ve hedefleyen bir takım. Bizim yolumuz kesinlikle şampiyonluk olmalı. Hedefimiz son derece net ve bu sezon şampiyon olmak ve önümüzdeki sezon adımızı Şampiyonlar Ligi'ne yazdırmak. Fenerbahçe'nin artık dünyanın en güzel organizasyonu olarak adlandırılan Şampiyonlar Ligi'ne geri dönmenin zamanının geldiğini düşünüyorum. İyi bir takım kuruldu. Sezon içerisindeki hedeflerimize ulaşabilmemiz için iyi bir şekilde çalışmak bizim için son derece önemli. Bizim için Daha da fazla çalışmamız gerekecek. Çünkü yeni takımların hedefleri doğrultusunda daha fazla efor sarf etmesi, daha çok emek vermesi gerekir. Bizim de düşüncemiz bu elimizden gelenin en iyisini yapmak. Hedeflerimize ulaşabilmek için takımımıza katkı sağlamamız lazım. Ben de yeni bir oyuncuyum ve takım içerisindeki hedeflerimizin farkındayım ve bu kulübün neler istediğini biliyorum. Bu kulüp Şampiyonluk istiyor, Şampiyonlar Ligi istiyor ve biz de bunun için çalışacağız."
"Taraftarlarımız gerçekten harikaydı"
Havaalanında taraftarımızın seni karşılamasıyla ile ilgili neler söylersin?
" Taraftarlarımız gerçekten harikaydı. Mesaj vermeden önce bana göstermiş oldukları ilgi ve beni karşılama şekilleri için onlara çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Göstermiş oldukları ilgi ve destekle insana daha fazla çalışma isteği, daha fazla kendini geliştirme isteği veriyorlar. Fenerbahçe taraftarları tanıdığım, bildiğim taraftar ve her yerde takımının yanında olmaya çalışan bir taraftar. Özellikle Türkiye'de sayıları daha fazla ve daha fazla desteklerini hissettiriyorlar. Bizim yapmamız gereken bu kulübün ihtiyaçları doğrultusunda çalışmak ve her zaman bunu yapmaya gayret göstereceğiz. Hedefimiz ve bu kulübün ihtiyacı olan şey Şampiyonluk. Şampiyon olduktan sonrada en güzel turnuvaları en güzel maçları görmek istiyoruz."