A Milli Takım'ın bu sezon çok şeyler beklediği Semih Erden, son durumunu ve şampiyonadaki hedeflerini anlattı, yüreklere su serpecek açıklamalar yaptı.
Sezon ortasında biten ilginç bir sözleşmen vardı. O durum olmasa, sakat sakat sezonu tamamlayacak mıydın?
Menajerimin hatası oldu. Onun kulüpteki insanlara güvenmiş olması ve onların sözlerinde durmaması sıkıntı yarattı. Kulüpten; 'Bu formalite, sıkıntı olmayacak' denmiş. Son anda geldi bana kontrat ve yine de menajerime 'bu şekilde imzalama' demiştim. Çünkü o dönemde ciddi teklifler vardı. Ben Daçka'yı tercih ettim ama sözler tutulmadı, ameliyat paramı bile ben ödedim. Pes eden bir insan da değilim. Yine pes etmedim. O süreç yaşanmasa, sezonu Daçka'da tamamlasam, milli takımı kaçırabilirdim. Her işte bir hayır vardır.
Geçmiş yıllarda uzun rotasyonumuz geniş olurdu. Bu sene öyle değil. Sıkıntı yaşar mıyız?
Evet tecrübeli isimler yok ama alttan gelen isimlerin de yetenekli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta biz de bu şekilde tecrübe kazandık, bu kardeşlerimiz de aynısını yapacak. Tecrübeli olmam nedeniyle şampiyonada ön planda olabilirim ama bana yardım edecek arkadaşlarım da var. Kendi evimizde oynayacak olmanın avantajını da iyi değerlendirerek istediklerimizi yapacağız.
Avrupa Şampiyonası'nda gruptaki rakiplerimizden Sırbistan, Letonya, Rusya gibi ekipler uzun konusunda tehlikeli isimlere sahipler, bu seni ekstra motive ediyor mu?
Ben kendime güveniyorum. Mücadeleyi seven adamım. İyi turnuva geçireceğime inanıyorum. Rakip uzunların iyi olması da beni ekstra motive ediyor. Ben onlara karşı oynadığım basketbolla zaten öne çıkabileceğimi biliyorum. Onlardan iyi olduğumu biliyorum, bunu sahada göstereceğim.
Yeni bir antrenör, yeni bir jenerasyon, önemli eksikler... Bu ortamda şampiyonadan ne bekliyorsun?
Şu anda takımın genel atmosferi güzel. Ben hiç olmadığım kadar mutluyum, rahatım, heyecanlıyım. Ufuk Sarıca Türkiye'de son döneme damga vuran antrenörlerden birisi. Milli takıma getirdiği enerji de gerçekten yüksek. Hem o, hem biz oyuncular, bu takımı bir yerlere getirmek için istekliyiz. Sahada her şeyini verebilecek, son ana kadar mücadele edebilecek bir ekip var. Bunu başardığımızda da her şey farklı olur. 2010'u hatırlayın. Hazırlık döneminde herkes endişeliydi. Ama maçlar başlayınca, kendi evimizde oynamanın da etkisiyle coşmuştuk. Bu takım da aynısını yapabilir.
-Peki gelecek sezon seni nerede göreceğiz, Türkiye mi, yurt dışı mı?
Şu ana kadar her iki taraftan da teklifler var ama istediğim teklif gelmediği için menajerimle şampiyona sonuna kadar bekleme kararı aldık. Ben her zaman kendime güvenen bir ismim. Şampiyonadaki oyunumla hazır olduğumu, hatta daha iyi olduğumu gösterme amacım var. Onu sahaya yansıttığımda da her şeyin karşılığını alabileceğimi düşünüyorum.
Yeteneklerin var ama NBA'de tutunamamıştın, sorun neydi?
Ben NBA'de 36 maça çıktım. Her şey olumluydu. Ama benim omuz sakatlığım vardı ve sertlik fazla olduğu için omzum çıkıyordu. Sonrasında kasık sakatlığım çıktı. Sakatlıktan sonra Cleveland'a döndüm. Kulüp ameliyat olmam konusunda bir karar aldı ama o anda da lokavt yaşandı. O sırada Beşiktaş'ta oynamaya başladım, her şey müthiş gidiyordu ki parmağım kırıldı. Bunlar benim şanssızlığımdı ama konsantre olsam, daha iyi yerlere gelirdim. Ama geniş bir süreç bu. O sürecin içinde konsantrasyon dışında oraya alışamamam, aileye bağlı birisi olarak onlardan uzak kaldığımda yaşadığım sıkıntılar vardı. Şimdi olsa farklı olurdu.
-Sakatlığın nedeniyle uzun süre oynamadın. Şu anda durumun nasıl?
5-6 ay oynamadım. Bu benim için kolay olmayacak. Ama yine de kendimden çok şey bekliyorum ama bunun için de Bormio'yu iyi geçirmem gerekiyor. Eski Semih olmak için bunu yapmam şart. Türk halkı da bizi en iyi yerlerde görmek istiyor, biz de elimizden geleni yapıp, sahaya yüreğimizi koyabilirsek, yüzlerini güldürürüz.
-İstikrar konusunda da sıkıntılarının olduğu en çok yapılan eleştiri.
Madem o kadar kötüyüm, neden hep buralardayım. 2010'da da vardım, Fenerbahçe'de de vardım, Beşiktaş'ta da, Efes'te de, Partizan'da da NBA'de de oldum. Hep buralarda bulunuyorsam, demek ki bir şeyleri de doğru yapmışım. Beni ailem bilir, arkadaşlarım bilir, sen de uzun yıllardır tanıyorsun abi, sen de bilirsin. Benim içimde kötülük yoktur ama hep hırs vardır. İşimi artık daha fazla seviyorum, daha iyi yapıyorum, daha çok zaman ayırıyorum, çalışıyorum...
-Dışarıdan bakanlar senin için, kendini beğenmiş, istikrarsız derken, son basın toplantısında Sinan ile Doğuş'un bahsettiği, Ersan'ın sık sık dile getirdiği gibi arkadaşların farklı bahsediyor senden. Bu yorum farkı neden?
İnsanlar görmek istediklerini görüyor. Hiçbir zaman perdeyi aralayıp bir de bu yönden bakalım demiyorlar. Demek ki bende de suç var. İnsanlara öyle bir görüntü vermişim. Ama evet, beni tanıyınca fikirleri değişiyor. Gençken hatalar yaptım, evet. Ama kim isterse onunla oturalım ve ben Semih Erden vasıflarını, Semih Erden'in yaşadıklarını ona sunayım, sen ne yapardın diye sorayım. Birçok kişi, bunu konuştuğumuzda 'ben fazlasını bile yapardım' diyor. Bu açıdan da bakmak lazım.
Sezon ortasında biten ilginç bir sözleşmen vardı. O durum olmasa, sakat sakat sezonu tamamlayacak mıydın?
Menajerimin hatası oldu. Onun kulüpteki insanlara güvenmiş olması ve onların sözlerinde durmaması sıkıntı yarattı. Kulüpten; 'Bu formalite, sıkıntı olmayacak' denmiş. Son anda geldi bana kontrat ve yine de menajerime 'bu şekilde imzalama' demiştim. Çünkü o dönemde ciddi teklifler vardı. Ben Daçka'yı tercih ettim ama sözler tutulmadı, ameliyat paramı bile ben ödedim. Pes eden bir insan da değilim. Yine pes etmedim. O süreç yaşanmasa, sezonu Daçka'da tamamlasam, milli takımı kaçırabilirdim. Her işte bir hayır vardır.
Geçmiş yıllarda uzun rotasyonumuz geniş olurdu. Bu sene öyle değil. Sıkıntı yaşar mıyız?
Evet tecrübeli isimler yok ama alttan gelen isimlerin de yetenekli olduğunu düşünüyorum. Sonuçta biz de bu şekilde tecrübe kazandık, bu kardeşlerimiz de aynısını yapacak. Tecrübeli olmam nedeniyle şampiyonada ön planda olabilirim ama bana yardım edecek arkadaşlarım da var. Kendi evimizde oynayacak olmanın avantajını da iyi değerlendirerek istediklerimizi yapacağız.
Avrupa Şampiyonası'nda gruptaki rakiplerimizden Sırbistan, Letonya, Rusya gibi ekipler uzun konusunda tehlikeli isimlere sahipler, bu seni ekstra motive ediyor mu?
Ben kendime güveniyorum. Mücadeleyi seven adamım. İyi turnuva geçireceğime inanıyorum. Rakip uzunların iyi olması da beni ekstra motive ediyor. Ben onlara karşı oynadığım basketbolla zaten öne çıkabileceğimi biliyorum. Onlardan iyi olduğumu biliyorum, bunu sahada göstereceğim.
Yeni bir antrenör, yeni bir jenerasyon, önemli eksikler... Bu ortamda şampiyonadan ne bekliyorsun?
Şu anda takımın genel atmosferi güzel. Ben hiç olmadığım kadar mutluyum, rahatım, heyecanlıyım. Ufuk Sarıca Türkiye'de son döneme damga vuran antrenörlerden birisi. Milli takıma getirdiği enerji de gerçekten yüksek. Hem o, hem biz oyuncular, bu takımı bir yerlere getirmek için istekliyiz. Sahada her şeyini verebilecek, son ana kadar mücadele edebilecek bir ekip var. Bunu başardığımızda da her şey farklı olur. 2010'u hatırlayın. Hazırlık döneminde herkes endişeliydi. Ama maçlar başlayınca, kendi evimizde oynamanın da etkisiyle coşmuştuk. Bu takım da aynısını yapabilir.
-Peki gelecek sezon seni nerede göreceğiz, Türkiye mi, yurt dışı mı?
Şu ana kadar her iki taraftan da teklifler var ama istediğim teklif gelmediği için menajerimle şampiyona sonuna kadar bekleme kararı aldık. Ben her zaman kendime güvenen bir ismim. Şampiyonadaki oyunumla hazır olduğumu, hatta daha iyi olduğumu gösterme amacım var. Onu sahaya yansıttığımda da her şeyin karşılığını alabileceğimi düşünüyorum.
Yeteneklerin var ama NBA'de tutunamamıştın, sorun neydi?
Ben NBA'de 36 maça çıktım. Her şey olumluydu. Ama benim omuz sakatlığım vardı ve sertlik fazla olduğu için omzum çıkıyordu. Sonrasında kasık sakatlığım çıktı. Sakatlıktan sonra Cleveland'a döndüm. Kulüp ameliyat olmam konusunda bir karar aldı ama o anda da lokavt yaşandı. O sırada Beşiktaş'ta oynamaya başladım, her şey müthiş gidiyordu ki parmağım kırıldı. Bunlar benim şanssızlığımdı ama konsantre olsam, daha iyi yerlere gelirdim. Ama geniş bir süreç bu. O sürecin içinde konsantrasyon dışında oraya alışamamam, aileye bağlı birisi olarak onlardan uzak kaldığımda yaşadığım sıkıntılar vardı. Şimdi olsa farklı olurdu.
-Sakatlığın nedeniyle uzun süre oynamadın. Şu anda durumun nasıl?
5-6 ay oynamadım. Bu benim için kolay olmayacak. Ama yine de kendimden çok şey bekliyorum ama bunun için de Bormio'yu iyi geçirmem gerekiyor. Eski Semih olmak için bunu yapmam şart. Türk halkı da bizi en iyi yerlerde görmek istiyor, biz de elimizden geleni yapıp, sahaya yüreğimizi koyabilirsek, yüzlerini güldürürüz.
-İstikrar konusunda da sıkıntılarının olduğu en çok yapılan eleştiri.
Madem o kadar kötüyüm, neden hep buralardayım. 2010'da da vardım, Fenerbahçe'de de vardım, Beşiktaş'ta da, Efes'te de, Partizan'da da NBA'de de oldum. Hep buralarda bulunuyorsam, demek ki bir şeyleri de doğru yapmışım. Beni ailem bilir, arkadaşlarım bilir, sen de uzun yıllardır tanıyorsun abi, sen de bilirsin. Benim içimde kötülük yoktur ama hep hırs vardır. İşimi artık daha fazla seviyorum, daha iyi yapıyorum, daha çok zaman ayırıyorum, çalışıyorum...
-Dışarıdan bakanlar senin için, kendini beğenmiş, istikrarsız derken, son basın toplantısında Sinan ile Doğuş'un bahsettiği, Ersan'ın sık sık dile getirdiği gibi arkadaşların farklı bahsediyor senden. Bu yorum farkı neden?
İnsanlar görmek istediklerini görüyor. Hiçbir zaman perdeyi aralayıp bir de bu yönden bakalım demiyorlar. Demek ki bende de suç var. İnsanlara öyle bir görüntü vermişim. Ama evet, beni tanıyınca fikirleri değişiyor. Gençken hatalar yaptım, evet. Ama kim isterse onunla oturalım ve ben Semih Erden vasıflarını, Semih Erden'in yaşadıklarını ona sunayım, sen ne yapardın diye sorayım. Birçok kişi, bunu konuştuğumuzda 'ben fazlasını bile yapardım' diyor. Bu açıdan da bakmak lazım.
