SPORX ÖZEL - Görev yaptığı kulüplerde özellikle transfer politikasıyla adından başarıyla söz ettiren Türk futbolunun önemli isimlerinden Süleyman Hurma, 2017-18 sezonu öncesi Türkiye'nin transfer çalışmalarını Sporx'e değerlendirdi.
Özellikle uzun yıllar görev yaptığı Kayserispor'da bir çok başarılı işe imza atan Hurma, Türk futbolunu eleştirirken, "Yurt dışına çıkardığın oyuncu olarak İran'ın da gerisindeyiz. Irak'ın, Suriye'nin, Filistin'in önündeyiz, Azerbaycan'ın önündeyiz. Adamların 1-2 milyon nüfusu var ona reğmen 1. 2. sınıf oyuncu çıkarıyor bizden fazla. Kosova'nın bile 1. sınıf oyuncusu var" dedi.
İşte Süleyman Hurma'nın kulüplerin transfer politikalarını mercek altına aldığı önemli açıklamaları...
SÜLEYMAN HURMA BOMBALADI!....
"YA TÜRKİYE, YA ÇİN YA DA KATAR"
25 yaşında M. United'da oynayan Arsenal'de oynayan, Bayern Münih'te oynayan 1. sınıf yabancı alabilir misin? Alamazsın. 2. sınıf yabancı alabilir misin? Onu da alamazsın. Geriye kalıyor 3. sınıf yabancı ama onu da bu mevsimde alamazsın. Bir de kendi kulübüyle anlaşamayan, yaşı kemale ermiş oyuncular var. Onlar düşüşe geçen oyuncular. Kendi kulüplerinde alamadıkları parayı 37-38 yaşına kadar kontrat alarak buraya geliyorlar, ya da Çin'e veya Katar'a gidiyorlar. Bu gerçeği Kabul etmemiz lazım.
"SCOUT KÜLTÜRÜ BİZDE YOK"
Bir kulübümüz bir oyuncu için, kontrat süresi, bonservis parası 25-30 milyon euro bütçe hazırlıyorlar. O kadar bütçen varsa ve tanıyorsan ileride dünya çapında oyuncu olacak, senin işini de rahatça görecek 2-3 tane oyuncu alırsın. Ama senin izliyor olman lazım, izleyen adamının da işi biliyor olması lazım. Şili'den, Inter'den önce adam bulup alacaksın. Paraguay'dan, Uruguay'dan, Arjantin'den, Hırvatistan'tan Çek Cumhuriyeti'nden sen bulup alacaksın. Ama öyle bir bilgi birikimi, arşiv, sistem yok. Yapamıyorsun çünkü işi bilmiyorsun.
"AMRABAT'I ALDIĞIMDA KİMSE TANIMIYORDU"
Sen ne yaptığından eminsen, oyuncu sahaya çıkıp oynadığında, herkes kabul ediyor. Ben Amrabat'ı aldığımda kimse tanımıyordu. Oyuncu sahaya çıkıp oynadığında herkes kabul edecek. Everton'a, Porto'ya, Chelsea'ye gelen oyuncular veya Barcelona'ya gelen oyuncular herkes tarafından bilinen oyuncular mıydı? Adamlar gidiyor 8-10 milyon euro parayı yatırıyor. Sulejmani 300 bin euronun altında oynuyordu Sporting'te ama bonservisine 16 milyon euro istiyorlardı. Adam gitmiş Sulejmani'yi bulmuş almış. Lizbon'a geldiğinde herkes onu mu tanırdı, tanımazdı.
"ÖNEMLİ OLAN ARŞİV VE TAKİP ETMEK"
"SHAQIRI'Yİ ALAMAZSIN BELKİ AMA..."
Bir oyuncuyu takip eden kulüp 15-16 yaşından itibaren bağlantı halinde oluyor. Öyle olsan sen Shaqiri'yi alamazsın belki ama diğerini alırsın. Önemli olan öyle bir arşive sahip olmak.
"LİGİN KAR DEĞERİ OLURSA; YILDIZ DA GELİR"
Liginin marka değeri ve kalitesi olmazsa, ligin marka değeri de ortaya çıkardığı kaliteyle ve yıldızlarla olur. Kendi yıldızını üretemiyorsun, başka yerden alamıyorsun. 3-4. sınıf yabancıları ya da yaştan dolayı düşüşe geçmiş yabancıları alıyorsun. Kendisinde istikbal hedefleyen hangi oyuncu gelip de burada oynar?
"FUTBOLDA PARA İŞLEMEZ"
Dünyada bir tek sektörde para işlemez, kesinlikle parayla çözemezsin. Basketbolda ve voleybolda çözebilirsin ama futbolda para işlemez. Türkiye kaçıncı sırada? Zaten o 5 ülkenin gerisinde, Arjantin'in Brezilya'nın gerisinde, Uruguay ve Meksika'nın da gerisinde. Takım bazlı, Rusya'nın, Ukrayna'nın gerisinde. Bakalım bireysele, Makedonya'nın da gerisinde.
"İRAN'IN BİLE GERİSİNDEYİZ"
Yurt dışına çıkardığın oyuncu olarak İran'ın da gerisindeyiz. Irak'ın, Suriye'nin, Filistin'in önündeyiz, Azerbaycan'ın önündeyiz. Adamların 1-2 milyon nüfusu var ona reğmen 1. 2. sınıf oyuncu çıkarıyor bizden fazla. Kosova'nın bile 1. sınıf oyuncusu var. Türk futbolu dedikoduda önde, cehalette önde, bilgisizlikte, kötü yönetilmekte önde. Gururunu kaybetmiş insanda önde. Bu sadece futbolun değil, ülkenin de sorunu.
"FUTBOLU YÖNETEN ADAMLARIN KARŞILIĞI VAR MI?"
Futbol dünya piyasasında hangi karşılığı olan adamlar Türkiye'de futbolu yönetiyor? Buna bakmak lazım Avrupa piyasasında ve bizde. Dünya futbol piyasasında bu insanların karşılığı ne? Bir karşılığı var mı, yok. Beğen beğenme ama Almanya'da futbol kulübü yöneten adamların bir karşılığı var. İngiltere'de var, Makedonya'da da var. Bizde mesela federasyonda delege olmak için ne yapmak gerekir? Genç bir çocuğa tavsiyede bulun. Hangi yolla gelirse TFF'de yönetici olacak, ya da bir kulüpte.
"TFF DEĞİL, KULÜPLER BİRLİĞİ YÖNETMELİ"
Yönetme biçimi yanlış, şirketleşmesi lazım. 1993'ten beri söylüyorum. Kulüpleri Kulüpler Birliği'nin yönetmesi lazım TFF'nin değil. Futbol federasyonu milli takımla ve amatör sporla ilgilensin. Bu yolu seçtiğiniz zaman bu işin altından çıkamayacağınız aşikar. Dünyanın neresinde, hangi işinde kazandığından daha fazla harcamaya yönelik bir işletme ve aradaki farkı da dilenerek çözen.. Bir işletme düşünün yılda 20-30 milyon euro para harcasın, ortalama Anadolu kulübü gibi. Bu paranın 3'te 1'ini ancak kazanabilsin, geri kalan 3'te 2'sini borçlansın. Sonra bu borcu ödemek için iş adamlarından devletten dilensin. Başka bir sektör var mı böyle.
"VERGİ BORCU NİYE SİLİNİYOR?"
Niye turizmciler, otel yapan adam battığı zaman vergi borcu silinmesin de futbol kulübünün neden silinsin? Niye Demirören Grubu'nun vergi borcu silinmiyor da, Demirören'in başkan olduğu kurumun borcu silinsin. Bunlar gidiyorlar Bakan'a yalvarıyorlar, Cumhurbaşkanı'na yalvarıyorlar. Böyle kötü olmaya devlet çanak tutuyor demek istemiyorum ama devletimizin bir an önce profesyonel futbolun, profesyonelce yönetilmesi için yasa çıkarması lazım.
"AVRUPA'DA BORÇ, KULÜP BAŞKANINI İLGİLENDİRİR"
PSG'nin borcu varmış kime ne, sahibini ilgilendirir. Manchester United'ın borcu var kime ne sahibini ilgilendirir. Ama Fenerbahçe'nin borcu olsa herkesi ilgilendiriyor burada. Devlete aktarılan bilgiler de yanlış. Oraya bilgi vermeye gidenler doğru bilgi vermiyorlar. Bunun kişilerle bir şeyi yok. Bir kişi bunu yapabilirim diyorsa yalan söylüyor. Bir kişi çıkıp da ben futbolu düzeltirim diyorsa yalan söylüyor. Önce sistemi oluşturmak lazım. Yasalara uygun yapılanmayı oluşturmadan o işi ileri götürmesi olabilir mi? Böyle diyorsa yalan söylüyor. Sistem ortaya çıktığında bugünkü mevcut insanların yüzde 99'u olamayacak. O sebeple şu an işe sıkı sarılıyorlar. Bu işin içinde olamayacaklar ve o sebeple istemiyorlar.
Yasal Uyarı: Bu haber kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Özellikle uzun yıllar görev yaptığı Kayserispor'da bir çok başarılı işe imza atan Hurma, Türk futbolunu eleştirirken, "Yurt dışına çıkardığın oyuncu olarak İran'ın da gerisindeyiz. Irak'ın, Suriye'nin, Filistin'in önündeyiz, Azerbaycan'ın önündeyiz. Adamların 1-2 milyon nüfusu var ona reğmen 1. 2. sınıf oyuncu çıkarıyor bizden fazla. Kosova'nın bile 1. sınıf oyuncusu var" dedi.
İşte Süleyman Hurma'nın kulüplerin transfer politikalarını mercek altına aldığı önemli açıklamaları...
SÜLEYMAN HURMA BOMBALADI!....
"YA TÜRKİYE, YA ÇİN YA DA KATAR"
25 yaşında M. United'da oynayan Arsenal'de oynayan, Bayern Münih'te oynayan 1. sınıf yabancı alabilir misin? Alamazsın. 2. sınıf yabancı alabilir misin? Onu da alamazsın. Geriye kalıyor 3. sınıf yabancı ama onu da bu mevsimde alamazsın. Bir de kendi kulübüyle anlaşamayan, yaşı kemale ermiş oyuncular var. Onlar düşüşe geçen oyuncular. Kendi kulüplerinde alamadıkları parayı 37-38 yaşına kadar kontrat alarak buraya geliyorlar, ya da Çin'e veya Katar'a gidiyorlar. Bu gerçeği Kabul etmemiz lazım.
"SCOUT KÜLTÜRÜ BİZDE YOK"
Bir kulübümüz bir oyuncu için, kontrat süresi, bonservis parası 25-30 milyon euro bütçe hazırlıyorlar. O kadar bütçen varsa ve tanıyorsan ileride dünya çapında oyuncu olacak, senin işini de rahatça görecek 2-3 tane oyuncu alırsın. Ama senin izliyor olman lazım, izleyen adamının da işi biliyor olması lazım. Şili'den, Inter'den önce adam bulup alacaksın. Paraguay'dan, Uruguay'dan, Arjantin'den, Hırvatistan'tan Çek Cumhuriyeti'nden sen bulup alacaksın. Ama öyle bir bilgi birikimi, arşiv, sistem yok. Yapamıyorsun çünkü işi bilmiyorsun.
"AMRABAT'I ALDIĞIMDA KİMSE TANIMIYORDU"
Sen ne yaptığından eminsen, oyuncu sahaya çıkıp oynadığında, herkes kabul ediyor. Ben Amrabat'ı aldığımda kimse tanımıyordu. Oyuncu sahaya çıkıp oynadığında herkes kabul edecek. Everton'a, Porto'ya, Chelsea'ye gelen oyuncular veya Barcelona'ya gelen oyuncular herkes tarafından bilinen oyuncular mıydı? Adamlar gidiyor 8-10 milyon euro parayı yatırıyor. Sulejmani 300 bin euronun altında oynuyordu Sporting'te ama bonservisine 16 milyon euro istiyorlardı. Adam gitmiş Sulejmani'yi bulmuş almış. Lizbon'a geldiğinde herkes onu mu tanırdı, tanımazdı.
"ÖNEMLİ OLAN ARŞİV VE TAKİP ETMEK"
"SHAQIRI'Yİ ALAMAZSIN BELKİ AMA..."
Bir oyuncuyu takip eden kulüp 15-16 yaşından itibaren bağlantı halinde oluyor. Öyle olsan sen Shaqiri'yi alamazsın belki ama diğerini alırsın. Önemli olan öyle bir arşive sahip olmak.
"LİGİN KAR DEĞERİ OLURSA; YILDIZ DA GELİR"
Liginin marka değeri ve kalitesi olmazsa, ligin marka değeri de ortaya çıkardığı kaliteyle ve yıldızlarla olur. Kendi yıldızını üretemiyorsun, başka yerden alamıyorsun. 3-4. sınıf yabancıları ya da yaştan dolayı düşüşe geçmiş yabancıları alıyorsun. Kendisinde istikbal hedefleyen hangi oyuncu gelip de burada oynar?
"FUTBOLDA PARA İŞLEMEZ"
Dünyada bir tek sektörde para işlemez, kesinlikle parayla çözemezsin. Basketbolda ve voleybolda çözebilirsin ama futbolda para işlemez. Türkiye kaçıncı sırada? Zaten o 5 ülkenin gerisinde, Arjantin'in Brezilya'nın gerisinde, Uruguay ve Meksika'nın da gerisinde. Takım bazlı, Rusya'nın, Ukrayna'nın gerisinde. Bakalım bireysele, Makedonya'nın da gerisinde.
"İRAN'IN BİLE GERİSİNDEYİZ"
Yurt dışına çıkardığın oyuncu olarak İran'ın da gerisindeyiz. Irak'ın, Suriye'nin, Filistin'in önündeyiz, Azerbaycan'ın önündeyiz. Adamların 1-2 milyon nüfusu var ona reğmen 1. 2. sınıf oyuncu çıkarıyor bizden fazla. Kosova'nın bile 1. sınıf oyuncusu var. Türk futbolu dedikoduda önde, cehalette önde, bilgisizlikte, kötü yönetilmekte önde. Gururunu kaybetmiş insanda önde. Bu sadece futbolun değil, ülkenin de sorunu.
"FUTBOLU YÖNETEN ADAMLARIN KARŞILIĞI VAR MI?"
Futbol dünya piyasasında hangi karşılığı olan adamlar Türkiye'de futbolu yönetiyor? Buna bakmak lazım Avrupa piyasasında ve bizde. Dünya futbol piyasasında bu insanların karşılığı ne? Bir karşılığı var mı, yok. Beğen beğenme ama Almanya'da futbol kulübü yöneten adamların bir karşılığı var. İngiltere'de var, Makedonya'da da var. Bizde mesela federasyonda delege olmak için ne yapmak gerekir? Genç bir çocuğa tavsiyede bulun. Hangi yolla gelirse TFF'de yönetici olacak, ya da bir kulüpte.
"TFF DEĞİL, KULÜPLER BİRLİĞİ YÖNETMELİ"
Yönetme biçimi yanlış, şirketleşmesi lazım. 1993'ten beri söylüyorum. Kulüpleri Kulüpler Birliği'nin yönetmesi lazım TFF'nin değil. Futbol federasyonu milli takımla ve amatör sporla ilgilensin. Bu yolu seçtiğiniz zaman bu işin altından çıkamayacağınız aşikar. Dünyanın neresinde, hangi işinde kazandığından daha fazla harcamaya yönelik bir işletme ve aradaki farkı da dilenerek çözen.. Bir işletme düşünün yılda 20-30 milyon euro para harcasın, ortalama Anadolu kulübü gibi. Bu paranın 3'te 1'ini ancak kazanabilsin, geri kalan 3'te 2'sini borçlansın. Sonra bu borcu ödemek için iş adamlarından devletten dilensin. Başka bir sektör var mı böyle.
"VERGİ BORCU NİYE SİLİNİYOR?"
Niye turizmciler, otel yapan adam battığı zaman vergi borcu silinmesin de futbol kulübünün neden silinsin? Niye Demirören Grubu'nun vergi borcu silinmiyor da, Demirören'in başkan olduğu kurumun borcu silinsin. Bunlar gidiyorlar Bakan'a yalvarıyorlar, Cumhurbaşkanı'na yalvarıyorlar. Böyle kötü olmaya devlet çanak tutuyor demek istemiyorum ama devletimizin bir an önce profesyonel futbolun, profesyonelce yönetilmesi için yasa çıkarması lazım.
"AVRUPA'DA BORÇ, KULÜP BAŞKANINI İLGİLENDİRİR"
PSG'nin borcu varmış kime ne, sahibini ilgilendirir. Manchester United'ın borcu var kime ne sahibini ilgilendirir. Ama Fenerbahçe'nin borcu olsa herkesi ilgilendiriyor burada. Devlete aktarılan bilgiler de yanlış. Oraya bilgi vermeye gidenler doğru bilgi vermiyorlar. Bunun kişilerle bir şeyi yok. Bir kişi bunu yapabilirim diyorsa yalan söylüyor. Bir kişi çıkıp da ben futbolu düzeltirim diyorsa yalan söylüyor. Önce sistemi oluşturmak lazım. Yasalara uygun yapılanmayı oluşturmadan o işi ileri götürmesi olabilir mi? Böyle diyorsa yalan söylüyor. Sistem ortaya çıktığında bugünkü mevcut insanların yüzde 99'u olamayacak. O sebeple şu an işe sıkı sarılıyorlar. Bu işin içinde olamayacaklar ve o sebeple istemiyorlar.
