Washington Wizards'ın da geçtiğimiz gece LeBron ve Cleveland ekibine yenilmesi sonrası, ligte en canlı galibiyet serisine sahip olan takım Miami Heat kaldı.
Heat ekibi, sezonda 13-30 serisinde devam ettiğinde, Dwyane Wade ve Chris Bosh'ın yokluğunda genç oyuncuları Justise Winslow ve Josh Richardson'ın yanı sıra, pota altındaki çember koruyucusu Hassan Whiteside ve Goran Dragic ile zaten yapabileceklerinin bu kadar olduğu düşünülüyordu.
Lakin Winslow'un sezonu kapatması ve Richardson'ın da sakatlık dolayısıyla bir süredir forma giyememesi, kulübün sezon adına sonu olarak nitelendirilmişti.
Şu anda ortalığın tozunu attıran 'D-Wait' Dion Waiters, 11 maçtır devam eden bu serinin en etkili oyuncusu olarak göze çarpıyor. Seri boyunca 21.6 sayı ortalamasıyla oynayan Waiters, Warriors ve Nets ekiplerini son saniyelerde yıkan oyuncuydu.
Bu 11 maçlık maç süresince Heat'in neleri farklı yaptığını sahada gösterdiği oyunlara bağlı olarak rakamlarla da inceleyebiliriz.
Miami, 17 Ocak tarihine kadar oynadığı maçlarda ortalama olarak 98.3 sayı üretiyordu, bu rakam galibiyet serisinde 109.7 şeklinde. Şut yüzdeleri %43.9'dan %49.6'ya yükseldi. Maç başına kullandıkları üçlük sayısı pek değişmedi. 25.6'dan 26.5'e çıktı. Fakat bunun arasında bir fark oldu. Heat, seri öncesi 8.6 ortalamayla üçlük sokarken, bu rakamı seride 11.6'ya çıkardı. Aynı zamanda %33.8'den %43.8 gibi bir ortalamaya çıktılar ki bu inanılmaz bir artış.
Ribaund ve asist rakamları neredeyse yine aynı. Hatta ribaund rakamları 44.1'den 42.1'e geriledi. Asistler ise 21.2'den 21.9'a çıktı.
Top çalma ve blok kategorilerinde de birinde bir azalma, birinde bir artış gözlemleniyor. İlk 41 maçta 6.7 top çalma ortalamasıyla oynayan Heat, seri içerisinde 7.9 ortalamayla top çalıyor. Blok rakamları ise 5.7'den 4.7'ye geriledi.
Seri öncesi ve seri sonrası bulunan basket sayısı farkına da bakacak olursak, Heat 37.7 basketten 41.5 basket bulma ortalamasını yakalıyor. Serbest atış çizgisine gitme sayısı 21.1'den 21.8'e çıktı. Bu büyük bir artış değil, olsa da zaten Heat takım halinde %70 ortalamayla bile serbest atış sokamıyor. (Ligin bu alanda en kötü 2. takımı.)
Seri öncesinden seri içindeki oyunuyla aradaki farka bakacak olursak, Heat ekibi top paylaşan, içeriyi zorlayan (hakemler faul çalıyor mu tartışmalı) ve Dion Waiters'ın kendini daha serbest hissettiği bir ortamda basketbol oynuyor.
Playoffları zorlayacağı şüpheli olan Heat hala .500 altında yer alıyor. Ve kendileri gibi .500 altında yer alan Detroit ve Hornets'in altında yer alıyorlar. Playoff resmine 2 maç uzakta olan Heat'in bunu uzun süreli bir şekilde devam ettirebileceği ise şüpheli.
4 Mart tarihinde Cleveland Cavaliers'la oynayacağı zamana kadar, Heat ekibi .500 üzerinde sadece 2 takımla oynayacak. Houston ve Indiana. Bu seriyi daha da devam ettirme şansları var mı? Var. Peki bu, kendilerini playoffta korkulan bir rakip yapacak mı? (O da girerlerse) Büyük ihtimalle hayır.
Yine de Heat maçlarını izlememiz için eğer bir sebebe ihtiyacımız olursa, Houston veya Indiana ile oynadıklarında 'bakalım seri devam edecek mi?' diye izleyebiliriz. (O da o zamana kadar yenilmezlerse.)
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ
Heat ekibi, sezonda 13-30 serisinde devam ettiğinde, Dwyane Wade ve Chris Bosh'ın yokluğunda genç oyuncuları Justise Winslow ve Josh Richardson'ın yanı sıra, pota altındaki çember koruyucusu Hassan Whiteside ve Goran Dragic ile zaten yapabileceklerinin bu kadar olduğu düşünülüyordu.
Lakin Winslow'un sezonu kapatması ve Richardson'ın da sakatlık dolayısıyla bir süredir forma giyememesi, kulübün sezon adına sonu olarak nitelendirilmişti.
Şu anda ortalığın tozunu attıran 'D-Wait' Dion Waiters, 11 maçtır devam eden bu serinin en etkili oyuncusu olarak göze çarpıyor. Seri boyunca 21.6 sayı ortalamasıyla oynayan Waiters, Warriors ve Nets ekiplerini son saniyelerde yıkan oyuncuydu.
Bu 11 maçlık maç süresince Heat'in neleri farklı yaptığını sahada gösterdiği oyunlara bağlı olarak rakamlarla da inceleyebiliriz.
Miami, 17 Ocak tarihine kadar oynadığı maçlarda ortalama olarak 98.3 sayı üretiyordu, bu rakam galibiyet serisinde 109.7 şeklinde. Şut yüzdeleri %43.9'dan %49.6'ya yükseldi. Maç başına kullandıkları üçlük sayısı pek değişmedi. 25.6'dan 26.5'e çıktı. Fakat bunun arasında bir fark oldu. Heat, seri öncesi 8.6 ortalamayla üçlük sokarken, bu rakamı seride 11.6'ya çıkardı. Aynı zamanda %33.8'den %43.8 gibi bir ortalamaya çıktılar ki bu inanılmaz bir artış.
Ribaund ve asist rakamları neredeyse yine aynı. Hatta ribaund rakamları 44.1'den 42.1'e geriledi. Asistler ise 21.2'den 21.9'a çıktı.
Top çalma ve blok kategorilerinde de birinde bir azalma, birinde bir artış gözlemleniyor. İlk 41 maçta 6.7 top çalma ortalamasıyla oynayan Heat, seri içerisinde 7.9 ortalamayla top çalıyor. Blok rakamları ise 5.7'den 4.7'ye geriledi.
Seri öncesi ve seri sonrası bulunan basket sayısı farkına da bakacak olursak, Heat 37.7 basketten 41.5 basket bulma ortalamasını yakalıyor. Serbest atış çizgisine gitme sayısı 21.1'den 21.8'e çıktı. Bu büyük bir artış değil, olsa da zaten Heat takım halinde %70 ortalamayla bile serbest atış sokamıyor. (Ligin bu alanda en kötü 2. takımı.)
Seri öncesinden seri içindeki oyunuyla aradaki farka bakacak olursak, Heat ekibi top paylaşan, içeriyi zorlayan (hakemler faul çalıyor mu tartışmalı) ve Dion Waiters'ın kendini daha serbest hissettiği bir ortamda basketbol oynuyor.
Playoffları zorlayacağı şüpheli olan Heat hala .500 altında yer alıyor. Ve kendileri gibi .500 altında yer alan Detroit ve Hornets'in altında yer alıyorlar. Playoff resmine 2 maç uzakta olan Heat'in bunu uzun süreli bir şekilde devam ettirebileceği ise şüpheli.
4 Mart tarihinde Cleveland Cavaliers'la oynayacağı zamana kadar, Heat ekibi .500 üzerinde sadece 2 takımla oynayacak. Houston ve Indiana. Bu seriyi daha da devam ettirme şansları var mı? Var. Peki bu, kendilerini playoffta korkulan bir rakip yapacak mı? (O da girerlerse) Büyük ihtimalle hayır.
Yine de Heat maçlarını izlememiz için eğer bir sebebe ihtiyacımız olursa, Houston veya Indiana ile oynadıklarında 'bakalım seri devam edecek mi?' diye izleyebiliriz. (O da o zamana kadar yenilmezlerse.)
YAZI: DOĞUŞ ÇİFTÇİ