SPORX DIŞ HABERLER- Beşiktaş'ın Kanadalı yıldızı Atiba Hutchinson, FIFA.com'a verdiği bir röportajla Türkiye'deki futbol yaşantısı hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de futbolun adeta din gibi olduğunu söyleyen Atiba; "İnsanlar bu oyuna her şeylerini veriyor. Stadyumları mabed gibi görüyorlar. Kazandığınız zaman binlerce insanın inanılmaz mutluluğuna şahit oluyorsunuz. Kaybettiğinizde ise tam tersi. Tüm şehir çorak oluyor adeta." dedi.
"ŞAMPİYONLUK KUTLAMASI UNUTULMAZDI"
Beşiktal ile yaşadığı şampiyonluk sonrası kutlamaları aklından çıkaramadığını söyleyen Kanadalı oyuncu; "Kariyerimde daha önce Danimarka'da ve Hollanda'da kupalar ve şampiyonluklar yaşadım ama böylesini görmedim. Parti gece boyunca sürdü. Boğazda bizimle birlikte meşale yakan gemiler vardı. Ortam giderek coşkulu hale geldi." diyerek o günü anlattı.
"KANADA'DA BENİ KİMSE TANIMAZ AMA..."
İstanbul'daki futbol ortamını anlatan Atiba; "Burada herkes şehrin üç büyük takımından birini tutuyor. Beşiktaş, Galatasaray veya Fenerbahçe. Tuttukları takımlara göre insanlar sizi seviyor ya da sizden nefret ediyor. Şehrin futbola olan tutkusu her şeyden daha fazla. Sizi çok iyi tanıyorlar. Kanada'da hiç kimse beni tanımaz ama İstanbul'da nereye gitsem beni tanıyan, sarılmaya çalışıp fotoğraf çektirmek isteyen insanlarla karşılaşırım. Çok nazik ve sıcak kanlılar. Evlerin pencerelerinde veya balkonlarda hep takım bayrakları asılıdır." dedi.
"DÜNYA KUPASI'NA GİTMEK İSTİYORUZ"
Kanada ile Türkiye'nin futbola bakış açısını da değerlendiren tecrübeli futbolcu; "İki ülkenin futbola bakış açısı ancak bu kadar farklı olabilir. Türkler futbola bayılıyor, Kanadalılar ise buz hokeyi seviyor. Umarım Dünya Kupası Elemeleri'nde başarılı olur ve Rusya'ya gideriz. Bu elemeler kariyerimin son Dünya Kupası için. Dünya Kupası'na yeniden katılmamız paha biçilemez. Ama önce elemeleri geçmeliyiz. 1986'dan bu yana Dünya Kupası'na gidemememiz bizim için bir utanç. Bunu aşmak yine bizim elimizde." diyerek sözlerini noktaladı.
Türkiye'de futbolun adeta din gibi olduğunu söyleyen Atiba; "İnsanlar bu oyuna her şeylerini veriyor. Stadyumları mabed gibi görüyorlar. Kazandığınız zaman binlerce insanın inanılmaz mutluluğuna şahit oluyorsunuz. Kaybettiğinizde ise tam tersi. Tüm şehir çorak oluyor adeta." dedi.
"ŞAMPİYONLUK KUTLAMASI UNUTULMAZDI"
Beşiktal ile yaşadığı şampiyonluk sonrası kutlamaları aklından çıkaramadığını söyleyen Kanadalı oyuncu; "Kariyerimde daha önce Danimarka'da ve Hollanda'da kupalar ve şampiyonluklar yaşadım ama böylesini görmedim. Parti gece boyunca sürdü. Boğazda bizimle birlikte meşale yakan gemiler vardı. Ortam giderek coşkulu hale geldi." diyerek o günü anlattı.
"KANADA'DA BENİ KİMSE TANIMAZ AMA..."
İstanbul'daki futbol ortamını anlatan Atiba; "Burada herkes şehrin üç büyük takımından birini tutuyor. Beşiktaş, Galatasaray veya Fenerbahçe. Tuttukları takımlara göre insanlar sizi seviyor ya da sizden nefret ediyor. Şehrin futbola olan tutkusu her şeyden daha fazla. Sizi çok iyi tanıyorlar. Kanada'da hiç kimse beni tanımaz ama İstanbul'da nereye gitsem beni tanıyan, sarılmaya çalışıp fotoğraf çektirmek isteyen insanlarla karşılaşırım. Çok nazik ve sıcak kanlılar. Evlerin pencerelerinde veya balkonlarda hep takım bayrakları asılıdır." dedi.
"DÜNYA KUPASI'NA GİTMEK İSTİYORUZ"
Kanada ile Türkiye'nin futbola bakış açısını da değerlendiren tecrübeli futbolcu; "İki ülkenin futbola bakış açısı ancak bu kadar farklı olabilir. Türkler futbola bayılıyor, Kanadalılar ise buz hokeyi seviyor. Umarım Dünya Kupası Elemeleri'nde başarılı olur ve Rusya'ya gideriz. Bu elemeler kariyerimin son Dünya Kupası için. Dünya Kupası'na yeniden katılmamız paha biçilemez. Ama önce elemeleri geçmeliyiz. 1986'dan bu yana Dünya Kupası'na gidemememiz bizim için bir utanç. Bunu aşmak yine bizim elimizde." diyerek sözlerini noktaladı.
Beşiktaş
