Bir dönemler NBA'in en iyi oyuncularından biri olan eski süperstar Tracy McGrady, geçtiğimiz gün Çin'deki basketbol sevgisinden Michael Jordan'ın iptal ettiği Scottie Pippen takasına, ligin eski halinden Kevin Durant'in Golden State Warriors'a gidişine dair çeşitli soruları yanıtladı.
İşte T-Mac'in röportajı:
Çin'de NBA 5V5 turnuvasında görev aldığını duydum. Oradaki rolün nedir?
NBA'in yüzü olup bu maçlar için elçilik yapıyorum ve insanları cesaretlendiriyorum. Varlık gösteriyorum; burada marka değerim çok yüksek ve buraya gelip bu çocuklara ilham kaynağı olmak harika.
Basketbol orada ne kadar büyük? Burada Amerika'dakiyle kıyaslanabilir mi yoksa orada daha mı büyük?
Kesinlikle son birkaç yıldır en dominant spor basketbol oldu. Magic'te oynadığım dönemde hatırlıyorum, buraya gelirdim ve basketbol o zamanlar bu kadar popüler değildi. Şimdi global bir oyun oldu. Yao Ming'i, Houston Rockets'ı ve NBA'i, bu oyunu globalleştirdikleri için ve tüm bu Çinli hayranlara bize tanık olma fırsatı verdikleri için, takdir etmek gerekiyor. Eskiden NBA maçlarını izleyecek lükse sahip değildiler. Şimdi, sosyal medyanın ve benzeri şeylerin etkisiyle, aynı anda maçları izleyip lige daha aşina oluyorlar.
Çin'e gitmenin sana göre en iyi tarafı nedir?
Şu anda bulunduğum Şanghay harika bir şehir. Yemeğinin güzel olması bir yerde, gece hayatı da harika. Çin'de bulunduğum tüm şehirlerde insanlar çok iyi. Şanghay'da bir sürü yabancı da görüyorsunuz. Gece ise etrafta olup biten her şeye şahit olmak mükemmel.
Şimdi ESPN ile basketbol analisti olarak yeni bir kariyerin var. Oynadığın zamanın üzerinden çok geçmediğine göre, ilişkin bulunan oyuncuları eleştirirken nasıl yaklaşıyorsun?
(Gülüyor.) Harika soru. Birlikte oynadığım adamların çoğu süperstar adamlardı: LeBron, Durant, benim oynadığım dönemde lige yeni giriyorlardı. Ama artık birer elit seviyede oyuncu oldular. Ama oyunu bıraktıktan sonra öbür taraftan bakmak güzel bir çizgi.
Oyuncuları maçtan maça eleştirmeyi seviyorum çünkü oyunun ne kadar zor olduğunu ve ne kadar zor bir pozisyonda olduklarını biliyorum. Her gece o oyuncuların başından neler geçtiğini ve bir sezon boyunca neler yaşadıklarını biliyorum. Oyuncu olduktan sonra öbür tarafta yine oyuncuları eleştirmenin en zor tarafı da bu, çünkü neler hissettiklerini biliyorum. Ammavelakin, eğer çıkıp çöp bir oyun sergilersen sana seslenmek zorunda kalırım. Eğer hiç oyunu oynamamış biri seni eleştirebiliyorsa, ben kesinlikle bu işi yapabilirim.
Genç oyunculardan bahsetmişken, lige ilk geldiğin zamanlar 1997 Haziran'ında, seni Scottie Pippen karşılığında Bulls'a gönderecek takası Michael Jordan'ın iptal ettirdiği ortaya çıktı. Bu takasın NBA tarihini nasıl etkilediğini düşünüyorsun?
Bilemiyorum. O dönem Scottie Pippen'ın boşluğunu dolduracak düzeyde olmadığımı biliyorum. O kadar söyleyeyim. Michael'ın o takası iptal etmesinden aslında memnunum çünkü kariyerim daha farklı bir şekilde devam edebilirdi. Kariyerimde başımdan geçen şeyleri tecrübe etmem gerekiyordu ve Michael'ın genç çocuklara karşı sert olduğuna da eminim. Kwame Brown'a neler olduğuna bak, ve o o zaman oynamıyordu bile. O yüzden Toronto'da üç sene boyunca oynayıp orada tecrübe yaşadığım için memnunum. Ama sonradan düşününce, MJ ile oynamak da çok iyi olurdu.
Michael'la o takasla ilgili hiç konuştun mu?
Hayır. Hayır. Nike veya Jordan'cıların adidas'çı adamlarla iyi geçinemediğni bilirsin. Eğer bilmiyorduysan, şimdi biliyorsun.
NBA'de bu tarz bir kapışma mı var?
Elit oyuncular arasında, evet. Aranızdaki muhabbet bir yere kadar gidebiliyor. Arkadaşlık bir noktaya kadar ilerliyor. Tabii bu basketbol sahasından hiç bir şekilde dışarı taşmıyor.
Eğer bu takas olsaydı uzun vadede kim kazanmış olurdu diye düşünüyorsun?
Olaya dahil olan diğer tarafları bilmiyorum. Bilemiyorum. Geriye baktığımda, Scottie Pippen için takas olduğumu düşünmek akıl ermez bir durum olurdu. Scottie en büyük 50 oyuncudan biri ve Bulls organizasyonuna getirdiklerine bakınca, onu 18 yaşındaki bir çocuk için takas etmek, bunu düşünmek bile inanması zor bir ihtimal. O yüzden bilmiyorum.
18 yaşında bir çocuk için özgüven tazeleyen bir durum değil miydi? Bir Hall of Fame oyuncuyla takas olabileceğini bilmek?
Hayır çünkü dürüst olmak gerekirse takas iptal olduktan sonra durumu aklıma bile getirmedim. İleriye baktım. O an içerisinde 'Böyle bir şey olabilir mi?' diye düşünüyordum tabii. Heyecanlandığım doğru. Ama Toronto beni draft edince aklıma bir daha Bulls forması veya Scottie Pippen için takaslanmak falan gelmemişti.
ESPN'de Stephen Curry'nin tüm oyları toplayarak MVP olmasının sebebinin ligin suyunu çekmesi olduğunu söylemiştin, ve Charles Barkley de benzer yorumlar yapmıştı. Ligin bugünkü halinin senin oynadığın zamanla farkı neydi? Ve senin oynadığın dönemde ligin suyu çekilmiş miydi?
Hayır, sadece fiziksellik ve oyun stili açısından çok farklıydı. Bugünlerde, Steph Curry gibi bir adamın bugün dönüştüğü oyuncuya dönüşmesine avantaj sağlayan bir sürü kural değişikliği olduğunu düşünüyorum. Yine de harika oyuncu, fakat oyunun fizikselliği bugün çok daha yumuşak bir şekilde ilerliyor. Benim oynadığım dönemde, daha çok derinlik ve daha çok elit oyuncu vardı. Bugün ligte birkaç tane süperstar oyuncu var, ama eskiden oyuncular içinde daha çokyönlülük vardı. Pivotlar, şutör guardlar, bu alanda daha çokyönlü adamlar vardı.
Warriors'tan bahsetmişken, yaz döneminin en büyük haberi Kevin Durant'in onlara katılması oldu. Bu konu hakkında düşüncelerin nedir, ve oyuncuların takımlarını terkedip süpertakımlara katılmaları hakkında ne düşünüyorsun?
Golden State'e gidişi yüzünden hayal kırıklığına uğradım. Ayrılmasından dolayı hayal kırıklığına uğramadım, yani serbest bir oyuncuydu ve istediği yere gidebilir. Ama şampiyonluk yarışından gelen ve seni 3-1'den eleyen takıma gitmek... Bir rekabetçi olarak düşününce, geri dönüp aynı takımla onları tahtından indirmeyi deneyebilirdin diye düşünüyorum.
Ligin en iyi 5 guardından biri Russell Westbrook'la oynuyorsun. Bana göre, OKC şampiyonluk kalibresinde bir takımdı. Bunu gösterdiler; Batı Konferansı Finallerinde Golden State'i büyük bozguna uğratmışlardı. Ama Golden State'te oynamayı tercih etmesinden dolayı çok hayal kırıklığına uğradım. Ben OKC'de kalmasını isterdim.
Süpertakımların lig için iyi mi yoksa kötü mü olduğunu düşünüyorsun?
Berbatlar. Toplu iş sözleşmelerinde bu süpertakımları durdurmakla ilgili çalışmalar yapmalarını da düşününce, bu kötü bir şey. 93 milyon dolarlık maaş tavanı da olunca, bunu durdurmalarının yolu artık kalmadı. Takımların oyunculara harcayacağı çok para var. Lig AAU ligine döndü. Benim oynadığım dönemde Orlando Magic'te bir süperstarınız vardı, Boston'da Paul Pierce vardı, Philadelphia'da Allen Iverson vardı. Toronto'da Vince Carter vardı. Milwaukee'de Ray Allen vardı. O dönem lig o kadar rekabetçiydi ki, herkes bir araya gelmedi. Hepimiz birbirimizin kıçını tekmelemeye çalışıyorduk.
İşte T-Mac'in röportajı:
Çin'de NBA 5V5 turnuvasında görev aldığını duydum. Oradaki rolün nedir?
NBA'in yüzü olup bu maçlar için elçilik yapıyorum ve insanları cesaretlendiriyorum. Varlık gösteriyorum; burada marka değerim çok yüksek ve buraya gelip bu çocuklara ilham kaynağı olmak harika.
Basketbol orada ne kadar büyük? Burada Amerika'dakiyle kıyaslanabilir mi yoksa orada daha mı büyük?
Kesinlikle son birkaç yıldır en dominant spor basketbol oldu. Magic'te oynadığım dönemde hatırlıyorum, buraya gelirdim ve basketbol o zamanlar bu kadar popüler değildi. Şimdi global bir oyun oldu. Yao Ming'i, Houston Rockets'ı ve NBA'i, bu oyunu globalleştirdikleri için ve tüm bu Çinli hayranlara bize tanık olma fırsatı verdikleri için, takdir etmek gerekiyor. Eskiden NBA maçlarını izleyecek lükse sahip değildiler. Şimdi, sosyal medyanın ve benzeri şeylerin etkisiyle, aynı anda maçları izleyip lige daha aşina oluyorlar.
Çin'e gitmenin sana göre en iyi tarafı nedir?
Şu anda bulunduğum Şanghay harika bir şehir. Yemeğinin güzel olması bir yerde, gece hayatı da harika. Çin'de bulunduğum tüm şehirlerde insanlar çok iyi. Şanghay'da bir sürü yabancı da görüyorsunuz. Gece ise etrafta olup biten her şeye şahit olmak mükemmel.
Şimdi ESPN ile basketbol analisti olarak yeni bir kariyerin var. Oynadığın zamanın üzerinden çok geçmediğine göre, ilişkin bulunan oyuncuları eleştirirken nasıl yaklaşıyorsun?
(Gülüyor.) Harika soru. Birlikte oynadığım adamların çoğu süperstar adamlardı: LeBron, Durant, benim oynadığım dönemde lige yeni giriyorlardı. Ama artık birer elit seviyede oyuncu oldular. Ama oyunu bıraktıktan sonra öbür taraftan bakmak güzel bir çizgi.
Oyuncuları maçtan maça eleştirmeyi seviyorum çünkü oyunun ne kadar zor olduğunu ve ne kadar zor bir pozisyonda olduklarını biliyorum. Her gece o oyuncuların başından neler geçtiğini ve bir sezon boyunca neler yaşadıklarını biliyorum. Oyuncu olduktan sonra öbür tarafta yine oyuncuları eleştirmenin en zor tarafı da bu, çünkü neler hissettiklerini biliyorum. Ammavelakin, eğer çıkıp çöp bir oyun sergilersen sana seslenmek zorunda kalırım. Eğer hiç oyunu oynamamış biri seni eleştirebiliyorsa, ben kesinlikle bu işi yapabilirim.
Genç oyunculardan bahsetmişken, lige ilk geldiğin zamanlar 1997 Haziran'ında, seni Scottie Pippen karşılığında Bulls'a gönderecek takası Michael Jordan'ın iptal ettirdiği ortaya çıktı. Bu takasın NBA tarihini nasıl etkilediğini düşünüyorsun?
Bilemiyorum. O dönem Scottie Pippen'ın boşluğunu dolduracak düzeyde olmadığımı biliyorum. O kadar söyleyeyim. Michael'ın o takası iptal etmesinden aslında memnunum çünkü kariyerim daha farklı bir şekilde devam edebilirdi. Kariyerimde başımdan geçen şeyleri tecrübe etmem gerekiyordu ve Michael'ın genç çocuklara karşı sert olduğuna da eminim. Kwame Brown'a neler olduğuna bak, ve o o zaman oynamıyordu bile. O yüzden Toronto'da üç sene boyunca oynayıp orada tecrübe yaşadığım için memnunum. Ama sonradan düşününce, MJ ile oynamak da çok iyi olurdu.
Michael'la o takasla ilgili hiç konuştun mu?
Hayır. Hayır. Nike veya Jordan'cıların adidas'çı adamlarla iyi geçinemediğni bilirsin. Eğer bilmiyorduysan, şimdi biliyorsun.
NBA'de bu tarz bir kapışma mı var?
Elit oyuncular arasında, evet. Aranızdaki muhabbet bir yere kadar gidebiliyor. Arkadaşlık bir noktaya kadar ilerliyor. Tabii bu basketbol sahasından hiç bir şekilde dışarı taşmıyor.
Eğer bu takas olsaydı uzun vadede kim kazanmış olurdu diye düşünüyorsun?
Olaya dahil olan diğer tarafları bilmiyorum. Bilemiyorum. Geriye baktığımda, Scottie Pippen için takas olduğumu düşünmek akıl ermez bir durum olurdu. Scottie en büyük 50 oyuncudan biri ve Bulls organizasyonuna getirdiklerine bakınca, onu 18 yaşındaki bir çocuk için takas etmek, bunu düşünmek bile inanması zor bir ihtimal. O yüzden bilmiyorum.
18 yaşında bir çocuk için özgüven tazeleyen bir durum değil miydi? Bir Hall of Fame oyuncuyla takas olabileceğini bilmek?
Hayır çünkü dürüst olmak gerekirse takas iptal olduktan sonra durumu aklıma bile getirmedim. İleriye baktım. O an içerisinde 'Böyle bir şey olabilir mi?' diye düşünüyordum tabii. Heyecanlandığım doğru. Ama Toronto beni draft edince aklıma bir daha Bulls forması veya Scottie Pippen için takaslanmak falan gelmemişti.
ESPN'de Stephen Curry'nin tüm oyları toplayarak MVP olmasının sebebinin ligin suyunu çekmesi olduğunu söylemiştin, ve Charles Barkley de benzer yorumlar yapmıştı. Ligin bugünkü halinin senin oynadığın zamanla farkı neydi? Ve senin oynadığın dönemde ligin suyu çekilmiş miydi?
Hayır, sadece fiziksellik ve oyun stili açısından çok farklıydı. Bugünlerde, Steph Curry gibi bir adamın bugün dönüştüğü oyuncuya dönüşmesine avantaj sağlayan bir sürü kural değişikliği olduğunu düşünüyorum. Yine de harika oyuncu, fakat oyunun fizikselliği bugün çok daha yumuşak bir şekilde ilerliyor. Benim oynadığım dönemde, daha çok derinlik ve daha çok elit oyuncu vardı. Bugün ligte birkaç tane süperstar oyuncu var, ama eskiden oyuncular içinde daha çokyönlülük vardı. Pivotlar, şutör guardlar, bu alanda daha çokyönlü adamlar vardı.
Warriors'tan bahsetmişken, yaz döneminin en büyük haberi Kevin Durant'in onlara katılması oldu. Bu konu hakkında düşüncelerin nedir, ve oyuncuların takımlarını terkedip süpertakımlara katılmaları hakkında ne düşünüyorsun?
Golden State'e gidişi yüzünden hayal kırıklığına uğradım. Ayrılmasından dolayı hayal kırıklığına uğramadım, yani serbest bir oyuncuydu ve istediği yere gidebilir. Ama şampiyonluk yarışından gelen ve seni 3-1'den eleyen takıma gitmek... Bir rekabetçi olarak düşününce, geri dönüp aynı takımla onları tahtından indirmeyi deneyebilirdin diye düşünüyorum.
Ligin en iyi 5 guardından biri Russell Westbrook'la oynuyorsun. Bana göre, OKC şampiyonluk kalibresinde bir takımdı. Bunu gösterdiler; Batı Konferansı Finallerinde Golden State'i büyük bozguna uğratmışlardı. Ama Golden State'te oynamayı tercih etmesinden dolayı çok hayal kırıklığına uğradım. Ben OKC'de kalmasını isterdim.
Süpertakımların lig için iyi mi yoksa kötü mü olduğunu düşünüyorsun?
Berbatlar. Toplu iş sözleşmelerinde bu süpertakımları durdurmakla ilgili çalışmalar yapmalarını da düşününce, bu kötü bir şey. 93 milyon dolarlık maaş tavanı da olunca, bunu durdurmalarının yolu artık kalmadı. Takımların oyunculara harcayacağı çok para var. Lig AAU ligine döndü. Benim oynadığım dönemde Orlando Magic'te bir süperstarınız vardı, Boston'da Paul Pierce vardı, Philadelphia'da Allen Iverson vardı. Toronto'da Vince Carter vardı. Milwaukee'de Ray Allen vardı. O dönem lig o kadar rekabetçiydi ki, herkes bir araya gelmedi. Hepimiz birbirimizin kıçını tekmelemeye çalışıyorduk.