Spor yazarlarından Engin Verel, Fenerbahçe'nin Eyüpspor ile deplasmanda 1-1 berabere kaldığı mücadeleyi Akşam'daki köşesinde değerlendirdi.
Maçtan önce bir idareciyle oturdum, uzun uzun sohbet ettik. Her Fenerbahçeli gibi o da Eyüp maçının ilk yarının en son ama en önemli maçı olduğunu düşünüyordu. Zira Fenerbahçe ikinci yarıya yeni transferleriyle ve daha güçlü girebilirdi. O yüzden bu maçı kayıpsız geçmesi gerekiyordu.
Bu sezonun en iyi futbol oynayan takımlarından biri olan ve Galatasaray'dan puan alan Arda Turan'ın takımının aynı şeyi Fenerbahçe'ye de yapmak için canını dişine takacağını hepimiz tahmin ediyorduk. Peki bu şartları Fenerbahçe lehine çevirmek için ne yapmıştı. Teknik Direktör Mourinho bir önceki maçta ilk 11'de başlattığı Dzeko'yu kulübeye koyup, En-Nesyri ile sahaya çıktı.
Kuşkusuz Başakşehir maçında iki gol atıp, galibiyete damga vuran Faslı oyuncuyu tercih etmesi mantıklıydı. Ancak gördük ki ilk yarıda Fenerbahçe rakip ceza sahasına yeteri kadar doğru ortalar yapamadı. Haliyle En Nesyri'nin hava toplarındaki hakimiyeti de pek işe yaramadı. Bu maça kadar ayağıyla sadece 1 gol atan Faslı, ilk yarının son dakikasında ikinci kez ayağıyla ağları buldu.
Eyüpspor'un ilk yarıda Ahmed Kutucu ile bulduğu golde iki stoperin de hatası vardı. Thiam bomboş indirdi, Ahmed de plaseledi. Fenerbahçe eğer hedefe yürümek istiyorsa öncelikle savunmasına bir çare bulmalı. Tandemdeki ikili rayına oturmadığı sürece işler yolunda gitmeyecektir.
Tabii ilk yarıda bir başka konu da Caner ile İrfan Can arasındaki mücadeleden sonra Caner'in yere düşmesi ve buna rağmen Fenerbahçe'nin gidip golü atması. Benim kanaatim, Fenerbahçeli oyuncular Caner'in zaman geçirmek için bunu yaptığını düşündü, o yüzden de oyunu kesmedi. İlk yarı biterken atak şansını 'centilmenlik' adına harcamak istemediler.
Ne kadar doğru ne kadar yanlış tartışılır. İkinci yarıda Fenerbahçe'nin panik bir baskısı, Mourinho'nun tartışılacak değişiklikleri vardı. O da deneme yanılma yoluyla doğruyu bulmak ve 3 puan almak için hamleler yaptı ama sahada o hedefe ulaşacak organize bir Fenerbahçe ve hücum hattı göremedik. Dzeko'nun Berke'de kalan kafası dışında Eyüp kalecisini zorlayacak bir pozisyon olmadı.
Yine çok tartışılacak bir hakem kararları, standardı olmayan düdükler, eyyamlar...Bu lig bu hakemlerle nasıl bitecek bilmiyorum. Eyüp, G.Saray'a vurduğu darbeyi Fenerbahçe'ye de vurdu ama bu darbe Galatasaray'ın yediğinden çok daha ağır.