Turkish Airlines EuroLeague'in 12. hafta müsabakasında temsilcimiz Fenerbahçe Beko, cuma günü sahasında Olimpia Milano'yu konuk edecek.
Uzun süre boyunca Fenerbahçe Beko için ter döken ve kulübün simgelerinden biri haline gelen, daha sonrasında ise kariyerini Olimpia
Milano'da sürdüren Gigi Datome, bu karşılaşmanın öncesinde Eurohoops'a özel açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL'DA YAŞAM
Emekliliğini açıkladıktan sonra İtalya kaynaklı Vanity Fair'e konuşan Gigi Datome, İstanbul'a dair görüşlerini 'gün batımında vapurla boğazı ilk kez geçtiğimde bir aydınlanma yaşamıştım. Şehrin silüeti, minareler ve arka planda müezzinin ezan okurkenki sesi beni çok etkilemişti' şeklinde paylaşmıştı.
Datome, İstanbul hakkındaki görüşlerini Eurohoops'a ise şu cümlelerle açıkladı:
"İstanbul'un güzelliği beni gerçekten çok etkilemişti. Gerçekten kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar etkilenmiştim. Martıların ve müezzinin sesi, İstanbul'un renkleri… Tüm bunlar içimde İstanbul'u yavaşça keşfetme arzusunu uyandırdı. Gerçekten içerisinde çok fazla çeşitlilik bulunduran bir şehir, her yıl yeni bir şeyler keşfediyorum. Tüm bu anlattıklarım İstanbul'a dair bana 'organize bir kaos' hissiyatını veriyor."
Gigi Datome, bir diğer çok sevdiği şehir olan Milano hakkındaki görüşlerini ise şu sözlerle paylaştı:
"Milano'nun daha fazla insana erişilebilir alanlar bulabileceğiniz bazı köşeleri var. Benimkiyse Giambellino bölgesinde yer alan Gogol isimli bir kitapçı.
Aslında Fenerbahçe'den ayrıldığım zaman Milano'ya dair hiçbir şey bilmiyordum. O sırada sanki İstanbul'da son kez vakit geçirdiğimi hissettim. Fenerbahçe'deki son gecemde tek başıma, uzun bir yürüyüş yaptım. Yürürken sürekli kendime 'İstanbul'dan ayrılma fikrinden nefret ettiğimi' söyledim. Fenerbahçe'de gerçekten inanılmaz yıllar geçirdim, o yılları asla unutmayacağım."
SAHA İÇİ LİDERLERİ
Gigi Datome, basketbolu bıraktıktan sonra arkasında başarılarla dolu bir kariyer bıraktı. Fenerbahçe'deyken 2017 yılında kariyerinin ilk ve tek EuroLeague şampiyonluğu sevincini yaşadı. Bunun yanı sıra üç Basketbol Süper Ligi ve üç de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. Milano'da ise iki kez İtalya Ligi'ni kazandı.
Elbette bu süreçte kısa devrilmeler konusunda usta pivotlarla oynaması, Datome'nin işini kolaylaştırdı. Fenerbahçe'deki takım arkadaşı Jan Vesely ve Milano'daki takım arkadaşı Kyle Hines, kısa devrilmeler konusunda belki de EuroLeague tarihinin en özel iki uzunu konumundalar.
Datome, kısa devrilmeler konusunda usta olan takım arkadaşlarına dair şunları söyledi:
"İşin en etkileyici kısmı ne, biliyor musun? Rakiplerin bize karşı oynarken hep baskılı savunma yapmasını istedim. Baskılı savunmalara karşı oynarken kısa devrilmeler üzerinden hücum ettiğinizde otomatik olarak dörde üçü yakalamış oluyorsunuz. Bu da şutörler için önemli bir avantaj sağlıyor. Bu durum hem Vesely'le, hem de Hines ile oynarken geçerliydi. Topu alıp doğru pas için ellerinden çıkarırkenki reaksiyon zamanlamaları gerçekten inanılmazdı. Elbette bunun için gerekli hazırlıkları yapıyorduk ama yine de harikaydı."
Öte yandan Datome, Fenerbahçe'deyken Kostas Sloukas, Bogdan Bogdanovic ve Marko Guduric gibi baskı altındayken bile doğru pası verebilen kısalarla oynadı. Elbette bu durum, bir skorer olarak Datome'nin işini kolaylaştırdı.
"Takımdaki sorumluluklarım barizdi. Pası aldığım zaman şutu atabilmek için önümde yeterince boşluk varsa o şutu atmam gerekiyordu. Genelde yeterince boşluk oluyordu çünkü bana pozisyon mükemmel şekilde hazırlanmış oluyordu. Öte yandan takım arkadaşlarımdan pası alabilmem için sayı atabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu. Sayı atmaya başladığım zamansa rakip savunmalar, üzerimdeki baskıyı arttırıyorlardı. Bu da takım arkadaşlarım için daha fazla alanın açılması anlamına geliyordu. Bir maçta az şut kullandığım zaman eve hep mutlu gittim çünkü bu durum, takım arkadaşlarımın daha çok alan buldukları anlamına geliyordu. Dolayısıyla kazanıyorduk."
Milano döneminde ise Gigi Datome, elbette yaşından dolayı Fenerbahçe kariyerine kıyasla daha az etkiliydi. Yine de koç Ettore Messina'nın sisteminde önemli bir rolü vardı. Ayrıca Datome, burada EuroLeague tarihinin unutulmaz oyun kurucularından Sergio 'El Chacho' Rodriguez ile oynadı.
"Chacho çok spontane oynayan bir oyun kurucuydu. Onun için her şey akışa göre ilerliyordu, topla yaptığı her hareket son derece doğal geliyordu. (Kostas) Sloukas ise bireysel çalışma konusunda manyaklık seviyesindeydi. Onunla beş yıl beraber oynadım ve öğle yemeklerinde tavuk ve pilav dışında bir şey yediğini görmedim (gülüyor).
Bugün bile baktığım zaman Kostas'ın sürekli bir düzen içerisinde hareket ettiğini görebiliyorum. Topu sürerken, step-back şut atarken, topsuz perdelemelerden çıkarken… Gerçekten çok verimli bir oyuncu, adeta bir bilgisayar gibi. Chacho ise böyle değildi, daha spontane hareket ediyordu ve spektaküler oynamaya çalışıyordu. Elbette ikisi de Avrupa basketbolu tarihinin en özel oyun kurucuları arasında yer alıyorlar. İkisi de gerçek bir lider ve efsane. İkisi de jenerasyonlarının en iyileri arasındalar, zaten bu sayede toplam yedi EuroLeague şampiyonlukları var."
"MELLI ARKADAŞIMDAN FAZLASI"
Elbette Fenerbahçe ve Olimpia Milano taraftarları için ayrı bir yere sahip tek sakallı İtalyan Gigi Datome değil. Nicolo Melli'nin yeri de iki kulübün taraftarları için ayrı.
Nicolo Melli ve Gigi Datome, daha önce Fenerbahçe, Olimpia Milano ve İtalya Milli Takımı'nda uzun süre beraber oynadılar. Bu süreç boyunca aralarında özel bir dostluk bağı gelişti. Beraber kupalar kazandılar, aynı odayı paylaştılar ve hatta bir süre beraber podcast kaydettiler.
Gigi Datome, şu sıralar yeniden Fenerbahçe Beko'nun başarısı için ter döken yakın dostu hakkında şunları söyledi:
"İkimiz de her zaman takımın başarısını her şeyin önüne koyduk. Hatta daha da önemlisi bunun için egolarımızı bir kenara bıraktık. Her zaman çok ciddi, kararlı ve adanmış oyuncular olduk. Nicolo'yla istatistiklerinin dikkat çekici olmamasından dolayı sürekli dalga geçiyorum, buna rağmen çok verimli bir oyuncu."
"NIGEL BENDEN DAHA İYİ"
Datome'nin eski takım arkadaşı Nicolo Melli, bugünlerde Nigel Hayes-Davis ile beraber oynuyor. Sahada kendini ifade ediş biçimiyle ve gezmeye olan düşkünlüğüyle Nigel, insanlara biraz da olsa Gigi Datome'yi hatırlatıyor.
"Yaşadığı yerin kültürüyle bütünleşmiş ve sürekli çevresinde olup bitenleri anlamaya çalışan insanları seviyorum. Nigel, benim zamanında Fenerbahçe'de yaptıklarımı çok daha yüksek bir seviyede yapıyor. Bir yandan yüksek performans verirken bir yandan da yaşadığı yerini kültürünü anlamaya çalışması, elbette taraftarların sahada onun tarafından temsil edildiklerini hissedebilmeleri açısından güzel."
"TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLUYOR"
Elbette Fenerbahçe Beko – Olimpia Milano karşılaşmaları, her daim Gigi Datome için çok özel oluyor. Fenerbahçe'de geçirdiği başarı dolu yılların ardından kulüp efsanesi haline gelen Datome, Milano'da da önemli izler bıraktı. İşte bu yüzden Datome, Cuma akşamı (29 Kasım) bir kez daha Fenerbahçe taraftarları tarafından çok sıcak karşılanacak. Tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi.
"Taraftarların önüne çıkacağımı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. Basketbolu Milano'da bıraktım ama insanlar beni aynı zamanda Fenerbahçe'de emekli olmuşum gibi görüyorlar. Beni her zaman sevgiyle karşılıyorlar. Dolayısıyla 'evime' geri dönmek, dostlarımı görmek ve İstanbul'umu eşim Chiara'ya göstermek çok güzel olacak."
Elbette Gigi Datome, kariyeri boyunca çok önemli antrenörlerle çalıştı. Hiç şüphesiz bu isimler arasında en çok öne çıkan ikisiyse Zeljko Obradovic ve Ettore Messina oldu.
Datome, Fenerbahçe dönemi boyunca beraber çalıştığı Zeljko Obradovic hakkında şunları söyledi:
"Koç Obradovic bize her zaman 'kimsenin takımdan daha önemli olmadığını' anlattı. Söylemesinin yanı sıra bunu saha içerisindeki gerçeklerle ve oyun istikrarıyla gösterdi. Dolayısıyla ben de koçun yaptıklarını mevcut rolüme (İtalya Milli Takımlar Koordinatörü) uyarlamaya çalışıyorum.
Ettore Messina'yla ise her şey adanmışlıkla alakalıydı. Elbette ben de kendimi basketbola adamış bir oyuncuydum ama koç Messina'nın adanmışlığını görmek bende farklı bir iz bıraktı. Sadece oyuncularından değil, kendisinden de talep ettiklerini görmek işinizi her zaman belirli bir seviyede yapmanız gerektiğini anlamanızı sağlıyor. Bunu basketboldan hayata da uyarlayabilirsiniz.
Her gün Obradovic ve Messina gibi harika basketbol insanlarıyla çalışmak hem saha içinde, hem de saha dışında gelişmenizi sağlıyor. Tabii amacınız bu insanları sadece basketboldan ibaret görmekse o zaman iş değişir ama bu insanlar, size basketboldan daha fazlasını anlatıyorlar. Koç Obradovic ve Messina'yla geçirdiğim sekiz sene kesinlikle çok yoğun, fiziksel ve mental açıdan yorucuydu. Yine de bana 'o sekiz seneyi yeniden yaşamak ister misin?' diye sorsalar bu soruya cevabım 'evet' olurdu."
Uzun süre boyunca Fenerbahçe Beko için ter döken ve kulübün simgelerinden biri haline gelen, daha sonrasında ise kariyerini Olimpia
Milano'da sürdüren Gigi Datome, bu karşılaşmanın öncesinde Eurohoops'a özel açıklamalarda bulundu.
İSTANBUL'DA YAŞAM
Emekliliğini açıkladıktan sonra İtalya kaynaklı Vanity Fair'e konuşan Gigi Datome, İstanbul'a dair görüşlerini 'gün batımında vapurla boğazı ilk kez geçtiğimde bir aydınlanma yaşamıştım. Şehrin silüeti, minareler ve arka planda müezzinin ezan okurkenki sesi beni çok etkilemişti' şeklinde paylaşmıştı.
Datome, İstanbul hakkındaki görüşlerini Eurohoops'a ise şu cümlelerle açıkladı:
"İstanbul'un güzelliği beni gerçekten çok etkilemişti. Gerçekten kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar etkilenmiştim. Martıların ve müezzinin sesi, İstanbul'un renkleri… Tüm bunlar içimde İstanbul'u yavaşça keşfetme arzusunu uyandırdı. Gerçekten içerisinde çok fazla çeşitlilik bulunduran bir şehir, her yıl yeni bir şeyler keşfediyorum. Tüm bu anlattıklarım İstanbul'a dair bana 'organize bir kaos' hissiyatını veriyor."
Gigi Datome, bir diğer çok sevdiği şehir olan Milano hakkındaki görüşlerini ise şu sözlerle paylaştı:
"Milano'nun daha fazla insana erişilebilir alanlar bulabileceğiniz bazı köşeleri var. Benimkiyse Giambellino bölgesinde yer alan Gogol isimli bir kitapçı.
Aslında Fenerbahçe'den ayrıldığım zaman Milano'ya dair hiçbir şey bilmiyordum. O sırada sanki İstanbul'da son kez vakit geçirdiğimi hissettim. Fenerbahçe'deki son gecemde tek başıma, uzun bir yürüyüş yaptım. Yürürken sürekli kendime 'İstanbul'dan ayrılma fikrinden nefret ettiğimi' söyledim. Fenerbahçe'de gerçekten inanılmaz yıllar geçirdim, o yılları asla unutmayacağım."
SAHA İÇİ LİDERLERİ
Gigi Datome, basketbolu bıraktıktan sonra arkasında başarılarla dolu bir kariyer bıraktı. Fenerbahçe'deyken 2017 yılında kariyerinin ilk ve tek EuroLeague şampiyonluğu sevincini yaşadı. Bunun yanı sıra üç Basketbol Süper Ligi ve üç de Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. Milano'da ise iki kez İtalya Ligi'ni kazandı.
Elbette bu süreçte kısa devrilmeler konusunda usta pivotlarla oynaması, Datome'nin işini kolaylaştırdı. Fenerbahçe'deki takım arkadaşı Jan Vesely ve Milano'daki takım arkadaşı Kyle Hines, kısa devrilmeler konusunda belki de EuroLeague tarihinin en özel iki uzunu konumundalar.
Datome, kısa devrilmeler konusunda usta olan takım arkadaşlarına dair şunları söyledi:
"İşin en etkileyici kısmı ne, biliyor musun? Rakiplerin bize karşı oynarken hep baskılı savunma yapmasını istedim. Baskılı savunmalara karşı oynarken kısa devrilmeler üzerinden hücum ettiğinizde otomatik olarak dörde üçü yakalamış oluyorsunuz. Bu da şutörler için önemli bir avantaj sağlıyor. Bu durum hem Vesely'le, hem de Hines ile oynarken geçerliydi. Topu alıp doğru pas için ellerinden çıkarırkenki reaksiyon zamanlamaları gerçekten inanılmazdı. Elbette bunun için gerekli hazırlıkları yapıyorduk ama yine de harikaydı."
Öte yandan Datome, Fenerbahçe'deyken Kostas Sloukas, Bogdan Bogdanovic ve Marko Guduric gibi baskı altındayken bile doğru pası verebilen kısalarla oynadı. Elbette bu durum, bir skorer olarak Datome'nin işini kolaylaştırdı.
"Takımdaki sorumluluklarım barizdi. Pası aldığım zaman şutu atabilmek için önümde yeterince boşluk varsa o şutu atmam gerekiyordu. Genelde yeterince boşluk oluyordu çünkü bana pozisyon mükemmel şekilde hazırlanmış oluyordu. Öte yandan takım arkadaşlarımdan pası alabilmem için sayı atabileceğimi kanıtlamam gerekiyordu. Sayı atmaya başladığım zamansa rakip savunmalar, üzerimdeki baskıyı arttırıyorlardı. Bu da takım arkadaşlarım için daha fazla alanın açılması anlamına geliyordu. Bir maçta az şut kullandığım zaman eve hep mutlu gittim çünkü bu durum, takım arkadaşlarımın daha çok alan buldukları anlamına geliyordu. Dolayısıyla kazanıyorduk."
Milano döneminde ise Gigi Datome, elbette yaşından dolayı Fenerbahçe kariyerine kıyasla daha az etkiliydi. Yine de koç Ettore Messina'nın sisteminde önemli bir rolü vardı. Ayrıca Datome, burada EuroLeague tarihinin unutulmaz oyun kurucularından Sergio 'El Chacho' Rodriguez ile oynadı.
"Chacho çok spontane oynayan bir oyun kurucuydu. Onun için her şey akışa göre ilerliyordu, topla yaptığı her hareket son derece doğal geliyordu. (Kostas) Sloukas ise bireysel çalışma konusunda manyaklık seviyesindeydi. Onunla beş yıl beraber oynadım ve öğle yemeklerinde tavuk ve pilav dışında bir şey yediğini görmedim (gülüyor).
Bugün bile baktığım zaman Kostas'ın sürekli bir düzen içerisinde hareket ettiğini görebiliyorum. Topu sürerken, step-back şut atarken, topsuz perdelemelerden çıkarken… Gerçekten çok verimli bir oyuncu, adeta bir bilgisayar gibi. Chacho ise böyle değildi, daha spontane hareket ediyordu ve spektaküler oynamaya çalışıyordu. Elbette ikisi de Avrupa basketbolu tarihinin en özel oyun kurucuları arasında yer alıyorlar. İkisi de gerçek bir lider ve efsane. İkisi de jenerasyonlarının en iyileri arasındalar, zaten bu sayede toplam yedi EuroLeague şampiyonlukları var."
"MELLI ARKADAŞIMDAN FAZLASI"
Elbette Fenerbahçe ve Olimpia Milano taraftarları için ayrı bir yere sahip tek sakallı İtalyan Gigi Datome değil. Nicolo Melli'nin yeri de iki kulübün taraftarları için ayrı.
Nicolo Melli ve Gigi Datome, daha önce Fenerbahçe, Olimpia Milano ve İtalya Milli Takımı'nda uzun süre beraber oynadılar. Bu süreç boyunca aralarında özel bir dostluk bağı gelişti. Beraber kupalar kazandılar, aynı odayı paylaştılar ve hatta bir süre beraber podcast kaydettiler.
Gigi Datome, şu sıralar yeniden Fenerbahçe Beko'nun başarısı için ter döken yakın dostu hakkında şunları söyledi:
"İkimiz de her zaman takımın başarısını her şeyin önüne koyduk. Hatta daha da önemlisi bunun için egolarımızı bir kenara bıraktık. Her zaman çok ciddi, kararlı ve adanmış oyuncular olduk. Nicolo'yla istatistiklerinin dikkat çekici olmamasından dolayı sürekli dalga geçiyorum, buna rağmen çok verimli bir oyuncu."
"NIGEL BENDEN DAHA İYİ"
Datome'nin eski takım arkadaşı Nicolo Melli, bugünlerde Nigel Hayes-Davis ile beraber oynuyor. Sahada kendini ifade ediş biçimiyle ve gezmeye olan düşkünlüğüyle Nigel, insanlara biraz da olsa Gigi Datome'yi hatırlatıyor.
"Yaşadığı yerin kültürüyle bütünleşmiş ve sürekli çevresinde olup bitenleri anlamaya çalışan insanları seviyorum. Nigel, benim zamanında Fenerbahçe'de yaptıklarımı çok daha yüksek bir seviyede yapıyor. Bir yandan yüksek performans verirken bir yandan da yaşadığı yerini kültürünü anlamaya çalışması, elbette taraftarların sahada onun tarafından temsil edildiklerini hissedebilmeleri açısından güzel."
"TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLUYOR"
Elbette Fenerbahçe Beko – Olimpia Milano karşılaşmaları, her daim Gigi Datome için çok özel oluyor. Fenerbahçe'de geçirdiği başarı dolu yılların ardından kulüp efsanesi haline gelen Datome, Milano'da da önemli izler bıraktı. İşte bu yüzden Datome, Cuma akşamı (29 Kasım) bir kez daha Fenerbahçe taraftarları tarafından çok sıcak karşılanacak. Tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi.
"Taraftarların önüne çıkacağımı düşündükçe tüylerim diken diken oluyor. Basketbolu Milano'da bıraktım ama insanlar beni aynı zamanda Fenerbahçe'de emekli olmuşum gibi görüyorlar. Beni her zaman sevgiyle karşılıyorlar. Dolayısıyla 'evime' geri dönmek, dostlarımı görmek ve İstanbul'umu eşim Chiara'ya göstermek çok güzel olacak."
Elbette Gigi Datome, kariyeri boyunca çok önemli antrenörlerle çalıştı. Hiç şüphesiz bu isimler arasında en çok öne çıkan ikisiyse Zeljko Obradovic ve Ettore Messina oldu.
Datome, Fenerbahçe dönemi boyunca beraber çalıştığı Zeljko Obradovic hakkında şunları söyledi:
"Koç Obradovic bize her zaman 'kimsenin takımdan daha önemli olmadığını' anlattı. Söylemesinin yanı sıra bunu saha içerisindeki gerçeklerle ve oyun istikrarıyla gösterdi. Dolayısıyla ben de koçun yaptıklarını mevcut rolüme (İtalya Milli Takımlar Koordinatörü) uyarlamaya çalışıyorum.
Ettore Messina'yla ise her şey adanmışlıkla alakalıydı. Elbette ben de kendimi basketbola adamış bir oyuncuydum ama koç Messina'nın adanmışlığını görmek bende farklı bir iz bıraktı. Sadece oyuncularından değil, kendisinden de talep ettiklerini görmek işinizi her zaman belirli bir seviyede yapmanız gerektiğini anlamanızı sağlıyor. Bunu basketboldan hayata da uyarlayabilirsiniz.
Her gün Obradovic ve Messina gibi harika basketbol insanlarıyla çalışmak hem saha içinde, hem de saha dışında gelişmenizi sağlıyor. Tabii amacınız bu insanları sadece basketboldan ibaret görmekse o zaman iş değişir ama bu insanlar, size basketboldan daha fazlasını anlatıyorlar. Koç Obradovic ve Messina'yla geçirdiğim sekiz sene kesinlikle çok yoğun, fiziksel ve mental açıdan yorucuydu. Yine de bana 'o sekiz seneyi yeniden yaşamak ister misin?' diye sorsalar bu soruya cevabım 'evet' olurdu."