Tabii ki futbolun bu seviyeye çıkmasının tek sebebi Mesut Özil dersek Fenerbahçe Teknik kadrosuna haksızlık yapmış oluruz ama Mesut Özil'in gelmesiyle birlikte Fenerbahçeli futbolcuların şok geçirerek hangi takımda oynadıklarını daha iyi anladıklarını görmemek mümkün değil. Tabii bu şok ne kadar sürecek bilemiyorum çünkü bir takım bir gecede bu kadar değişmez ama Fenerbahçe'nin hareketlilikle beynini birleştirerek oynamaya çalıştığını ilk defa bu akşam net olarak gördüm.
İlk yarı biterken topa sahip olma oranının %72 Fenerbahçe lehine olduğunu da gördüm. Büyük takımlarda böyle istatistikler bazen gelir ama oyun gelmeyebilir. Dün akşam oyun da geldi. Stoperinden forvetine kadar mükemmel pas yapan ve harika goller atan bir Fenerbahçe gördük. Bazı futbolseverler rakibin zayıf olduğunu iddia ediyorlar ama ben buna katılmıyorum çünkü Fenerbahçe bugüne kadar Kayserispor'dan çok daha zayıf rakiplere karşı dahi böyle akıcı ve hatasız oynayamadı.
Kayserispor teknik direktörü Dan Petrescu da maçtan sonra Fenerbahçe'nin çok iyi oynadığını ve galibiyeti hak ettiğini söyledi.
Futbolda bazı kelimeleri de zamanı gelmişken yerine oturtmakta fayda var. Şimdilerde bazı antrenörler "fit" kelimesini sık sık kullanmaya başladılar ki hiç tasvip etmiyorum, bunun tam Türkçe karşılığı fiziksel olarak formda olmaktır, buna kısaca "formda olmak" diyebiliriz.
Fenerbahçe zaten bedenen formdaydı ama Mesut'un gelişiyle zihnen de forma girdi. Hayatta bazen böyle dokunuşlar önemlidir.
Altay, Szalai, Gustavo, Pelkas, Mesut filan derken Fenerbahçe'nin kadrosu ürkütücüydü ama artık oyunu da ürkütücü olmaya başladı.
Fenerbahçe bu sezon şampiyon olur mu bilemem ama Fenerbahçe yükseliyor ve bu yükseliş pek durdurulacak gibi değil. 67 dakikada oyuna yedekten Sosa giriyorsa, Mesut Özil tribünde forma giymeyi bekliyorsa "Can Bartu ruhu" geri gelmiştir.