Haber Tarihi: 12 Ekim 2023 10:55 - Güncelleme Tarihi: 12 Ekim 2023 10:55

Simülasyonda mı yaşıyoruz? Simülasyon teorisi nedir?

Fizik alanında Profesör olan Melvin Vopson, insanların bir simülasyonda yaşadığı gerçeğine işaret edebilecek yeni bir araştırması olduğunu iddia etti. Peki, simülasyonda mı yaşıyoruz? Simülasyon teorisi nedir?

Simülasyonda mı yaşıyoruz? Simülasyon teorisi nedir?
Abone Ol
Portsmouth Üniversitesi'nde Fizik alanında Profesör olan Melvin Vopson, Matrix tarzı bir evrende yaşadığımızı kanıtlayabilecek yeni bir fizik yasası keşfettiğini açıkladı.

Profesör Vopson daha önce de 'enformasyonun ve temel parçacıkların' insan DNA'sına benzer bir kütleye sahip olduğunu öne süren bir araştırma makalesi yayımlamıştı ve yine geçen yıl 'bilginin' nasıl hareket ettiğini açıklayan 'bilgi dinamiklerinin ikinci yasası' adlı yeni bir fizik yasasını ortaya çıkarmıştı.
Profesör Vopson bu yeni yasanın, organizmalardaki genetik mutasyonları ve bunların sonuçlarını tahmin etmeye yardımcı olabileceğini vurgulayarak bunun termodinamiğin ikinci yasasına dayandığını ifade etti. Profesör Vopson, bilgi sistemlerindeki entropinin de zaman içinde artacağını tahmin ediyordu.

Profesör Vopson, Bir dergide yayımlanan makalesinde, "Çalışmalarım, nesnel bir gerçeklikte yaşamadığımıza ve tüm evrenin süper gelişmiş bir sanal gerçeklik simülasyonu olabileceğine dair tuhaf ve ilginç bir olasılığa işaret ediyor" sözlerine yer verdi ve makalesinin aynı zamanda evrendeki simetrinin yaygınlığına da açıklama getirdiğini vurguladı.

Vopson açıklamasında şu sözlere yer verdi:

Simetri ilkeleri doğa kanunları açısından önemli bir rol oynar,ancak şimdiye kadar bunun neden olabileceğine dair çok az açıklama vardı. Bulgularım, yüksek simetrinin en düşük bilgi entropisi durumuna karşılık geldiğini ve doğanın buna olan eğilimini potansiyel olarak açıkladığını gösteriyor.

Fazla bilginin çıkarılma şeklinin, depolama alanından tasarruf etmek ve gücü artırmak için 'atık kodu silen veya sıkıştıran bir bilgisayara' benzediğini de sözlerine ekleyen Vopson, bu durumun bir simülasyonda yaşadığımız fikrini desteklediğini ancak bu teorinin kanıtlanması için daha çok test yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sonuç olarak bu durumun bir simülasyonda yaşadığımız fikrini destekliyor desteklediğini söyleye profesör ancak bu teoriyi kanıtlamak için daha fazla test yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Simülasyon Teorisi Nedir?

Simülasyon kavramının teknolojik gelişimle beraber hangi noktalara gidebileceğinin bir düşüncesi olan simülasyon teorisi, aslında tüm evrenimizin yalnızca bir simülasyondan ibaret olduğunu savunur. Buna göre hayatta yaptığımız her şey, tanıdığımız tüm insanlar, gördüğümüz ve tattığımız tüm gıdalar aslında 1'ler ve 0'lardan oluşan bitlerden başka bir şey değildir.

Simülasyon teorisine dair görüşler sıklıkla "her gördüğüne inanma" olarak özetlenebilecek şüphecilik argümanıyla desteklenerek günümüze gelmiştir. Hatta Descartes ve Parmenides gibi modern çağ öncesi filozofların dahi simülasyon teorisine benzer görüşlere sahip olduğu düşünülür. Simülasyon teorisinin en yaygın savunulan görüşüne göre aslında bizler, insanlığın çok daha gelişmiş aşamasında kendi geçmişlerine dair oluşturduğu bir simülasyonun içerisinde yaşıyoruz. Bilgisayarların gelişimiyle orantılı olarak dah afazla takipçi kazanan simülasyon teorisi, temelde üç varsayıma ve bir sonuca dayanır.

Varsayım 1: Evrendeki Her Şey Simüle Edilebilir Olmalıdır!

Simülasyon teorisini çürütmenin en başlıca yollarından biri tahmin edebileceğiniz üzere evrende simüle edilemeyen bir varlık bulmak. Şu ana kadar gelişen teknolojimiz ve geleceğe dair öngörümüze göre eğer yeterli veriler sağlanırsa evrende simüle edilemeyecek bir oluşum olduğunu düşünmüyoruz. Bu da bizi ikinci varsayıma götürüyor.Varsayım 2: İnsanın Yeri Evrende Özel Olmamalıdır

İkinci varsayıma göre bir simülasyonda yaşıyor olduğumuzu kanıtlayabilmek için insanlığın evrende özel bir konumda yer almıyor olması gerekiyor. Çünkü eğer özel varlıklar olsaydık bu durum, bir yaratıcıya işaret edebilirdi. Öte yandan evrim teorisi gibi mekanizmaların işleyemediği ve bilincin kendi kendine oluşamayacağı varsayımında bulunmak, temelde birinci varsayımla çakıştığı için yine simülasyon teorisini çöpe atardı. Şu ana kadar bildiğimiz kadarıyla evrende özel bir yerimiz bulunmuyor. Devasa boşluktaki trilyonlarca gezegenin birinde yaşayan canlılardan biriyiz.

Varsayım 3: Teknoloji, Yıkıcı Yönde İlerlememelidir

Eğer teknoloji yıkıcı yönde ilerlemeye devam ederse yaşadığımız evren kadar karmaşık bir simülasyonun oluşturulması imkansız hale gelirdi. Teknolojinin yıkıcı yönde ilerleyişi, insanların birbirini öldürmesiyle ve türümüzün tarih sahnesinden silinmesiyle sonuçlanırdı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan trajediler sonrasında insanlık, toplu bir katliama yol açacak adımlar atmaktan çekinmeye başladı. Her geçen gün teknolojinin askeri yatırımlardan daha çok gündelik kullanıma uygun olarak geliştiğine tanık oluyoruz.


Araştırmacılar, ücretsiz olarak indirilebilen en gerçekçi evren simülasyonu yaptı. Hep bilinen evrenin tamamını oturduğunuz yerden ayrılmadan keşfetmek istediyseniz şimdi tam sırası olabilir.

Sonuç: Bir Simülasyonda Yaşıyoruz!

Eğer bu üç varsayımı da kabul ettiyseniz zorunlu olarak bir simülasyonda yaşadığımız gerçeğini de kabul etmelisiniz. Çünkü eğer evrendeki her şey simüle edilebilirse, insanın özel bir konumu yoksa ve kendimizi yok etmezsek, gelecekte mutlaka bir noktada kendi tarihimizi simüle etmek isteyeceğiz. Bu noktaya ulaşan her uygarlığın yaptığı bir simülasyonun içinde yaşıyor olma ihtimalimiz, tamamen gerçek bir evrende yaşıyor olma ihtimalimizden daha ağır basıyor.

Simülasyon Teorisi Nasıl Ortaya Çıktı?

Bu argümanları 2003 yılında ortaya atan İsveçli filozof Nick Bostrom'a göre bir simülasyonun içerisinde yaşıyor olma ihtimalimiz neredeyse %100'e yakın. Tahmin bile edemeyeceğimiz bir teknolojiye ulaşan gelecek nesillerimizin sonuç olarak kendi geçmişlerine dair bir simülasyon yaratmak isteyeceği düşüncesine dayanan Nick Bostrom, onların oluşturduğu milyonlarca farklı simülasyon yerine gerçek evrende yaşıyor olma ihtimalimizin çok daha düşük olduğunu savunuyor.

Simülasyon Teorisi Filmleri ve Dizileri

Bilim kurgu kitapları ve filmlerinde çok fazla karşımıza çıkan simülasyon teorisi, konuyu daha iyi kavramanıza yardımcı olabilir. İşte en iyi simülasyon teorisi filmleri...

Matrix

Simülasyon teorisi filmleri arasında en dikkat çekenlerden biri tahmin edeceğiniz üzere Matrix serisi. Makinelerin yarattığı bir simülasyonda yaşayan Neo'nun "uyanışı" sonrasında yaptığı mücadeleyi anlatan film serisini izlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz!

The Truman Show

The Truman Show, direkt olarak simülasyon teorisiyle alakalı olmasa da aslında yaşadığımız hayatın ne kadar da kolay taklit edilebileceğini ve kandırılabileceğimizi gösteren muhteşem bir film. Jim Carrey'nin eşsiz performansıyla hayat bulan Truman'ın hayatını izleyerek simülasyon teorisini daha iyi anlayabilirsiniz.

Black Mirror

Teknolojinin karanlık yönünün ortaya koyulduğu bilim kurgu dizisi Black Mirror, çıktığı günden beri birçok kişiyi ekran başına kitledi. Simülasyon teorisi ile alakası olan pek çok bölümü olan Black Mirror'u bilim kurgu sevdalıları mutlaka izlemeli. Direkt olarak simülasyon teorisi ile ilgili bölümleri izlemek isterseniz Playtest, Hang the DJ ve San Junipero bölümlerini izleyebilirsiniz.

The Sims 4

Haber ile daha fazlasına ulaşın:
Simülasyon
Gündem
Daha fazla göster
 Reklam 

SON HABERLER