Şenol Güneş'in Devlet Bahçeli'nin sözlerine yorumu

Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Antalyaspor maçının ardından bir muhabirin MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sözlerini sorması üzerine yanıt verdi.

Haber; Sporx.com, Fotoğraf; AA
Sporx'e ücretsiz abone ol,ilk bilen sen ol!
Şenol Güneş'in Devlet Bahçeli'nin sözlerine yorumu
Klavye okları ile sonraki ya da önceki habere geçebilirsiniz.
27 Şubat 2023 00:50
Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, 0-0 biten Fraport TAV Antalyaspor maçının ardından bir muhabirin Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözleriyle ilgili gelen soruya yanıt verdi. 
MHP lideri Bahçeli, Beşiktaş - Antalyaspor maçı öncesinde "Türkiye'miz son yüzyılın en büyük deprem felaketiyle mücadele halindeyken Fenerbahçe-Konyaspor futbol müsabakası esnasında tribünden istifa sloganlarının atılması sorumsuzluk ve şuursuzluktur. Bugün oynanacak Galatasaray-Alanyaspor ile Beşiktaş-Antalyaspor kulüpleri arasındaki müsabakalarda aynı şekilde istifa seslerinin yükselmesi halinde futbol kulüplerimizin oyuna geldiği, tuzağa düştüğü de netleşmiş olacaktır. Bütün kulüp başkanlarının müsabakaların ya seyircisiz ya da gerekli tedbirlerin alınarak oynanması hususunda acil ve gerekli adımları atmaları kaçınılmaz görevleridir." açıklaması yaptı.

Bahçeli, Beşiktaş - Antalyaspor maçı sonrası da siyah beyazlı kulüp üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Basın toplantısında, "Öğretmen olan, öğretici olan Şenol Güneş'e sormak isterim. İnsanların umutsuz olduğu bir süreçte tekrar toparlanmaya bir ihtiyaç var, bizim de öğreticilere ihtiyacımız var. Bu kötü atmosferden çıkmak için hayatı normal çevirmemiz gerekiyor. Olumlu adımlar atılması açısından önerileriniz de oldu. Belki haberiniz olmayabilir ama karşılaşma esnasında 'Gerekirse seyircisiz de maçlar oynanmalı' denildi. Hayata dönmek açısından, sizin de öğretici olarak ifade ettiğiniz şeylerle, siyasilerin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?" sorusu Şenol Güneş'e soruldu.

İşte Şenol Güneş'in cevabı:

"Üzüntümüzü paylaşmak istedik. Hepimiz üzgünüz. Yakınınızı kaybetmeseniz bile başka yakınları kaybediyorsunuz. İnsan kayboluyor. Önce ona üzgünüz. İnsan olmak önemli. Türkiye; din, dil, ırk ayrımı olmadan kaybedilen her insan için üzüldü. Yerine bakmadan, şehrine, ülkesine bakmadan üzüldü. Acı bir olayı paylaştık. Bunun üzerinden başka bir şey aramayı doğru bulmuyorum, kavgayı hiç bulmuyorum. Daha fazla ele ele vermek, daha çok paylaşıp konuşmak gerekir. İçine kapanmak da yeni bir sağlıksız durum ortaya çıkarır, insanların ve ülkelerin psikolojik dengelerini bozabilir. Bunun etkisi olacak. Daha yeni yeni oluyor.

Arkadaşlarımızı kaybettiğimiz cenazelere gittiğimizde ölümler rutinleşti sanki. Cenazeye gittik geldik. O kadar büyük rakamlarla, o kadar talihsiz ölümler oldu ki bu ara... Yaşı gelmiş bir insan zaten ölmeliydi, ölebilirdi denir. Yeni doğmuş veya doğmamış çocuklar, küçük çocuklar, gençler öldü. Hayat önce dersini verdi, şimdi sınava çalışın diyor. Bunun cevabı yok. O cevabı birlikte bulmalıyız.

Oradan maçlara gelince... Oynamak, oynamamak, seyircisiz oynamak, bunların hepsi tartışılmalıydı. Çarşamba ne fikriniz varsa konuşabiliriz. Bunları söyleyerek gündemi değiştirmek istemiyorum. Konuşulacak konulardır. Karşılıklı fikir alışverişine herkesin ihtiyacı var. Her görüşümüzde, fikrimizde bir suçlama, yok etme, aşağılamadan sıyrılmamız lazım. Sevgi, saygı, güven kaybolduğu zaman işin gittiği yol doğru değildir. Korkuyla şiddet gelir. Onun için bir araya gelmek lazım. Bir görüntü vermek için değil, samimi olarak karşılıklı diyalog için. Bazı kelimelerin anlamlarını kaybettik. Umarım ki buna dönüş olur. Kolay olmayacaktır. Sportif bir yarış yapıyoruz. Takımlar bir araya geliyor, ne kadar samimiyiz, ne kadar değiliz. Sevgi, saygı, güvenimiz var mı? Bir başka duygular var mı? Konuşulması lazım.

Gelecek, bizi bugünden daha kötü hale götürebilir. Türkiye'nin her yerinde deprem bölgesi görüyorsunuz. İstanbul'da bizim de başımıza gelebilir, yakınlarımızı kaybedebiliriz. Buna nasıl çare bulacağız birlikte bakacağız. Ölenlerin böyle bir şey yapma şansı yok. Yetkililer, karar vericilerin, aydın kesimde olanların mesajlarının iyi ve dikkatli verilmesi, bunun da iyi algılanması gerekiyor. Aksi halde kısır çekişme olur. Bazen bir şey konuşulurken k kadar çirkin ifadelerle tartışılıyor ki, konuşacak bir şey kalmıyor. O taraflara çok kaymak istemiyorum. Başka kulüp şöyle yaptı, biz böyle yaptık, siyaset öyle yaptı, iş adamı şöyle yaptı. Bu bir yarışma işi değil, bu yardım destek, duyguyu paylaşma işi.

Pandemi geçirdik, yine ölenlerimiz fazla oldu. Etkisi hala var. Bir araya gelip el sıkma alışkanlığı ben hala sağlamış değilim. Sadece ben değil, nice insanlar aynı şekilde. Hala korkuları var. Unutur gibi görünüyoruz. Şimdi deprem, bir ara sel, yangın. Hepsi oluyor. Bunlar hayatımızın içerisinde var. Yaşayanlar hayatını devam ettiriyor, kaybettiklerimiz etmiyor. Orada yaralanan insanlar var, onların bize yansımaları var. Ekonomik, sosyal, her alanda dalgalanma olabilir. Ülkenin düşmanı belli olduğu zaman savaş yapar ama kendi düşmanımızı biz yaratmadan bunları bertaraf etmemiz lazım, edebiliriz. Diyeceklerim bu kadardır." 

Tümü
 Reklam