Şenol Güneş, Fenerbahçe-Beşiktaş maçında çıkan olaylar hakkında önemli açıklamalar yaptı.
İşte Şenol Güneş röportajının tamamı;
Fenerbahçe-Beşiktaş maçında çıkan olayların baş kahramanı haline gelmişti. Bütün ülke o anda ne yaşadığını merak ediyordu. "İnşallah bu bir milat olur diyerek" söze başladı. Sinirli değil üzgündü. Üzüntüsü de sesine yansıyordu.
Bu ruh hali ile aklına gelen ilk çözüm önerisini dile getirdi: "Bundan sonra sahalarda birine kağıt bile atılsa, kime atıldığına bakmadan ev sahibi takım sahayı terk etsin." Sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a aktardıklarını diye getirdi: "Bu işi çözeceksek yine futbolcusuyla, antrenörüyle biz çözeceğiz"
İşte Şenol Güneş röportajının tamamı;
Fenerbahçe-Beşiktaş maçında çıkan olayların baş kahramanı haline gelmişti. Bütün ülke o anda ne yaşadığını merak ediyordu. "İnşallah bu bir milat olur diyerek" söze başladı. Sinirli değil üzgündü. Üzüntüsü de sesine yansıyordu.
Bu ruh hali ile aklına gelen ilk çözüm önerisini dile getirdi: "Bundan sonra sahalarda birine kağıt bile atılsa, kime atıldığına bakmadan ev sahibi takım sahayı terk etsin." Sonra da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a aktardıklarını diye getirdi: "Bu işi çözeceksek yine futbolcusuyla, antrenörüyle biz çözeceğiz"
Ne oldu dün akşam?
Edilen küfürlerden dolayı Tolga tartışıyordu. Ben araya girdim. 'Yapmayın' dedim. Bir anda kafama bir şey isabet etti. Benim açımdan baktığımda aklıma tek bir şey geliyor. Acaba Fenerbahçe'nin içinde bir sorun mu var?
Neden böyle düşündünüz?
Maç 0-0. 10 kişi kalan biziz. Saha güzel, ambiyans güzel. Bir golümüz verilmedi. Futbolcularım sahada kimseyi tahrik etmedi.
Başınıza ne isabet etti?
Bilmiyorum sert bir cisim geldi. Sonra ayağa kalktım.
Tünele girdiğinizde yere yığıldınız. Ne oldu orada?
Hatırlamıyorum. Nereye gittim, ne yaptım bilmiyorum. Odaya girdikten sonra başım ağrıdı. Biliyorsunuz futbolculuk dönemimde Erman Toroğlu ile bir çarpışma yaşamıştık. O nedenle endişe ettiler.
Başınıza 5 dikiş atıldı. Sosyal medyada bu speküle edildi. Hiç yara izi yok diye?
Niye atsınlar dikişi? Ölseydim o dikiş gerçek mi olacaktı? Diyelim ki hiçbir şey atılmadı, benim de kafama bir şey gelmedi. Rahat mı edecekler? 4 yerde olaylar olmuş. Kornerde anahtar atılmış.
Oyuncum sadece anahtarı göstermiş. İkinci kez olay tekrarlanmış. Hiçbir tepki vermeden, seyirciyi tahrik etmeden o bölgeden uzaklaşmış. İlla ağır komalık mı olmak lazım? İnsanlar bir film çeviriyorlar kafalarında. O zaman Şenol Güneş attırdı. 'Kafama at dedi sonra da poz verdi...' Sonra da bunun üzerine konuşuyorlar.
Peki ne yapılması lazım?
Bir daha sahalarda bırakın taşı, kağıt bile atılsa ev sahibin takımın sahayı terk etmesi gerekiyor. Benim sahamda atılıyorsa, kime atılırsa atılsın, benim terk etmem lazım. O haklı bu haksız gibi, geçmişte de şu olmuştu gibi sözleri de bir yana bırakalım. Cahillikle bir yere varamayız.
Bunu yapabilir mi Türkiye?
Yapmamız lazım. Geçmişte çok yaşadık bunları. Geçmişte şu oldu, bu oldu, hesaplaşma olmaz. Artık bunların olmaması lazım. Eskiden futbolcu suçlanırdı. Eğitimsiz vs diye. Ama artık her şey değişti. Bununla birlikte davranışlar da değişmeli artık. Bakın sahaya. 10 kişi kaldık. Attığımız gol sayılmadı. Biz mi tahrik ettik? Buna rağmen hiçbir şey yapmadık.
Olaylar olurken Fenerbahçe teknik ekibinin ve oyuncuların davranışı nasıldı?
Yukarıda Allah var, Aykut hocam da çok uğraştı iyi niyetle, Volkan Demirel de.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sizi arayıp 'geçmiş olsun' demiş.
Evet. Bu tür durumlarda ilgisini esirgemez. "Geçmiş olsun, üzülme" dedi. Ben de teşekkür ettim kendisine. "Sağ olun siz tesisleri yapıyorsunuz. Ve sizin daha önemli öncelikleriniz var. Bu işi düzelecekse yine biz düzelteceğiz, futbolcusuyla, antrenörü ile birlikte" dedim.
Edilen küfürlerden dolayı Tolga tartışıyordu. Ben araya girdim. 'Yapmayın' dedim. Bir anda kafama bir şey isabet etti. Benim açımdan baktığımda aklıma tek bir şey geliyor. Acaba Fenerbahçe'nin içinde bir sorun mu var?
Neden böyle düşündünüz?
Maç 0-0. 10 kişi kalan biziz. Saha güzel, ambiyans güzel. Bir golümüz verilmedi. Futbolcularım sahada kimseyi tahrik etmedi.
Başınıza ne isabet etti?
Bilmiyorum sert bir cisim geldi. Sonra ayağa kalktım.
Tünele girdiğinizde yere yığıldınız. Ne oldu orada?
Hatırlamıyorum. Nereye gittim, ne yaptım bilmiyorum. Odaya girdikten sonra başım ağrıdı. Biliyorsunuz futbolculuk dönemimde Erman Toroğlu ile bir çarpışma yaşamıştık. O nedenle endişe ettiler.
Başınıza 5 dikiş atıldı. Sosyal medyada bu speküle edildi. Hiç yara izi yok diye?
Niye atsınlar dikişi? Ölseydim o dikiş gerçek mi olacaktı? Diyelim ki hiçbir şey atılmadı, benim de kafama bir şey gelmedi. Rahat mı edecekler? 4 yerde olaylar olmuş. Kornerde anahtar atılmış.
Oyuncum sadece anahtarı göstermiş. İkinci kez olay tekrarlanmış. Hiçbir tepki vermeden, seyirciyi tahrik etmeden o bölgeden uzaklaşmış. İlla ağır komalık mı olmak lazım? İnsanlar bir film çeviriyorlar kafalarında. O zaman Şenol Güneş attırdı. 'Kafama at dedi sonra da poz verdi...' Sonra da bunun üzerine konuşuyorlar.
Peki ne yapılması lazım?
Bir daha sahalarda bırakın taşı, kağıt bile atılsa ev sahibin takımın sahayı terk etmesi gerekiyor. Benim sahamda atılıyorsa, kime atılırsa atılsın, benim terk etmem lazım. O haklı bu haksız gibi, geçmişte de şu olmuştu gibi sözleri de bir yana bırakalım. Cahillikle bir yere varamayız.
Bunu yapabilir mi Türkiye?
Yapmamız lazım. Geçmişte çok yaşadık bunları. Geçmişte şu oldu, bu oldu, hesaplaşma olmaz. Artık bunların olmaması lazım. Eskiden futbolcu suçlanırdı. Eğitimsiz vs diye. Ama artık her şey değişti. Bununla birlikte davranışlar da değişmeli artık. Bakın sahaya. 10 kişi kaldık. Attığımız gol sayılmadı. Biz mi tahrik ettik? Buna rağmen hiçbir şey yapmadık.
Olaylar olurken Fenerbahçe teknik ekibinin ve oyuncuların davranışı nasıldı?
Yukarıda Allah var, Aykut hocam da çok uğraştı iyi niyetle, Volkan Demirel de.
Cumhurbaşkanı Erdoğan sizi arayıp 'geçmiş olsun' demiş.
Evet. Bu tür durumlarda ilgisini esirgemez. "Geçmiş olsun, üzülme" dedi. Ben de teşekkür ettim kendisine. "Sağ olun siz tesisleri yapıyorsunuz. Ve sizin daha önemli öncelikleriniz var. Bu işi düzelecekse yine biz düzelteceğiz, futbolcusuyla, antrenörü ile birlikte" dedim.