55 yıllık ligimizde belki bazı taraftarlar ilk kez play off tatmış olabilir ancak 3. ve 2. Lig'de çok meşhur(!) olan bu uygulama bu yıl daha önceki yıllardan biraz farklı seyreyledi. Değerlendirelim...
3. Lig play off'ları, bu yazı yazılırken henüz sonlanmamıştı. (Nilüferspor-Tarsus İdmanyurdu maçı kalmıştı) Geçen yıl play off'tan çıkan Ünyespor, Altınordu ve Denizli Belediyespor'un gruplarında play off'a son sıradan giren kulüpler olduğunu söyleyelim. Bu yılsa şimdiye dek 2. Lig bileti alan Bayrampaşa grubunda ikinci sıradaydı; Kahramanmaraş ise geçen seneyi dejavu ettirdi: Son sıradan play off'a girmişti.
Kalan son maçtaki Bursa Nilüferspor'un da son sıradan play off'a girdiğini; Tarsus'un ise ligi ikinci sırada sonlandırdığını belirtmek lazım..
Keza, Bayrampaşa geçtiğimiz yıl play off'u bir puanla ıskalamış; bu yıl play off'a kalan Gümüşhane, Diyarbakır BŞB geçen yıl da play off'a kalmıştı. Ancak geçtiğimiz yıl play off'tan elenen Afyon ve Lüleburgaz bu yıl amatör lige düştü... Kısacası, sadece play off'lar baz alınırsa 3. Lig'e bu yıl "denge" geldiğini söylememiz mümkün. Kulüpler geçtiğimiz sezon(lar)dan gerekli dersleri çıkartabilmiş; ilerleyebilmiş.
Play off'lar haricinde, belediye takımlarının çokluğundan da; bazı kulüplerin belediyelerden aldığı "gizli" desteklerden de anlaşılabileceği üzere maddi gelir-gider tablosu son beş yıl içinde hayli artmış durumda. Genel olarak 3. Lig'de gözlemlenen bir diğer durum ise 30 yaş kontenjanının oyunların seyir zevkini düşürdüğü ve genç futbolcuların gelişimini hayli olumsuz etkilediği...
İkinci Lig play off'larında ise yarı final maçları kaldı.
Bandırma ve Balıkesir gibi uzun süre liderlik kovalamış grup ikincilerinin ilk turda elenmesi; Kızılcahamam gibi son maçta büyük efor sarf ederek Körfez FK gibi ciddi bütçeli bir ekibi yarış dışına itmiş bir ilçe takımının ilk turda elenişi; Süper Lig apoletli yıldızlar topluluğu Turgutluspor'un da keza, varlık gösteremeden elenmesi büyük sürpriz olsa gerek!
Yarı finale kalan ekipler Bugsaş - Adana Demirspor; Bozüyük - Fethiye eşleşmeleriyle finale yükselecekler. Bu ekipler arasında Fethiye, mütevazi kadrosu ve bütçesiyle diğerlerinin arasında parlıyor adeta!
Genel bir önizleme yapacak olursak; 2. Lig'de finale kalan Bozüyük, grubunda lider Şanlıurfa'nın 10 puan gerisindeydi. Adana Demirspor ise lider 1461 Trabzonspor'un 7 puan arkasında seyreyliyordu. 2. Lig'de büyük uçurumlar izledik; bunda iki eşdeğer tablo karşımıza çıktı:
Valisiyle, bürokratıyla maddi açıdan Süper Lig kalitesinde "yardımlar" alan Şanlıurfaspor ve Trabzonspor'un pilot ekibi 1461 Trabzonspor gruplarında fark yarattı. En dipten gelen maddi yatırım dalgası, 2. Lig'i de iyiden iyiye sardı. Zira küme düşen kulüpler aynı 3. Lig'deki gibi en az bütçeli ekipler. Bu, endüstriyelleşen futbol düzenimizde doğal bir denge hali olsa gerek!
Play off'a kalan ekipler içinde biraz yukarıda da değindiğimiz gibi, Bugsaş Ankara Belediyesi'nin gözbebeklerinden; Adana Demirspor'un bir önceki yönetimi belediye personelinden ibaretti; elenen Balıkesir, Bandırma ve Turgutlu ciddi maddi yatırımlarla bu işe girişmiş kulüplerdi.
Kısacası, para var; huzur var! (mı acaba)
Bank Asya'da ise Adanaspor ile Kasımpaşa arasında oynanacak olan final maçı haricinde play off'lar tamamlanmış durumda.
Transfer yasaklı Konyaspor'un play off'a kalışını başarı gibi görenler, Kasımpaşa'dan toplam 6-0'lık bir mağlubiyetle ayrıldığında öz eleştiri yapmak zorunda kaldılar. Gene, yüksek bütçesiyle geçen yıl olduğu gibi play off'a kalan Çaykur Rizespor'a yıllardır Süper Lig'i özleyen bir diğer Adana ekibi Adanaspor ağır darbe indirerek finale yükseldi.
Bu süreçte, bir şey dikkatimi çekti. Uzun süredir her takımdan son haftalarda kovularak çoğu şampiyonluğu gasp edilmiş olan Metin Diyadin, play off'larda "Play off takımlara haksızlık, kaldırılmalı!" şeklinde bir demeç verdi. Yıllardır kendisinin uğradığı haksızlıklar için kılını kıpırdatmayan Sayın Diyadin'in bu demecini şahsen yadırgadım.
Play off her ne kadar sakat bir sistem gibi görünse de, çok seferler 2. ve 3. Lig'de çoğu takımı son haftaya kadar maçlara asılmak zorunluluğunda bırakmış; şike ve teşvik olaylarının önlenemediği bu liglerimiz için en azından biraz olsun el freni görevi görmüştür. (Çok az, ama olsun!)
Hal böyleyken zaten seyir zevki hayli düşük ulusal liglerimizde koşulları eleştirmek varken nereden bakarsak toplamda 9 ekstra takımı üç ligde son haftaya kadar mücadele ettirebilen bir uygulamadan dert yanmak tam anlamıyla bencillik gibi görünüyor buradan!
twitter.com/alper_kaya
3. Lig play off'ları, bu yazı yazılırken henüz sonlanmamıştı. (Nilüferspor-Tarsus İdmanyurdu maçı kalmıştı) Geçen yıl play off'tan çıkan Ünyespor, Altınordu ve Denizli Belediyespor'un gruplarında play off'a son sıradan giren kulüpler olduğunu söyleyelim. Bu yılsa şimdiye dek 2. Lig bileti alan Bayrampaşa grubunda ikinci sıradaydı; Kahramanmaraş ise geçen seneyi dejavu ettirdi: Son sıradan play off'a girmişti.
Kalan son maçtaki Bursa Nilüferspor'un da son sıradan play off'a girdiğini; Tarsus'un ise ligi ikinci sırada sonlandırdığını belirtmek lazım..
Keza, Bayrampaşa geçtiğimiz yıl play off'u bir puanla ıskalamış; bu yıl play off'a kalan Gümüşhane, Diyarbakır BŞB geçen yıl da play off'a kalmıştı. Ancak geçtiğimiz yıl play off'tan elenen Afyon ve Lüleburgaz bu yıl amatör lige düştü... Kısacası, sadece play off'lar baz alınırsa 3. Lig'e bu yıl "denge" geldiğini söylememiz mümkün. Kulüpler geçtiğimiz sezon(lar)dan gerekli dersleri çıkartabilmiş; ilerleyebilmiş.
Play off'lar haricinde, belediye takımlarının çokluğundan da; bazı kulüplerin belediyelerden aldığı "gizli" desteklerden de anlaşılabileceği üzere maddi gelir-gider tablosu son beş yıl içinde hayli artmış durumda. Genel olarak 3. Lig'de gözlemlenen bir diğer durum ise 30 yaş kontenjanının oyunların seyir zevkini düşürdüğü ve genç futbolcuların gelişimini hayli olumsuz etkilediği...
İkinci Lig play off'larında ise yarı final maçları kaldı.
Bandırma ve Balıkesir gibi uzun süre liderlik kovalamış grup ikincilerinin ilk turda elenmesi; Kızılcahamam gibi son maçta büyük efor sarf ederek Körfez FK gibi ciddi bütçeli bir ekibi yarış dışına itmiş bir ilçe takımının ilk turda elenişi; Süper Lig apoletli yıldızlar topluluğu Turgutluspor'un da keza, varlık gösteremeden elenmesi büyük sürpriz olsa gerek!
Yarı finale kalan ekipler Bugsaş - Adana Demirspor; Bozüyük - Fethiye eşleşmeleriyle finale yükselecekler. Bu ekipler arasında Fethiye, mütevazi kadrosu ve bütçesiyle diğerlerinin arasında parlıyor adeta!
Genel bir önizleme yapacak olursak; 2. Lig'de finale kalan Bozüyük, grubunda lider Şanlıurfa'nın 10 puan gerisindeydi. Adana Demirspor ise lider 1461 Trabzonspor'un 7 puan arkasında seyreyliyordu. 2. Lig'de büyük uçurumlar izledik; bunda iki eşdeğer tablo karşımıza çıktı:
Valisiyle, bürokratıyla maddi açıdan Süper Lig kalitesinde "yardımlar" alan Şanlıurfaspor ve Trabzonspor'un pilot ekibi 1461 Trabzonspor gruplarında fark yarattı. En dipten gelen maddi yatırım dalgası, 2. Lig'i de iyiden iyiye sardı. Zira küme düşen kulüpler aynı 3. Lig'deki gibi en az bütçeli ekipler. Bu, endüstriyelleşen futbol düzenimizde doğal bir denge hali olsa gerek!
Play off'a kalan ekipler içinde biraz yukarıda da değindiğimiz gibi, Bugsaş Ankara Belediyesi'nin gözbebeklerinden; Adana Demirspor'un bir önceki yönetimi belediye personelinden ibaretti; elenen Balıkesir, Bandırma ve Turgutlu ciddi maddi yatırımlarla bu işe girişmiş kulüplerdi.
Kısacası, para var; huzur var! (mı acaba)
Bank Asya'da ise Adanaspor ile Kasımpaşa arasında oynanacak olan final maçı haricinde play off'lar tamamlanmış durumda.
Transfer yasaklı Konyaspor'un play off'a kalışını başarı gibi görenler, Kasımpaşa'dan toplam 6-0'lık bir mağlubiyetle ayrıldığında öz eleştiri yapmak zorunda kaldılar. Gene, yüksek bütçesiyle geçen yıl olduğu gibi play off'a kalan Çaykur Rizespor'a yıllardır Süper Lig'i özleyen bir diğer Adana ekibi Adanaspor ağır darbe indirerek finale yükseldi.
Bu süreçte, bir şey dikkatimi çekti. Uzun süredir her takımdan son haftalarda kovularak çoğu şampiyonluğu gasp edilmiş olan Metin Diyadin, play off'larda "Play off takımlara haksızlık, kaldırılmalı!" şeklinde bir demeç verdi. Yıllardır kendisinin uğradığı haksızlıklar için kılını kıpırdatmayan Sayın Diyadin'in bu demecini şahsen yadırgadım.
Play off her ne kadar sakat bir sistem gibi görünse de, çok seferler 2. ve 3. Lig'de çoğu takımı son haftaya kadar maçlara asılmak zorunluluğunda bırakmış; şike ve teşvik olaylarının önlenemediği bu liglerimiz için en azından biraz olsun el freni görevi görmüştür. (Çok az, ama olsun!)
Hal böyleyken zaten seyir zevki hayli düşük ulusal liglerimizde koşulları eleştirmek varken nereden bakarsak toplamda 9 ekstra takımı üç ligde son haftaya kadar mücadele ettirebilen bir uygulamadan dert yanmak tam anlamıyla bencillik gibi görünüyor buradan!
twitter.com/alper_kaya