Trendyol Süper Lig'in 18. haftası geride kalırken Hürriyet yazarları Fırat Aydınus, Güntekin Onay, Mehmet Arslan ve Uğur Meleke, "G.Saray-Göztepe maçının ardından F.Bahçe ve Göztepe acilen yabancı hakem istedi. Yabancı hakem sorunları çözer mi?" ve "F.Bahçe, Hatay’ı 2-1 yendi ve puan farkını 8’de tuttu. Sarı lacivertlilerin oyununu nasıl değerlendirirsiniz?" sorularına yanıt aradı.
Mehmet ARSLAN: Galatasaray-Göztepe maçı ile birlikte hakemlere olan inancımı kaybettim. Sahada 3 göz, VAR’da bir o kadar hakem, maçı izleyenlerin gördüklerine gözlerine kapadılar. Görmediler demiyorum, resmen gözlerini kapadılar. VAR kadrosu dahil bu hakemlere bir daha görev verirlerse onlar da bu oyunun bir parçası olurlar. Kusura bakmayın, bu sistem iflas etmiştir. Yabancı hakemden başka yol yok artık. Bu komediyi seyretmektense, Premier Lig’i seyrederim daha iyi.
Fırat AYDINUS: Eğer sorun güven ise bu kulüpler demedi mi ‘genç hakem olsun, hiç olmazsa hata yaparsa sadece hata yaptı’ deriz. Bu yüzden bazı kulüplerin, TFF ve MHK’nin isteği doğrusunda birçok hakemin hakemliğine haksız bir şekilde son verilmedi mi? Ha yok eğer sorun güvenin yanında yapılan fahiş hatalar ise buna sadece yabancı hakem çözüm olmaz. Ayrıca Kulüpler Birliği oluşacak yeni sistemde; şirketleşmede ve geçiş sürecindeki Danışma Kurulu’nun içerisinde kontenjanlarını kariyerli ve emekli olmuş yabancı hakemlerden seçebilir. Belki de yabancı hakemden önce profesyonel anlamda yabancı MHK denenebilir.
Güntekin ONAY: Yabancı hakem meselesi yıllardır temcit pilavı gibi sürekli önümüze konuyor. Her hafta 9 maça nasıl yabancı hakem getireceksin? Böyle bir şey mümkün değil. VAR uygulaması bile hakem tartışmalarını bitirmedi çünkü orada da bir standartsızlık söz konusu. Ayrıca penaltı, ofsayt, kırmızı kart gibi problemleri VAR ile aşsak dahi basiretsiz hakemlerin sarı kart konusundaki akıl dışı standartsızlığını nasıl düzelteceğiz? Gözünün önündeki net pozisyona sarı kart vermeyen hakemlere MHK acilen hesap sormalı. Seminerlerde kimseden çekinmeden, görüntülerle pozisyonların hesabı sorulmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalı.
Uğur MELEKE: Ben de hakem performanslarının elbette gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Ancak bence Türkiye’de esas sorun hakemler değil; yalancı, manipülatör, zengin holigan kulüp yöneticileri. Göztepe Teknik Direktörü Stoilov’un maç sonu açıklamasını yakalayabildiniz mi bilmiyorum. Açıklaması şöyleydi Stoilov’un: “Hakem konuşmak benim işim değil. Benim takımımda çözmem gereken yeterince sorun var. Futbolun içindeki hocalar, başkanlar hakemlerle ilgili fazla konuşmamalı. Hakemlerin kendilerini geliştirmeleri için sağlıklı ortam sağlanmalı.”
Mehmet ARSLAN: Teknik direktörü yok Hatayspor’un. 10 oyuncusu da sakat veya cezalıydı. Fenerbahçe’nin oynadığı futbola bakıyorum ve Jose Mourinho’ya soruyorum; “Her hafta üstüne para vererek bu futbolu, bu Fenerbahçe’yi izler mi?” Bırakın para vermeyi, üstüne para verseniz bile izlenmez bu futbol, kusura bakmayın. Taraftar yönetimi istifaya çağırıyor. Yanlış. Adres önce Mourinho. Onun istekleriyle kuruldu bu takım. Hoş, Aziz Yıldırım’ın hamlesiyle yönetim de Mourinho için mecbur kaldı. Kısacası, taraftar haklı. Her hafta eziyet çekmekten bıktılar.
Uğur MELEKE: Fenerbahçe’nin oyununda büyük bir gelişim yok. Ligin şu anda en problemli takımı Hatay’a karşı dahi öyle göze çok hoş gelen bir futbol sergileyemediler. Ancak Mourinho’nun Eyüp karşısındaki sıkıcı ve renksiz futboldan sonra Hatay önünde 3-4-1-2’yi denemesi mantıklı. En azından işlerin kötü gittiğini kabul edip, yeni bir şey deneme iradesi gösterdi. Sol stoper oynayan Levent acemiydi. Kanat beklerden Kostic hareketli, Samuel’se etkisizdi. Ancak bu 3-4-1-2 formasyonu, Dzeko’yu özgürleştirdi. Oyun kurucu gibi oynadı ve sahanın en iyisiydi Boşnak yıldız.
Güntekin ONAY: Hatayspor zor durumda. İstanbul’a 10 eksikle geldi. Amatör lisansı olan 17 yaşındaki stoper Yiğit Ali Buz ile oynadı. İstatistiksel olarak Fenerbahçe çok fırsat yakalamış ve pozisyonları kaçırmış olabilir ama rakibin durumu gözardı edilmemeli. Hatayspor 95 dakika maçın içindeydi. Fenerbahçeliler ligde sondan ikinci, başkanı ve teknik direktörü ayrılmış, 5 oyuncusu sakat, 5 oyuncusu cezalı olan Hatayspor’a karşı ‘şu kadar pozisyona girdik, farkı kaçırdık’ diye kendini avutmamalı. Mourinho ne yazık ki akıcı, prese dayalı, tempolu ve hızlı bir oyun inşa edemedi.
Fırat AYDINUS: Mourinho'nun bu maçta üçlü savunma tercihinin nedeni, ligin en zayıf takımlarından biri olan Hatayspor’a karşı rahat ve bol gollü bir galibiyet alacağı beklentisi idi. Yine bu sebeple ilk 11’de çift santrforla müsabakaya başladı. Şampiyonluk yolunda artık oyundan ziyade sonuca endeksli bir sürece girildi. Dolayısıyla Fenerbahçe, oyun olarak taraftarını tatmin etmese de 3 puanı kazanmayı başardı. Tabii ki bu galibiyette en büyük pay da golleri atan Youssef En-Nesyri’ye ait.