Haber Tarihi: 03 Haziran 2020 16:25 -
Güncelleme Tarihi:
03 Haziran 2020 16:25
Nazım Hikmet şiirleri kısa 2020
Şair Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri ölüm yıldönümünde bir kez daha anılıyor. Nazım Hikmet'in en güzel şiiri, Nazım Hikmet'in Atatürk şiirleri en sevilen şiirleri arasında yer alıyor. Nazım Hikmet kimdir? Ünlü şair ve yazardır. Ölüm yıldönümünde yeniden anılan Nazım Hikmet konusunda Nazım Hikmet'in hayatı, Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri, Nazım Hikmet'in güzel sözleri konusunda haberimizi ziyaret edebilirsiniz. Nazım Hikmet'in eserlerini bulacağınız, hayatından kesitleri okuyacağınız haberimize göz atabilirsiniz...
Ünlü şair Nazım Hikmet'in Günaydın şiiri ölüm yıldönümü ile birlikte bir kez daha hatırlandı. Nazın Hikmet'in en güzel şiirlerini okuyabilirsiniz. Nazım Hikmet'in hayatı ve Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri konusunda yoğun aramalar gerçekleştiriliyor. Ölüm yıldönümü sebebiyle yapılan aramalarda Nazım Hikmet'in en güzel şiirleri de kullanılıyor. Nazım Hikmet şiirleri ölüm yıldönümünde tekrar hatırlandı. Nazım Hikmet Kimdir, Nazım Hikmet hayatı, Nazım Hikmet şiirleri yoğun şekilde aratılmaya başlandı. Ünlü şair Nazım Hikmet 3 Haziran 1963'te Rusya'nın Moskova kentinde hayatını kaybetmişti. Güzel yüzlü şair olarak bilinen Nazım Hikmet Ran, 53. ölüm yıl dönümü ile şiirleri ve sözleri ile anılacak. İşte sizler için hazırladığımız Nazım Hikmet sözleri ve şiirlerinden derlemeler...
NAZIM HİKMET GÜNAYDIN ŞİİRİ
Dönüp duran bir çark Akıp giden bir zaman Yine, yeniden bir sabah "Günaydın yaşamak."
Nazım Hikmet
NAZIM HİKMET'IN UNUTULMAZ SÖZLERİ
Sevmek, sevdiğin kişiyle birlikte olmak değildir unutma! Çünkü aşk; onunla yaşamak değil, onu yaşamaktır aslında…
Ne kadar seviyorsun dersen; o kadar işte. Tavanı kadar sokağın ve dibi kadar cehennemin…
Kim bilir. Masalınızın kahramanı, başka bir hik,yenin figüranı olmaya gitmiştir belki de.
İnsan birisiyle yaşlanmalı, birisi yüzünden değil!
Her gelen sevmez ve hiçbir seven gitmez unutma. Bil ki; giden dönüyorsa sevdiğinden değil, kaybettiğindendir aslında!
Gelinler aynada saçını tarar, aynanın içinde birini arar. Elbet böyle sizi de aradılar. Gelinlere kıymayın efendiler.
Bu göl İznik gölüdür. Durgundur. Karanlıktır. Derindir. Bir kuyu suyu gibi içindedir dağların.
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya.
Ve gayrısı mesela benim on sene yatmam laf-ı güzaftır.
Yağmur yağıyordu boyuna. Sözü onlar alıp dediler ona: daha pazar kurulmadı kurulacak. Esen rüzg,r durulmadı durulacak. Boynu daha vurulmadı vurulacak.
Sen benim sarhoşluğumsun, ne ayıldım, ne ayılabilirim, ne ayılmak isterim!
Önemli olan zamana bırakmak değil, zamanla bırakmamaktır.
Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.
Kelebek misalidir aşk; anlamayana ömrü günlük, anlayana bir ömürlük!
İki şey var ancak ölümle unutulur, anamızın yüzüyle şehrimizin yüzü.
Hapşurduğumda; çok yaşa, iyi yaşa yerine benimle yaşa deseydi keşke. Bende; sende gör değilde, emrin olur deseydim sessizce.
Geçtim putların ormanından baltalayarak, ne de kolay yıkılıyorlardı.
Dövüşebilirim, doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey için, herkes için, yaşım başım buna engel değil.
Büsbütün unuttum seni eminim, maziye karıştı şimdi yeminim, kalbimde senin için... Yok bile kinim, bence sen de şimdi herkes gibisin.
Ben hem kendimden bahseden şiirler yazmak istiyorum, hem bir tek insana, hem milyonlara seslenen şiirler.
Dörtnala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim.
Biz; ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim. Gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda...
Benim kelime hazinem çok geniştir, derdim. Senin bir kelimene yetemedim; git, ne demekti sevgilim?
Ben Türk dillinin şairiyim. Hayatımı buna adadım.
Aşk, bazen gitmekle kalmak arasında verdiğin en büyük savaştır. Sevmeyenin aklı, gerçekten sevenin kalbi kazanır bu savaşı.
Ya ölü yıldızlara götüreceğiz hayatı, ya da ölüm inecek yeryüzüne.
Ve aynı ihtirasla tekrar ediyorum yine. Onlar ki; toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar. Korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.
Umuda bin kurşun sıksa da ölüm, unutma! Umuda kurşun işlemez gülüm.
Tahir olmak da ayıp değil zühre olmak da, hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Sevdiğin müddetçe ve sevebildiğin kadar, sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe ve verebildiğin kadar gençsin.
Sebebi ne seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın? Sen böyle uzakken senin sesini duyup, yerimden fırlamamın sebebi ne?
Pamuk gibiydi bembeyazdı ekmek.
Ölüm kendinden önce bana yalnızlığını yolladı.
O, yalnız ağaran tanyerini görüyor ben, geceyi de sen, yalnız geceyi görüyorsun, ben ağaran tanyerini de.
Nabzını boşlukta sayan bir gece.
Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır. Acılarımız, ayıplarımız ve döktüğümüz kan karasabanlar gibi çizer kadınların yüzünü.
İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti.
Hani derler ya ben sensiz yaşayamam diye işte ben onlardan değilim ben sensiz de yaşarım; ama seninle bir başka yaşarım...
Giderayak işlerim var bitirilecek, giderayak.
Gece gelen telgraf dört heceden ibaretti: vefat etti.
Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.
Dost uğrunda ölmek kolay, fakat uğrunda ölünecek dostu bulmak zordur.
Bazen önemli olmamalı gidecek olan ya da gelmeyen. Çünkü bazen, başlaman gerekir her şeye yeniden.
NAZIM HİKMET ŞİİRLERİ
20 Kasım 1901 tarihinde Selanik'te dünyaya gelen Nazım Hikmet, 40 gün için büyük görünmemesi amacıyla 15 Ocak 1902 doğumlu olarak anılmıştır.
3 Haziran 1963'te Moskova'da yaşamını yitirdi. Dedesi Mevlevi tarikatından N,zım Paşa. Midhat Paşa'nın yakın arkadaşı. Babası Hikmet Bey, Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) mezunu, Kalem-i Ecnebiye'ye bağlı bir memur.
Annesi Celile Hanım, dilci, eğitimci Enver Paşa'nın kızı. İlkokuldan sonra arkadaşı Vala Nurettin'le birlikte Mekteb-i Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ailesi parasal sıkıntıya düşünce ertesi yıl Nişantaşı Sultanisi'ne devam etti. Dedesi Nazım Paşa'nın etkisiyle şiir yazmaya başladı. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girdi. 1919'da mezun oldu, Hamidiye Kruvazörü'ne güverte subayı olarak atadı. Aynı yıl kış aylarında daha önce yakalandığı zatülcenp hastalığı tekrar etti. Sağlık kurulu raporuyla 1920'de askerlikten çıkarıldı. Bu sırada hececi şairler arasında genç bir ses olarak ünlendi. Bahriye Mektebi'nden öğretmeni olan Yahya Kemal Beyatlı'ya hayrandı. Yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alıyordu. 1920'de Alemdar Gazetesi'nin düzenlediği yarışmada birincilik kazandı. Bu ödül ününü artırdı.
İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde heyecanlı direniş şiirleri yazdı. 1921'de arkadaşı Vala Nurettin ile birlikte Ankara'ya gitti. İstanbul gençliğini milli mücadeleye katılmaya çağıran bir şiir yazdılar. Şiir çok beğenilince Bolu'ya öğretmen olarak atandılar. Bolu'da kalpaklı bu iki genç tepki gördü. Peşlerine gizli polis takıldı. Nazım ila Vala Nurettin Moskova'ya gitmeye karar verdiler. Batum üzerinden Moskova'ya ulaşıp "Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi"ne kaydoldular. Nazım burada "serbest şiirle" tanıştı. İlk serbest şiirlerini yazdı. Bunlardan bazıları 1923'te Yeni Hayat, Aydınlık gibi dergilerde yayınlandı.
İLK ŞİİR KİTABI BAKÜ'DE BASILDI
Üniversiteyi bitirince 1924'te sınırdan gizlice geçerek Türkiye'ye girdi. Aydınlık dergisinde çalışmaya başladı. İzlendiğini anlayınca İzmir'e geçti. 1925'te Şeyh Sait isyanı nedeniyle başlatılan soruşturmalar sırasında gıyabında 15 yıla mahkum edildi. Tekrar yurtdışına kaçtı. 1926'da çıkan aftan yararlandırılmadı. Gizli örgüt üyesi olmak suçlamasıyla 3 ay daha hapse mahkum edildi. 1928'de Bakü'de ilk şiir kitabı "Güneşi İçenlerin Türküsü" basıldı. Aynı yıl yine gizlice Türkiye'ye döndü. Yakalanıp Ankara'ya götürüldü. Kısa bir tutukluluğun ardından serbest kaldı. İstanbul'da Zekeriya Sertel'in yayınladığı "Resimli Ay" dergisinin yazarları arasına katıldı. 1929'da "Putları Yıkıyoruz" başlığıyla bir yazı hazırlayıp Abdülhak Hamid Tarhan, Mehmet Emin Yurdakul gibi dönemin etkili şairlerine yönettiği saldırılar büyük ilgi gördü. "1929'da "835 Satır", "Jokond ile Sİ-YA-U", ertesi yıl "Varan 3+1+1=1" kitapları yayınlandı. 1930'da "Salkımsöğüt" ile "Bahri Hazer" şiirlerini Columbia firmasının girişimiyle plağa okudu. Plak halktan büyük ilgi görünce hakkında şiir kitapları nedeniyle dava açıldı. 1932'de "Benerci Kendini Niçin Öldürdü" ile "Gece Gelen Telgraf" kitapları basıldı. 1932'de "Kafatası", 1933'te "Bir Ölü Evi" adlı oyunları İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelendi.
1933'DE CEZAEVİNE GÖNDERİLDİ
1932'de bir bildiri nedeniyle başlatılan tutuklamalar sırasında gözaltına alındı. 1933'te Bursa Cezaevi'ne gönderildi. 5 yıl hapse mahkum oldu. Kısa bir süre tutuklu kalıp salıverildi. 1935'de Piraye Altınoğlu ile evlendi. Akşam gazetesinde "Orhan Selim" takma ismiyle fıkralar yazmaya başladı. Yine farklı isimlerle romanlar, oyunlar, operetler yazdı. 1935'te "Taranta Babu'ya Mektuplar" kitabı yayınlandı. "Unutulan Adam" oyunu şehir tiyatrolarında sahneye kondu. "Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedrettin Destanı" kitabı 1936'da yayınlandı. 1938'de Harp Okulu öğrencilerini isyana teşvik suçlamasıyla bir kez daha tutuklandı. Ankara Cezaevi'ne kondu. 15 yıl hapse mahkum edildi. İstanbul Cezaevi'ne getirildi. Askeri Mahkeme'de de ayrıca yargılanıp bir 20 yıl hapse daha mahkum oldu. 1940'ta önce Çankırı ve sonra Bursa Cezaevi'de kondu. 10 yılı aşkın cezaevlerinde kaldı. Yayınlatamamasına rağmen sürekli yazdı. Serbest bırakılması için başlatılan çabalar sonuç vermedi. 1950'de açlık grevine başladı. Sağlık durumu iyi olmadığı için İstanbul'da Cerrahpaşa Hastanesi'ne kaldırıldı. 1950'de yürürlüğe giren af yasasıyla tekrar özgürlüğüne kavuştu. Piraye Hanım'dan ayrılıp cezaevinde sürekli ziyaretine gelen dayısının kızı Münevver Andaç ile evlendi. Doğan oğullarına Mehmed adını verdiler. Sürekli izlendiğini anlayınca tekrar yurtdışına gitmeye karar verdi. 1951'de Karadeniz yoluyla Bulgaristan ve Romanya üzerinden Moskova'ya gitti. 25 Temmuz 1951'de Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarıldı. Yurtdışında birçok uluslararası kongreye katıldı. Kitapları birçok dile çevrildi. 1959'da kendisinden 30 yaş küçük olan Rus Vera Tulyakova ile evlendi. 1963'te bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Moskova'da Novodeviçiy Mezarlığı'nda toprağa verildi. İlk şiirlerini hece vezniyle yazdı. Ama içerik bakımından diğer hececi şairlerden uzaktı. Toplumsal içerikli bir şiir kurdu. Moskova'daki yıllarında özellikle geleçekçiliğin önemli isimlerinden Mayakovski'nin etkisiyle hece veznini bırakıp serbest şiire yöneldi. "835 Satır" kitabı yayınlandığında büyük şaşkınlık yarattı. Ama Ahmet Haşim, Yakub Kadri gibi şairler ondan övgüyle sözetti. Kendisini izleyen genç şairler de serbest şiire yöneldi. 1936'ya kadar yayınlanan kitaplarıyla Cumhuriyet dönemi şiirinin değerlerini kökünden sarstı. "Şeyh Bedrettin Destanı"nda ise şiirini tam anlamıyla bir ulusal bireşime ulaştırdı. Divan ve halk şiiri söyleyişlerini, çağdaş bir şiir anlayışı içinde eritti. En önemli eserlerinden "Memleketimden İnsan Manzaraları"nı 1941'de cezaevinde yazmaya başladı. 2'nci Meşruriyet'ten 2'nci Dünya Savaşı'na kadar uzanan geniş bir zaman diliminin öyküsünü bu eserinde destanlaştırdı. Düzyazı, şiir, senaryo tekniklerinin iç içe kullanıldığı bu eser, yeni bir türün habercisi oldu. Şiir kitapları 1938'den 1965'e kadar Türkiye'de basılamadı. Ancak, ölümünden iki yıl sonra 1965'ten itibaren yayınlanabildi.
NAZIM HİKMET'İN ŞİİRLERİ
1 Ben Senden Önce Ölmek İsterim 2 23 Sentlik Askere Dair 3 Açların Gözbebekleri 4 Açlık Ordusu Yürüyor 5 Ağa Camii 6 Asya-Afrika Yazarlarına 7 Ayağa Kalkın Efendiler 8 Bahri Hazer 9 Bayramoğlu 10 Zafere Dair 11 Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin 12 Benim Oğlan Fotoğraflarda Büyüyor 13 Berkley 14 Beş Satırla 15 Beyazıt Meydanı'ndaki Ölü 16 Bir Acayip Duygu 17 Bir Ayrılış Hikayesi 18 Bir Cezaevinde, Tecritteki Adamın Mektupları 19 Bir Dakika 20 Bir Gemici Türküsü 21 Bir Hazin Hürriyet 22 Bir Kız Vardı Japonya'da 23 Bir Küvet Hikayesi 24 Bu Vatana Nasıl Kıydılar 25 Bugün Pazar 26 Bulut mu Olsam 27 Bulutlar Adam Öldürmesin 28 Büyük İnsanlık 29 Büyük Taarruz 30 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar I 31 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar II 32 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar III 33 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar IV 34 Çankırı Hapishanesinden Mektuplar V 35 Çarlık Rusyasının Ölümü 36 Cevap Numara Dört 37 Ceviz Ağacı 38 Ceviz Ağacı İle Topal Yunus'un Hikayesi 39 Çınarı Yıkmak İçin Baltayı Köküne Vururlar 40 Çocuklar Yarın Ölebilir 41 Çocuklarımıza Nasihat 42 Davet 43 Doğum 44 Don Kişot 45 Dünyanın En Tuhaf Mahluku 46 Ellerinize ve Yalana Dair 47 Erzurum ve Sivas Kongreleri 48 Fakir Bir Şimal Kilisesinde Şeytan İle Rahibin Macerası 49 Fevkal,de Memnunum Dünyaya Geldiğime 50 Gazete Fotoğrafları Üstüne I 51 Gazete Fotoğrafları Üstüne II 52 Gazete Fotoğrafları Üstüne III 53 Gazete Fotoğrafları Üstüne IV 54 Gazete Fotoğrafları Üstüne V 55 Gazete Fotoğrafları Üstüne VI 56 Gelmiş Dünyanın Dört Bir Ucundan 57 Giderayak 58 Gövdemdeki Kurt 59 Gözlerimiz 60 Gözlerin 61 Güneşi İçenlerin Türküsü 62 Güneşte 63 Güney Dağlarının Hatırasında Kalan 64 Güz 65 Hasret 66 Hasret 67 Herkes Gibisin 68 Hürriyet Kavgası 69 İki Serseri 70 İnci 71 İnsan 72 İstanbul'da, Tevkifane Avlusunda 73 İstiklal 74 İyimser Adam 75 İyimserlik 76 Japon Balıkçısı 77 Kadınlar 78 Kadınlarımızın Yüzleri 79 Kalbim 80 Kar Yagiyor 81 Karanlıkta Kar Yağıyor 82 Karıma Mektup 83 Karlı Kayın Ormanında 84 Kemal Tahir'e Mektup 85 Kerem Gibi 86 Kırkıncı Yılımız 87 Kışlık Saray 88 Kiyamet Sureleri 89 Kız Çocuğu 90 Kocalmaya Alışıyorum 91 Kore'de Ölen Bir Yedek Subayımızın Menderes'e Söyledikleri 92 Kosmosun Kardeşliği Adına 93 Kuvayi Milliye - Altıncı Bap 94 Kuvayi Milliye - Başlangıç 95 Kuvayi Milliye - Beşinci Bap 96 Kuvayi Milliye - Birinci Bap 97 Kuvayi Milliye - Dördüncü Bap 98 Kuvayi Milliye - İkinci Bap 99 Kuvayi Milliye - Sekizinci Bap 100 Kuvayi Milliye - Üçüncü Bap 101 Kuvayi Milliye - Yedinci Bap 102 Lodos 103 Masalların Masalı 104 Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri 105 Mavi Liman 106 Memed'e Son Mektubumdur 107 Memet 108 Memleketimden İnsan Manzaraları 109 Memleketimi Seviyorum 110 Merhaba Çocuklar 111 Mevlana 112 Mor Menekşe, Aç Dostlar ve Altın Gözlü Çocuk 113 Mukaddes Karın 114 Münevver'in Doğum Günü 115 Nasılsın? 116 Nerden Gelip Nereye Gidiyoruz? 117 Nikbinlik 118 Niyazalant Sömürgesi 119 O ve Aksakallılar 120 Ölçü 121 Ölüme Dair 122 Onlar 123 Onun Doğuşu ve Demirhane Bacası 124 Orkestra 125 Otobiyografi 126 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri 127 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 1 Ekim 1945 128 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 10 Ekim 1945 129 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Aralık 1945 130 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 12 Kasım 1945 131 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Aralık 1945 132 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 13 Kasım 1945 133 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 14 Aralık 1945 134 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 18 Ekim 1945 135 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 2 Ekim 1945 136 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Eylül 1945 137 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 20 Kasım 1945 138 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 21 Eylül 1945 139 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 22 Eylül 1945 140 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 23 Eylül 1945 141 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 24 Eylül 1945 142 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 25 Eylül 1945 143 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 26 Eylül 1945 144 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 27 Ekim 1945 145 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 28 Ekim 1945 146 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 30 Eylül 1945 147 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Aralık 1945 148 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Ekim 1945 149 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 5 Kasım 1945 150 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Aralık 1945 151 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 6 Ekim 1945 152 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Aralık 1945 153 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 7 Ekim 1945 154 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Ekim 1945 155 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 8 Kasım 1945 156 Piraye İçin Yazılmış Saat 21 Şiirleri - 9 Ekim 1945 157 Piraye İçin Yazılmış Saat21 Şiirleri1945 yılı Aralık ayının 158 Rubailer - I. Bölüm 159 Rubailer - II. Bölüm 160 Rubailer - III. Bölüm 161 Şaban Oğlu Selim İle Kitabı 162 Şair 163 Salkımsöğüt 164 Saman Sarısı 165 Şehitler 166 Sen 167 Seni Düşünmek 168 Sevgilim 169 Sevgilim 170 Seviyorum Seni 171 Silahsız İnsanlar 172 Tahirle Zühre Meselesi 173 Teftiş 174 Türk Köylüsü 175 Türkiye İşçi Sınıfına Sel,m! 176 Türküler 177 Üç Selvi 178 Vasiyet 179 Vatan Haini 180 Veda 181 Vera'nin Uykudan Uyanişi 182 Vera'ya 183 Yaşamak Seni Sevmek Gibi... 184 Yaşamaya Dair - I 185 Yaşamaya Dair - II 186 Yaşamaya Dair - III 187 Yine De İyimserlik 188 Yine İyimserlik Üstüne 189 Yine Memleketim Üzerine Söylenmiştir 190 Yine Ölüme Dair 191 Yine Sana Dair 192 Yirminci Asra Dair 193 Yolculuk 194 Yürümek