Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi Türkiye'nin 10 kentinde büyük yıkıma neden oldu. Felaketin vurduğu şehirlerden bir tanesi de Hatay'dı. Hatay'da etrafındaki enkazlara rağmen ayakta kalan bir bina dikkatleri çekti. Peki, karbon lifli polimer güçlendirme nedir, ne işe yarar? İşte detaylar..
KARBON LİFLİ POLİMER NEDİR? Lifli Polimer, kısaca LP, karbon, cam ya da aramid lifleriyle güçlendirilmiş malzemeleri temel alınarak üretilen bir yapı malzemesidir. Türkiye'de sıklıkla İngilizce orijinal adı Fiber Reinforced Polymers/Plastic (FRP) ile de anılmaktadır. Malzeme yaygın şekilde güçlendirme uygulamalarında kullanılmaktadır. Betonarme elemanların (kolon, kiriş, döşeme) basınç ve/veya eğilme dayanımlarının arttırılmasında etkili bir şekilde kullanılabilmektedir. Ayrıca yöntem, Türkiye'de çıkan son deprem yönetmeliğinde de uygulanabilir güçlendirme yöntemleri arasında gösterilmekte ve hesap yöntemleri sunulmaktadır.
Malzeme genel olarak, lif tipine göre, üç sınıfa ayrılmaktadır. Bunlar, CFRP (İngilizce: carbon fiber reinforced polymers) karbon lifli polimer
GFRP (İngilizce: glass fiber reinforced polymers) cam lifli polimer
AFRP (İngilizce: aramid fiber reinforced polymers) aramid lifli polimer
KARBON LİFLİ POLİMER GÜÇLENDİRME NEDİR?Binada gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında bilgi veren Özcebe, lifli karbon polimerleri ile yapılan bina güçlendirmesi hakkında ise şu ifadeleri kullandı:
"- Bina çok düzensiz bir binaydı. İçeriden betonarme döküm işlemler yapılamayacağı için içerideki bütün parçaları, taşıyıcı duruma getirebilmek için tuğla duvarlarını aynı bir betonarme duvar gibi kullanabilmek için lifli karbon polimerleri kullanarak güçlendirilmesini sağladık. Duvarların depremde çatlayıp, patlayıp dökülmemesini, yük taşımasını sağladık. Binanın dışından da güçlendirme işlemine destek verdik.
- İçerideki taşıyıcı duvarları depreme karşı dirençli, dayanıklı hale getirebilmek için karbon nanofiber kullandık. O yıllarda bu teknoloji çok pahalıydı. Bir ekip çalışmasıyla binayı ayakta tuttuk. Proje sadece bir binada gerçekleşti. Bizim amacımız bu işin yapılabileceğini göstermekti."
Projenin genele yayılmasının önünde yerel yönetimler açısından maddi imkansızlıklar olabileceğini söyleyen Özcebe, "Bu bir belediyenin altından kalkabileceği bir iş değil" dedi.
Depreme karşı mücadelenin bir devlet politikası haline getirilmeden çözülemeyeceğini anlatan Özcebe, şöyle konuştu:
"- Bu ülkede bundan 7, 8 sene önce güçlendirmeye güvenmeyen ama kentsel dönüşümün çare olduğunu söyleyen siyasilerimiz vardı. Hem de üst düzey siyasiler. Böyle bir siyasi mesaj verdikten sonra sizin güçlendirme projeleriniz ön plana çıkamaz. Belediyelerin kaynakları sınırlı ama yol gösterebiliriz ona bir şey demiyorum.
- Yönetmelikte bir açılım olsaydı belki o anlamda yönetmelik bina sahiplerini kişisel bazda aştığı için belediyeler de teşvik edebilirdi. Belediye politikalarıyla bu sorunu çözemezsiniz. Hükümetler, belediyeler 10-15 yıl kalacaktır ama depremler 100 yıl. Deprem bir milli güvenlik sorunudur. Bugünkü yerel ve merkezi yönetim kısa zamanda oya dönüşebilecek işlerin peşinde. Örneğin imar affı."