Beşiktaş Kulübü Başkanı Hüseyin Yücel, 29 Aralık'ta gerçekleştirilecek Beşiktaş Olağanüstü Kongresi öncesinde Çanakkale'deki bir otelde taraftar derneklerinin temsilcileriyle bir araya geldi. Yücel, bu toplantıda çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o sözler...
Gerek sosyal medyada gerekse mevcut adaylar arasında ya da mayısta aday olmayı düşünenlerin önce kendilerini "kalkışma" ile suçladıklarını, daha sonra "tüzük gereği atanmış başkan" dediklerini aktaran Yücel, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizler zaten kendi içimizde toplanıp karar almıştık ve başkan seçildiğimden hemen 2-3 gün içinde yönetim kurulunu topladım ve 'Arkadaşlar biz tüzük gereği atanmış bir başkan ve yönetim kurulu olmaktan ziyade, camianın teveccühünü kazanmış, camianın güven oyunu almış bir başkan ve yönetim kurulu olarak devam etmemiz çok daha doğrudur.' dedim. O yüzden yönetim kurulu arkadaşlarımızla beraber erken seçim kararı aldık."
Projelerine değinen Yücel, Beşiktaş'ın mali yapısını sürdürülebilir hale getireceklerini, bununla alakalı iki temel projelerinin olduğunu anlattı.
Birinci projenin lansmanını yaptıklarını hatırlatan Yücel, "Bu, Beşiktaş Platformu olmasından ziyade bir Startup projesidir. Buraya önümüzdeki aylarda çok ciddi fonlar alacağız, çok ciddi ortaklıklar sağlayacağız. Diğer ikinci projem birazcık daha orta ve uzun vadeli Akatlar Projesi. Beşiktaş Basketbolu her yerde oynayabilir, her salonda oynayabilir ama bu kıymetli araziyi değerlendirip Beşiktaş'ımıza mali anlamda güç katmamız gerekiyor. Buradan da 300 milyon dolar gibi bir rakam Beşiktaş'ımıza gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Böyle olduğu takdirde Beşiktaş'ın çok ciddi sorunları da ortadan kalkmış olacak. Yani Beşiktaş bir anlamda kurtulmuş olacaktır. " değerlendirmesinde bulundu.
Beşiktaş'ın belini büken en büyük problemin Bankalar Birliği'ne olduğunu ifade eden Yücel, "Bankalar Birliği'nden çıkmamız elzem. Her ne kadar sayın Serdar Adalı '100 milyon avroluk borç arttırdılar.' dese de bu 100 milyon avro borcun artışının sebebi, 50 milyon avrosu faiz ödemesidir. 20 milyon avrosu da geçmiş vergi borçlarından kaynaklanan borçların ödemesidir. Yani 70 milyon avro, kim seçilirse seçilsin, önümüzdeki sene de yine belinde, sırtında kambur olacaktır. O yüzden bu Bankalar Birliği projesinden kesinlikle çıkmalıyız." dedi.
Süleyman Seba da dahil olmak üzere her başkanın gidişinde sıkıntılar yaşandığını hatırlatan Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunlar hiç Beşiktaş'ımızın ilke ve duruşuna yakışmayan davranışlar. Seçildiğimiz takdirde ilk işlerimden biri önce taraftarla futbol takımını barıştırmak, helalleştirmek. Daha sonra bir masa etrafında eski başkanlarımızı toplayıp, camiaya birlik ve beraberlik mesajı vermek. Son bir aydır insanlar kendi aralarındaki problemleri çok ciddi şekilde kişiselleştirdiler. Bir gün biri çıktı konuştu Beşiktaş'ın yatak odasını herkesin önünde anlattı. Diğer gün diğer bir arkadaşımız çıktı ona cevap verdi. Başka bir gün yine başka bir arkadaşımız çıktı. Önümüzdeki günlerde Sayın Hasan Arat'ın televizyonlara çıkıp yine bir şeyler açıklayacağını duyuyoruz. Yani Beşiktaş'ın düşmanı yine biziz, yine kendimiziz. Yine kendi bacağımıza kendimiz sıkıyoruz. Bunun bir an önce düzelmesi gerekiyor ve camiada birlik ve beraberlik ruhunu yakalamamız gerekiyor."
Serdar Adalı'nın çok da fazla propaganda yapmasına gerek olmadığını dile getiren Yücel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Söyleyeceği iki tane cümle var. Birincisi, 'Sizler Hasan Arat'ın devamısınız.' dese tereyağından kıl çeker gibi sıyrılabilir. Diğer taraftan da dördüncü kez seçime giriyor. 'Bir kere de beni deneyin.' diyebilir. Şunu ben size temin ederim ve söz veririm. Ne yaşadığımızı ben ve yönetim kurulu arkadaşlarım çok iyi biliyorlar. Hasan Arat'ın devamı gibi bir şey olmak, vizyon ve misyon anlamında da söz konusu dahil değil. Maalesef kan kustuk, kızılcık şerbeti içtik özellikle son gün 3-4 ay boyunca. Çok defa istifa etmeyi düşündük Yeni bir yönetim kurulu kadrosu bulduk. Geçmiş dönemden 15 arkadaşımızdan sadece 2 arkadaşımızla devam ediyorum. Futbol yapılanmasıyla alakalı yönetim kurulunda yeni bir icra kurulu oluşturacağız. Burada futboldan anlayan yönetim kurulu üyelerimiz olacak, aynı şekilde dışarıdan profesyonellerin de sadece işi futbol olan, bu işi bilen insanlardan yararlanacağımız bir ekip olacak. Son 3 ay ne çektiysek, liyakatli olmayan insanların, yönetim kurulumuzda bulunan bazı arkadaşların futbola karışmalarından dolayı çektik. Hepimiz maç izleyebiliriz, hepimiz futbolu sevebiliriz ama bu bir iş, bunun profesyonelleri var. Bu işi bilenlere bırakmamız gerekiyor."