Halil Özer, Milliyet'teki köşesinde Türk hakemleri ile ilgili dikkat çeken bir değerlendirme yaptı.
Halil Özer'in yazısındaki bölüm şu şekilde:
"Futbolumuzda o kadar çok rezillik var ki hangi birini yazalım bilemiyorum... Hemen örnek verelim... Son iki haftada Avrupa'da milli ve kulüp maçlarında 100'den fazla maç yapıldı... Peki bu kadar maçta kaç Türk hakemine görev verildi. Cevap kocaman sıfır... Daha önce de yazmıştım, takip ediyorum yine verilmedi. Sıkı durun Cebelitarıklı hakeme maç verildi bizim hakemlere yok... Böyle bir rezillik olabilir mi? Tabii sen UEFA Hakem Komitesi Başkanı Rosetti'yi "Bizim iç işlerimize karışma" diye azarlarsan böyle olur."
"VAR'DA SİNYALLEŞME! CEZA! MAÇ YOK!"
"Hemen olayla bağlantılı başka bir rezilliğe dönelim... En son maç Atilla Karaoğlan'a verildi. Leiga Varşova-Dinamo Minsk maçı... 7 Kasım günü oynanan bir maç... Bu karşılaşmada bir pozisyonda Karaoğlan bir faul veriyor. Ama sarı kart yok. Tereddütlü bir düdük... Sonra yerine doğru hareketlenirken birden sarı kartı çıkarıyor. Ortada beklenmeyen bir beden dili olunca maçın hakem gözlemcisi Hollandalı Ruud Bossen'in dikkatini çekiyor. Bu kuralları zorlayan bir durum... Tabii Bossen'in isteği ile UEFA bu pozisyonu araştırıyor. Kayıtlara bakılıyor ve dinleniyor. Çünkü VAR hakemi de Türk. Bilin bakalım kim? Erkan Engin... Ve sinyalleşme tespit ediyorlar. Çünkü sarı kartlara VAR karışmıyor. Ama Karaoğlan beklerken, VAR'dan el şıklatma, öfleme, puflama ya da öksürürsen kart göster tarzında bir uyarı tespit ediliyor. O uyarının ne olduğunu bilmiyorum. Ama bunlara benzer şifreli bir şey. Ya da elma dersem çık tarzında bir sinyal. Bizimki de uyarıyı alınca hemen sarı kartı gösteriyor. Sonuç ona da maç yok... O da cezaya giriyor. Aynı olay Euro24'de de yaşanmıştı. Hollandalı hakem Danny Makkelie VAR'dan sufle alıyordu. Ve tespit edilince hemen şampiyonadan gönderildi. Yani bu durum UEFA'nın hassas çizgisi. VAR yokmuş gibi yönetin kuralına tamamen ters bir durum. Protokole tamamen aykırı. Aklı sıra uyanıklık yapacaklar. Tam bir şark kurnazlığı. Ama yemiyor tabii. Bu adamlar artık bize maç verir mi? Mümkün değil. Allah sonumuzu hayır etsin..."
Halil Özer'in yazısındaki bölüm şu şekilde:
"Futbolumuzda o kadar çok rezillik var ki hangi birini yazalım bilemiyorum... Hemen örnek verelim... Son iki haftada Avrupa'da milli ve kulüp maçlarında 100'den fazla maç yapıldı... Peki bu kadar maçta kaç Türk hakemine görev verildi. Cevap kocaman sıfır... Daha önce de yazmıştım, takip ediyorum yine verilmedi. Sıkı durun Cebelitarıklı hakeme maç verildi bizim hakemlere yok... Böyle bir rezillik olabilir mi? Tabii sen UEFA Hakem Komitesi Başkanı Rosetti'yi "Bizim iç işlerimize karışma" diye azarlarsan böyle olur."
"VAR'DA SİNYALLEŞME! CEZA! MAÇ YOK!"
"Hemen olayla bağlantılı başka bir rezilliğe dönelim... En son maç Atilla Karaoğlan'a verildi. Leiga Varşova-Dinamo Minsk maçı... 7 Kasım günü oynanan bir maç... Bu karşılaşmada bir pozisyonda Karaoğlan bir faul veriyor. Ama sarı kart yok. Tereddütlü bir düdük... Sonra yerine doğru hareketlenirken birden sarı kartı çıkarıyor. Ortada beklenmeyen bir beden dili olunca maçın hakem gözlemcisi Hollandalı Ruud Bossen'in dikkatini çekiyor. Bu kuralları zorlayan bir durum... Tabii Bossen'in isteği ile UEFA bu pozisyonu araştırıyor. Kayıtlara bakılıyor ve dinleniyor. Çünkü VAR hakemi de Türk. Bilin bakalım kim? Erkan Engin... Ve sinyalleşme tespit ediyorlar. Çünkü sarı kartlara VAR karışmıyor. Ama Karaoğlan beklerken, VAR'dan el şıklatma, öfleme, puflama ya da öksürürsen kart göster tarzında bir uyarı tespit ediliyor. O uyarının ne olduğunu bilmiyorum. Ama bunlara benzer şifreli bir şey. Ya da elma dersem çık tarzında bir sinyal. Bizimki de uyarıyı alınca hemen sarı kartı gösteriyor. Sonuç ona da maç yok... O da cezaya giriyor. Aynı olay Euro24'de de yaşanmıştı. Hollandalı hakem Danny Makkelie VAR'dan sufle alıyordu. Ve tespit edilince hemen şampiyonadan gönderildi. Yani bu durum UEFA'nın hassas çizgisi. VAR yokmuş gibi yönetin kuralına tamamen ters bir durum. Protokole tamamen aykırı. Aklı sıra uyanıklık yapacaklar. Tam bir şark kurnazlığı. Ama yemiyor tabii. Bu adamlar artık bize maç verir mi? Mümkün değil. Allah sonumuzu hayır etsin..."