Spor yazarları, Beşiktaş'ın Kasımpaşa yenilgisini değerlendirdi.
BİLAL MEŞE: "Bakın, Beşiktaş liderin beş puan gerisinde (bu maça kadar)... Demem o ki, Kartal ince bir çizgide, yarışın içinde kalmak istiyorsa -ki hedef o- her kayıp puan, eksi yazar, sıkıntı yaratır. Van Bronckhrost’u bazen anlamakta zorlanıyorum. Sakatlık ve ceza olmadığı sürece oturmuş, taşlarla fazla oynamak, bu oyunda risktir, faturası ağır olur. Tıpkı bu maçta olduğu gibi!" [Milliyet]
GÜNTEKİN ONAY: "Beşiktaş kötüye gidiyor, alanlar geniş, bağlantılar kopuk. Tempo yok. Pres yok. Bu maçta futbol adına her şey olumsuz. Kolektif oyunun her geçen hafta daha geriye gittiği aşikar. Saha kenarında bu kadar beyefendi bir teknik adamla Türkiye’de başarılı olmak çok zor. Bu kadar kötü bir ilk yarının ardından ikinci yarı bir takım hiç silkinmiyorsa teknik direktör takımı ateşleyecek hiçbir kıvılcım yakmamıştır. Zaten saha içinde lider bir oyuncu da yok ve giderek geriye giden bir takım var." [Hürriyet]
ATTİLA GÖKÇE: "Beşiktaş, Galatasaray yenilgisinden sonra sanki takım ahengini, temposunu kaybetmiş gibiydi. Durgun ve tutuk oynadılar. Bronckhorst’un belirlediği on birde Onur Bulut, Ndour, Gedson, attğı gole rağmen Muçi, aldığı her topu kaybeden Semih, yorgun ve yalnız adam İmmobile, Kasımpaşa’nın oyununa karşılık veremediler. Hele 40. dakikada sol kanatta topla buluşan İmmobile’nin hali çok dramatikti. İtalyan futbolcu topla ceza alanına girdi, ama gördü ki hiçbir takım arkadaşı ne kendini gösteriyor, ne de ceza alanında pas almaya, şut atmaya koşuyor. Evet, Beşiktaş’ın santrforu yorgundu ama hiç değilse gayretliydi. Ötekiler oyuna bir türlü ısınamadılar, maçın içine giremediler" [Milliyet]
ALİ GÜLTİKEN: "Beşiktaş sezona mükemmel başladı. Bu sıçramayı yaratan şey Immobile, Rafa Silva ve Paulista gibi liderlerin takıma katılmasıydı. Paulista'nın sakatlığı ve Rafa Silva'nın kenar pozisyonunda oynatılma ısrarı Beşiktaş'ın oyun dengesini kökünden bozdu. Kasımpaşa karşısında çok geniş alanda oynamaya çalışan, birbirinden bu kadar uzak mesafelerde kalan oyun dizilişi Beşiktaş'ın başına büyük bir iş açtı." [Sabah]
UĞUR MELEKE: "Beşiktaş ne zaman biraz presle karşılaşsa yanıt veremiyor. Eyüpspor maçında prese yanıt verememesine rağmen kazanmıştı. Ajax benzer bir presle faturayı kesti. Bu maçta da Kasımpaşa hemen her önde bastığında kırıldı siyah beyazlılar. Paulista’sız Beşiktaş’ın savunma hattı öne çıkamadığı gibi, oyun da kuramıyor. Bu maçta Uduokhai ve Mert Günok’un sürekli uzun vurduğuna şahit olduk. Büyük takım sürekli uzun vurarak oyun kurmaz. Kuramaz." [Sabah]
TURGAY DEMİR: "Lafı, evelemeden, gevelemeden söylüyorum; Hasan Arat, Gio ile devam ederse Çebi'den daha kötü şekilde gidecek gibi geliyor bana… Dünyanın en kötü teknik adamı, elindeki kadronun gerçeklerine göre hareket etmek varken, kafasının dikine gidip yanlışta ısrar edendir. Giovanni tam olarak böyle." [Fotomaç]
OKTAY DERELİOĞLU: "Beşiktaş için tehlike çanları çalıyor. Bundan sonra takımın başarısı için acil önlemler alınması gerekir. Beşiktaş böyle futbol oynayamaz. Bir an önce toparlanmaları gerekiyor." [Takvim]
MEHMET ÖZDİLEK: "Beşiktaş'ı hiç iyi bulmadım. Derbiden sonra takım halinde bir reaksiyon beklersin. Aradan 5 gün geçti. Oyuncuların yenilenmesi ve kafa olarak hazır olması gerekiyor. Beşiktaş takımının saha lideri yok. İşler doğru gitmezken takımı yönlendirecek, saha içinde sorumluluğu alacak. Arkadaşlarını uyaracak bir saha lideri yok. Oyunun başından sonuna kadar rakibinden çok uzak oynayan ve rakibinin oynamasına izin veren, alan bırakan bir Beşiktaş takımı vardı"
SERGEN YALÇIN: "Geçen hafta Galatasaray maçından sonra Beşiktaş ile ilgili çok net şeyler söylemiştim. Akılda kalıcı şeyler söylemiştim ama bilmiyorum ne kadar akılda kaldı! Oyun kesinlikle bir iç saha oyunu gibi görünmedi. Büyük takım için bir iç saha oyunu böyle olmamalı. Daha agresif, daha tempolu daha çok isteyen bir oyun bekliyordu herkes. Rakibinin BAY kaldığı haftada puan farkını da 5'e düşüreceğini düşünürsek daha isteyen bir takım olmalıydı."