A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, Sabah'tan Tuncay Kurtuluş ve Bahadır Beyarslan'a özel bir röportaj verdi. İşte Montella'nın sözleri...
EURO 2032 Türk ve İtalyan dostluğu açısından çok önemli. Ev sahibi olarak katılmamız garanti ama belki de şampiyon apoletiyle katılabiliriz! Böyle bir hayaliniz var mı?
"Çok güzel bir yerden sordunuz. Futbolda tam gücünüzü ortaya koymanız lazım. Ben hiçbir zaman finali, yarı finali hedefleyerek gitmiyorum. Yüzde yüzümüzü vererek gitmeyi hedefliyorum. O isteğimizi ortaya koyarak ilerlemek istiyoruz. Artık o bizi nereye götürürse. Tabii ki hayallerimiz var. Ben de istiyorum. Elimizden geleni yapacağız. Şampiyona bizi nereye götürürse kabulümüz olacak."
İstanbul Havalimanı'na kupayla inme anını kafanızda canlandırıyor musunuz?
"Ben hiç kazanıp da kazanmayı hayal etmemiş bir takım görmedim. İtalyancada bir atasözü var, tercümesi zor olacak ama. "Sokak lambasının lamba kısmına erişmek için ayı hedeflemeniz gerekir." İkisi de yukarıdadır. İkisi de parlaktır ama siz bir yukarısını, bir ilerisini hedeflersiniz ki her zaman bir altını tutarsınız. Eğer maksimumu hedeflemezseniz, onun için çalışmazsanız zirveye ulaşamazsınız. O yüzden her zaman zirveyi hedeflemeniz, onun için çalışıyor olmanız lazım. Tabi ki zirve bir kişilik. Ama başarmak için de önce düşünüyor olmak lazım."
Televizyon başından ve stattan sizi ve takımı izleyeceklere ne vadediyorsunuz?
"Formanın, Ay-Yıldızın hakkını veriyor olacağız. Ve her maça kazanma hedefiyle çıkıyor olacağız, bunu söyleyebilirim."
Başarısızlık sizi nasıl etkiler. 2032 öncesi bu sizi yıpratır mı?
"Başarı ve başarısızlık arasında gerçekten çok ince bir çizgi var. Biz elimizden gelenin en iyisini yapacağız, kazanma arzusunu göstereceğiz. Zaman bize ne gösteriyorsa onu yaşayacağız."
Futbolcuyken yarım kalmış şampiyonluk hayalinizi, hoca olarak tamamlamak ister misiniz?
"Bir futbolcu için kendi milli takımında oynamaktan daha büyük hayal olamaz. Bir milli takım oyuncusu için bu çok büyük duygu. Ben bunu İtalya- Fransa maçında Fransa'nın son dakika golüyle skoru eşitlemesiyle tam olarak tattım. Hatta o kadar son dakika oldu ki bu iş, verilen madalyalarda kurdeleler bile karışmıştı. Benim evimdeki madalyada hala Fransa kurdelesi var. Futbolcuyken milli formayla yapamadıklarımı burada A Milli Takım ile yapmak beni motive ediyor."
Sizi takip ederken biz yoruluyoruz. Her gün farklı bir statta ya da kulüptesiniz. Bu sizi yoruyor mu?
"Geldiğimden beri ekip olarak 120 maça gittik. Televizyondan izlediklerim hariç. Hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Oyuncularla ve koçlarla bire bir konuşuyorum. Karakter olarak da geçmişe bakan bir insan değilim. Anı yaşıyorum, geleceğe bakıyorum. Yorucu ama memnunum."
Kulüp takımı çalıştırırken planlar haftalıktı. Şimdi aynı hafta birçok maç var. Nasıl planlama yapıyorsunuz?
"Kulüp ve milli takım çalıştırmak tamamen farklı. Teklifi kabul ederken kolay değildi ama bunun için doğru yaşta (49) olduğumu düşünüyorum. 10 yıl milli takım çalıştırıp bir kulübe dönmektense, 10 yıl kulüp takımı çalıştırıp milli takıma geçmenin avantajlı olduğu kanaatindeyim."
Statta olmanız oyuncuları nasıl etkiliyor?
"Oyuncuların da hoşuna gittiğini düşünüyorum. Futbol oynadığım dönemde tribünde milli takım antrenörünü görmek beni de mutlu ederdi. Tabii bu durum oyuncunun karakterine de bağlı. Bazıları çekinip stres olurken, bazıları motive olabilir. Ben bir oyuncu için duygusallığın ön planda olduğunu düşünüyorum. Milli Takım'da duygular sahaya yansır. O yüzden pozitif bir durum olduğunu düşünüyorum."
Kulüp hocalarıyla yaptığınız görüşmelerden, not defterinize nasıl başlıklar çıkardınız?
"Herkesten tavsiye ve öneri almaktan yanayım. Ama en nihayetinde son kararı ben veriyorum. Hocalarla görüştüğümde oyuncu özelinde bana bildirmek istedikleri nüanslar oluyor. Benden başka talepleri oluyor. Onların taleplerini de göz önünde bulunduruyor olmak önemli. O yüzden bu etkileşimin yararlı olduğunu düşünüyorum."
Tüm Türkiye sizi çok seviyor. Bu sizin sorumluluğunuzu artırıyor mu?
"Duygularınız ne boyutta? Bir koç olarak, Türk halkının bana göstermiş olduğu ilgiden gayet memnunum. Bundan dolayı ayrıca da gururluyum. Herkes bana samimiyetle ve sempatiyle yaklaşıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor. Tabii ki insanlar başarıyı da seviyorlar ama ben kendime karşı güzel bir sempati olduğunun da farkındayım. Sonuçlar her zaman fark yaratır. Ancak insanların beni beğeniyor olması insani olarak beni gayet mutlu ediyor."
Kamp araştırması için Almanya'ya gittiniz. Nasıl bir ortamda çalışacağız?
"Ev sahibiyiz (gülerek). Aslında evde oynuyoruz. Tamamıyla bunu hissetim. Almanya'da yaşayan vatandaşlarımızdan büyük ilgi, sevgi gördük. Yurt dışında çalışmak ve oynamak zor ama büyük ilgi varsa, sevgi varsa iş çok daha kolaylaşıyor. Biz İtalya olarak çoğu zaman Amerika'da oynardık. Afrika'da, Almanya'da kamp yaptığımız oldu. Oradaki İtalyan komitesi iyi. Bize aynısını hissettirmişlerdi. Almanya için de bunu söyleyebilirim."
Avrupa Şampiyonası'nın favorisi hangi ülkeler?
"İtalya, Fransa iyi takımlar. Almanya her zamanki gibi iyi. Belki Belçika bir fırsat sahibi olabilir. Ama ben Fransa'nın bir tık önde olduğunu düşünüyorum."
Portekiz ve Çek Cumhuriyeti takımlarının analizlerine şüphesiz başlamışsınızdır?
"Neler anlatırsınız? Portekiz iyi bir takım. Oyuncuları sağlam. Geçen yedek kulübesine bakıyorum 400 milyon Euro'luk oyuncuları vardı kulübede. Portekiz gelecek vadeden takım. Aynı zamanda deneyimli oyuncular var. Portekiz'in ismini önümüzdeki senelerde de sıkça duyuyor olacağız. Diğer takım, Çekya ise yarışçı. İyi oyuncuları var. Arnavutluk karşısındaki oyunuyla iyi performans gösterdiler. Dikkat edilmesi gereken önemli bir takım olduğunu düşünüyorum."
Play-off'tan hangi takımın gelmesini istersiniz?
"Bu seçebileceğimiz bir şey değil. Uluslararası liglerde takımlar, güç konusunda, yetenek konusunda gerçekten eşitlenmeye başladı. Lüksemburg bile küçük bir milletin takımı. Ben oynarken 1-2 puan alsa sevinecek bir ülke, şu an 17 puanla tamamlayabiliyor. Hiç beklemediğiniz takımlar bile güzel performans ortaya koyuyorlar. Cevaplanması zor soru."
Türkiye'nin Avrupa Şampiyonalarındaki maçları hep çok heyecanlı olmuştur. Çekya'yı son dakika golüyle yendik. Hırvatistan maçı da son dakika golüyle uzatmaya gitmişti. Yine öyle maçlar olursa kalbiniz buna dayanıklı mı?
"Daha gencim... Kalbime baktırmama gerek yok. Herhalde dayanır, merak etmeyin..."
Kafanızda nasıl yaşıyorsunuz şampiyonayı?
"Aslında çok rahat yaşıyorum. Şu ana kadar iyi bir iş çıkardık. Sakinim ve bu şekilde devam ediyor olacağım. Ben çok kutlama yapmayı seven bir adam değilim ama eşim 50. yaş günüm için güzel bir şeyler yapmayı düşünmüştü. Ama tam da o gün yani 18 Haziran'da ilk maçımız var (Play-off'tan gelecek takımla). Bu karşılaşmada alacağımız galibiyet, bana sanki bir doğum günü hediyesi gibi olacak."
Avrupa Şampiyonası için geri sayım başladı. Geniş kadro kafanızda belli oldu mu? Her mevkinin alternatifleri var mı?
"Bir teknik direktör olarak en zor şey, çok beğendiği oyuncular arasında tercih yapmak zorunda olmaktır. Memnun olanlar, memnun kalmayanlar olacaktır. Eleştirileri göğüslemek bizim görevimiz. 5 tane oyuncum var, 5'i de çok iyi. Cengiz Ünder, İrfan Can Kahveci, Emre Mor, Yusuf, Yunus. Bunlar takip ettiğimiz isimler. Aralarından seçim yapıyor olacağız. Ama aslında bunlar güzel dertler, Asıl dert, seçecek iyi adamımız olmasaydı olurdu. Tek derdimiz bu olsun."