Spor yazarlarından Sivasspor - Beşiktaş maçı değerlendirmesi

SERDAR SARIDAĞ: "Sadece golsüz biten Sivas maçı değil, milli aradan sonraki maçların tamamına baktığınızda Beşiktaş’ın artık Aboubakar merkezli hücum anlayışının alternatif planlarını çok daha çabuk hayata geçirmek zorunda olduğunu görebiliyoruz. Sivas maçının ilk onbirinde kendine yer bulan fakat sonradan değişiklik isteyen Aboubakar ‘a artık hamle oyuncusu gözüyle bakılmalı. Kas sakatlığı geçse de “yeniden sakatlanırım” korkusu, onu maçlarda etkisiz hale getiriyor. Aboubakar’ın bu ürkekliği, Beşiktaş’ın bir ilk yarısını heba etti. Şampiyonluk yarışındaki Beşiktaş ile üst üste kazanan Sivas arasındaki maçın koca ilk yarısında dişe dokunur pozisyon yoktu. Son bölümlerde daha geniş alanlar bulan Beşiktaş, 87’de Larin ile çok net fırsat bulabilirdi ama Kanadalı oyuncunun gücü, o son vuruşu yapmaya yetmedi. Larin’in bu görüntüsü dünkü Beşiktaş’ın da özetiydi. Aboubakar gibi bir isimden yoksun olan Beşiktaş, böylesine bir deplasmandan mağlup dönmediğine sevinse haklıdır." (MİLLİYET)

ALİ GÜLTİKEN: "Aboubakar'ın ilk yarıdaki düşük performansı ve ikinci yarı oyunda olmayışı Beşiktaş'ı oldukça zorladı. Görünen o ki bundan sonra da zorlamaya devam edecek. Maçın son bölümüne doğru Beşiktaş'ın oluşturmaya çalıştığı baskı ceza sahası içinde çok pozisyon zenginliği getirmese de ölü vuruşlar açısından biraz daha artış sağladı. Fakat bunlarda Sivasspor kalecisi Ali Şaşal'ın hava topu hakimiyetine takıldı. Sergen hocanın Ljajic ve Gökhan Töre değişikliği zamanlama açısından önemli. Ama oyuna Beşiktaş'ın beklediği ölçüde katkı sağladı mı? Buna da 'Evet' diyemiyoruz. Sivasspor zor bir takım. Hem oynayan hem de iyi savunma yapan bir takım. 13 haftadır iyi bir grafik yakaladılar. Bunun verdiği güvenle işin savunma tarafını iyi yaptılar. Kayode, Gradel ve Erdoğan gibi oyunculara da kontratakta Beşiktaş'ta onlara çok fazla pozisyon vermedi. Ve oyun doğal olarak pozisyon zenginliği açısından kısır bir hale geldi. Üretkenliğin olmadığı, bireysel performansların eksik kaldığı maçlarda bunlar normal hale gelir. Sonuç olarak neticelerine katlanırsınız. Buna puan kaybetme baskısı da eklenince dün akşamki gibi etkilenirsiniz." (SABAH)

BİLAL MEŞE: "Süper Lig’in lideri Beşiktaş’ın, ilk yarısını, isteksiz, coşkudan ve mücadeleden yoksun, şut atamadan bitirdiği bir maçı anımsayan var mı? Bence yok! İstatistikler topla oynama oranı Kartal’ı işaret ediyor. Etse ne olur, etmezse ne olur arkadaş! Dişe dokunur bir pozisyon, bir şuta yansımıyorsa -ki öyle- topu al istersen evine götür! Eeee böyledir bu işler! Kredi yani puan farkı iyidir futbolda. Ne var ki, bu krediyi kullanamıyorsan, bol keseden harcıyorsan -ki Kartal böyle- ne kredin kalır, artı yarıştaki şampiyonluk şansını da zora sokarsın... Ne oldu, Sivas’ta iki ALTIN puan bıraktın, Fenerbahçe ensene yapıştı ensene! Gerçi bu oyunda kötü oynuyorsan, yenmeyi becerimiyorsan, bonkör oluyorsan, kaybetmeyeceksin. Kartal, sadece bunu başardı, hepsi o kadar. NOKTA!" (MİLLİYET)

ÖMER ÜRÜNDÜL: "Beşiktaş dün gece 90 dakika çok yavaş ve çok etkisiz bir futbol sergiledi...Ofansif güç adeta sıfıra yakındı...Buna karşılık Sivasspor'un 3'ü çok net 5 pozisyonu vardı. Peki ligde final serisine girilmişken bu olumsuz görüntünün sebebi neydi? Birkaç oyuncu hariç ciddi bir fiziksel düşüş var. Bu ciddi düşüşün çok belirgin olmasına bir canlı örnek: İlk yarıda en hareketli isim sakatlıktan yeni çıkmış ve idman eksiği olan Aboubakar idi! İkinci yarıda Beşiktaş'ta sakatlanan Aboubakar yerini N'Koudou'ya bıraktı. N'Koudou koşuyor ama ne yaptığı ve ne yapacağı anlaşılamıyor. Larin santrforda çok yetersiz, üstelik de kondisyonu eksik... Ghezzal da çok durgundu... Sezon başından beri takımın temel direkleri olan Josef ve Atiba da yorgun... Sivasspor'un takım olarak formda ve moralli olması, iyi pres yapması, alanları iyi kapatması Beşiktaş'ı büyük sıkıntıya düşürdü. Mükemmel bir takım savunması uygulayan Sivasspor beklediğinden de fazla pozisyon da buldu ama değerlendiremedi. Beşiktaş'ta işler hiç iyi gitmiyor. Herşeye rağmen bana göre dünkü 1 puan altın...Sergen Yalçın'a bir eleştirim daha var. Fizik açıdan çok dirençli ve formda bir takımla zorluk derecesi yüksek bir maça çıkıyorsun. Hazır olmayan Aboubakar'ı sonraki maçları düşünüp risk etmemen getirirdi. İlk yarıda Vida'nın elle müdahale ettiği pozisyon çok net penaltıydı. Fırat Aydınus'tan kaçtı ama VAR'dan kesinlikle kaçmaması gerekirdi. VAR hakemi Ali Şansalan tam bir büyük takım korumacılığı yaptı." (SABAH)

OKTAY DERELİOĞLU: "Bana göre çok sıradan bir lig karşılaşması oldu. İstatistiklere baktığımızda Sivas'ın kaleyi bulan şutu yok ama atakları Beşiktaş'a nazaran daha organize ve bilinçliydi. Beşiktaş Ankaragücü maçında kötü futbol sinyalleri vermişti. Sivas maçında da iyi oynamadı Beşiktaş. Ligin boyu kısaldıkça bu iyi bir görüntü olmadı. Üstüne üstlük Aboubakar da sakatlanınca Beşiktaş'ın gole olan uzaklığı daha da arttı. Larin de bu bölgede etkili olamıyor. Larin'de de sıkınkı var. Beşiktaş'ın 2 avantajı var. Aynı maç sayısına sahip Fenerbahçe'nin hala 3 puan önünde. İkili averaj üstünlüğü de Beşiktaş'ın. Bir de lig tablosunda en yakın rakibi Fenerbahçe'nin de kötü futbol oynaması. Artık oyundan çok skorun önemli olduğu haftalara giriyoruz. Beşiktaş öncelikle stresi üzerinden atması ve fabrika ayarlarına dönmesi gerek.." (TAKVİM)

ATİLLA GÖKÇE: "Beşiktaş’ta Aboubakar ve Cenk’ten sonra santrfor rolüne soyunacak adam yok. Boyd’u Sivas’a verdiler, Güven Yalçın’ı da Lecce’ye gönderdiler. Sergen Hoca, hiç değilse alt yapıdan adını bilmediğimiz birini sürseydi sahaya… Her neyse 71’de Adem Ljajic’le Gökhan Töre’yi oyuna sokması bence yerinde bir hamle. Çünkü ikisi de yetenekli. Form düzeyleri yeterli değil ama, rastgele! … Çıkanlar mı? Dorukhan ve Ghezzal.. Özellikle Rachid, Sivasspor kaptanı Uğur Çiftçi’nin takibinden zaten kurtulamıyordu. Maç boyunca sert ve yapışık bir markaj uyguladı adamına. Ghezzal baktı olmuyor, sağ kanattan sola gitti… Uğur da peşinde. Arkadaşı Ahmet Oğuz’u solbeke gönderip kendisi sağbekliğe soyundu. Oyunun son yarım saatinde galibiyeti daha çok isteyen, gol için bastıran taraf Beşiktaş’tı. Pozisyonlara da girdiler, duran toplar kazandılar ama golü bulamadılar. Hele Larin’in 87’de kaçırdığı gol Beşiktaş adına gerçekten büyük talihsizlikti. Şu gerçeği de unutmamalı: Beşiktaş çok yorgun. Oyunun beyni sayılan Atiba ve takım arkadaşlarının çoğu sıkışık maç haftalarında tükenmiş durumdalar. Böyle bakınca Beşiktaş için 1 puan yine de iyi görünüyor… Kredileri devam ediyor. Şampiyonluk sırrı da çözülmüyor. Fena mı?" (MİLLİYET)

AHMET ÇAKAR: "Şimdi artık kartlar yeniden dağıtılıyor. Beşiktaş'ın kaybı öngörülebilirdi. Ama ortaya konan futbol yakalanamayan bir tek gol pozisyonu... Beşiktaş, iyi değil. Kısaca Beşiktaş'ta oyun ve moral aşağı düşmüş durumda. Oysa 3-5 hafta önce Beşiktaş şov yapıyordu. Kazanamasalar bile inanılmaz bir coşku, inanılmaz bir motivasyonla oynarlarken dün gece bunların hiçbirini göremedik. Üstelik dün gece Abuobakar ile başladı Beşiktaş. Ama etkisiz. İkinci yarıda da adale çekmesi yüzünden oyundan çıktı. Eski Beşiktaş çok farklıydı. Coşkuluydu. Orta sahada top kapar, kanatları ve özellikle sağ kanadı çok iyi kullanır, rakibe çökerlerdi. Atiba yorgun, Josef sinirli, Ghezzal sanki kırgın... Nerede o eski Rosier. Beşiktaş'a kesinlikle bir şeyler olmuş. Böyle giderlerse sezon sonu büyük bir mutsuzluk, büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. İşte iyi teknik direktör yani Sergen Yalçın böylesine panik, böylesine sıkıntılı durumlarda ortaya çıkmalı. Yoksa işler iyi giderken, herkes yıldız. Herkes büyük teknik direktör. Beşiktaş bence son kredisini de kullandı. Artık toparlanmaları gerekli. Puan kaybından öte ortaya konan futbol ortaya konan ruhun eksikliği, pozisyon üretememe zafiyeti çok daha önemli. Bugün artık Galatasaray ve Fenerbahçe daha da umutlandı. Sadece Beşiktaş'ın puan kaybına değil, ortaya koydukları daha doğrusu ortaya koyamadıkları futbol yüzünden. Fırat Aydınus'u severim. Yılların emeği var. Hakemliğinin son döneminde ama şerefiyle, saygınlığı ile yoluna devam ediyor. Ve dün gece de problemsiz, alnı öpülesi bir maç yönetti." (SABAH)

KEMAL BELGİN: "Şampiyonluk adayları arasında yani yıllardır kullandığımız “üç büyükler” içinde kadrosu en sınırlı ve de kalite değerinde sonuncu olan takım Beşiktaş’tır. Peki ‘nasıl olmuştur da ciddi puan farkıyla ligin en ön sırasına yığılmıştır?’ derseniz; diğer iki rakibinin ciddi zaafları cevabını veririm. Rıza Çalımbay’ın takımı koca oyunda sadece tek bir pozisyonda Beşiktaş korkusu yaşadı. O da 53’üncü dakikadaki Rosier’in arkadan kopup gelerek dışarı attığı toptu. Onun dışında bilmiyorum öyle istatistiklere de pek inanmam. Topa sahip olmada da herhâlde Beşiktaş takımı bir hayli öndedir. Ama dediğim gibi bu sadece rakibin oyun alanını daraltmasına kalabalıklaşmasına yardımcı olurdu ve öyle de oldu. Aboubakar mı? Onu zaten çok sağlam olsa sana gönderirler miydi hiç! Nitekim yaşadığı bir arızadan sonra iyileşir gibi olup dün akşam da dışarı gidiverdi sakatlanarak. Beşiktaş, şampiyon olursa olağanüstü bir iş gerçekleştirmiş olacaktır. Zaten ben tonla puanla öndeyken bile en şanslı olarak bu takımı göstermemiştim." (TÜRKİYE)

TURGAY DEMİR: "Cyle Larin'i ön ortaya çekince iyi bir kanat forveti kaybettiğiniz yetmiyormuş gibi rakip ceza sahası önünde top tutmak, oyun kurmak mümkün olmuyor. Öyleyse kalan maçlarda orta saha oyuncularıyla bir çözüm üretmek şart. Benim önerim Atiba'yı önde kullanmak… Kanatlarda Larin ve Ghezzal, arkada Josef, Adem, Dorukhan önde Atiba… Beşiktaş yaklaşık 40 golünü ceza sahası içindeki organizasyonlarıyla atmış… Larin merkez santrafor oynadığı zaman bu tür organizasyonlar yapamazsınız. Atiba ile ne kadar olur bilinmez ama bundan iyi olacağı da neredeyse kesin.. Ligin kalan bölümünde Aboubakar'ın olmadığı maçlarda yeni fikirlere açık olmak gerek çünkü aynı şeyleri deneyip farklı sonuç beklemek akıllıca olmaz… Beşiktaş zorlu deplasmandan bir puanla döndü. En yakın rakibi Fenerbahçe ile arasındaki puan farkı üç-dört (ikili averaj) olarak netleşirken, Galatasaray'la aradaki fark da bugün belli olacak… Ligin boyu kısaldı… Yeni bir bakış açısıyla gol kısırlığına çare bulan bir Beşiktaş bu şampiyonluğu kimseye kaptırmaz." (FOTOMAÇ)

SİNAN VARDAR: "Beşiktaş'ın Sivas'tan aldığı 1 puanı küçümsemiyorum ama takım iyi işaretler vermiyor. Sözüm size futbolcu kardeşlerim; şampiyonluğa bu kadar inanmışken son 3-4 maçtır takım keyfimizi kaçırıyor. Dünkü kötü futbolla Beşiktaş 2 puan kaybetmedi, 1 puan kazandı. Hazıra dağ dayanmaz! Aman dikkat! Şampiyon olmak isteyen bir takımın dün 90 dakikayı iki buçuk pozisyonla bitirmesi durumun vahimiyetini gösteriyor. Kanatlar çalışmıyor. Hadi N'Sakala'dan alışkınız ama Larin ve Rosier de yokları oynadı. N'Koudou zaten zaman kaybı... Dakikalar geçtikçe oyun iyice düğümlenirken Sergen hoca baktı olmadı, son 20 dakikada Ghezzal ve Dorukhan'ın yerine Ljajic ve Gökhan Töre'yi oyuna sürdü. Böyle bir değişikliği eminim ki, Rıza Çalımbay beklemiyordu. Ama iki futbolcu öyle berbat ki, sürmez olaydı. Aboubakar'a bir kenara koyup, 'geçmiş olsun' dileklerimi ileteyim ama dün sahada iyi olan bir Ersin bir de Atiba vardı. Yapmayın beyler; ayıptır! Hakkını verelim, Sivas o kadar eksiğine rağmen galibiyeti kaçıran taraf oldu. Beşiktaş'ın bundan sonra bir yenilgi kredisi kaldı. Takım yorgun, takım tanınmaz halde. Ve şampiyonluğun kaçmaması için bir an önce ayağa kalkmalı. Sergen Hoca sana inanıyoruz, top sende... Bu arada Hakem Fırat Aydınus harika bir yönetim gösterdi. Az düdükle bu güzel yönetimi alkışlıyorum." (FOTOMAÇ)

REHA KAPSAL: "Siyah-beyazlılar son hafta sakatlığından dolayı oynamayan Aboubakar'ın dönmesiyle ideal kadrosuyla Sivas deplasmanında oyuna başladılar. Yalnız ilk 45 dakika hücum üretkenliği hiç yoktu. Hiçbir hücum oyuncusunun performansı ne bireysel, ne de grup halinde yeterli değildi. Sorumluluk almadılar, oyuna ağırlıklarını istedikleri kadar koyamadıkları gibi almadıkları sorumlulukla da rakip yarı alanda ve ceza sahası içinde hücum organizasyonları çok yetersiz kaldı. Bir de buna orta saha tercihi Sergen hocanın Atiba, Josef, Dorukhan olunca 3 tane defansif oyuncuyla oynamak isteyince buradaki sıkıntı daha da büyüdü. Beşiktaş'ın özellikle ilk yarıdaki görüntüsüne göre ikinci yarıda biraz daha derli toplu da olsa bu sefer oyuna akıl koyamadılar. Beşiktaş son 2 maçta kaybettiği 4 puanla Fenerbahçe ve de Galatasaray'ı direkt yarışın içine ortak ettiği gibi saha içinde geçmişini arayan bir insan gibi Beşiktaş geçmişte oynadığı iyi oyunlarını arıyor. O zamanki oyunlarla şu zamanki oyunlar siyahla beyazlar kadar saha içinde farklılık yaratıyor. Ve saha içine istenilen; sürdürülebilir, konforlu oyunu oynayamamasının bir nedeni değil birçok nedeni oluşmaya başladı. "Taktik, oyun ve oyuncu performansı ve de mental olarak geriye giden görüntüsüyle son haftalara girildiği gibi her maçın final olduğu maçlarda, daha kredisi olmayan maçlarda, saha içindeki birlik bütünlükten uzaklaşıp daha saha içinde kopukluk bireysellik ve de coşkusuzluk siyah-beyazlıların en büyük handikabı." (FOTOMAÇ)

TÜMER METİN: "Zorluk derecesi yüksek maç, Sivasspor ritmini bulmuş, Beşiktaş bu deplasmana gelirken kafasında soru işaretleri vardı. Zorluğu yüksek maç olacağını sokakta herkes biliyor, Sergen hocayı ben maça hazır buldum, maçı kazanmak için hamle yaptı. Zor maçı nasıl çözersin? Genelde bizim ligimizde hocalarımız koşuya koşuyla cevap verme, rakip kadar koşma diye nitelendiriliyor. Zorlu maçı çözmek için kaliten ön plana çıkacak. İşin çıkıştığı, oyunun tat vermediği Erzurum deplasmanında Ghezzal'ın solosuyla 3 puanla dönmeniz gibi. Bugün kalite eksik kaldığında Sergen hoca ne yaptı? 4 değişiklik yaptı, Aboubakar'ınki mecburiyetten. Adem Ljajic kaliteyle konuştuğumuz oyuncu, Mensah ve Gökhan kaliteyle konuştuğumuz oyuncu. Bu kadar kaliteli ayağınla değişiklik yapıp hayal ettiğin oyunda, sadece Ghezzal'ın Rosier'e bıraktığı 1 pozisyonla tamamladın. Sivasspor koşar, mücadele eder, arkadaki boşluklara gider, maç öncesi bunu biliyorduk. Sivasspor'un 2 pozisyonu var, onun dışında Sivasspor'un da çok pozisyon bulduğu bir oyun olmadı. Max Gradel'i ilk yarıda sayabiliriz, Yatabare'nin takıldığı pozisyonu sayabiliriz. Sivasspor rahat pozisyonlar bulmadı. 1-1 eriyor manşet. Ligin 5-6 haftalık periyodunda, Beşiktaş'a bu deplasmanda falan puan kaybedeceği krediler geldi. Geçen hafta Ankaragücü maçı kazanılsa, bu beraberlik bu kadar moral bozacak bir beraberlik olmaz, kredinin devam ettiği bir maç olurdu. Dışarıda Sivas'a gideceğinizi biliyorsanız, içeride Ankaragücü'ne puan kaybetmeyeceksiniz."

GÜNTEKİN ONAY: "Şampiyonluk artık Beşiktaş'ın avuçlarının içinde değil. Puan farkını açıp son düzlüğe önde girme şansını kullanamadılar. Fenerbahçe karşısında 1 puan almak Sivas'ta avantaj olabilir. Ancak Galatasaray kazanırsa, farkı 4'e indirecek. Beşiktaş'a milli ara yaramadı. Fazla mı izin yaptılar, kendilerine mi iyi bakmadılar bilmiyorum. Ama aradan iyi dönmediler. Savunma arkasına koşu yapabilecek Burak Yılmaz gibi bir oyuncu olsa, Beşiktaş sonucu değiştirebilirdi. Vincent Aboubakar, Cyle Larin olmazsa, Kevin N'Koudou önde oynayamaz. Yüzü kaleye doğru bir şey yapamıyor, sırtı dönük ne yapacak? Aboubakar ve Larin olmazsa, ben olsam Atiba'yı önde oynatırım. Şaka yapmıyorum. Beşiktaş'ın 6 haftada avantajı var. Ancak Fenerbahçe ve Galatasaray'ın kadrosu daha geniş."

İLKER YAĞCIOĞLU: "Sergen Yalçın 8'de 8 yapan olacağını düşünmediğini söyledi, 6'da 6 pek mümkün gözükmüyor. Kalan haftalarda sürpriz puan kayıpları olacaktır. Sivasspor diri bir takım. 12 maçtır yenilmiyor. Fizik gücü üst seviyede, yakın oynuyorlar ve rakibi döndürmüyorlar. Böyle bir rakibe karşı oynamak sıkıntılı. Fazla şansınız da yok. Çok hızlı oynamanız gerekiyor ama o da kolay değil. İş döndü, dolaştı duran top ya da ceza sahası dışından şuta kaldı. Bana göre Sivasspor deplasmanından alınan 1 puan kötü değildir. Sivasspor'a oynarken sürekli yanında adam var, geri oynamak lazım. Sergen Hoca, Sivasspor deplasmanında puan kaybını düşündüğünü söyledi. Asıl kayıp Ankaragücü. Bu kadar iyi takıma karşı deplasmanda 1 puan almak, dünyanın sonu değil. Beşiktaş'ın hala 1 maç kaybetme hakkı var. Rakiplerinin tüm maçlarını kazanması lazım."

TOLGA ZENGİN: "Sivasspor her takımdan puan alabilecek seviyede. Oyunun karşılığı 1 puandı. 4-5 maç öncesine giderek Beşiktaş'ın form düşüklüğünün neden olduğuna bakmak lazım. Kitlenen maçlarda özel oyuncu, özel ayaklar lazım. Vincent Aboubakar çıkınca sadece Rachid Ghezzal kaldı. Beşiktaş'ın hücum hattında sakatlıklar var. Yerlerine koyduğunuz oyuncular da skora katkı veremiyor. Beşiktaş için sıkıntı burada. Cyle Larin daha fazla yaratıcı olmalı. Vincent Aboubakar, Cyle Larin olmazsa, Kevin N'Koudou önde oynayabilir."