Spor yazarlarından Kasımpaşa - Fenerbahçe maçı yorumları

UĞUR MELEKE: "Fenerbahçe’nin bir stratejik devamlılığı yok, net bir oyun tanımları söz konusu değil. Ama iyi oyuncuları var kesinlikle. Dün ilk bir saatte sahada kalan Arda Güler, yine hatları birbirine bağlama konusunda ustaydı. İsmail Kartal onu oyundan çıkararak korumak yerine keşke perşembe akşamı Sosa’yı, dün de İrfan’ı korusaydı diye düşünmeden edemiyor insan! Arda’nın yanı sıra dün alışık olmadığı bir rolde oynamasına rağmen Szalai, merkezdeki dinamizmiyle Crespo, kritik anlarda kritik kurtarışlarıyla Altay ön plana çıktılar yine. Fenerbahçe de iyi oyunuyla değil, iyi oyuncularıyla kazanabildi zaten bu maçı da." (HÜRRİYET)

REHA KAPSAL: "Fenerbahçe; önce Türkiye Kupası'ndan ardından Konferans Ligi'nden elendikten sonra elindeki tek hedefi olan Süper Lig ikinciliğini elde edebilmesi açasından Kasımpaşa maçı çok önemliydi. Sarı-lacivertliler oyun başında golü de erken bulmalarına rağmen; saha içindeki oyun dengesizlikleri, hem hücum hem savunmada yalnız organizasyon değil oyuncuların konumları, nerede durdukları, yerleşimleri bile baştan sona kadar yanlıştı. Nitekim Kasımpaşa gibi ligi kalmaya çabalayan bir takımın, sezon başından beri ilk devre en fazla şut attığı maç olması; F.Bahçe'nin durumunu en iyi anlatan istatistik olarak dikkat çekti. F.Bahçe orta sahasında tempoyu yükseltip düşürecek oyuncu profili olmadığı gibi, hücumda topu tutacak, takımı yerleştirecek ve o beceriyi de gösterecek oyuncular yok. Berisha ve Rossi başta olmak üzere, İrfan Can gibi gamsız bir oyuncu da olunca; oyunun çoğu bölümü F.Bahçe için adeta tenis maçına döndü. Sahanın yıldızı tartışmasız kaleci Altay'dı. Gösterdiği performansla onu eleştirenlere en işi şekilde cevap verdi. Oyunu erteleyip skoru alan F.Bahçe açısından kazanılan üç puandan çok daha önemlisi, ligdeki ikincilik hedefinin net şekilde belirlenmesi oldu." (FOTOMAÇ)

İLKER YAĞCIOĞLU: "Slavia Prag yorgunu Fenerbahçe maça yine büyük bir rotasyonla başladı. İsmail hoca dinlenmiş oyuncuları tercih ettiğini söyledi ve maçın başında Zajc'ın harika golüyle skor üstünlüğünü de elde etti. Ama sonraki dakikalarda oyun hakimiyetini tamamen kaybetti. Orta sahanın bütün yükü Zajc'ın omuzlarındaydı. Crespo topla çok az buluştu. Genç Arda'nın sağ kanatta sıkışıp kalması ve tabii ki Berisha'nın her zamanki gibi kötü oyunu ilk devredeki kötü futbolun ve gol haricinde rakip kalede etkili olamamanın başlıca sebepleriydi. Altay'ın kurtardığı toplar olmasa daha ilk devrede Kasımpaşa eşitliği yakalayıp öne geçebilirdi. İkinci yarıya başlarken en azından bir Berisha-Valencia değişikliği bekledik ama hoca aynı 11'le maça başladı. Tek fark Arda ile İrfan Can'ın yerlerinin değişmesiydi. Ama bu da beklenen etkiyi yapmadı ve Kasımpaşa'nın kontrolünde giden oyunda Kasımpaşa'nın golüyle skor dengelendi. Gol geleceğini bağıra bağıra belli etti. Son dakikalarda Szalai'nin attığı gol, beraberliğe dahi razı olunacak maçta Fenerbahçe'nin galip gelmesini sağladı. Fener 1 puana razıydı! Arda değil İrfan Can çıkmalıydı" (TAKVİM)

ENGİN VEREL: "İlk yarı skor tabelasına bakıyorum, Fenerbahçe'nin üstünlüğü var, maç istatistiklerine bakıyorum tam bir sefalet durumu. Fenerbahçe, Kasımpaşa deplasmanında İstanbul'a gelip savunma yapan Anadolu takımları görünümünde. Topla oynamada Kasımpaşa'nın yüzde 56'ya, 44, pasta 256'ya, 217 üstünlüğü var. Bununla kalsa iyi. Kasımpaşa 6'sı isabetli 10 şut atmış, biri direkten dönmüş, Fenerbahçe 1'i isabetli 3 şut atmış, o isabetli şut da gol olmuş. Kasımpaşa'nın 6 kornerine karşılık Fenerbahçe ilk yarıda korner atamamış. Ev sahibi rakip ceza sahasında 14, Fenerbahçe 6 kez topla buluşmuş, ceza sahasına yapılan ortada Kasımpaşa'nın 16'ya 3 üstünlüğü olması da ayrı bir dram. Bu tabloya karşılık skor tabelasında Fenerbahçe'nin 1-0 üstün olmasını ancak futbolun cilvesiyle açıklayabiliriz ama bir çok maçta 'Futbolun adaleti yok' diye sızlanan İsmail Kartal'ın bu durumu nasıl yorumlayacağını da merak etmiyor değilim. Üstelik Fenerbahçe ilk yarıda bu kadar kötü olmasına rağmen ikinci golü de bulabilirdi. Ama Berisha kaleciyle karşı karşıya kendine yakışır şekilde topu dışarı attı. Şunu da vurgulamakta yarar var, tabelada hâlâ skorun Fenerbahçe lehine olmasında en büyük pay kaleci Altay'a aitti. Bu tablo belli ki İsmail Kartal'ı da rahatsız etmiş olacak ki ikinci yarıya biraz daha önde basarak ve Kasımpaşa'yı rahatsız ederek başladı. Bu baskı zaman zaman sertliğe varan bir görüntüye dönüştü. Ama gel gör ki bu kez kader başka türlü tecelli etti. Kasımpaşa'nın 67'nci dakikada Fenerbahçe kalesine attığı ikinci yarının ilk isabetli şut gol oldu. Sonrası yine ilk yarıdaki görüntüye döndü. Bu devrede 4 isabetsiz şut daha atabildiler, yine ilk isabetli şutta da golü buldular. Böyle bir maçta da ancak böyle garip bir golle galip gelebilirdi Fenerbahçe. O da oldu. Futbol işte." (AKŞAM)

ERCAN GÜVEN: "Asla gerçeği gibi olmasa da.. Asla tokluk duygusu yaratmasa da… Hafifçe silkinmesi, sahaya biraz akıl koyması, futbolcuların biraz özverisi bile yetiyor sahadaki takımın “Fenerbahçe hissi” vermesi, bıkkın milyonların tek gözünü aralaması için. İyi oynamadan, her şeyden biraz yapıp hiçbirini tam yapmadan kotarılan ve Kasımpaşa ile noktalanan üç maçlık seriye bile razı Fenerbahçeli. Başka ne yapabilir ki? 90 dakika tamamlandığında Szalai’nin golü ile kazandı Fenerbahçe. Ama Kasımpaşa “biz oynadık onlar kazandı” dese yeridir." (MİLLİYET)

ÖMER ÜRÜNDÜL: "Fenerbahçe, Zajc'ın güzel golü ile çok erken bir skor avantajı yakaladı. İlerleyen bölümde Kasımpaşa oyuna ağırlık koydu. Kasımpaşa haftalardır akıcı, üretken bir ofansif futbol sergiliyor. Ama Fenerbahçe iyi oynamasa da geride alan daraltıyor, iki ön libero Zajc ve Crespo'nun presleri yanında rakibin iki ofansif bekinin de kulvarlarını Arda ve Rossi kapatınca Kasımpaşa'nın hücum gücü sıfırlandı. Buna rağmen ilk devrede üç pozisyonları vardı; en önemlisi de devre biterken Umut'un güzel şutunu Altay'ın mükemmel kurtarışıydı. İkinci yarı da aynı görüntüde başladı. Fenerbahçe bu bölümde daha garantili bir takım savunması yapıyordu ilk yarıya oranla. Kasımpaşa yaptığı değişikliklerden sonra iki yeni transferinin (Mabil asist, Muleka gol) iş birliği ile güzel bir beraberlik golü buldu. Ama sonrasında büyük bir taktik yanlışa düştüler. Aşırı riskli ofansif girişimlere başladılar. Değişikliklerden sonraki kadro yapıları, karşı atakları karşılamak için hiç uygun değildi. Son bölüm Fenerbahçe'nin değerlendiremediği ataklarla geçti. Ama galibiyet golü son dakikada geldi. Sonuçta Fenerbahçe önemli bir deplasman galibiyeti aldı. Bana göre en başarılı oyuncular Osayi, Crespo ve Zajc idi. Rossi de haftalar sonra ilk defa biraz hareketliydi. İsmail Kartal'ın iki büyük hatası da vardı. Birincisi; bitik İrfan Can'ı 80'e kadar oyunda tutması, ikincisi de 1-1'den sonra çok boşluk bırakan rakibine karşı Valencia'yı çok geç oyuna almasıydı. Hakem Mete Kalkavan, Fenerbahçe'nin galibiyet golünde büyük bir hataya düştü, VAR da buna ortak oldu. Havaya çıkan bir oyuncu arkadan elle temas yapılırsa mutlaka düşer. Net fauldü." (SABAH)

GÜRCAN BİLGİÇ: "Erken gelen golle birlikte Fenerbahçe oyuncularının üstlerindeki baskıdan kurtulmalarını bekledik. Kasımpaşa buna izin vermedi. Öyle organize geldiler ki, "baskı öyle değil, böyle olur" dedirttiler. 6 Altay kurtarışı, bir de direkten dönen topla biten ilk yarının, Fenerbahçe adına sezonun en şanslı süresi olduğunu belirtmemiz lazım. Rakibi tehdit etmekten bu kadar uzak kalan, ne pasla, ne de baskıyla rakip sahaya yerleşemeyen, acemi – yetersiz bir kadro vardı. Oyun öylesine belli ediyordu ki Kasımpaşa'nın golünün geleceğini, sadece dakikası beklenir halde, sayaç çalışıyordu. Mert Hakan, Serdar Dursun hamlesi doğru zamanda geldi ama hemen arkasından da beraberlik golü ağları buldu. Rakibin gelirken çekineceği ön tarafın olmadığında, tek yapacağın topun peşinden koşmak oluyordu ve Fenerbahçe de maçta kendisi için başka "şans anını" beklemekten başka çaresi yoktu. Kasımpaşa defansının telaşında, Szalai'nin şutunun rakibe çarpıp, köşeye gitmesi ile birlikte sıkıntılı gece, galibiyet akşamına dönüştü. Arda Güler'in sezonun dökülenlerinden umudu kesen taraftar için beklenti sahibi tek oyuncu olarak sahada olması bir seçim. Kasımpaşa gibi temaslı oynayan, fizik gücü yüksek bir takım karşısında bocalaması da normal. Berisha'nın bu takımın yükünü taşımayacağı da artık ortada. Atila Szalai de pozisyon yanlışları içinde, rakiplerin taktik hedefi haline geldiğini de söylemek lazım. Fenerbahçe taraftarı için şampiyon olamadıktan sonra, ikincilik ile yedincilik arasında çok fark yoktur. İsmail Kartal, göle maya çalmaktan vazgeçmeyi düşünmeli. Nasıl ki Sosa ile Gustavo artık bu takımın önceliği değiller, yeniden yapılanmada boşa kürek çekeceği oyuncularla devam etmemeli." (FOTOMAÇ)

AHMET ÇAKAR: "Fenerbahçe kaybedebilirdi, berabere de bitirebilirdi ama kazandı. Dün kazanmışsa bunun baş mimarı kaleci Altay Bayındır'dır. Çok ama çok önemli toplar çıkardı. Zaten hep derler ya 'Tutanınla atanın iyi olacak." Fenerbahçe'nin sadece tutanı iyiydi. Çok iyi oynadılar mı, hayır! Kasımpaşa da ona ayak uydurdu ve dün geceki futbol ortaya çıktı. Karşılaşmanın hemen başında Zajc çok güzel bir gol attı, ondan sonra mücadelenin tamamında Fenerbahçe diye bir takım yok. İlk yarı top kaybeden Fenerbahçe, ileride top tutamayan Berisha, yerini kaybeden defans elemanları ama devleşen Altay Bayındır... Aslında ikinci yarıda da tablo pek farklı değildi. Bu arada Kasımpaşa golü buldu. 1-1'den sonra ev sahibi takım kazanabilirdi de... Ama son saniyelerde Kasımpaşalılar'ın çok itiraz ettiği bir golle de Fenerbahçe 3 puanı alıverdi. Szalai'nin golünde Valencia rakibi itti mi, itmedi mi çok tartışıldı. Şimdi gelelim hakeme... Bence Mete Kalkavan fevkalade bir maç yönetti. Tartışmalı an son dakikadaki gol. Oyunun akışına baktığınızda sanki Valencia, Kasımpaşalı defans oyuncusunu itmiş gibi görünüyor. Ama Mete Kalkavan golü verdi. VAR incelemesine baktığımızda Valencia'nın ufacık bir teması var ama Kasımpaşalı oyuncu abartılı şekilde kendini öne atıyor. Bence faul yok. Karar doğru. Bu dakikadan sonra da tüm Kasımpaşalı oyuncular kontrolü kaybettiler, Mete de haklı olarak art arda kartlarını gösteriverdi." (SABAH)

ÖNDER ÖZEN: "Başakşehir kaybetmiş, Konyaspor kaybetmiş, Beşiktaş kazanmış olsa da Fenerbahçe kazansa üstünde olacaktı. Son 11 haftaya girerken önemli bir avantaj. Fikstür de diğerlerine göre Fenerbahçe'ye bakıyor gibi. Fenerbahçe çok güzel bir golle 6. dakikada öne geçti. Bu dakikada 1-0 oyunu başladı. Fenerbahçe, 6. dakikadan sonra orta sahada baskı yaptı. Önde basmadı, stoperlere basmadı. Bunu neden yaparsınız? Gücünüz yoktur, atletik olarak yeterliliğini yoktur veya skor sizin elinizdedir. Rakibin geride oyun kurma problemi yoktur, siz önde baskı yapmazsınız. Kasımpaşa'da gerideki beşli, harikulade oyun kurma becerisine sahip değil ama Fenerbahçe ortada bekliyor. Fenerbahçe, ne elde etti? 7 tane kurtarışı var Altay'ın, maçın kahramanı. Fenerbahçe, ortada bekliyor ama pozisyon veriyor. Bu çok işe yaramadı. Fenerbahçe'nin en etkisiz bölümü orta saha. Birisi çıkıp, "Fenerbahçe orta sahası kötü oynadı" diyebilir ama biz bilmiyoruz nasıl oynadığını orta sahanın. Fenerbahçe oyunu ne arkada ne önde kurdu. Böyle olunca da orta saha yokmuş gibi oldu. Böyle olunca da sürekli Kasımpaşa geldi. Fenerbahçe topa sahip olmadı. Fenerbahçe'de orta sahadaki Arda, Crespo, Zajc, İrfan Can yoktu. Neden mi, Fenerbahçe geriden oyun kurmadığı için. Oyunu geriden kursanız, bu oyuncular gelip topu alır."

TÜMER METİN: "İyi bir görüntü sergilemedi Fenerbahçe kazanmasına rağmen ama günün sonunda şunu eklemek lazım bu kadar çalkantılı ve sorunla beraber yaşadığın bir sezonda haftayı Konyaspor'un 3 puan arkasında tamamlıyorsun. 3 haftadır kazanıyorsun. Kendine bir hedef koyabilmek, tüm kulvarlarda dışarıda kalmışken, futbolcuları hedefte tutabilmek için artı olarak anlatabileceğimiz şeyler. "87'de Zajc'ın kaçırdığı bir pozisyon var. Penaltının orada voleyle dışarı vurdu. Bence sezonun özetidir o pozisyon. 6. dakikada öyle bir vuruş yaptı ki mesela, Baliç çok iyi yapardı onu kaleciden uzaklaşarak kamçı vuruşu gibi. Orada öyle vuran oyuncu, 87'de 1-1'ken futbolcunun lokum eti gibi rahat vuracağı bir top voleyle önüne düşüyor. Sen 1. sınıf vuruş yapmışsın zaten maçta, orada çat diye kapatırsın, Ertuğrul çıkarır, direkten döner ama vuruşu görür anlarım. İşte bu Fenerbahçe'nin sezon özeti. Benzer durumu tüm futbolcular üzerinden yapabiliriz. Bir takım bu kadar maç üzerinden dalgalanma yaşarsa tabeladaki yeri de dalgalanmaya muhteç demektir."

ELVIR BALIC: "Fenerbahçe'nin erken gol atması çok önemliydi. Bir takım golü bulduktan sonra özgüven gelir ama öyle olmadı. İkinci yarı başlarken Fenerbahçe 2. bölgeye çekildi ve alınan topları kontra atağa çıkmaya çalıştı ama o da olmadı skoru korumaya çalıştı. Neredeyse hiç çıkmayan bir Fenerbahçe vardı. Kasımpaşa da Konya maçında oynadığı futboldan uzaktı yine de çok pozisyon yakaladılar. Kasımpaşa'nın yenildim diye üzülmemesi lazım çünkü Fenerbahçe gibi bir takıma karşı bu kadar çok pozisyon yakalıyorsan atacaksın zaten yoksa kazanamazsın. Fenerbahçe 3 maç üst üste kazandı, puanlar çok önemli. Beğenmediğimiz Fenerbahçe ikinciliğin 3 puan gerisinde ama oyun anlamında ben çok bir şeyin değiştiğini göremedim."