Süper Lig'de 6. hafta mücadelesinde Beşiktaş sahasında Adana Demirspor ile 3-3 berabere kaldı. Spor yazarları bu maçı köşelerinde yorumladı. İşte o sözler...
UĞUR MELEKE: "Beşiktaş 75 saat içinde iki lig maçı oynadı. 180 dakikada altı gol attı, beş gol yedi. Bu iki maçta Sergen Yalçın kalede 2 (Mert, Ersin), stoperde 5 (Welinton, Montero, Mehmet, Josef, Atiba), sağ bekte 3 (Necip, Mehmet, NSakala), sol bekte 2 (NSakala, Rıdvan), merkezde de 5 farklı oyuncu (Josef, Atiba, Salih, Pjanic, Oğuzhan) kullandı. Uzun sezon, lig kupa ve Şampiyonlar Ligi’nde oynanacak 50’yi aşkın resmi maç hesaba katılarak yapılan tercihler bunlar. Ancak büyük resmin söylediği şu: Beşiktaş’ın alternatif oyuncularından bazıları, asların oldukça gerisinde. Antalya maçında olduğu gibi Kenan’ların, Gökhan’ların sahada olduğu bölümde vitesi düşüyor bence Beşiktaş oyununun." (HÜRRİYET)
ÖMER ÜRÜNDÜL: "Kendi sahanda ve seyircin önünde 3 farkı koruyamıyorsan başka mazeret aramak son derece yanlış olur. Son dakikada maç biterken Sergen Yalçın'ın, takımı rahatlatan tek isim Batshuayi'yi gereksiz yere çıkarmasından sonra maç 1 dakika daha uzadı, bu da gole neden oldu. Bütün takımlardaki rekor sayıdaki sakatlıklar gerçekten kabullenilmeyecek duruma geldi. Dün de Ghezzal'ın çok koşmadığı bir maçta lifi attı. Çünkü bu tip futbolcular kendilerine bakmıyor. Şunu sormak istiyorum: 'Her maç 90 dakika oynayan ve en çok koşanların başındaki Josef neden sakatlanmıyor?'" (SABAH)
GÜNTEKİN ONAY: "İkinci yarının başında farkı 3’e çıkartan Beşiktaş, futboldaki en büyük tehlikeyle yüzleşmek durumunda kaldı. ‘Maçı kazandım’ duygusuyla hareket eden siyah beyazlı futbolcular, pes etmeyen Adana Demirspor karşısında ceza sahası dışından yediği 2 golle son bölüme telaşlı girdi ve avuçlarının içindeki 3 puanı tehlikeye attı. Son bölümde deyim yerindeyse topuyla tüfeği ile yüklenen konuk ekip mucizevi bir şekilde maçı 3-0’dan 3-3’e getirmeyi başardı. Beşiktaş gibi bir ekibin son yarım saatte 3-0’dan maçın 3-3’e gelmesine izin vermesi düşündürücü. Adana Demirspor oyuncu değişiklikleriyle oyununu yukarıya taşırken Beşiktaş tam tersini yaşadı. Özellikle 90+5’teki Güven-Batshuayi değişikliği son derece gereksiz ve anlamsızdı. Takım boyu iyice kısaldı ve konuk ekip tartışmalı bir golle maçta beraberliği yakaladı. Beşiktaş, dün akşamki maçtan dersler çıkartmalı. Kenan ve Gökhan Töre’nin performansları yine yetersizdi ve top rakip yarı alanda hiç kalmadı." (HÜRRİYET)
TURGAY DEMİR: "Kora kor bir mücadele, her pozisyonda top kapmak ya da kaptırmamak için her şeylerini veren futbolcular, harika goller, savunmaya gelen santraforlar ve hücuma çıkan savunmacılar derken Premier Lig tadında bir mücadele izledik. Öncelikle her iki takıma da helal olsun… Beşiktaş çok zorlu bir fikstürü, altı önemli sakat oyuncusuna rağmen iyi futbol olarak geçmeye çalışıyor. İlk 45 dakikada oyunun her alanında hakim olan Kartal son derece özgüvenli bir oyunla goller buldu. Ancak Adana Demirspor da oyunun her anında mücadele etti, üç farklı geri düşmesine rağmen hiç pes etmedi. Peki Beşiktaş üç farklı öne geçtikten sonra oyunu neden tutamadı, şimdi gelelim işin o bölümüne. Geçen sezon ezber bozan bir Sergen Yalçın vardı ve ligi alıp, götürdü, bu sezon ise ezbere giden bir Sergen Yalçın izliyoruz… Değişikliklerini de ezbere yapıyor! Ghezzal ve Larin çıkınca mutlaka Kenan ve Gökhan Töre girmek zorunda mı? Sahadaki diziliş hiç değişmez mi, bu kural mıdır!? Misal, hoca, oynadığı hazırlık maçı sonrası övdüğü Can Bozdoğan'ı alıp orta alanı güçlendirmeyi neden düşünmez!? Sergen hoca maalesef hatalarında ısrar ediyor. Dortmund karşısında Atiba ve Larin'i uzun süre sahada tutup iki eksikle oynadıklarını kendi söylemişti. Kenan ve Gökhan'ın oynadığı her maçta Beşiktaş iki eksik benden söylemesi." (FOTOMAÇ)
ALİ GÜLTİKEN: "Şampiyonluğa oynayan bir takım için hiç hoşuna gitmeyecek şeylerden biri kendi evinde puan kaybetmek, mağlup olmak en üst sıralara yazılabilir. Ama 3-0 öne geçtiğin bir maçı son dakikada yediğin golle berabere bitirmek mağlubiyet kadar ağır gelir. Hatta psikolojik anlamda kabul edilmesi çok da mümkün değildir. Beşiktaş dün akşam böyle bir kaderi yaşadı. Maç sıklığının vermiş olduğu yorgunluk ve üzerine gelen sakatlıklar son dakikalarda bu akıbeti biraz hazırladı diyebiliriz. Fakat her şeye rağmen 3-0 öne geçmiş bir takımın, hele Beşiktaş gibi hem tecrübeli hem kalitesi yüksek bir ekibin buna müsaade etmemesi lazımdı. Aslında oyuna baktığımızda goller dışında verilen çok fazla pozisyon yok. Ama futbol böyle bir şey. Bazen verdiğiniz 3 pozisyonla kalenizde 3 tane gol görebiliyorsunuz. Oyuncular açısından da teknik direktör açısından da çok kabul edilebilir bir durum değil ama 'futbol boşluk kaldırmıyor' gerçeğini sahada bir kez daha gördük." (SABAH)
ATTİLA GÖKÇE: "Beşiktaş ummadığı, beklemediği bir darbe ile elindeki maçı Adana Demirspor’la paylaştı. Açık farkla öne geçtiler, gevşediler ve kontrolü kaybettiler. Siyah-beyazlılar; Montero, Josef ve Rıdvan ile 3-0’ı yakaladıktan sonra son yarım saat içinde dağıldılar. Bu şok sonucu yaratan en önemli unsur, Sergen Hoca’nın Oğuzhan, Pjaniç ve Larin’i 65’de oyundan alıp Salih, Atiba, Kenan’la takımının volümünü düşürmesiydi. Sergen Yalçın’ı yine de takdir ettim… Maça felaket olarak bakmadı, beraberliği son derece doğal karşıladı. Ders çıkarırlarsa, bu beraberlik çok yararlı olabilir." (MİLLİYET)
SİNAN VARDAR: "Futbol şakaya gelmiyor. Son 30 dakikada sahada roller değişti ve Adana Demirspor gol için Beşiktaş'ın kalesine gelmeye başladı. Pjanic, Oğuzhan ve Larin'in oyudan çıkması Beşiktaş'ın temposunu düşürünce olanlar oldu. Beşiktaş kazandığı maçtan hiç ummadığı bir beraberlikle ayrıldı. Adana Demirspor'u tebrik ederim ama bu şanlı kulübe Balotelli yakışmıyor. Attığı gol sonrası saha kenarına koşup yedek kulübesine 'Akıllı ol' demesi onun kalitesizliğini gösterdi. Bu terbiyesiz; yılların dost kulübü Beşiktaş ile Adana Demirspor'u birbirine kırdıracaktı. Bu deliyi her sene başta Beşiktaş olmak üzere büyük kulüplere pazarlamak istediler, İyi ki de Beşiktaş'a gelmemiş. Beşiktaş için dünkü maç ders niteliğindeydi. Sakatlık kabusu ise sürüyor. Umarım sakatlanarak maçı terk etmek zorunda kalan Ghezzal'in önemli bir şeyi yoktur." (FOTOMAÇ)
SERDAR SARIDAĞ: "Sezona nasıl başladıysa tüm maçlarını aynı tempoda oynuyor Beşiktaş. Buna Şampiyonlar Ligi’ndeki Borussia Dortmund maçı da dahil. Fakat dünkü temponun rehavetliği Beşiktaş’a pahalıya mal oldu. Maçtaki en gereksiz faul Welinton tarafından yapıldı. 3-0 öndeyken senden uzaklaşmış bir rakibine o faulü yapmak çok acemice bir işti. Yediği gol değil gördüğü sarı kart onu oyundan düşürdü. İkinci yarıda Rıdvan 52. dakikada attığı golle maçın fişini çekti derken 60’te Vargas takımına umut aşıladı. Oyuna sonradan giren Balotelli 79’da usta işi gol attı fakat Beşiktaş hala tehlikenin farkında değildi. Son saniyelerde Assombalonga durumu 3-3 yapınca doğal olarak ortalık karıştı. 2-0’dan Antalya maçını çevirmek büyük bir başarı ama 3-0’dan sonra sahadan beraberlikle ayrılmak, şampiyonluk yarışındaki bir takıma yakışmadı." (MİLLİYET)
OKTAY DERELİOĞLU: "Beşiktaş için çok iyi başlayan maç kabus ile sona erdi. Maçın önüne geçen olay ise Balotelli'nin gol sonrası Beşiktaş kulübesine yönelik hareketleri oldu. Sergen hocanın yorumculuk yaptığı dönemde Balotelli için sarf ettiği bazı sözler sonrasında İtalyan oyuncunun bu maça ekstra motive olması ve kulübeye olan hareketleri sürpriz değildi. Kendisi zaten sıradan bir oyuncu değil. Ekstra motivasyonla maça çıkan Balotelli, maçın da kader adamı oldu ve takımına 1 puan kazandırdı. Sahaya dönecek olursak Beşiktaş 3 farkı yakalamasına rağmen sahada gevşeyince bunun bedelini 2 puanla ödedi. Adana Demirspor'un hocası değişiklikleriyle oyunu kendi lehine çevirdi. Beşiktaş kulübesi ise buna karşılık veremedi. Tempo olarak iyi bir maç izledik ve bu durum ligimiz açısından sevindiriciydi. Adana Demirspor'un hakkıyla İstanbul'dan 1 puanla ayrıldığını söylemeliyiz. Bu beraberlik de Beşiktaş takımı için ileriki haftalar için ders olmalı." (TAKVİM)
BİLAL MEŞE: "Farkın üçe çıkması üzerine konuk takım risk aldı, yüklendi. 60’da Vargas’ın frikikten attığı şık golle biraz olsun umutlandı. Tabi ki umutlanır... Sen ürettiğin pozisyonları file yerine dağlara, taşlara vurursan, olacağı da budur! Futbolda hiç bir farkın garantisi yoktur. Buldun mu atacaksın, yoksa sonradan oyuna giren Balotelli gelir, uzaktan şahane bir vuruşla farkı bire indirir, senin de elini - ayağına dolaştırır! Uzatmanın son saniyelerinde Assombalonga karambolde faturayı keser. Yaa işte böyle arkadaş... Üç farkı yakalasan ne olur? Bunu koruyamıyor, ürettiklerini atamıyorsan puan kaybına da davetiye çıkarırsın. Tıpkı dünkü maç gibi... Valla, işin özeti, Kartal üç farkı yakalarken bile iyi futbol oynadığını söylemek çok zor. Sergen Yalçın’ın oyuna sürdüğü futbolcuların da pek işe aramadığını gördük." (MİLLİYET)