Sergen Yalçın, sezon başında bazı oyuncu tercihleriyle ve bazı transferleriyle çok sorgulandı. Ancak sezon içerisinde performans alarak bu oyunculara güvenmekte ne kadar haklı olduğunu gösterdi. İşte Sergen Yalçın'ın bu sezon parlattıkları...
Beşiktaş, tarihinde altyapıdan yetişmiş ve siyah beyazlı formayla şampiyonluk yaşamış, yıldızlaşmış kaleci yok. Ersin bu açıdan tarihi bir isim olmayı şimdiden başardı. Beşiktaş tarihinde efsane kaleciler elbette var. Sabri Dino ile başlayan Beşiktaş'ın efsane kalecileri arasında Bako, Rüştü, Engin, Rasim Kara, Fabri gibi isimler geldi geçti ama hiçbiri altyapıdan gelmedi. Sergen Yalçın, bir ilki denedi ve başarılı oldu.
Rıdvan Yılmaz da tıpkı Ersin gibi Beşiktaş'ın efsanevi 2001 jenerasyonunun bir üyesi. Son dönemde Adriano, Caner Erkin ile giden sol kanada eleştirilen N'Sakala ile birlikte Rıdvan yeterli görüldü. Rıdvan'ı pek çokları 'yetersiz' gördü ama Sergen Yalçın cevheri gördü. İyi ki gördü, zira Milli takımda sorun yaşadığı sol bek bölgesini en az 10 sene boyunca garanti altına aldı.
Alanyaspor'dan transfer edilirken Beşiktaş için yeterli olmadığı görüşü hakimdi. Sezonun ilk bölümündeki performansı sonrası da eleştiriler hakimdi. Ancak Sergen Yalçın, tüm otoriteleri karşısına alarak Welinton'a güvendiğini dile getirdi. Sergen Yalçın'ın güveni boşa çıkmadı ve Vida ile uyum sağlayan Welinton, Beşiktaş kadrosunun en değerli oyuncularından biri haline geldi.
Sporting Lizbon, Dijon'dan 5 milyon euro bonservisle aldığı Rosier'den yalnızca 1 sezon içinde vazgeçti. Ancak Rosier'in kumaşı vardı ve onu gören, o potansiyeli ortaya çıkaran Sergen Yalçın oldu. Fransa U21 takımında 7 kez forma giyen Rosier, tekrar bir yıldız olduğunu gösterdi. Beşiktaş'ın şampiyonluğunda da önemli bir pay sahibi oldu.
Lyon altyapısından çıkan Ghezzal, aslında yeteneği ve kapasitesi bilinen bir oyuncuydu. Bir süper yıldız olması bekleniyordu. Riyad Mahrez'i Manchester City'e satan Leicester City, Ghezzal'ın o boşluğu dolduracağını umuyordu. Ancak Leicester şampiyonluk sonrası çalkantılar yaşayınca Ghezzal da kendini gösterebileceği bir ortam bulamadı. Ardından Fiorentina'ya kiralandı. Bir diğer çalkantılar içerisinde savrulan Fiorentina'da da Ghezzal yeteneklerini ortaya koyamadı. Aradığı huzuru ve güveni Beşiktaş'ta Sergen Yalçın ile bulan Rachid Ghezzal, Süper Lig'de uzun yıllardır görmediğimiz bir kanat oyuncusu dominasyonu ortaya koydu. Beşiktaş adına çoğu zaman kapalı kilitleri açan oyuncu oldu.
Beşiktaş, bu sezona kadar Larin'den hiç faydalanamadı. Belçika'da Zulte Waregem'e kiralandı. Üstelik, Beşiktaş maaşının da bir kısmını karşılıyordu. Deyim yerindeyse üste para verip kiralanmıştı Kanadalı golcü. Pandemi olmasaydı Zulte Waregem, Cyle Larin'i 2.5 milyon euro opsiyonu kullanıp alacaktı. Ancak koronavirüs pandemisi Zulte Waregem'i de vurdu ve bu ücreti veremedi. 2.5 milyon euro civarında bir teklif sunan da olmadı. Sergen Yalçın ise Cyle Larin'den 20+ gol katkısı alabileceği bir santrfor ortaya çıkardı. 2.5 milyon euro dahi verilmeyen Larin için 1 sezon sonra 20 milyon eurolar konuşuluyor. İşte teknik adam dokunuşu ya da sihirli değnek...
29 yaşındaki Kamerunlu için Beşiktaş, 2016 yazında sadece kiralamak için 2.5 milyon euro bedel ödemişti. Porto, Aboubakar'ı büyük bir hevesle tekrar kadrosuna aldı ve oynattı. Aboubakar, başlarda Beşiktaş'taki performansını Porto'ya da taşıdı. Ancak üst üste sakatlıklar nedeniyle gözden düştü. Maaşı bile problem oldu. 4 yıl sonra bu kez bonservisi bedelsiz Beşiktaş'a verildi. Sergen Yalçın, geçen sezon deyim yerindeyse yeşil çime bile adım atmayan Aboubakar'ı Süper Lig'in en iyi santrforlarından birine ve şampiyon oyunculardan birine dönüştürdü.
32 yaşındaki Josef, kalitesini yakinen bildiğimiz bir oyuncuydu ama araya 2 sezonluk bir Suudi Arabistan deneyimi girmişti. Körfez liglerine giden her oyuncu, daha sonra Avrupa liglerinde rekabetçi olmakta zorlanıyor. Buna birçok örnek bulabilirsiniz. Josef için de sezon başında Fenerbahçe ve Galatasaray iddiaları ortaya atılmıştı ancak yine haberlere göre Josef istenmemişti. Orta sahada iyi bir kesiciye ihtiyaç duyan Sergen Yalçın, Josef'e inanan tek kişi oldu. Bu inancının karşılığını da Süper Lig'in en iyi defansif orta saha performansıyla almasını bildi.
Futbol dünyasında birebirleri, atletizmi, çalım yeteneği ve patlayıcılığı yüksek hücumcular revaçta. Bu oyuncular belirli özelliklerinin yanısıra bir bilinmezliği de beraberinde getirir. Dolayısıyla böyle oyuncuları kullanmak da bir maharet ister. Ousmane Dembele, Kingsley Coman, Douglas Costa, Riyad Mahrez gibi oyuncular bunların en uç ve zirve örnekleri. N'Koudou da aslında bu oyuncular gibi olacağı düşünülerek Tottenham tarafından transfer edildi. 2016'da 11 miylon euro bonservisle Tottenham'a transfer olan N'Koudou, 3 yıl sonra bonservisinin yüzde 50'si için 4.5 milyon euro bedelle Beşiktaş'ın yolunu tuttu. Sezon başında alan çıksaydı Beşiktaş yönetimi elinden çıkaracaktı ancak Sergen Yalçın tuttu. Tutu ve performans almayı başardı. N'Koudou, Beşiktaş'ın sistemli bir şekilde çözmeyi başaramadığı rakipler karşısında denklemi Beşiktaş lehine bozan oyuncu olmaya alıştı, bu şekilde de muazzam bir katkı sağladı.