Rıdvan Dilmen, TRT Spor'da Beşiktaş'ın Kasımpaşa ile 1-1 berabere kaldığı maçı değerlendirdi.
Adil bir sonuç, bence maçın hakkı beraberlikti, ilk yarı heyecanı daha yüksekti. İki takım da pozisyonu gereği mutlu olmayacağı bir sonuç aldı. Beşiktaş her geçen gün zirve yarışından kopuyor. Son 7 deplasmanda sadece 1 galibiyet aldı, Beşiktaş gibi büyük bir kulüp için hiç beklenmedik bir başarısızlık. Bu kadar kötü gitme ihtimalini tahmin etmiyordum. Büyük kulüplerin oyuncuları eğer şampiyonluk yarışlarında, ligin ilk 10-15. haftasında çok geriye düşerlerse, artık bir kazanır iki kaybedersiniz. Geçen yılki puanın çok gerisinde kapatırsınız sezonu.
Beşiktaş çok demorize olmuş durumda camiası, başkanı ve yöneticisi olarak, teknik direktörü istifa etmiş kabul edilmemiş, bu gelişmeleri izleyen bir oyuncu grubu var ve sadece dışarda değil, sahada da izliyorlar. Oyuncular, 'Maç oynanıyor, biz de oynuyoruz' diye sahaya çıkıyorlar. Herhangi bir reaksiyon yok, taraftar bunu haketmiyor.
Bir teknik direktör oyuncuya 'Kötü oynayın' demeyeceğine göre, tabii ki oyuncularda sorumluluk almalı. Ama teknik direktör de sorumluluk almalı! Ne zaman yapmalı bunu? Lige başladığında B, C ve D planlarını hazırlayarak.
Sergen Yalçın ve öğrencilerinin şampiyon olma ihtimali yok! Bana göre zaten büyük takımlar maalesef bizi mahcup etmemek için her maç puan kayıplarına devam ediyorlar. Ama bazen kötü gidişatlarda iyiye yakın bir skor yakaladığınız zaman, o alışkanlığınızı terk edebilirsiniz.
Beşiktaş'ın mahkum oynadığı ve karşısında pozisyonlar verip en sonunda gol yediği dakikalarda orta sahası Josef, Atiba ve Mehmet Topal'dı. Beşiktaş'ın bugünlere nasıl hazırlıksız yakalandığını gösteriyor. Skoru korumak için bu üçlü daha önce oynamış olsa belki sorun yaşanmayacaktı.
Ghezzal son 3 4 haftadır en etkili maçlarından birini oynadı ama bu sonuçlar Atiba ve diğer oyuncuların formundan uzak olmasından dolayıdır. Beşiktaş artık havlu atmış durumda. Beşiktaş'ın son yıllarda bu kadar geriye düştüğünü hatırlamıyorum.
Teknik direktörün istifa niyeti, başkana 'Bir şey veremeyeceğimi anladım' demesidir. Neden? Çünkü hoca bu tabloyu görüyor, birlikte yaşıyor oyuncularla, 'Taktiği ve antrenman metodunu değiştirdim, hiçbir şey olmadı' diyor.
Beşiktaş savunma yapmasını bilmeyen bir takım, daha doğrusu öğrenmeyen bir takım, takım olarak savunma yapmadıkları için bu işi beceremezler. Sergen hoca ve oyuncular için kolay günler değil bunlar.
Sergen Yalçı'nın çok önemli bir lafı var; "Oyuncuların günü gününe parası ödeniyor" dedi. Türkiye'de nadir kulüplerdendir bu. Oyuncuların hoca ile arası iyi olmayabilir, sizin kapris yapacağınız yer burası değildir.
Sergen hoca, takım ile devam kararı aldı ama bir kere oyuncuların buna inanması lazım. Burada kararlar çok önemli. Devam etme kararı gerçekse, Sergen Yalçın'ın bir şeyler yapması gerekiyor. Tabii Beşiktaş ile ilgili iyi şeyler söylemek istesem de, bu oyun ve sonuç benim için sürpriz olmadı.
Oyuncu grubunu tek başına uyduramazsın kendine ama bireysel oyuncuları kendinize uydurursunuz. Beşiktaş'ın çoğu oyuncusu sezon başından beri sallantıda. Siz Beşiktaş'tan daha iyi bir kulüp mü bulacaksınız?
Herkesin kıskandığı geçen seneyi iki kupa ile kapatan Beşiktaş; nasıl oldu da bu duruma geldi merak ediyorum. Oyuncuların ve Sergen hocanın sezon başında konsantrasyonu hiç iyi değildi. Şampiyonlar Ligi'nden gelen sonuçlarında hem teknik direktör hem de oyuncuları sıkıntıya uğrattı.
Başarıda maç bitince başkanı, yöneticisi bir şeyler yapar, prim verir veya motivasyon konuşması yapar ama kaybettikleri zaman kimseyi göremezsin. Şu an Sergen hoca yalnız kaldı.
Sergen Yalçın, Beşiktaş olmasaydı şu an çoktan bırakmıştı. Fenerbahçe maçını bekleyeceğini düşünüyorum. Sergen Yalçın çaresiz, oyuncular reaksiyonsuz ve duygusuz durumda. Antrenör oyunucuyu, oyuncu antrenörü sevmek zorunda değildir ama büyük takımdaysan işini yapacaksın. Beşiktaş'ın oyuncu grubunun son 15 yılda bu kadar isteksiz olduğunu görmedim.