Önder Özen, Fenerbahçe'nin Öznur Kablo Yeni Malatyaspor'u 2-0 mağlup ettiği mücadeleyi NTV'de değerlendirdi. İşte Önder Özen'in sözleri
Malatyaspor'un geniş kadrosu yok, nitelikli bir kadrosu da yok. Sumudica'nın 4. kulübü Malatyaspor. Genelde de organize takımları oldu. Savunmada hep organizeydi. Ancak, hücumda genelde oyuncularına bırakır. Çabuk oyuncusu yok. Hızlı kontratak oyuncuları yok. Dolayısıyla savunmada bir şeyler yapmaya çalışıyor ama hücum planı yok.
Fenerbahçe tarihi açısından oyun vasatın altında. Bu sezon için konuşacak olursak Fenerbahçe vasatı da aşağı yukarı böyle. Vasata alışmış Fenerbahçe taraftarı için çok da kötü değil. Vasatı reddedenler için kötü. 2-0 fena bir skor değil, net skordur. Oyun olarak tatmin edicilikten uzak. Gerçek budur.
Geçici teknik adamlar ilk defa görev almıyor Fenerbahçe, son dönemde çok oldu. Bazen bir anda çıkar. Fenerbahçe bir anda çıkar. Geçici dönemlerle Fenerbahçe zaman kaybediyor. Her biri değerli teknik adamdır. Zeki Murat Göle, Tahir Karapınar çok değerli teknik adamlardır. Ancak, radikal bir karar vermeden basamak atlayamazsınız.
Oyuncularla ilgili özellikle geçtiğimiz hafta üzerlerine gidildi. İzleri vardı. Tribünlerden tepki vardı. Hedef seçmeleri doğru bulmam. Bir takım sporudur bu, takım sporunda böyle hedef olmaz. Öbür tarafıyla, en kolayı 9-11 maçlarda direkt oyuncuları suçlamaktır. Bilgi gerektirmez, deneyim gerektirmez, futbolu bilmeyi gerektirmez. 9 kişi, 11 kişi. Yenemedi. Haydi oyunculara saldıralım. En kolayı budur. Öyle değildi maç. Öyle değildi. 20 dakikada bunu ispat ederim. Kesin haklıyım demiyorum ama penceremden fikrimi anlatabilirim.
Futbolcuların ruhsuz, yetersiz, vurdumduymaz, umursamaz olduğu çıkarımı yapılamaz. Fenerbahçe 2 sezonda 2 defa bu hatayı yaptı. Biri Sivas maçıydı. Ruhsuzlar dediler. Öyle maçta ruh arayamazsınız. Ruh arayamayacağınız maçlar tam da Sivas'a karşı oynayacağınız iç saha maçıdır. Böyle bir savunmaya ruh olmaz. Ruhu nasıl bulacaksınız? Çok koştu, savaştı. Koşarak, savaşarak, ter akıtılarak kazanılacak maçlar değil bunlar. Karagümrük maçı savaşarak, koşarak kazanılmazdı. Yapmayın! İnsanları kandırmayın. Futbolculara döner bu. Döndü bugün. 9'a 11 maç savaşarak, koşarak, ter akıtarak kazanılmaz. Akıl koyarsınız. Çözümler koyarsınız. Zihinle alınır böyle maçlar. Her hafta ruh dedi Pereira, olmaz.
Gelinen nokta itibarıyla Fenerbahçe'nin saygın, herkesin mutabık olduğu teknik adam seçmesi beklenir. Geçmişte ülkemizde ilk yılında ya da ikinci yılında şampiyonluk kazanamamış teknik adamlara bakacak olursak eğer, her biri saygın ve arkasında mevzi alınacak teknik adamlar olduğunu hatırlayabiliriz. Bunlardan biri Jupp Derwall'dir. İlk senesinde şampiyonluk olmamıştır. Gordon Milne mesela. İnsanlar sabredebilir. Herhangi bir seçenek üzerinden çalıştığınızda çok çabuk mevzi dağılır.
Hazır elinizde iyi bir takım var. Ben Fenerbahçe'nin kötü takım olduğuna ikna olmayacağım. Dolgun, yarışmacı, yetişkin bir kadro. Bu kadro yarışabilir. Bu kadro, iyi ve saygın bir teknik adamla çok daha iyisini yapabilir hem puantajda hem oyunda. Kadıköy'ü şenlendirebilecek oyunu oynar bu kadro.
Alex de Souza'nın Sao Paulo U19 takımının yarı final ve final maçlarını izledim. Çok da etkilendim. Finali kaybetti. Playofftan girmişti, 4. sıradan. Internacional ve Flamengo bütçeli, a takım destekli kadrolara sahipti. Büyük iş yaptı. Kimsenin beklemediğini yaptı. Oynattığı futbolu kimse beklemiyordu. Sezona 39 kişi başladılar, 14 tane yukarı adam verdi. Sezon başı kadrosunu götüremedi. Internacional ve Flamengo ise tam tersini yaparak tepeden adam aldı.
Ben Alex'le konuştuğumda, 'Minimum 3 yıl Brezilya'da çalışacağım' dedi. Fenerbahçe'ye hayır denmez. Fenerbahçe'de top oynamış biri Fenerbahçe'ye hayır diyemez. Türkçe'yi unutursunuz hayır dememek için. Planı buydu.
Bilic, Beşiktaş'a şundan getirildi. Beşiktaş şöyle bir açıklama yaptı, ya her şeyi başarmış birisi ya her şeyi başarma potansiyeline sahip birisi. Bütçeye bakıldı, stadyum var mı yok mu bakıldı, rakiplere bakıldı. O gün Beşiktaş için Bilic en doğru karardı. Bugün öyle bir durum mu? Fenerbahçe aynı durumda mı? Başka bir fotoğraf var. Fenerbahçe'nin rakiplerinde de...
Joachim Löw, kimsenin hayır demeyeceği birisi. İsmail Kartal, kulübün bir kaynağıdır. Değerli bir insandır. Onun için doğru zaman mı, bilemiyorum. Dördü de değerli ama hiç birbirine benzemeyen, alakası olmayan insanlar.
Fenerbahçe'nin transferde tek hakkı varsa, sol bek. İkinci hak varsa santrfor. Üçüncü hak veriyorsanız, sağ bek.
