Fenerbahçe Beko, THY EuroLeague play-off serisi üçüncü maçında Ataşehir'de Monaco'yu ağırlayacak. Monaco'daki ilk 2 maçtan birini kazanarak saha avantajını eline alan Fenerbahçe'nin ilk 2 maçta neleri doğru, neleri yanlış yaptığını sizler için derledik. [Editör - Ahmet Şahbaz]
Fenerbahçe Beko, yıllarca EuroLeague'in üst seviyelerinde bulunmanın oluşturduğu basketbol kültürü ile play-off serilerinin ekstra çaba gerektirdiğinin bilincine sahip. Bunu hem kazanılan ilk maçta hem de son çeyrekte kaybedilen ikinci maçta rakibi Monaco'ya hissettiren Fenerbahçe, "defolu" olarak nitelendirilebilecek kadrosunun dezavantajlarını oyuncularının yüksek eforu ve konsantrasyonu ile kapatmayı başardı.
Skorer oyuncularının ritim bulması üzerine dayalı bir oyun anlayışına sahip olan Monaco'ya karşı kendi oyununu kabul ettiren bir Fenerbahçe gördük iki maçta da. Maçları bireysel performanslardan öte takım performanslarının belirleyici olacağı konuma getiren Fenerbahçe, Mike James, Elie Okobo, Jordan Lloyd gibi isimlerin yüksek skor üretmelerine karşın Monaco'nun takım bütünlüğü oluşturmadaki zaafını kullandı ve Fransa'dan istediğini alarak dönmeyi başardı.
Fenerbahçe'de Sarunas Jasikevicius göreve geldiğinden bu yana en belirgin değişim, oyuncuların öz güveninde oldu. Şut atmaktan kaçınmayan bir oyuncu grubuna dönüşen Fenerbahçe Beko takımı, pas opsiyonlarını görürken de 'top benden çıksın' mantığından kurtularak değerlendirmeye başladı. Monaco serisinde de Fenerbahçe takımının öz güvenli oyununu gördük ve parkede ne yaptığını bilen bir oyuncu grubu vardı. Fenerbahçe'nin öz güveninin getirdiği oyun, seri öncesi 'Fransa'dan 1 maç alsak yeter' diyen çoğunluğu 2'de 2 gelmediği için üzülecek konuma getirdi.
Fenerbahçe'nin sezon başından beri başına dert açan uzun savunması sorunu, Monaco serisinde de patlak verdi. Sarı-lacivertli ekibin caydırıcı pota altı oyuncularına sahip olmaması sebebiyle ilk maçın önemli bir bölümünde Monaco bu zaafı iyi değerlendirdi. Nigel'ın 5 numaraya geçmesiyle hücumda daha efektif bir görünüme sahip olan Fenerbahçe, parkede 'iri' oyunculara sahip olamamanın dezavantajını potasında gördüğü yüksek skorlarla ödedi.
Fenerbahçe'nin gard pozisyonunda çok yetenekli oyuncuları var ve aslında Nick Calathes'in bu sezon oldukça iyi bir liderlik gösterdiğini söyleyebiliriz. Ancak özellikle ikinci maçta yüksek skorlara ulaşmalarına rağmen Tyler Dorsey ve Scottie Wilbekin'in Calathes'den değil de kendilerinden beklendiği gibi ceza şutlarını sokamamaları, serinin 2-0 yerine 1-1'e gelmesine sebep oldu. Özellikle Wilbekin sorumluluktan kaçmayıp oyunu yönlendirmeye çalışsa da ilk maçtaki kolektif oyunun bozulup bireysel oyunun devreye girmesine sebep oldu ve serinin ikinci maçını Monaco kazandı.