Sabah yazarı Levent Tüzemen, gazetesindeki köşesinde Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki gerginliği değerlendirdi. Tüzemen yazısında, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek ve Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya ile yaptığı görüşmeleri de aktardı.
"Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'i aradım ve kendisine Ali Koç'un "Ortak dostumuz aracılığı ile görüşme talebinde bulundu" sözünün doğruluğunu sordum… Sayın Özbek, bu olayın 5 ay önce yaşandığını ve kendisinin asla ortak dosta "Ali Koç ile beni bir araya getir" teklifinde bulunmadığını söyledi. Hatta başkan Özbek, "Ortak dostumuz buluşmayı kendisi teklif etti ve Ali Koç ile yapılacak görüşmenin kendi evinde yapılmasını önerdi. Ortak dost, 'Bizim evde buluşuruz, yemek yer sohbet ederiz' dedi. Ama bir daha altını çiziyorum, Ali Koç ile bir araya gelmek konusunda benim ortak dosta teklifim olmadı." "Ben bu dostu tanıyor muyum başkan?" diye sordum. Dursun Beyden "Sen çok iyi tanırsın ama ismini vermek istemiyorum" yanıtını aldım."
Türk futbolunda bir beka sorunu yoktur, Ali Koç'un Galatasaray nefreti vardır. Bir örnek vereyim… Tarih: 11 Mayıs 2019… Galatasaray , şampiyonluk yarışında Başakşehir ile çekişiyor ve Rize ile deplasmandaki maçı 3-2 kazanıyor. Verilen penaltı tartışılıyor, Rize Başkanı Hasan Kartal, "Silahım olsaydı hakemi vururdum" diyor. O Başkan daha sonra Vedat Muriç'i Galatasaray 'a vermiyor ve "Fenerbahçe'ye gitmezsen seni PAF takımına yollarım 1 sene orda oynarsın" diyor. Muriç de F.Bahçe'ye ağlaya ağlaya gidiyor. Vedat'ın gidişini bana Abdurrahim Albayrak ve Tahir Kıran beyler, Şükrü Hanedar'ın babasının cenazesinde anlattı. Maçtan sonra, Ali Koç "Rize'de yaşananlar sözün bittiği yer" diyerek yeri göğü inletiyor... Oysa Fenerbahçe, Galatasaray ile yarışın içinde bile değil. Sezonu F.Bahçe 6. sırada ve şampiyon Galatasaray 'ın 23 puan gerisinde bitiriyor. Ali Bey'in amacı üzüm yemek değil, Galatasaray 'ı dövmek! Aslında bu söyleme bakınca Sayın Koç'un Galatasaray 'la ilgili nefret fitilini Rize maçı sonrası yaktığını çok net görüyoruz.
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un Dursun Özbek ile ilgili "Atanmış başkan" söylemi, çok çirkin. Galatasaray'da hiçbir başkan, iş başına atanarak gelmemiştir. Bu söylem, benim de içinde olduğum genel kurul üyelerine yapılmış bir saygısızlık ve hakarettir. Dursun Özbek, seçime girmiş ve rakibi Eşref Hamamcıoğlu'na karşı son iki sandıkta lehine çıkan oylar sayesinde başkan olmuştu. Eşref Hamamcıoğlu 2.073 oy alırken, Dursun Özbek ise 2.208 oy ile Galatasaray Başkanı olmuştur. Ayrıca oluşturduğu yönetiminin içindeki isimler asla birileri tarafından listeye dahil edilmemiştir. Dursun Bey listesini kendi özgür iradesi ile yapmış, Metin Öztürk ile birlikte hareket etmiştir. Bu söylemin amacı, Galatasaray Başkanını küçük düşürmek ve Galatasaray camiası ile alay etmektir. Benim bir söz şöyledir; "Hatanın kendisinde olduğunu kabul etmeyen insanlar çareyi başkalarının huzurunu bozmakta bulurmuş!"