Milliyet gazetesinden Halil Özer, Galatasaray'ın karaborsa bilet iddiaları nedeniyle toplanan ve basına kapalı gerçekleştirilen Divan Kurulu'nda yaşananlarla ilgili detaylı bilgiler verdi ve yaşananları kendi yorumuyla aktardı.
Divan toplantısından bir sonuç çıkabilir mi? Hayır, çünkü Divan’ın böyle bir yetkisi yok. Ancak Galatasaray Divan Kurulu’nun önceki gün yapılan toplantısında karaborsa olayı için Başkan Dursun Başkan öyle ağır eleştiriler aldı ki, normal şartlarda hemen istifa etmesi gerekiyordu. Tabii ki başkanın böyle bir kararı yok. Aksine, tüm yaşananları ve eleştirileri hem duymamazlıktan geldi hem de konunun kapatılması için elinden gelen her şeyi yaptı.
Divan’ın yetkisi yok ama yönetim bu konunun araştırılacağını söyledi. Ancak Divan Kurulu’nun çoğunluğu bu araştırmaya pek inanmıyor. Çünkü bu tür olayları araştıracak en önemli kuruluş Deloit firması... Ve bu kurum özellikle karaborsa, haksız kazanç ve vergi kaçırma konularında uzman. Üstelik Galatasaray ile yakın ilişkileri var. Ancak Galatasaray Yönetimi bu kurum yerine Frod isimli bir şirketle anlaştı. Bu şirketin ise bu konularda araştırma uzmanlığı yok. Yani bu şirketi tanıyanların yaptığı yoruma göre sağlıklı bir sonuç çıkması mümkün değil...
Başkan Özbek toplantıda, kimin elinde belge ve kanıt varsa kendilerine verilmesini istedi. Ancak bu kanıtlara sahip üyeler konunun üstünün örtüleceği korkusu ile bunu vermekten kaçınıyorlar. Bu belgeleri ancak tarafsız denetim şirketine ya da savcılığa vereceklerini söylüyor. Belgeler arasında ise biletlerin aşırı fiyatlara satıldığına dair dekontlar, taraftar grubuna verilen biletler bulunuyor.
Örneğin bir kişiye 150’ye yakın bilet transfer edilmiş ve bu kişi bu biletleri fahiş fiyatlara satmış. Bu kişilerin isimleri de mevcut.
Tabii sadece bunlar değil, ayrıca çok sayıda taraftarın MASAK ve CİMER’e de şikayette bulunduğu iddia ediliyor. Yani iş öyle yönetimin üstünü kapatalım, şampiyonluğumuz engellenmesin, Florya için bunlar yapılıyor söylemleri pek gerçekçi gelmiyor insanlara.
Bu olayı Hayri Kozak ile birlikte ortaya çıkaran Galatasaray eski 2. Başkanı Fatih Altaylı’nın şu sözü ise çok önemli: “Ahlaklı bir Galatasaray olmak şampiyonluktan çok daha önemli.” Kısacası Divan Kurulu’nun yüzde 80’i bu olayın üstüne gidilmesini ve suçluların ortaya çıkmasını eğer suçu yoksa yönetimin kendisini aklamasını istiyor.
Tabii karaborsa olayında dikkati çeken başka gelişmelerde var. Örneğin, bilet satışları ile ilgili Sportif AŞ’de görevli bir kişinin konumu ani olarak değiştirildi. Oysa bu arkadaş orada üç seneden beri orada görev yapıyordu. Aceleyle görevden alınması şüpheleri arttırdı. Ve toplantıya katılanlar bu kişinin HTS kayıtları ve banka hesaplarının incelenmesini istiyor.
Bir de toplantının Rezan Epözdemir bölümü var ki, oldukça sıkıntılı geçti. Başkan Özbek, toplantının başında Altaylı ve Epözdemir gibi isimlerin geçtiğimiz günlerde karaborsa olayı ile ilgili yazdığı yazılar ve konuşmaları ekrana getirdi ve eleştirdi. Doğal olarak Epözdemir’e cevap hakkı doğdu. Ancak divan üyesi olmadığı için konuşma hakkı yoktu. Sadece kurulun oylaması ile konuşabilirdi. Oylamaya sunuldu ancak kabul edilmedi. Bunun üzerine ortalık karıştı.
Eski yöneticilerden Özer Saraçoğlu ayağa kalkarak, “Bu nasıl demokrasi” diyerek isyan etti.
Bazı yönetime yakın kişiler ise Saraçoğlu’na sert bir şekilde karşılık verince, ortalık ciddi şekilde karıştı. Bunun üzerine Başkan Dursun Özbek özel izinle Epözdemir’in konuşmasına izin verdi.
Epözdemir, Dursun Başkan’ın yönetiminin bu olayı savcılığa taşıdığını iddia etse de tersini söyledi. Epözdemir aksine yönetimin bu olayı ortaya çıkaranların soruşturulması için savcılığa başvurduğunu söyledi.
Dursun başkan, kendisi ve yönetim adına herhangi bir soruşturma olmadığını belirtirken bu konuyu savcılıkla konuştuğunu ve bu cevabı aldığını belirtti. Ancak gerek Epözdemir gerekse Altaylı, hiçbir savcının soruşturma açtığı kişiye, “Evet sizin için soruşturma açtık” demeyeceğini söyledi.
Eski yöneticilerden Eşref Hamamcıoğlu ise bu konunun üstüne en çok giden isimlerden birisi. Söylenene göre, ortada 58 milyon dolar bir para döndüğünü belirten Hamamcıoğlu, “Yönetim ve liderlik krizi var. Kulübün içinde organize bir şekilde çeteleşme var. Yoksa bu işi bir kişinin yapması olası değil” dedi.
Toplantının neresinden bakarsanız bakın, hoş bir olay değil. Kulüp tarihinde ilk kez yönetimin kendi eliyle karaborsa biletler satarak haksız kazançlar sağlandığı iddia ediliyor ve araştırılıyor. Bu konuda öyle kolay kapanmayacak gibi. Önümüzdeki günlerde bu iş daha çok su götürecek.
Divan Kurulu’nda telefonların bile toplatılması planlandı, ancak Başkan Dursun Özbek buna karşı çıktı. İçeriden bilgi sızmaması için bir ara “jammer” ile iletişimin kesilmesi bile düşünüldüğü fakat bunun abartı olacağı vurgulandı.
Toplantıda, yönetim için yapılan suç duyurusunda 4 imzanın bulunduğu, ancak Başkan Dursun Özbek’in bu isimleri hiç tanımadığı ifade edildi.
Hayri Kozak ise büyük bir itibar suikasti yaşadığına dikkat çekti ve yaptığı konuşmanın ardından Divan Kurulu’na veda ettiğini dile getirdi.