Fenerbahçe'nin genç kalecisi Altay Bayındır, Fenerbahçe YouTube kanalına açıklamalarda bulundu. Bir kısmı kullanılan röportajın tamamına Fenerbahçe YouTube kanalından ulaşabilirsiniz.
Pandemi olmasaydı da izin günlerim genelde çok sessiz sakin geçer. Kendi halimdeyim. Fonda bir müzik çalar.
Sefa var, arkadaşım. Onunla beraber satranç oynarız bol bol. Kendisi çok başarılı bir satranç oyuncusudur. PlayStation'da Sefa'yı yenmekten sıkıldım. Oytun hariç iddialıyım. Çünkü Oyun PlayStation'da çok fazla iyi. Sefa evde oynadığımız maçlarda daha galibiyet yüzü göremedi.
Koronavirüs nedeniyle antrenmandan çıkar çıkmaz arabaya binip direkt olarak eve geliyorum. Bu süreç zaten tesis araba ev, ev araba tesis şeklinde geçti. Bunun dışında yaptığı bir aktivite vs. maalesef olmadı. Zaten genelde de evdeyim ben. Ev sessiz sakin. Yoğun tempo isteyen bir iş yapıyoruz. Bunun için boş zamanlarımızda genelde enerji toplamaya odaklı oluyorsunuz. Onu da en güzel evde yatarak, dinlenerek ve kafanı dinlendirerek yapıyorsun. Ben öyle yapıyorum en azından. Daha sağlıklı, enerjik ve bazı şeyleri daha iyi düşünebilme adına.
3 kardeşiz. En küçükleri, gurbette yaşayan ve aileye uzak olan benim. Aslında çok yakınım ama mesafeden dolayı uzağım. Ablam var en büyük. Ağabeyim var. Sonrasında ben varım. Bir gün dışarıdan gelmiştim kan ter içerisinde, top oynamıştım. Annem mutfaktaydı. Annemle biraz sohbet ettik. Annemden bana yol göstermesini istemiştim. Annem bana 'Kaleci ol, kaleci olunca rahat edebilirsin, yapabilirsin' demişti. Her işin sıkıntısı stresi ayrı. Bu işin de sıkıntısı stresi var. Ailem bu stresi benden daha çok yaşıyor.
Doğru tecrübelerden yararlanmak iyi bir şeydir. Ben inandığım insanlara her zaman böyle sorular sorarım, anneme de bu nedenle sordum. Annem de güzel ve doğru bir cevap vermiş. Bulunduğum yerden ve kaleci olmaktan ötürü çok mutluyum. Teşekkür ediyorum anneme...
Bir insan önce bir işi yapmak ister, sonra o işi yapar. Bu amatör ruhtur bence. Amatör ruhunu kaybetmeden hırslı olman gerekiyor. Ben 1000 maçta da oynasam, kariyerim boyunca kaç maçta oynarsam oynayayım fark etmez, her maç toplantısında, her maç öncesinde kazanma hırsını yani amatör ruhu kaybettiğin an bir şeyler iyiye gitmiyordur. Benim hırsım da, nereden geldiğimi ve neler yaşadığımı bilmemden kaynaklanıyor.
Hırs çok önemli. Başarının gelmesi için de bence 1 numaralı faktör. Herkes kazanmak ister. Fenerbahçe oyuncusuysanız sahaya bir irade koymanız gerekiyor. Futbol bir takım oyunu, bu iradeyi hepimizin ortaya koyması gerekiyor ki maçı kazanabilelim.
Sunay Akın'ın 'Kalede 1 Başına' adlı kitabı. Okudum, bitirdim. Gerçekten müthiş bir kitap. Genelde kişisel gelişim kitapları okumak hoşuma gidiyor. 'İyi Hissetmek' kitabı var Dr. David Burns'ün. Güzel bir kitap. Şöyle de bir huyum var. Bir kitaba başlayıp sonuna kadar okumam zor oluyor. Bir kitabı biraz okuyorum, farklı bir kitap görüyorum, hemen onu okuyayım istiyorum.
En son okuduğum kitaptan bahsedeyim, 'Hayat Cesurlara Torpil Geçer' diye. O da güzel bir kitap var. Kitabın girişinde 'Uçurumun kenarındaysan cesur olmaktan başka çaren yoktur' yazıyor. Çok güzel bir söz. Dönüşü olmayan bir yola girdiysen o yolun sonuna kadar her daim yürümek, koşmak, gitmek gerekir. Biz de bu bilinçteyiz. Bu nedenle yolun sonuna kadar gideceğiz.
Futbol, hayat... Her şey gelip geçici. Dolayısıyla insan kendini geliştirebileceği en üst noktaya kadar geliştirmeli. Ben de bunun için elimden geleni yapıyorum.
Maça konsantre olmak çok önemli ve çok ciddi bir iş. Her zaman o isteğin olması gerekiyor. Ben de maçlardan önce maçı düşünerek, oynayarak, maçın önemini en derinde hissederek zamanımı geçiriyorum. Maç zamanı gelince artık tek odak noktanızın top olması gerekiyor. Ben de elimden geldiğince öyle yapıyorum.
İnsanlar başarılı olduğunda, bir şey kazandığında, geçmesi gereken bir sınavdan güzel bir sonuç aldığında mutlu olur. Biz de Fenerbahçe camiamızla birlikte böyleyiz. Galip gelince sadece kendimiz sevinmiyoruz. Ertesi sabah çocuklar okula mutlu gidiyor. Aileler kahvaltı yaparken mutlu kahvaltı yapıyor. Bütün taraftarlar, o hazzı bizden daha çok yaşıyor. Biz de bu bilinçle sahaya çıkıyoruz. İnsanların ne kadar çok kazanmamızı istediklerini biliyoruz. Ertesi gün çocuklar okula mutlu gitsin diye, günleri güzel geçsin diye kazanmamız gerekiyor.
İşimizle alakalı olarak geniş bir kitleye hitap ediyoruz. Başarının en güzel tarafı, insanları mutlu etmek. Çünkü, seninle beraber birçok insanın mutlu olduğunu biliyorsun. Bu haz için sahada varını yoğunu ortaya koyuyorsun.
Haftada 3 gün İngilizce çalışmaya devam ediyorum. İngilizceyi dört dörtlük öğrendikten sonra İspanyolca, Felemenkçe öğrenmek istiyorum. Ufak ufak tüm dillerden bir şeyler öğrenmek istiyorum. Çünkü dil bilmek gerçekten çok önemli. 6-7 dil bilebilirsen, kendini dünyanın birçok ülkesinde ifade edebilirsin. İspanyolca çok hoşuma gidiyor aksan ve üslüp olarak. Bütün dillerin tabii kendine ait bir güzelliği ve değeri var.
Tenis çok hoşuma gidiyor. Nadal'ı takip ediyorum ve beğeniyorum. Basketbol maçlarını, Premier Lig'i, Şampiyonlar Ligi'ni seyrederim. Hoşuma gidiyor. O seviyedeki maçların akışı da hızlı olduğu için seyir zevki de yüksek oluyor. Tercihimi bu tarz maçlardan ya da spor dallarından yana kullanıyorum.
Karateyi seviyorum. Karateyle alakalı videolar izliyorum. Daha önce yaptığım sporlardan bir tanesi. Yüzme de yaptım, tekvando da yaptım. Cimnastik yaptım biraz, kısa bir dönem. Basketbol oynadım. En son futbolda karar verdim.
Sakatlık sürecinden sonra fizyoterapist ve doktorumun verdiği program dahilinde çalışmalarımıza başladık. Alçı da çıktıktan sonra rutin çalışmalarıma, tam tekmil bir şekilde eldiven de takarak dört dörtlük bir şekilde başlayacağım. Ondan sonra her şey daha rahat, daha güzel olacak.