"Şampiyonluğu ilan ettikten sonra taraftarımıza ve camiamıza teşekkür ettim. Daha önce hiç olmayan sabrı bize gösterdiler ve bize inandılar. Geldiğimiz noktada ortada."
"Sivasspor, şampiyon olursa, şöyle bir sıkıntı olur, kutlamalardan rahatsız olan insanlar var. O oranın takımı, neden burada kutlama yapıyor diye. İstanbul'da 3-5 milyon Sivaslı var. Onlar sanırım otobüsle Sivas'a gidip kutlama yapacak. Tabii bunlar işin şakası. Herkes şampiyonluğunu istediği yerde kutlayabilir, ülkenin herhangi bir toprak parçası kimsenin tekelinde değil, hele Boğaz Köprüleri."
"2019-2020 sezonu bizim için erken bir şampiyonluk olurdu. Sürekli o yarışın içinde olduğumuzu ifade etmiştik. Geldiğimizden bir sonraki sene UEFA'da gruplara kaldık. Ama orada pandeminin etkisiyle, çok zorlu bir süreç oldu. İlk defa seyircisiz maçlar oynandı. Gerçekten çok zordu. Belirli bir süre ara verildi. Orada ivme kaybettik. Doğal olarak farklı faktörler de devreye girdi. Sezonu ikinci tamamladık. Lig bittikten sonra, UEFA ile imzalanan bütçeye aykırından dolayı Avrupa'dan men cezası aldık. O süreç bizi olumsuz etkiledi. Camia bize orada sabır gösterdi. Orayı camianın da desteğiyle çok kısa sürede atlattık. Takip eden sene lige istediğimiz başlangıcı yapamadık. 20-25 milyon euro gelir bekliyorsunuz, Avrupa'dan gelince bunlardan mahrum kalıyorsunuz."
"Sporun farklı branşlarında bu var, diğerlerini suçla. Bu yapılan bir şey ama sürekli yapınca camianız da size inanmamaya başlıyor. "Sizin hiç mi suçunuz yok?" diye soruyor. Bunlarla sadece günü kurtarabilirsiniz ama biz bunları yapmadık. Son 3 ayda bizi bunların içine çekmeye çalıştılar. Biz hep geri çekildik, bunlara verilecek cevap vardı ama o gün değildi. Trabzonspor, sadece saha içine odaklandı."
"2020 Eddie Newton ile başlayan sıkıntılı süreç, kupayı kazandık, Avrupa'dan men cezası aldık. Böyle olunca eldeki kadroyu da tutmakta zorlanıyorsunuz. Takımın iskeleti bozuldu, takım güç kaybetti. Türbülansa o anda girdik. Oradan 30 haftalık bir süre içinde dışarıya çıkmak herkesin altından kalkabileceği bir yük değildi. Abdullah Hoca ile anlaştık. Hoca elindeki malzemeyle o süreçte neler yapabileceğini anlattı bize. Ve birebir planladığı örtüştü sezon sonunda. Ama biz geçen sezonun şubat ve mart aylarında bu sezonun planlamasını yaptık. Biz planlamayı yaptık. Transfer listesi hazırdı nisanda. Hazırlık maçları, kamp programı belliydi. Biz bunları yaparken, rakiplerimizden bazıları hoca ile anlaşmamıştı. Hocanızla imzalamadığınız zaman, transfer de yapınca antrenör gelince sistemimi uymuyor deyince ayağına daha top değmeden, cebine de para koyup bir başka takıma göndermek zorunda kalıyorsunuz oyuncuyu. Biz kampa Marek ve Cornelius hariç, onlar da milli takımdaydı. Onun dışında tam kadroyduk kampın başından itibaren."
"Edin Visca, benim standartlarımda bonservisi yüksek bir isim ama iyi katkı verdi. Şampiyonluğa katkı sağladı. Tek pozitif tarafı verilen paranın ülke futbol ekonomisinin içinde kalması verilen bonservis ücretinin. Ama yüksek bedelle yapılan bir transferdi."
"Ülke futbol ekonomisi çok kritik bir noktada, çok ciddi bir krizin ortasında. UEFA'nın bir rapor yayınladı. Kimse farkında değil. 3 ülkenin futbol bütçesi negatifte. Bunlardan biri Türkiye. Türkiye, eksi yüzde 150. Sadece oraya bakınca bile ne kadar bir açmaz içinde olduğunu görüyorsunuz futbol ekonomisinin."
"2018-2019 sezonunda UEFA'dan yazı geldi, borçlarını yapılandırmazsanız, TFF Lisans talimatını uygulamaya koymazsa men cezası alırsınız diye, Haziran 2019'a kadar da süre vermişlerdi. O dönemde algının üzerinden gittiler. Algıyla insanların gözünü kapattılar. Trabzonspor lehine Bankalar Birliği'nde yeniden yapılandırma diye algı yapıldı ama UEFA bunu tüm kulüpler için uyguladı. O dönem tehlike içinde olan iki kulüp vardı; Fenerbahçe ve Trabzonspor. Bunların belgeleri var. Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bunu uyguladı. Eğer Trabzonspor için yapıldıysa imzalamasaydınız o zaman. Bunun iki amacı vardı, UEFA tarafını kontrol altına almak ve diğeri de borçların ödenebilir bir takvime bağlanması. Ondan sonra kulüpler bonservis ücretlerini ve oyunculara para ödemeye başladı."
"Normalde 1 verdiğiniz oyuncuya artık 1.5-2 vermek durumunda kalacaksınız artık. Bu konu TFF'de gündem maddesi olarak gündeme geldi. Orada buna karşı şiddetle bir yönetim kurulu üyesi... 8+3 ya da 7+4 değil, 7+4 devreye girerse, bu sefer 14 oyuncu değil 12 oyuncu kadroda bulundurabiliyorsunuz kadroda. Kulüpler bir değil, iki oyuncuyu göndermek zorunda. Kulüpler Birliği Başkanı olarak bunları anlatmak benim görevim TFF'ye. Transfer takvimi açıklandı, limitler belli değil. Yeni yönetimi bekleyeceğiz. 14 oyuncu mu, 12 oyuncu mu, onu da bilmiyorum. Öyle bir belirsizlik var. Benim önümde süre var ama yaptığım planı revize etmek zorundayım. Ben planı mart ayında yapıyorum ama siz TFF olarak yabancı sayısı için net bir şey vermiyorsunuz. Neye göre bütçe oluşturacak, neye göre plan yapacak takımlar. Eksik olmasın Nihat Özdemir de eksik olmasın "Haydi bana eyvallah" deyip gitti. Tüm kulüpler 8+3'ü destekliyor. Bir sene uzatılması yönünde bir talep var."
"Hocanın bizden talebi 4 oyuncu, 4 mevkii. Bunlarla alakalı şu ana kadar temasta olduğumuz, görüşmelerin devam ettiği 10-12 oyuncu var. Bu süreçte giden oyuncular olacaktır. Gitmesi kesin olan oyuncumuz yok şu an. Gitmesi muhtemel oyuncuların yerine de çalışmaların tamamlanması da bitmiş durumda."