Selim KORAY yazıyor
Fenerbahçe, Karagümrük maçını kazanırken belki de ligin kritik virajlarından birini dönmüş oldu çünkü forvetleri pres yapmayı zaten sevmeyen Fenerbahçe'de Sosa-Ozan ikilisi ile oyunun defansif yönünü kurgulamak tam bir kabus.
Maça aslında Fenerbahçe iyi başlamadı ve ilk önemli atak Karagümrük'ten geldi. Gustavo'nun yokluğunda Fenerbahçe'nin omurga zaafını iyi çalışmış olan Karagümrük 13. dakikada Ozan ve Sosa'nın bölgesinden Kemal Ademi ile büyük bir fırsat kaçırdı ve maçın belki de dönüm noktası o pozisyondu.
O dakikadan sonra Fenerbahçe topu bir aldı pir aldı. Mesut'un da kalitesini sahaya dökmesiyle Fenerbahçe rakibin 20 dk. kadar başını döndürdü. Mesut'un frikiğinden gelen ortada Thiam golü atınca Karagümrük hemen kendine gelemedi hatta Fenerbahçe 2'ci golü bulana kadar Karagümrük atakları cılızdı ama Fenerbahçe 2-0 öne geçtikten sonra geri çekilmeye başlayınca maç tamamen değişti.
Karagümrük maçı 2-1'e getirip morallendikten sonra Fenerbahçe'nin zaafları yeniden ortaya çıktı.
Alan ve adam paylaşımında yapılan yanlışlar, defans yapmayı sevmeyen oyuncu profili net olarak gözümüze çarptı. Defansı kalabalık yapmakta çözüm getirmiyor çünkü Fenerbahçe orta sahası ve defansı top rakipteyken sürekli pozisyon hatası yapıyor.
Gustavo-Ozan oynarken dahi sallanan orta saha Ozan-Sosa ile delik deşik olmaya başlarken sahneye stoper ve orta sahamızın eksik olduğu günlerin kurtarıcısı Altay çıktı.
Erol Bulut'da Caner'in yerine Tisserand'ı oyuna alırken belki de bu sezonun en iyi oyuncu değişikliğine imza atmış oldu. Önümüzdeki haftalarda Tisserand'ı stoper, Szalai'de sol bekte daha sık görebiliriz.
Sonuçta Fenerbahçe maçı 2-1 kazanarak liderliği geri aldı ama bir kez daha gördük ki Fenerbahçe topu rakibe bırakırsa bu oyuncu profiliyle ve bu defans anlayışıyla daha çok baş ağrısı çeker.
Bu arada Fenerbahçe-Beşiktaş-Galatasaray derken, Trabzonspor'u unutmayalım. Abdullah Avcı kasketiyle birlikte kapıya gelmiş durumda. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ligin dönüm noktalarından biri olabilir.
Fenerbahçe, Karagümrük maçını kazanırken belki de ligin kritik virajlarından birini dönmüş oldu çünkü forvetleri pres yapmayı zaten sevmeyen Fenerbahçe'de Sosa-Ozan ikilisi ile oyunun defansif yönünü kurgulamak tam bir kabus.
Maça aslında Fenerbahçe iyi başlamadı ve ilk önemli atak Karagümrük'ten geldi. Gustavo'nun yokluğunda Fenerbahçe'nin omurga zaafını iyi çalışmış olan Karagümrük 13. dakikada Ozan ve Sosa'nın bölgesinden Kemal Ademi ile büyük bir fırsat kaçırdı ve maçın belki de dönüm noktası o pozisyondu.
O dakikadan sonra Fenerbahçe topu bir aldı pir aldı. Mesut'un da kalitesini sahaya dökmesiyle Fenerbahçe rakibin 20 dk. kadar başını döndürdü. Mesut'un frikiğinden gelen ortada Thiam golü atınca Karagümrük hemen kendine gelemedi hatta Fenerbahçe 2'ci golü bulana kadar Karagümrük atakları cılızdı ama Fenerbahçe 2-0 öne geçtikten sonra geri çekilmeye başlayınca maç tamamen değişti.
Karagümrük maçı 2-1'e getirip morallendikten sonra Fenerbahçe'nin zaafları yeniden ortaya çıktı.
Alan ve adam paylaşımında yapılan yanlışlar, defans yapmayı sevmeyen oyuncu profili net olarak gözümüze çarptı. Defansı kalabalık yapmakta çözüm getirmiyor çünkü Fenerbahçe orta sahası ve defansı top rakipteyken sürekli pozisyon hatası yapıyor.
Gustavo-Ozan oynarken dahi sallanan orta saha Ozan-Sosa ile delik deşik olmaya başlarken sahneye stoper ve orta sahamızın eksik olduğu günlerin kurtarıcısı Altay çıktı.
Erol Bulut'da Caner'in yerine Tisserand'ı oyuna alırken belki de bu sezonun en iyi oyuncu değişikliğine imza atmış oldu. Önümüzdeki haftalarda Tisserand'ı stoper, Szalai'de sol bekte daha sık görebiliriz.
Sonuçta Fenerbahçe maçı 2-1 kazanarak liderliği geri aldı ama bir kez daha gördük ki Fenerbahçe topu rakibe bırakırsa bu oyuncu profiliyle ve bu defans anlayışıyla daha çok baş ağrısı çeker.
Bu arada Fenerbahçe-Beşiktaş-Galatasaray derken, Trabzonspor'u unutmayalım. Abdullah Avcı kasketiyle birlikte kapıya gelmiş durumda. Trabzonspor-Fenerbahçe maçı ligin dönüm noktalarından biri olabilir.
