Fatih Sultan Mehmet'in babası kimdir? Fatih Sultan Mehmet'in hayatı ve oğulları
Haber Tarihi: 21 Mart 2018 07:35 -
Güncelleme Tarihi:
21 Mart 2018 07:35
Fatih Sultan Mehmet'in babası kimdir? Fatih Sultan Mehmet'in hayatı ve oğulları
Fatih Sultan Mehmet'in babası hangi padişahtır ve Fatih Sultan Mehmet'in babası kimdir? sorularının yanıtına haberimizden ulaşabilirsiniz. İşte Fatih Sultan Mehmet'in hayatı ve oğullarının ismi...
Fatih Sultan Mehmet, babasının ölümü sonrasında tahta geçti. Peki Fatih Sultan Mehmet'in babası II. Murad kaç yaşında vefat etti? II. Murad hangi seferleri yaptı ve hangi şehirleri fethetti? sorularının yanıtı için buraya... Fatih Sultan Mehmet'in hayatı ve tüm detaylarını sizler için derledik.
FATİH SULTAN MEHMET'İN BABASI KİMDİR?
Osmanlı padişahlarının altıncısı olan Sultan II. Murad Han, 1404 senesinde Amasya'da doğdu. Babası Sultan Çelebi Mehmed, annesi ise Dulkadırlı Süli Bey'in kızı Emine Hatun'dur. Ailesinin yainında ilk terbiye ve eğitimini tamamladıktan sonra devrin alimlerinden dersler aldı. Çocukluğu Amasya, Bursa ve Edirne'de geçti. 1415 yılında idarî ve askeri bilgileri öğrenip tecrübe kazanması ve devlet yönetimine hazırlanması gayesiyle lalası Yörgüç Paşa'nın yanında Amasya sancakbeyliğine gönderildi.
Osmanlıların doğu sınırı idari bakımdan son derece hassas bir böligeydi. Burada Türkmen ve Moğol toplulukları yaşamakta olup bağımisız hareket etme arzuları yüksekti. Onları disiplin altına almak güçtü.
Bir yıl kadar bu işlerle uğraşan genç şehzade, 1417'de lalası Biçeroğlu Hamza Beyle beraber Cenevizlilerden Kafir Samsun'u aldı. Aynı yıl Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal isyanlarının patlak verimesi üzerine Ege bölgesine gönderildi. Vezir-i azam Bayezid Paşa ile beraber, tehlikeli bir vaziyet almış olan isyanların bastırılmasında büyük rol oynadı.
1421 yılında tahta çıkmış ve otuz yıl saltanat sürmüştür. Türbesi Bursa'da Muradiye mahallesinde yaptırmış olduğu camii yanındadır.
Kırk yedi yaşında iken vefat eden Sultan II. Murad Han, orta boylu, yassı burunlu, açık alınlı, kırmızıya mail ak benizli, koyu ela gözlü, kumral saçlı, hafif seyrek dişli, güler yüzlü, güzel ahlak sahibi, cömert ve iyilik sever hoş tabiatlı bir padişah idi. Altı oğlu ve dört kızı olmuştur.
Oğulları; Sultan büyük Ahmed, Sultan Alaaddin, Sultan Mehmed Han, Sultan Orhan, Sultan Hasan ve Sultan Küçük Ahmed'dir. Büyük oğulları Sultan Ahmed ve Sultan Alaaddin bir biri aridınca Amasya sancak beylikleri sırasında vefat ederek Bursa'da defnedildiler. Sultan Orhan ile Sultan Hasan ise Edirne'de vefat eylemişiler ve Tunca nehri kenarında Darülhadis yanında toprağa verilmişleridir. Kızlarından Erhondu Hatun Yakub Beyle, Fatma Hatun Çandarlı İbrahim Paşanın oğlu Mahmud Çelebi ile,Şehzade Hatun ise beyleribeyi Sinan beyle evlenmişti. Babasının türbesine bitişik bir türbede yatan Hatice Hatun hakkında malumat yoktur.
FATİH SULTAN MEHMET İSTANBUL'U KAÇ YAŞINDA FETHETTİ?
Rumeli Hisarı'nın inşası 1452 yılının Ağustos ayında bitti. Bu durum boğazın kontrolünün tamımı ile Osmanlı'nın eline geçtiğinin göstergesiydi. Mehmet Konstantinopolis'in surlarını yıkmak için Urban isimli bir top ustası ile anlaşmıştı. Top ustası o güçte toplar üretebileceğinin teminatını vermişti. Bu hazırlıklar karşısında korkmaya başlayan Bizans İmparatoru Papa ve Hristiyan bölgelerden yardım istediyse de yardım çağrıları sonuçsuz kaldı. Yalnızca Cenova bu destek çağrısına yanıt verdi. Giovanni Guistinani komutasında 700 askerlik Cenevize ait kadırgalar 26 Ocak 1453 yılında Konstantinopolis'e vardı. Konstantinopolis'te yaklaşık 8000 asker bulunmaktaydı. Osmanlı ordusu ise yaklaşık 50.000 kişiden oluşmakta idi. Bununlar birlikte Fatih bir donanma hazırlatmaya başlamıştı.
Hazırlıklarını tamamlayan Osmanlı ordusu 2 Nisan günü Konstantinopolis surlarına vardı. İlk saldırı 6 Nisan günü gün doğarken başladı. Kuşatma yaklaşık olarak 53 gün devam etti. Mehmet kuşatmanın ilerleyişinden donanmalarını bir şekilde önceden zincirlenmiş olan Haliç'e girmesi gerektiğini anlamıştı. Ancak Haliç zincirli olduğu için gemileri karadan götürmek gerekiyordu. Günümüzde Dolmabahçe den başlayıp Kasımpaşa'ya kadar uzanan güzergahta kalaslar koyuldu ve 70e yakın demi silindirler yardımı ile 22 Nisan sabahı Haliç'e girdi. Bu olay sonucunda Osmanlılar Haliçte kontrole sahip oldu. Ancak kuşatmanın 7. Haftası olmasına rağmen hala galibiyet sonucu elde edilememişti. Daha sonra Mehmet 29 Mayısta başlayacak, hem karadan hem denizden bir kuşatmayı duyurdu. Son saldırının hazırlıkları Zağanos Paşa tarafından gerçekleştirildi. 29 Mayıs'ın ilk saatlerinde kuşatma başladı. Osmanlı ordusu üç koldan kuşatmayı gerçekleştirdi. İlk saatler başıbozuk birlikleri surları yıprattılar, daha sonra Anadolu birlikleri saldırıyı devam ettirdi. Son darbeyi gerçekleştirmek üzere yeniçeriler görevi devir aldı. Nihayet kuşatmalar sonuç verdi ve askerler Kerkoporta adlı kapıdan içeri girmeyi başardı. Mehmet fethin ilk günü öğle vakti şehre girdi. İlk olarak Ayasofya'da namaz kıldı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u fethettikten sonra, İstanbul'un farklı dinlerden farklı kültürlerden birçok insanın birlikte yaşadığı bir kent haline getirmek için birçok çalışma yaptı. FATİH SULTAN MEHMET NASIL ÖLDÜ?
Fatih 1481'de, Anadolu'ya doğru yeni bir sefere çıktı. Ama daha yolun başında hastalandı ve 3 Mayıs 1481'de Gebze yakınlarındaki Hünkar Çayırı'ndaki ordug,hında öldü. Gut hastalığından öldüğü sanılmakla birlikte, zehirlendiği de rivayet edilir. Fatih öldükten sonra vefatı saklandı. Padişahın hamam ihtiyacı var denilerek gizlice cenazesi saraya getirildi. O sırada Şehzade Bayezid'e ve Şehzade Cem'e ulak gönderildi. O sırada asker Fatih'in öldüğünü öğrenip İstanbul'a gelip büyük bir anarşi başladı. Karamanlı Mehmed Paşa Cem taraftarı olduğu için idam edildi. Her taraf yağmalanmaya başladı. Gayrimüslim tüccarların evlerine ve dükkanlarına saldırıldı. O arada herkes kendi taraftarını tahta çıkarmak için uğraşırken Fatih'in cenazesi sarayda karanlık bir odada unutuldu. Baltacılar kethüdası Kasım isimli bir kişinin II. Bayezid'e yazdığı mektupta sarayda cenazenin yanına gittiğinde 3 gün 3 gece üzerine mum yanmadığını, cesedin kokusundan yanına zor varıldığını söyler. Daha sonra tahnit ustasıyla beraber iç organları çıkarılmış ceset tahnit edilmiş. Cesedi tahnit edebilmek için elbiselerinin çıkarılması gerekiyordu. Lakin mevsimin sıcak olması dolayısıyla ceset bozulduğu için elbise cesede yapışmıştı. Bu yüzden sol kolunun üzerinden elbise kesildi ve tahnit edildi. Kesik elbise bugün hale Topkapı Sarayı'ndadır. II. Bayezid payitahta gelene kadar o şekilde bekletilmiş. Ölümünden sonra oğlu Bayezid tahta çıktı. Fatih Camii'ndeki türbesinde yatmaktadır. Seferi nereye düzenlediği tam olarak bilinmemektedir. Zira Fatih bu bilgiyi seferin güvenliği açısından çok gizli tutuyor ve kimseye söylemiyordu. Ancak tarihçiler seferin Mısır'a ya da Roma'ya (Papalık) olacağı yönünde tahminler yürütmektedir. Ama başka kitaplar ve tarihçiler ise farklı yerlere fetih düzenleyeceği görüşündeydi. Birlikleri Üsküdar'da topladığı ve hazırlıkları başlattığı için seferin İtalya'ya olma olasılığı günümüz tarihçileri tarafından makul bulunmamaktadır.
FATİH SULTAN MEHMET'İN HAYATI NASIL?
Fatih Cultan Mehmet Hicri takvime göre 835. Yılın Recep ayının 27. Günü (miladi takvime göre 30 Mart 1432) gün doğarken, o zamanlar Osmanlı Devleti'nin başkentliğini yapan Edirne ilinde dünyaya geldi. Fatih Sultan Mehmet doğumundan sonra iki sene boyunca Edirne'de kaldı. Daha sonra 1434 senesinde ağabeyi Al,eddin ve sütninesi ile birlikte 14 yaşında olan ağabeyi Ahmet'in Rum sancakbeyliğini yapmakta olduğu Amasya'ya geldi. O zamanlar Amasya sancakbeyi olan ağabeyi Ahmet genç yaşta öldü. O sıralarda henüz 6 yaşında olan Fatih Sultan Mehmet ağabeyinin ölümü üzerine Amasya sancakbeyi oldu. Amasya'ya birlikte geldiği ağabeyi Al,eddin de bu arada Manisa bölgesinin Saruhan sancakbeyliği görevine getirildi. İki yıl geçtikten sonra babaları 2. Murat'ın emri ile kardeşler sancakları değiştirdiler. Böylelikle ağabeyi Al,eddin Amasya, Fatih Sultan Mehmet ise Saruhan sancakbeyi oldu.
Fatih Sultan Mehmet'in eğitimi için babası tarafından birçok hoca görevlendirildi. Ancak Fatih son derece zeki olmasına karşın oldukça yaramaz bir çocuktu. Fatih'in bu hareketleri sebebi ile hoca bulmak oldukça güç bir hal aldı. Babası, 2. Murat endamlı ve otorite sahibi olan Molla Gürani'yi Fatih'in hocası olmak üzere görevlendirdi. Fatih hocası ile arasında geçen bazı diyaloglar sonucunda durumun ciddiyetinin farkına vardı ve eğitim hayatını ciddiye almaya başladı. Fatih Sultan Mehmet'in eğitim aldığı kişiler yalnızca medrese hocaları değildi. Fatihin hocaları arasında batılı önemli fikir adamları da bulunmaktaydı. Manisa sancakbeyliği döneminde sarayda bulunan İtalyan düşünce adamı Anconalı Ciraco ve saraydaki diğer İtalya kökenli insanlar onun Antik Yunan filozofları hakkında kitaplar okumasını ve bu alanda bilgilenmesini sağlamıştı.
FATİH'İN İLK KEZ TAHTA ÇIKIŞI
2. Murat 1443 yılının yaz aylarında Karaman beyi İbrahim'e karşı Anadolu topraklarında zafer elde ettikten sonra Ekim ayında Edirne'ye döndü. Edirne'ye döndüğü sıralarda Avrupa'nın önde gelen devlet yöneticileri önderliğinde kurulan bir Hristiyan birliğinin Tuna'nın güney kısmında kalan Osmanlı topraklarını işgal etmeye başladıklarını öğrendi. Bu dönem içerisinde Fatih Sultan Mehmet'in ağabeyi Al,eddin de hayatını kaybetti. Bu durum sonucunda tahtın tek varisi Fatih Sultan Mehmet oldu. 2. Murat Hristiyan ordusuna karşı zafer aldıktan sonra oğlu Mehmet'in Manisa sancakbeyliğinden Edirne'ye gelmesini sağladı. 12 Haziran 1444 tarihinde Macarlar ile Edirne'de antlaşma yaptıktan yaklaşık bir ay sonra Fatih Sultan Mehmet'i Sadrazam Çandarlı Halil Paşa gözetiminde Edirne kaymakamı olarak görevlendirdi. Bu sırada kendisi de Karamanlılara karşı savaşmak için Anadolu'ya gitti. Karamanlılar ile anlaşmaya vardıktan sonra resmi olarak tahtı oğluna bıraktığını açıkladı. Ordusunu Edirne'ye gönderen 2. Murat kendisi Bursa'ya gitti. 2. Murat'ın 1444 yılının yaz aylarında devlet sınırlarında barışı sağladığını düşünerek tahtı oğlu Fatih Sultan Mehmet'e bırakması başkentte otoritede sallanmalara sebep oldu. Henüz çocuk yaşta olan Fatih gerekli otoriteyi sağlayamadı ve bu durum devlet işlerinin bir süre aksamasına sebep oldu. Ağustos aylarının ilk günlerinde çocuk yaşta padişah olan Fatih Sultan Mehmet'in tecrübesizliğinden yararlanmak isteyen Kral Ladislas Osmanlılar ile yapılan barış anlaşmasını kendi tarafınca geçersiz kılarak yeni bir Haçlı seferi düzenleme kararı aldı. Bunun üzerine telaşlanan halk Edirne'yi terk etmeye başladı. Eylül ayının son günlerine gelindiğinde hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlayan Kral Ladislas ve haçlı ordusu Tuna'yı geçerek Edirne'ye doğru yola çıkmıştı. Bu sırada Venedikli bir deniz filosu da Çanakkale Boğazı'nı geçişlere kapatmıştı.
Sadrazam Halil Paşa yeniden tahta geçmesi için 2. Murat'a çağrıda bulundu. Bunun üzerine 2.Murat Anadolu Hisarı'ndan Rumeli'ye geldi ve yeniden tahta geçti. 10 Kasım 1444 tarihinde Kral Ladislas önderliğinde toplanan Haçlı ordusuna karşı Varna'da büyük bir zafer kazandı. Varna savaşı sırasında aslen tahtta Fatih Sultan Mehmet bulunmaktaydı. Ancak fiilen padişah 2. Murattı. 2. Murat aldığı galibiyetten sonra oğlu Fatih'in otoritesini zayıflatmamak için yeniden Manisa'ya geri döndü. 1446 yılında Fatih Sultan Mehmet o zamanki adı ile Konstantinopolis'e saldırı planları yapmaktaydı. Bu saldırının kendi otoritesini ve gücünü zayıflatacağını düşünen Halil Paşa saldırının gerçekleşmesine karşı tavır sergiledi. Ancak Zağanos ve Şahabeddin paşalar bu saldırı planına olumlu bakmaktaydı. İlerleyen günlerde Halil Paşa yeniçeriler ile bir isyan düzenledi. Bu isyan sonucunda Fatih Sultan Mehmet ve ona destek verenleri tahttan uzaklaştırmayı başardı. Bu olaylar sonucunda 2. Murat yeniden tahta geçti. Fatih Sultan Mehmet ise Manisa'ya gönderildi. Zağanos Paşa da Balıkesir'e sürgün edildi.
FATİH SULTAN MEHMET'İN MANİSA YILLARI
Babasının 1446 yılında Mora üzerine düzenlediği sefer hareketlerine katılmamayı tercih etti. 1448 yılında Macarlara karşı verilen 2. Kosova mücadelesinde babasının yanında yer aldı. 17 yaşına geldiğinde babasının tavsiyesi üzerine Dulkadir ailesinden Süleyman Bey'in kızı olan Sitti Hatun ile evlendi. Hicri takvime göre 852 yılında Fatih Sultan Mehmet kendi adına ilk defa para bastırmaya başladı.
FATİH SULTAN MEHMET'İN İKİNCİ KEZ TAHTA ÇIKIŞI
2. Murat 3 Şubat 1451 tarihinde vefat etti. Babasının ölüm haberini alan Fatih Sultan Mehmet Edirne'ye hareket etti. 19 Şubat 1451 tarihinde ikinci kez padişah oldu. Halil Paşayı önceden bulunduğu sadrazamlık makamında görevli kıldı. Daha sonra babasının en küçük oğlu olan sekiz aylık Ahmet'i boğdurttu. Bu olay üzerine Osmanlı devletinde kardeş katli yasalaşmış oldu. Padişahlık tahtına oturduğu yıllarda Mehmet hep Konstantinopolis'i fethetmeyi hedefliyordu. Ancak diğer taraftan Doğu Roma imparatoru genç padişahı yaşından ve tecrübesizliğinden dolayı ciddi bir tehdit olarak görmemekteydi. Anadolu beylikleri de Mehmet'in deneyimsizliğinden yararlanmak istedi ve ayaklanmalar çıkardı. Bunun üstüne Anadolu'ya yönelen Mehmet kısa sürede isyanları bastırdı. Bu sırada Doğu Roma imparatorluğu diğer taraftan sıkıştırmaya başlamıştı. Edirne'ye döndükten sonra Fatih Sultan Mehmet ilk iş olarak Konstantinopolis'in kuşatılmasını emretti.
FATİH SULTAN MEHMET'İN DİĞER FETİHLERİ
1462 yılında Fatih Eflak'a bir sefer düzenledi. Bu seferin sebebi o dönemler eflak prensi Voyvoda'nın Osmanlı'ya bağlı görünüp arkalarından iş çevirmesiydi. Voyvoda yakalandı ve daha sonra Eflak prensliğine Radul getirildi. Bu gelişme ile birlikte Eflak bir Osmanlı eyaleti haline geldi.
1461 yılında Fatih Pontus Rum Devleti'nin başkenti olan Trabzon'u fethetti. 1462 yılında Eflak'ı tamamen Osmanlı devleti himayesine aldı. 1463 yılında Bosna'yı tamamen ele geçirdi.
Şehzade Mehmed, babası Murad Han'ın vefatından sonra tahta çıkmak üzere Manisa'dan, Edirne'ye yola çıkar. Tahtın bir diğer adayı olan Şehzade Orhan ise bu sırada Konstantiniyye'dedir. İmparator Konstantinos, Şehzade Orhan'ı Osmanlı'nın başına geçirmek ister ve Edirne'ye gönderme kararı alır. Edirne'de onları bekleyen Çandarlı Halil Paşa'nın taht mücadelesinde kimi destekleyeceği Osmanlı'da yeni bir dönemin başlamasına yol açacaktır.
MEHMED BİR CİHAN FATİHİ DİZİSİNİN İKİNCİ BÖLÜM FRAGMANI ÇIKTI
MEHMED BİR CİHAN FATİHİ DİZİSİ OYUNCULARI
Kenan İmirzalıoğlu (Mehmed), Çetin Tekindor (Çandarlı Halil Paşa), Gürkan Uygun (Delibaş), Büşra Develi (Eleni), Hazal Filiz Küçükköse (Melike),Ertan Saban (İmparator Konstantinos), Funda Eryiğit (Evdokya), Sedef Avcı (Leyla), İsmail Demirci (Şehzade Orhan), Atsız Karaduman (Zağanos Paşa), Burak Tamdoğan (Şahabettin Paşa), Kaan Çakır (İshak Paşa), Meral Çetinkaya (Daye Hatun), Altan Erkekli (Mimar Muslihuddin), İdil Fırat (Mara Hatun), Toprak Sağlam (Teodora), Serdar Orçin (Demetrios), Yavuz Sepetçi (Notaras), Leyla Tanlar (Esleme), Mert Yazıcıoğlu (Korkut), Taner Birsel/Konuk Oyuncu (Sultan II. Murad)
Kenan İmirzalıoğlu ( II. Mehmed);
Başarılı oyuncu 18 Haziran 1974 yılında Ankara'da doğmuştur. Sanat hayatına 1997 yılında katıldığı Best Model of Turkey'de 1. seçilmesiyle adım atmıştır. Ayrıca Türkiye'de 1. olduğu için sonrasında Best Model of The World'e katılmış yine 1. olmuştur. Yakışıklı oyuncu 1998 yılında Deli Yürek isimli dizide Yusuf Miroğlu karakteri ile izleyenlerin gönlüne taht kurmuştur. Daha sonra ise Hayat Bağları, Alacakaranlık, Acı Hayat, Ezel ve son olarak ta Karadayı dizisinde yer almıştır. Oynadığı tüm diziler neredeyse reyting rekorları kırmıştır. 2016 yılında güzel oyuncu Sinem Kobal ile hayatlarını birleştirmiştir.
Çetin Tekindor (Çandarlı Halil Paşa);
16 Temmuz 1945 Sivas doğumlu oyuncu Ankara Devlet Konservatuarı mezunudur. Usta oyuncu daha önceden Yılan Hikayesi, Üzgünüm Leyla, Bir İstanbul Masalı, Ödünç Hayat, Anadolu Kaplanı, Asi, Deli Saraylı, Bir Çocuk Sevdim, Karadayı ve İçerde gibi dizi projelerinde rol almıştır.
Hazal Filiz Küçükköse (Melike);
9 Şubat 1988 Mersin doğumlu güzel oyuncu en son Rüya adlı televizyon dizisinde rol almıştır. Başarılı oyuncu daha önceden ise Kara Sevda, Günahkar, Ustura Kemal ve ilk oyunculuğa başladığı Deniz Yıldızı gibi dizi projelerinde yer almıştır.
SEDEF AVCI (LEYLA HATUN)
22 Ocak 1982 Adana doğumlu oyuncu hatırlanacağı üzere en son Evlat Kokusu adlı televizyon dizisinde rol almıştır. Deneyimli oyuncu kariyeri boyunca Bedel, Ezel ve Menekşe ile Halil gibi fenomen dizi projelerinin kadrosunda yer almıştır.
Başarılı oyuncu Sedef Avcı, Sultan Murad'ın cariyelerinden biri olan "Leyla Hatun" karakteriyle izleyici karşısına çıkacak. Taşıdığı sır yüzünden beklenmedik kararlar alacak olan Leyla Hatun'un hik,yesi izleyenleri derinden etkileyecek.
ELENİ(BÜŞRA DEVELİ)
Büşra Develi, 25 Ağustos 1993 tarihinde İzmit'de doğdu. İlköğrenimin ardından ailesiyle birlikte Antalya'ya taşınan Büşra Develi, orta öğrenim ve lise eğitimini Antalya'da tamamladı. Daha sonra hedefleri doğrultusunda tiyatro ve oyunculuk üzerine eğitim almak için İstanbul'a taşındı. Üniversite ve yetenek sınavlarından başarıyla geçerek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tiyatro bölümünde okumaya hak kazandı. Enbe Orkestrası & İlyas Yalçıntaş'ın İncir şarkısına çekilen klipte rol aldı. İlk olarak 2015 yapımı Pretty Little Liars uyarlaması olan Tatlı Küçük Yalancılar dizisiyle adını duyuran Büşra Develi, Tatlı İntikam'da Rüzgar karakterini canlandırdı. En son Fi dizisinde rol alan Develi, yeni başlayacak olan Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinde yer almaya hazırlanıyor.
Gürkan Uygun (Delibaş);
27 Mayıs 1974 İzmit doğumlu oyuncu İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunudur. Daha önceden Yılan Hikayesi, Yedi Numara, Kurtlar Vadisi, Muhteşem Yüzyıl, Kaçak, Kehribar ve Bu Şehir Arkandan Gelecek'in kadrosunda yer almıştır.
Toprak Sağlam (Bizanslı Teodora);
9 Ekim 1985 İstanbul doğumlu oyuncu Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde Tiyatro eğitimi almıştır. 2005 yılından başladığı oyunculuk hayatı boyunca İlk Göz Ağrısı, Karınca Yuvası, Hicran Yarası, Yerden Yüksek, Böyle Bitmesin, Osmanlı Tokadı ve Bodrum Masalı gibi dizi projelerinde yer almıştır.
Ertan Saban (İmparator Konstantin);
4 Aralık 1977 Üsküp doğumlu oyuncu Makedonya Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunudur. Mezun olduktan sonra kardeşi Erman Saban ile Makendonya Türk Tiyatrosu'nda sahne almış daha sonra Türkiye'ye gelerek Elveda Rumeli, Kurtlar Vadisi, Sakarya Fırat ve Mutlu Ol Yeter gibi projelerde rol almıştır.
Leyla Tanlar (Esleme);
30 Aralık 1997 İzmir doğumlu genç oyuncu İzmir Otuzbeş Buçuk Sanat Merkezi'nde Tiyatro eğitimi almıştır. Daha önceden Paramparça dizisinde Cansu Gürpınar'ı canlandırmıştır.
İsmail Demirci (Şehzade Orhan);
13 Kasım 1984 Ankara doğumlu oyuncu Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü mezunudur. En son Babamın Günahları adlı televizyon dizisinde rol alan deneyimli oyuncu daha evvelden Serçe Sarayı, Muhteşem Yüzyıl: Kösem, Fabrika Kızı, Kod Adı Reaksiyon, Ben Onu Çok Sevdim, Mor Menekşeler, Anneler ile Kızları, Türkan ve Kurtlar Vadisi Pusu'nun kadrosunda yer almıştır.
Atsız Karaduman (Zağanos Paşa);
1 Ocak 1956 Ankara doğumlu oyuncu Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bölümü mezunudur. Ankara ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda sahne almıştır. Televizyon dünyasında ise Güz Yangını, Kurtlar Vadisi Pusu, Bir Zamanlar Osmanlı Kıyam, Karadayı, Suskunlar, Muhteşem Yüzyıl Kösem, Çanakkale Yüzyıllık Mühür, Hayat Şarkısı, Arka Sokaklar ve İsimsizler'in kadrosunda yer almıştır. MEHMED BİR CİHAN FATİHİ KONUSU
Kanal D'de bu akşam ilk bölümü ile ekrana gelecek Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisi, Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethi ve o zamana kadar yaşadıkları konu alınıyor. Peygamber Efendimiz'in "İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur." şeklinde hadis-i şerifi üzerine bu kutlu vazifeyi üzerine alan Fatih Sultan Mehmed, genç yaşta girdiği bu yolculuk sırasında engelleri tek tek nasıl aştı gözler önüne getirilecek.
Mehmed Bir Cihan Fatihi dizisinde Kenan İmirzalıoğlu, Fatih Sultan Mehmed rolünü üstleniyor. Çağının çok ötesindeki bu büyük Sultan parlak zekası, askeri ve stratejik dehası, aklı ve zafere olan inancıyla, her türlü engeli aşarak ilerler. Tahta çıktıktan iki yıl sonra şehri kuşatır, yalnızca 53 gün süren bir kuşatmanın ardından, "imkansız" denileni başararak Konstantinopolis'i fetheder. En büyük hayalini gerçekleştirerek adını tarihe yazdırır. O günden sonra Fatih namıyla anılan Sultan Mehmed Han, bu zaferiyle yeni bir çağın kapısını aralar ve yüzyıllar boyunca kıtalara hükmedecek olan büyük bir Cihan İmparatorluğu'nun da temellerini atar. Bu hayalini gerçekleştirirken Bizans İmparatorluğu'na ve arkasındaki Hristiyan ,lemine karşı değil, devlet içindeki en büyük muhalifi kudretli veziriazam Çandarlı Halil Paşa'ya karşı da mücadele etmek zorundadır.