Arjantin'in boksör yıldızı: Nicolas Otamendi

Arjantin savunmasının önemli isimlerinden Otamendi, 15 yaşında boksa merak saldı ama futboldan kopmadı. Otamendi'nin hikayesine birlikte bakalım...

Lionel Messi ile birlikte Dünya Kupası'nın favorilerinden biri olarak gösterilen Arjantin'de, kuşkusuz en önemli isimlerdein biri de Nicolas Otamendi olacak. Hücum bölgesinde yer alan oyuncuları Avrupa'nın en iyilerinden oluşan Arjantin'de, savunmanın liderliğini yapacak Otamendi'nin üzerindeki yük büyük olacak.

Nicolas Otamendi, futbol oynamak için her gün evinden yaptığı uzun yolculuğu, bugün sorsanız bile hatırlar. Aşık olduğu futbolu oynamak için her gün 3 farklı otobüs kullanarak gittiği olimpik kasabada, her gün bıkmadan antrenmanlara çıktı. Henüz liseyi bitirmeden, okulu bırakıp futbola yöneleceğini kafasına koymuştu.

Bu azmi ile Otamendi, bu uzun yolculuğu geride bırakıp Manchester City ve Arjantin milli takımı gibi iki önemli futbol takımında forma giymektedir. Otamendi kariyeri boyunca başarılı bir futbolcu olma hedefinden asla kopmadı, ancak 15 yaşındayken boks çalışmaya başladı. Kuzeni ile birlikte Buenos Aires'in dışında bir spor salonunda düzenli olarak boks antrenmanlarına gitti. Buna rağmen futbolcu olma isteğinden hiç vazgeçmedi.

Bokstan aldığı agresifliği sahaya yansıtan Otamendi, futbol kariyerinde yavaş yavaş en tepeye yükseldi. Gençlik senelerinde farklı teknik direktörler altında farklı değerlendirilen Otamendi. Miguel Angel Russo yönetiminde U17 takımından ana takıma yükseltilmiş olsa da sezon başlamadan başka bir teknik direktör olan Ricardo La Volpe tarafından ordan U18 takımına düşürüldü. Bu süreçte sabırlı olan Otamendi, çok geçmeden Arjentin'in en önemli alt-yapı antrenörlerinden biri olan Hugo Tocalli'nin teknik direktörlüğü altında A takımda zaman almaya başladı.

Bir sezon sonra 2009 yılında Otamendi, beklenmedik bir şekilde Velez takımı ile Clausura şampiyonluğu yaşadı, bu başarıda en büyük mimarlardan biri olan Otamendi, bir önceki sene kulüpsüz kalmanın eşiğinden dönmüştü.



Bunu başarmasında, o dönem şanslı olması da bir faktördü. Velez'in ana kadrosunda oynayan oyuncuların biri sakat, biri cezalı, bir diğeri de U20 Dünya Kupası'nda görev aldığı için ülke dışındaydı. Bu fırsattan istifade eden Otamendi, sahadaki iyi performansı ile hemen teknik ekibin gözüne girmeyi başardı. Velez'de ilk 11'de oynamaya başlamasından 88 gün sonra Diego Maradona, onu Panama karşısında oynanan hazırlık maçında oyuna aldı, böylelikle Otamendi ilk kez Arjantin milli takımıyla sahaya çıkmış oldu.

Birkaç haftada kariyeri tamamen farklı bir yön alan Otamendi, Arjantin basını tarafından genç futbolculara örnek olacak bir oyuncu olarak gösterildi. Hayatında her şeyin çok hızlı geliştiğini belirten Otamendi, bu noktada Arjantin'de tanınan futbolculardan biri olmaya başlamıştı.

Ona "Duvar", "Kaiser", "Maraşel" lakapları takıldı, ama o bu lakapların hiçbirini benimsemedi.

Bu kadar tanınmasına rağmen, özel hayatını gizli tutan ve göz önünde bulunmayı çok sevmeyen bir futbolcuydu. 3 büyük kardeşi ve ayrı yaşayan anne ve babaya sahip olan Otamendi'nin aynı zamanda 3 kızı var. Bunlardan biri, karnına adını dövme olarak yazdırdığı Morena, ve diğer ikisi de Mia ve Valentin. Otamendi yurtdışındaki başarılı kariyerine rağmen, özel hayatının gizliliğini korumaya özen gösteren bir oyuncu.

Otamendi için doğup büyüdüğü, Arjantin'in El Talar bölgesinin dışında yaşamak zor geliyor, bu sebeple imk,nı oldukça bu bölgedeki evine dönüyor. Bu evindeki odasında Velez takımının efsaneleri ve aynı zamanda meslektaşları olan José Luis Chilavert ve José 'Turu' Flores'in posterleri hala asılı duruyordur.

 Reklam 
Sonuçlar
Yarı finaller
Fransa
1-0
10.07.2018
Belçika
Video Galeri
Foto Galeri