Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, beIN Sports'ta yaptığı açıklamalarda Süper Lig'in ikinci yarısında hayata geçecek olan yeni uygulamayı da duyurdu. İşte Büyükekşi'nin açıklamaları...
Dünya Kupası'nda sürpriz sonuçlar hayrete düşürüyor. Almanya'nın ilk 16'ya kalamaması, aynı şekilde Belçika'nın erken evine dönmesi sürprizdi. Belçika, dünya sıralamasında 1'inci. İspanya'nın Fas'a elenmesi büyük sürpriz. Brezilya ve Portekiz'in almış olduğu etkileyici sonuçlar var. Sonuçlar her geçen gün bir adım daha yukarıya gidiyor. Futbol adına güzel şeyler görmeye başladık. İlk başta favorim Arjantin'di. Şu an Brezilya daha önde. Fas gibi bir ülkenin çeyrek finalde olması benim için ayrı bir anlam ifade ediyor. Kurucusu olduğum DEİK'te Fas İş Konseyri Başkanıyım. Onun için Fas'taki karşı eşbaşkanım beni aradı, 'Bu kadar başarılıyız. İnşallah kupayı alacağız' diyorlar. Havaya girdiler. Afrika'dan bir takımın buralara geleceği hayal bile edilmiyordu. Futbolun güzelliği bu. Güney Kore ve Japonya'nın 16'ya girmesi de büyük sürprizdi. Almanya'yı yenmesi, aynı şekilde. Demek ki futbolun güzelliği, hiçbir maçın oynanmadan kazanılamıyor olması.
Açılış maçına gittim; Katar - Ekvador. Sonra Hollanda - Senegal maçını izledim. 1 saat mesafede iki stadyuma da ulaştık. Açılış maçında birçok devlet başkanı olduğu için bir miktar trafik problemi oldu ama ikinci maçta yaşamadık bunu. Stadyumlar gayet güzel. Hiçbir sorun yok. Su molası bile vermiyorlar. Türkiye'de ağustos eylülde su molası verdik. Havada da sıkıntı yaşanmadı. Mevsim de kasım aralık olunca doğru bir mevsim oldu. Her zamankinin dışına çıkıldı. Haziran ayında yapılan Dünya Kupaları, ligler kesintiye uğratılarak yapıldı. Final için yeniden Katar'da olacağız inşallah. FIFA, bir takım yeni uygulamalar yaptı. Yarı otomatik ofsayt sistemi de var. İnceleme yaptık, araştırıyor. 3 tane konu var. Bunlardan bir tanesi, çipli top. Top, kale çizgisinden çıktı mı çıkmadı mı derken gol atıldı. Çipli top marifetiyle verdi. Bir de yarı otomatik ofsayt sistemi. Bir tane daha var. Bunu ikinci devre uygulayacağız. Bu maç niye 3-5-7 dakika uzadı deniliyordu. Süreyle ilgili hassasiyet var. Kronometre VAR odasında takip ediliyor. Ben bunu MHK başkanımıza söylediğimde 'Olmaz. Orta hakemin ve 4. hakemin sorumluluğunda' demişti. Bir maç 10 dakika uzatılması gerektiğinde 6 dakika uzatılıyordu, 6 olması gerekirken 8 uzuyordu. Dünya Kupası'nda gördükten sonra AVAR bu görevi yapacak. Süreyi tutacak. Bunu kamuoyuna duyuralım. Vakit geçirmek için futbolcular çeşitli şekilde zaman geçiriyor. Ne kadar zaman duruyorsa, o kadar uzayacak. Dünya Kupası'ndaki gibi 15 dakikaysa 15 dakika. Bunu uygulamaya başlıyoruz.
Yarı otomatik ofsayt sisteminin ayrı bir maliyeti var. 1.5 milyon euro ilave yük getiriyor. Çipli top için herhangi bir şey olmadı şu ana kadar. Dünya Kupası bittikten sonra faydaları zararları daha çok ortaya çıkacak. Mutabık kalırsak kulüplerle, bir sonraki yıl uygulamaya sokulabilir. Birçok ülke adım atarsa, bu teknolojinin maliyeti de düşecektir. Hem çipli top, hem yarı otomatik ofsayt sistemi için araştırmaları sürdüreceğiz. Ben geldiğimden beri futbolda teknoloji ve dijitalleşme olmazsa olmazım diyorum. Bu iki uygulama da en güzel örneği.
Görevdeki 5 ayım gayet yoğun ve güzeldi. Biz göreve gelirken güven, adalet, eşitlik, şeffaflık dedik. Bu 4 konuda da son derece samimiyiz. Samimi olarak hareket ediyoruz. Her konuda iletişime açığız.
Gerek 1. Lig Kulüpler Birliği, 2. ve 3. Lig Kulüpler Birliği, gerek Süper Lig Kulüpler Birliği'yle görüşüyoruz. Son toplantımız 6.5 saat sürdü ve konular bitmedi. 2. Lig Kırmızı Grup 19 takım, Beyaz Grup 20 takım. 39 takımı ayrı ayrı bir araya geldik, yemek yedik. Sıkıntılarını, problemlerini konuştuk. Önümüzdeki hafta cuma günü 3. Lig'i 3 grup olarak misafir edeceğiz. Sorunlarını dinleyeceğiz. Sorunların yüzde 80'i ekonomik. Cumartesi günü amatörlerle ilgili konuları dinleyeceğiz. Amatörlerde şöyle bir problem var, amatör ligde orta hakemin ücreti 150 lira, yan hakemler 90 lira, gözlemci 90 lira, sağlıkçı 60 lira. Çok düşük. Yol paraları malum. Sıkıntı yaratıyor. Bir artış yapmamız gerekiyor. 120 bin maç var. 100 lira zam yapsak 12 milyon, 150 lira yapsak 15 milyon ek maliyet. Ekonomik açıdan durum TFF açısından sıkıntılı. Perşembe toplantımız var. Ona bakacağız.
320 bin lisanslı futbolcu var. Biz bu ailenin tüm paydaşlarıyla iyi ilişkiler kurarak, iletişimi açık tutarak ilerliyoruz. Perşembe gecesi 1.30'da çıktı. Bu TFF tarihinde yoktur. Devrim niteliğindeki işlerin altına imza atmaya çalışıyoruz. Hayırlara vesile olacak inşallah. Bütün liglerdeki takımlarda memnuniyet, güzel ilişkiler var. Niyetimiz halis. Türk futboluna yeni bir çehre kazandırmak, futbolun marka değerini artırmak istiyoruz. Yapabilirsek çok önemli bir iş yapacağız. Futbolun marka değerini artırmak için futbolun tüm paydaşları daha değerli olmalı.
İzmir'deki olaylar nedeniyle çok üzüldük. Olaylar oldu, atladık İzmir'e gittik. Bizi sevindiren tek şey var, insan hayatı. Allaha çok şükür, iki tane yaralanan, bir tanesi futbolsever, ikincisi Altay'ın kalecisi. Altay'ın kalecisi hemen taburcu oldu. Seyircimiz yoğun bakımdaydı. Ziyaret ettik. Normal servise alındı. Ben ona da geçmiş olsun diyorum. Hem Altay kulübümüzün başkanı, hem Göztepe kulübümüzün başkanı hemen bir araya geldi, birlik beraberlik mesajı verdi. Biz de gidip Emniyet Müdürümüzü ve Vali Beyimizi ziyaret ettim. Bir basın açıklaması yaptı. Futbolcuların, kulüplerin aralarında bir problem yok. Önemli olanlardan biri, bu işin husumete dönüşmemesiydi. İki kulüp başkanı da şunu istediler emniyetten, bu işlerin failleri en ağır cezayı alsın dediler. İşaret fişeğini atan grup, öldürmeye teşebbüsten tutuklandılar. Korner bayrak direğini kalecimizin kafasına vuran kişi de öldürmeye teşebbüsten tutuklandı.
Allah'a çok şükür can kaybı yaşanmadı. PFDK, gereken cezaları verdi. Stadyum güvenliği açısından acil durum eylem planı yaptık. İşaret fişekleri, cankurtaranlar tarafından stadyuma sokulmuş. Bundan sonra itfaiye ve cankurtaran araçları da aranacak. Bu durum inşallah diğer kulüplere de ders olur.
Deplasman yasağıyla ilgili bir tavrımız olmayacak. Biz göreve gelir gelmez deplasman yasağını kaldırdık. Deplasman seyircisine, ev sahibi takım yüzde 5 yer vermek zorunda. Biz bunu şu hale getirdik; iki kulüp anlaşırsa yüzde 30'a kadar çıkarılabiliyor. Her şehirde seyircisi olan takımların, daha fazla seyircisine imkan sağlaması için yaptık. Spor barış, dostluk ve kardeşlik değil. Kardeşlik, dostluk tek başına olmaz. Dışarıdan gelen taraftar orada bir ekonomi yaratıyor. Bunları biz faydaya çevirmemiz lazım. O şehirlere de katkı sağlamamız lazım.
Dünya Kupası'nda bizden hakem olmamasının sebebini tahmin edebiliyorsunuz. 8 Mart'ta hakemler konusunda deprem yaşandı. Yaralarını sarmaya çalışıyoruz. Dünyada ilk olarak bir hakeme jübile yaptık, hem de uluslararası maçta.
Hakemlerle ilgili bir karar alacağız. İkinci devre öncesinde talimat değişikliği yapacağız. Hakemler konusunda maçtan önce sonra olumlu veya olumsuz konuşan başkan, futbolcu, teknik direktör olursa onlara ceza uygulaması getiriyoruz. Hangi lig olursa olsun. Burada örneğimiz İngiltere Premier Lig. Kültürü değiştirmek istiyoruz. Oyunu taktik, teknik üzerinden değerlendirelim. Yıllardan beri böyle yapıyoruz, hiçbir faydası olmadı.
Biz VAR talimatnamesini yüzde 100 uygulamaya geçtik. Hugh Dallas, eğitimlerde hakemlerimize 'Maçları gözünüzle yönetin, kulağınızla değil' diyor. Anladığımız kadarıyla bir takım farklı talimatlar verilmiş. Korner, faul, sarı kart için VAR hakemi uyarmış. Bunlar VAR hakeminin görevi değil.
Bir hakeme bir maç verildi. Nasıl bir takım, rakibinin analizini yapıyorsa biz de hakemlerde yapacağız. Maçta oynayacak oyuncuları, taktikleri, hangi oyuncu ne hızda, faullerde neler yapılması lazım, bu oyuncu hakemi aldatmaya çalışır taktikleri vereceğiz.
Bu zamana kadarki atamalar algoritmayla yapıldı. Ancak bazen bir maça birkaç hakem atıyordu algoritma. Şimdi veriler arttı elimizde. Bu verileri bir araya getirdik. Bundan sonra her maça bir hakem atayacak. Süper Lig ekipleriyle de konuştuk, MHK onların gözü önünde atamayı yapacak. Yapmamız gereken şu; eğitimin artması lazım, tecrübelerin artması lazım. MHK bu zamana kadar 8 ayda bir değişmiş, o değişince il hakem kurulu başkanı da değişiyormuş. Şimdi böyle olmayacak, kriterler getireceğiz. İmtihanda ve mülakatta kriterleri yerine getirenler başkan olacaklar. Hakemlik eğitim süresi şu anda 3 gün, onu 15 güne çıkarıyoruz. Hakem olacak kişiye psikoteknik testler uygulayacağız. İngilizce şartı getireceğiz. Cüneyt Çakır şu an 2. Lig ve 3. Lig hakemlerini takip ediyor. Zaten bizimle Ağustos'a kadar sözleşmesi var. Bundan sonraki süreçte kendisi de isterse devam ederiz.
Yabancı kuralı bir matematik değil. 8+3, 7+4 falan. Biz bir değişiklik yapmadık. Süregelen bir sistem vardı. Biz o sistemi devam ettirdik. Bir çalışmamız var. UEFA'ya bağlı 55 ülke, 3 tanesi hariç strateji çalışması yapmış; 5 yıllık, 10 yıllık. Yapmayan 3 ülkeden biri Türkiye. Futbolun tüm paydaşlarıyla beraber strateji planı yapıyoruz. 3 yıl, 5 yıl ve 10 yıllık bir plan olacak. Bunu biz yapmayacağız. 25 çalıştay yapacağız ve ilgili paydaşlar, yurt dışından hakem, teknik direktör, futbolcu, başkan davet edeceğiz. Statik olmayan, dinamik olan bir strateji belgesi hazırlayacağız. En önemli konu ölçmek. Ölçmüyorsanız yönetemezsiniz. Bu yıl burada olacağız, bu yıl hedefimiz şu gibi. Bu hedefleri takip edeceğiz ve revize edeceğiz. Yabancı kuralı burada tartışılmalı.
"2028 için İrlanda, İskoçya, Galler ve İngiltere ortak müracaat yaptı. Biz tek müracaat ettik. 2032 için de İtalya tek başına müracaat etti, biz de tek başımıza müracaat ettik. Bizim dünya çapında çok önemli statlarımız var. Şehirlerimizi seçtik, ön çalışmayı yapıp UEFA'ya bildirdik. Yeni bir ülke müracaat edemez artık süre bitti. Türkiye ikisinde de adaylık için var. Birini alacağımızı umuyoruz."
"Biz kendi kriterlerimize göre seçmiyoruz şehirleri. UEFA'nın kriterleri var. Stat kapasiteleri var. Şehirlerarası mesafe kriterleri var. En az 60-70 bin kişilik bir stat olacak, 50 bin kişilik stat olacak gibi... Bizim birçok stadımız 33 bin kişilik ve sırf bunun için böyle. Statlarımızın durumu ve zemini de önemli. Biz 2028 ya da 2032'den birini alırız diye ümit ediyoruz."