Bütün takımı biz kuruyoruz, sadece 1 kişiyi kariyerinde beraber oynadığın bir ismi sen ekle deseler kimi eklersin?
"Andriy Shevchenko'yu eklerim. Bir çok kişi var Hagi falan da var ama Milan dönemimden Shevchenko'yu eklerdim. Çok düzgün bir karaktere sahip."
"1998 yılında beni sakatlayan Abdülkadir'i hala affetmedim. O sakatlıktan sonra futbol hayatı bitti diye yazdılar ondan sonra da insan farklı bir kimliğe bürünüyor. Ardından Abdulkadir Trabzon'a transfer olmuştu maç öncesi yanına gidip 'maça çıkalım görüşeceğiz' dedim ama maça çıktık yanıma 10 metre bile yaklaşmadı."
Milan maçındaki penaltıda Albertini sana ne dedi?
"Tam olarak hatırlamıyorum ama konsantremi bozmaya çalıştı. Hala konuşuluyor o penaltı. O penaltıyı atamasaydım müzemizde 2 kupa olmazdı. 90+'da olması Milan'a karşı olması çok önemliydi. Normalde penaltıcımız farklıydı ama ben istedim atmayı soğukkanlıyım bu konularda. Penaltı sonunda Şampiyonlar Ligi'nden 3. olup UEFA'ya gittik ve kupayı aldık."
UEFA Finali'nde attığın penaltı?
"Aynı penaltı, tek benzerliği; ikisinde de kaleciler ters köşeye yatıyor. Ben penaltıları bakarak atarım. UEFA Finalinde bilerek 3. atan ben olmak istedim, ilk 2 penaltıda kaleciyi izledim önceden atlıyor mu diye baktım atlıyor dedim tamam penaltı cepte. 5. penaltıya sıra gelmedi ama onu da Capone atacaktı bizde."
"Milan benim için çok farklı bir heyecandı. Evim gibiydi diyemem çünkü 1 sene kaldım orada ama çok sıcak davrandılar bana. Shevchenko, Mancini gibi isimler çok yardım etti bana. Fatih hocayla birlikte şans da buldum. Ancelotti gelince de şans buldum ama ardından bir süre sonra 45'de 60'da kesintileri yemeye başladım."
"Milan'dan sonra Inter'e gittim ardından tekrar Galatasaray. Fatih hoca Galatasaray'a gelince çağırdı beni, geldim Galatasaray'a tekrar. Fatih hocayı kırmamak için gelmiştim o dönem."
"Ümit Milli takımı bırakıp Galatasaray'a gidişim. Skibbe'nin yardımcılığını teklif etmişlerdi o dönemlerde Adnan Polat başkandı. Skibbe gidince sen devam edersin denmişti o şekilde kabul etmiştim."
"İkinci adam olmaktan hiçbir zaman gocunmadım. Fatih hocayla birlikte çok güzel anılarımız var. Galatasaray'da toplam 8 şampiyonluğum var. Onlara asla keşke demiyorum. Fatih hocanın yanında çalışmak büyük bir tecrübedir. Artık tek başıma değerlendirmek istiyorum bu birikimi."
"2002 turnuvası güzeldi. Baktığınız zaman Dünya Kupası (2002) ve Avrupa Şampiyonası(2000), herkes Galatasaray'ın ekmeğinden, suyundan, etinden her türlü faydalandı. İlk 11'e bakınca 8 Galatasaraylı vardı Şenol Güneş de bunun faydasını gördü Mustafa Denizli de."
UEFA Kupası sahibi olmak mı Dünya Kupası Üçüncüsü olmak mı?
"UEFA Kupası başarısı benim için daha üstte. Ayırt etmemek gerekiyor tabi ama UEFA daha bi başka duruyor."
Fatih Terim'in en büyük özelliği?
"Kriz yönetimiydi. Çok kriz yaşadık. Kendi aramızda çözdüklerimiz çok kriz var. Fatih hoca bazen acımasızca davranabiliyor. Futbolculuk dönemimde de oynamam gereken dönemlerde oynamadığım zamanlar olmuştu. Fatih hocanın yanından biri yetişmiyor algısını kırmak için hoca ile konuşup ayrıldım ben. Artık kendi yolumu çizmek için."