Pazartesi akşamı İzmir’de muhtemelen bir Dünya rekoru kırıldı ve bu Türk futbolu için hiç övünülecek bir şey değildi.
Göztepe-Galatasaray maçının ilk yarısı 48 dakika 10 saniye, ikinci devresi de 58 dakika 50 saniye sürdü. 107 dakikalık müsabakada top sadece 42 dakika 35 saniye oyunda kaldı. Yani tek bir maçta hayatımızdan yaklaşık 85 dakika çalındı.
Göztepe-Galatasaray maçı saat 20’de başladı, 22:07’de bitti. 127 dakikada mesela Guguk Kuşu’nu ya da Kuzuların Sessizliği’ni izleyebilirdiniz, ama onun yerine bir futbol katli seyrettiniz maalesef.
Maç sırasında bir doğal afet, bir elektrik kesintisi ya da büyük bir sakatlık yaşanmadı. Doğal akan bir müsabakanın brüt 127, net 107 dakikada sonuçlanabilmesi ve topun bu sürenin yalnızca yüzde 39’unda oyunda kalması... Hepsi ayrı ayrı birer Dünya rekoru olabilirler.
Bu meselenin hallolabilmesi için IFAB’ın iki kural değişikliği seçeneği var bence:
1-Bunu zaten defalarca dile getirdim. Sakatlanıp kenara giden futbolcu sahaya hemen dahil olmayacak. Bir sonraki düdüğü bekleyecek.
2- Bu daha radikal bir öneri... Futbolda uzatma sürelerini de artık VAR masası önerecek. İlk devrede 44’üncü, ikinci devrede 89’uncu dakikaya gelindiğinde istatistikçi firma VAR odasına topun oyunda kalma süresini iletecek. Top o devrede oyunda 30 dakikanın ne kadar altında kaldıysa, o kadar süre otomatik olarak maça eklenecek. Böylece topun her devre oyunda en az 30 dakika kalması sağlanacak. Böyle bir uygulama, kasıtlı vakit geçiren oyuncular için de caydırıcı olacaktır. Zira o öldürdüğü sürenin ekleneceğini bilecek artık o zaman hırsızı.