Galatasaray Başkanı Burak Elmas, Habertürk TV'de Fartih Altaylı'nın sorularını yanıtladı. İşte açıklamalar...
İŞTE SATIRBAŞLARI
*Fatih Terim kararını ben aldım
*Fatih Terim'e başkan yardımcılığı teklif ettim
*Domenec Torrent ile ben görüştüm
*Bafetimbi Gomis ile görüşüyoruz
*Gedson Fernandes'te sıkıntı var
*Küme düşme tehlikesi yaşamayız
*İbra korkum yok! İbra edilmezsem giderim
*Tüm borçları Florya ile ödeyebiliriz
"Özellikle bu konuda çok hassas davranmaya çalıştım. Camiamız adına çok değerli olan bir futbol adamı var. 30 yıldır çok büyük başarılar kazanmış, çok iyi bir Galatasaraylı. Ancak ben Galatasaray için doğru olduğunu düşündüğüm kararı almalıydım ve bu kararı aldım. Bunun da arkasındayım."
"Bu kadar zor bir durumda Galatasaray'ı buradan çıkarmak istiyorsanız sizi kimsenin korumasını bekleyemezsiniz. Burada cesaret göstermek lazım. Cesaret gösteremeyecekseniz, korunmayı bekliyorsanız bunu yapmamanız lazım. Ben, Galatasaraylı olarak bildiklerim ve gördüklerim dahilinde en doğru kararı almaya çalıştım. Bu kararı almak için yeterli sebebim vardı."
"Ayrılığı yaparken en şık şekilde yapmaya çalıştım. Hem kişisel sevgi ve saygı ilişkimizden dolayı hem de benim verdiğim değerden dolayı Galatasaray'a uygun şekilde yapmamız gerektiğine inandım. Takıma bile sahip çıkılmayan, protestoların olduğu bir ortam oluştu. Takımın taraftara çok ihtiyacının olduğu dönemde taraftarın takımın yanında olması gerekiyor. Bundan sonra radikal karar almazsak ödemek zorunda olduğumuz kocaman bir borç var."
Ben hala Fatih Terim'in çok önemli bir futbol aklı olduğunu düşünüyorum. Galatasaray'da futbol aklı dendiğinde 5 kişi bile yoktur. Fatih Terim'in idari yönüne güveniyordum. Efsanemizin sahada sonuçlarla yıpranmasını istemediğimi, sahada değişiklik yapmak istediğimi, kendisini de başkan yardımcısı olarak Sportif AŞ'de görev almasını istedim. Hocamız da bunu arzu etmediğini söyledi, kendi takdiridir. Bunu kavgaya dökmemek için ayrılığı en şık şekilde yapmak istedim.
Gedson Fernandes konusunda Benfica cephesi bazı pürüzler çıkarıyor.
"Galatasaray'ın en büyük maliyetlerinden bir tanesi oyuncu ücret bütçesi. Şu anda Galatasaray, Bankalar Birliği'yle anlaşma yapmış. Pandemiden çıktığı için gelirler ciddi anlamda ufalmış. En büyük yayın geliri olan naklen yayın geliri 500 milyondan ihaleye çıkmış sonra 422 milyon dolara düşmüş, bu sezonda da 220 milyon dolara düşmüş. Daha da düşme ihtimali olmasın diye ciddi uğraş var. Bankalar Birliği için bir tahaahüdümüz var. Tüm kulüpler, Şampiyonlar Ligi'ne katılarak alacağı 25 milyon euro'luk paranın olmayacağı bir döneme hazırlanıyor. Galatasaray 4 eleme oynadı. Böyle bir resim var. Galatasaray Yönetimi'nin popüler olma lüksü yok. Galatasaray için buna mecburuz."
"Geçmiş dönemlerde sürekli transfer yapan, ilk 11'inin yüzde 50'sini sürekli değiştiren, kiralık oyuncuların gittiği, her sene ciddi bir transfer hamlesine girmek zorunda kalan ve biz geldiğimizde 1-2 tane gelir elde edebilecek olduğumuz bir takımdan bahsediyoruz. Hedefimiz, hocamızın istediği gençlere yatırım yapmaktı. Bu oyuncuların ücretini öyle bir seviyede tutmalıydık ki 35 milyon euro'lara düşürmeye çalıştık. Bu oyuncuların da gelişerek Galatasaray'a gelir getireceğini umduk. Çok yüksek ücretle oyuncular aldığınız zaman yurtdışındaki takımlar sizde alınan parayı veremiyorlar. Morutan ve Cicaldau listemizde olan isimlerdi. Hocamızın izlediği isimlerdi."
"Seçim döneminde Fatih Hoca'yla çalışma arzumu söylemem çok doğal. Sezona hemen başlayacak olan bir takımın başkanlığına aday olan birinin hangi teknik direktörle çalışmak isteyeceğini söylemesi kadar doğal olan bir şey yok. Düşüncelerimizi net paylaştık. Gelmeden etik olarak konuşmadık. Kontratı bittikten sonra da konuşmadık. Geldikten sonra da "Hocam, Galatasaray'ın finansal durumu, yapılan hatalarla buraya geldi. Bir anlayış değişimi getirmemiz lazım. Kontratının sonuna gelmiş, çok yüksek bedellerle oynayan oyuncuları barındıramayız. Genç, potansiyelli, geliştirip, gelir elde edebileceğimiz oyuncuları transfer ederek 11'leri belirleyip, her sene 11'e 4-5 oyuncu almak yerine yedek kulübesini güçlendireceğimiz, arkada da izleyeceğimiz birçok oyuncunun olduğu bir sistem kurmamız lazım" dedim."
"Bu sistemde futbol aklı olarak çok önemlisiniz." Sadece futbol olarak değil, departmanların da içinde yer aldığı bir projeydi bu. Hedefimiz buydu, bunları konuştuk. Aldatılma kelimesinin içeriğini doldurmak lazım. Orada ne kastettiğini, bana bir şey gelmediği için bilmiyorum. Fatih Hoca da proje başında bizimle hemfikirdi."
"Bunu bir küçülme olarak algılamak çok yanlış. Avrupa'da bizim yarı bütçemizde olan takımlar Şampiyonlar Ligi'nde ciddi başarı elde edip, liglerini domine ediyorlar. Doğru ücret yapısıyla doğru kurgulanmış bir takım kurma. Potansiyelli oyuncuları da tespit ederek takıma alma projesidir bu. Türk futbolunun geldiği durumda Galatasaray ve diğer büyük kulüplerin Bankalar Birliği ile imzaladığı bir anlaşma var. Bunu ödemiyorum ben diye düşünemezsiniz. Bunu ödemezseniz, bankalar istediği başkan adayını ya da yöneticiyi atama şansına sahip olurlar. Bu maddi ve manevi olarak sizin bağımsızlığınızı engelleyen çok tehlikeli bir durum. Galatasaray küçülmüyor fakat eski alışkanlıklarından vazgeçiyor. Galatasaray'a bir şey olmaz diyerek buraya kadar gelindi. Bütün eksi bütçeler alkışlarla geçti, zararlar borçla kapatıldı. Bugün geldiğimiz noktada Galatasaray'a bir şey olmaz diyerek geldik. Hayır, Galatasaray'a bir şey olabilir. Biz bu göreve eleştirileceğimizi, zor kararlar almamız gerekeceğini bilerek geldik."