Spor yazarlarından Ahmet Çakar, Beşiktaş'ın deplasmanda Çaykur Rizespor ile 2-2 berabere kaldığı maçı değerlendirdi. Yazının tamamını Sabah gazetesini satın alarak okuyabilirsiniz.
Dün gece için söylenecek bana göre en önemli şey şu; Beşiktaş'ın kalecisi Gökhan, Rize'nin kalecisi Ersin olsaydı ya da diğer bir değimle kaleciler değişmiş olsaydı Beşiktaş maçı 5-1 filan alır, İstanbul'a dönerdi...
Ersin'in yediği ilk gol asla ve asla kabul edilemez. Çıkış zamanlaması yanlış, topa geliş açısı yanlış, vuramayacağını anladığında rakibi dağıtmaması yine yanlış ve tabii gol geldi. İkinci golde de tam anlamıyla hatalı demesek de o kafa vuruşunu tutamıyorsan, çapraza çeleceksin. Oysa ki Beşiktaş oyuna çok iyi başladı.
Batshuayi'nin vuruş tekniği biraz daha iyi olsa ya da Rizespor kalecisi Gökhan olmasa maç ilk yarı biterdi.
Türk futbolunun gelecek döneminin yıldızlarından biri olacağına inandığım Emirhan, penaltı yaptırdı, Batshuayi Beşiktaş'ı öne geçirdi. İkinci yarı Ersin büyük hata yaptı, Rize beraberliği aldı ve sahneye tekrar Emirhan çıktı. Çaprazdan topu istoplamadan, sürmeden, ayak içiyle çok iyi vurdu. Ama dedik ya kalede Ersin var. Yine yedi...
Sonra diyorlar ki Trabzonspor nasıl bu kadar farkı açtı. Trabzon kalecisi Uğurcan, Ersin'in yediği iki golü de eliyle filan değil diliyle çıkartırdı.
Sonuçta Beşiktaş yine puan kaybetti ama belki de Emirhan'ı kazandı. Alper Ulusoy için farklı şeyler söylemek istiyorum. Verdiği penaltı VAR yardımıyla da olsa yüzde yüz doğru... Ama Beşiktaş'ın yediği ilk golde her ne kadar Ersin hatalı çıksa da golü atan oyuncu, Josef'i sırtından itiyor, boşa çıkıyor ve ayağı ile golü yapıyor. Hadi hakem görmedi. VAR niye müdahale etmiyor, inanılır gibi değil.