Eski Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, Beşiktaş'ın 2021 yılı 3. olağan Divan Kurulu toplantısında açıklamalarda bulundu. Beşiktaş Divan Kurulu'nda eski başkan Fikret Orman, konuşmasını tamamladıktan sonra salondan ayrılınca gerginlik yaşandı. Divan üyeleri, "Yok öyle başkan! Kaçıp gitme. Oturup dinleyeceksin bizi" sözlerine yer verdi.
2 seneyi geçtik. Ben böyle konuşma yaparken heyecanlanmam ama zaman geçince heyecanlandım.
Buraya gelmeden önce "hesap soracak" tarzı şeyler ve alakam olmayan röportajlar gördüm. Ben 40 seneye yakın, 38 senedir kongre, 18 senedir de divan kurulu üyesiyim. Ben yaptığım konuşmalarda Beşiktaşlıyız, divan kurulundayız bilincinde oldum. Beşiktaş'a yakışmayacak üsluba hiçbir divan kurulu üyesinin müsaade etmeyeceğini, benim de böyle bir niyette olmadığımı belirtmek isterim.
"Neden bu zamana kadar gelmedin?" dendi. Pandemi vardı zaten. Benim bıraktığımdan bu yana ikinci divan toplantısı bu. Öncekine gelmeye niyetlenmiştim ama sezon başı olduğu için dedikodu çıkmasın diye katılmadım.
Birçok büyüğüm beni arıyor neden gelmedin diye. "Başkan cevap ver" diyen büyüklerimiz oluyor. Ben kimsenin taşeronu değilim. Ben eski başkanım, divan kurulu üyesiyim. Fikri olan varsa çıksın söylesin. Kimsenin bana ihtiyacı yok. Kimsenin ifadelerini kullanmak gibi bir niyetim de yok.
Ben senelerce başkanlık yaptım. Başkanlığın, yönetim kurulu üyeliğinin nasıl zorluk olduğunu iyi bilirim. Çok zor şu anda. Döviz almış başını gidiyor, kontratlar var... Uykusuz geçirdiğiniz günler olur. Dışarıdan kolay gözükür ama öyle değildir. Divan toplantıları hesap sorulacak yerler değildir. Akil insanların gelip, fikirlerini söyledikleri yönetim kurulunu aydınlattıkları platformlardır divan kurulları.
Sayın başkan geçen seferki divanda benimle alakalı çok ifade kullanmadığını söyledi ama ben saydım, 35 defa benimle ilgili konuşmuş. Ben ise 2 defa konuştum. Bir tanesi yönetim tarafından ibra edilmediğimde oldu. İkincisi de hocayla alakalı tazminat olayı olunca çocuklarım TT oldun dedi, ondan dolayı konuştum. Beşiktaş'ı germek gibi bir niyetim yok ama damarıma çok gelindiğinde üzülüyorum.
İbra etmemek ne demektir? İbra etmezsiniz, bir şey vardır, gidersiniz mahkemeye. Mahkemeye gidildi mi, gidilmedi. Niçin ibra edilmedi o zaman? Benim itibarımla oynamanın kimseye kazandıracağı bir şey yoktur. Büyüklerimizden böyle görmedik. Beşiktaş'ta bunlar doğru şeyler değildir.
Ben senelerdir buralara gelirim. 40 seneye yaklaşıyorum, ilk defa bir başkan ayrıldıktan sonra divan kuruluna geliyor. Bunlar normal olmalı. Bizim esas görevimiz, başkanlık, yöneticilik yapmış insanların buralara gelip, yönetim kurulunun üzerinden bazı ağırlıkları alması lazımdır. Bize yakışan budur. Ancak yönetim kurulunun görevi, camiayı toparlamak, bir araya gelmek, rencide edici değil, toparlayıcı olmaktır. Benim tartışmalarım hep Beşiktaş üzerine olmuştur, kimseyle kişisel bir mevzum yok. Bunlara ne gerek var? Bundan bir kazanç olsa yapalım zaten.
Başkan arada bir konuşmalarında "Muhalefet şöyle yapıyor" diyor. Bu muhalefet kim? Benden bahsediliyorsa bunun açıklıkla ifade edilmesi lazım. Ben böyle işlerin içine asla girmem. Ben, bana yaptırıldığı gibi kimseye küfür falan, taraftarlarla organizasyonlar yapmadım.
"Sosyal medyadan bombardıman yapılıyor" deniyor. Kim yapıyor bu algı operasyonlarını? Ben bunlardan çok çektim. Bunu yapanlar kimlerse açıklanırsa çok mutlu olacağım. "Toplantı yapılıyor" deniyor, kim yapıyor? Ben kimi aramışım da Beşiktaş'la alakalı "Yönetim şöyle yapıyor" demişim. Birisi çıksın söylesin, "Beni aradı" desin. "Kabadayılara telefon açtırıldı" deniyor, kim açtırmış? Lütfen söyleyin.
Ben sanki başka bir yere hizmet ettim! Ben sanki gavuristandan geldim ya! Ben sizin aranızdan geldim.
İktidarlık zor iştir, Beşiktaş'ta başkanlık, yönetim kıskanılan iştir. Koca Beşiktaş camiasını yönetiyorsunuz, bizim de başımıza gelmiştir. Arkadan konuşmalar, kulisler olmuştur. Bel altı, Beşiktaş'ta yakışan bir şey değildir.
Anlayışla da karşılıyorum bazılarını. Yeni gelen yönetim, süre alabilmek için eskiyle alakalı konuşur mu? Konuşur. Biraz duymazsınız falan geçer. 3 seneye giriyoruz. Beşiktaş'ın borcu... Biz, Beşiktaş'ın borcunu aldığımızda ne yaptık o süreçte? Beşiktaş'ın borcunu yüzdürdük. Şu andaki borcun kapatılması için ya sermaye koyacağız, ya bir malımızı satacağız ya da Beşiktaş büyük kar elde edecek. kar için ne olması gerek? Gider kısılması gerek. Taraftar buna müsaade ediyor mu? Etmiyor, bir sürü transfer istiyor. Bu sene takımımız için bir sürü transfer yapıldı, yapılmamış olsaydı yönetim kurulu nasıl hakaretler içerisinde, vizyonsuzluklar içerisinde tenkit edilmeyecek miydi? Bu borcu arkadaşlar da yüzdürüyorlar. Gelecek olanlar da yüzdürecekler. Ben, Demirören gibi 10 milyon dolar borçla alıp, 330 milyon dolar borçla bırakmadım. Ben, 330 milyon dolarla aldım, 2 trilyon 700 milyon lirayla bıraktım.