Spor yazarlarından Fenerbahçe yorumları

UĞUR MELEKE: Fenerbahçe’nin enteresan bir kadrosu var. Kolları upuzun-bacakları kısa, gövdesi geniş, kafası küçük bir canavar gibi. Bazı bölgelerinde seçenekler kısıtlı. Mesela kanat bek rotasyonu dar. Samuel-Ferdi’den biri oturduğunda sıkıntı yaşanabiliyor. Ancak ileri üçlü için Pereira’nın elinde en az 7 adam var (Mesut, İrfan, Rossi, Pelkas, Valencia, Serdar Dursun, Berisha). Bazen Samuel ve Muhammed’i de santrfor arkası ikilide kullanabiliyor hatta. Dün de Pereira 22 günde 7 maçlık sıkışık takvimin son müsabakasında bu derinlikten faydalanmak istedi; ilk kez Serdar Dursun ve Berisha’yı bir arada kullandı. Rossi’nin de eklemlenmesiyle bu ileri üçlü zaman zaman iyi pasajlar sergiledi. Berisha bağlantıda başarılıydı. Rossi yavaş yavaş kendini buluyor, iki asist yapması tesadüf değil. Zaten bu da Fenerbahçe’nin kazanmasına yetti. / HÜRRİYET

AHMET ÇAKAR: Fenerbahçe, Kasımpaşa karşısında iyi oynamadı. Çok garip Vitor Pereira'nın yaratıcı değil, kaleye çabuk giden oyuncularla oynamak gibi bir arzusu var. İlk yarı Fenerbahçe skor avantajı yakaladı. Berisha vurdu, top Tarkan'ın ayağına çarptı, yükseklik kazandı ve gol oldu. Devre biterken de Gustavo ikinci golü attı. Ama bu yarıya baktığımızda Kasımpaşa rahat gelmeye başlamıştı. Çok net pozisyonları olmasa da Fenerbahçe'nin daha önceki maçlarında gördüğümüz rakibinin kafasını kaldırtmama özelliği azalmıştı. İkinci yarı çok kötüydü Fenerbahçe adına. Rakip Kasımpaşa her türlü geldi. Kendilerini umutlandıran golü de attılar ama puanı alamadılar. Aslında hafta içi oynanan Avrupa maçlarından sonra bu tür galibiyetler futbol kötü de olsa çok önemli. Sonuçta Fenerbahçe liderliği aldı ama futbolu sezon başındaki futbolu değil. / SABAH

GÜNTEKİN ONAY: Yoğun maç takviminde farklı kadro ve kötü oyun normal karşılanabilir. Fenerbahçe, dün kazanma arzusuyla sahadaydı ancak kesinlikle iyi bir futbol sergilemedi. Özellikle ikinci yarıdaki oyun beklentilerin çok altındaydı. Vitor Perreira direkt hücumu düşünen, topa sahip olmanın ötesinde geçişlerle rakip kaleyi hedefleyen bir teknik adam. Süper Lig’de şu ana kadar bu anlayış tek maç dışında başarılı oldu ve Fenerbahçe liderlik koltuğunda oturuyor. / HÜRRİYET

GÜRCAN BİLGİÇ: Kolay gibi görünen ama en zor maçlardan bir tanesiydi Fenerbahçe için. Sadece liderliği korumak için çıkmadılar sahaya, Olympiakos maçının yıpranması da üstlerindeydi. Bugüne kadar çok seyrettiğimiz, sezon boyunca da çok karşılaşacağımız maçlarından birini oynadılar. Öne geçene kadar baskı uygulayıp, skoru aldıktan sonra da kendi sahalarında beklediler. İlk yarı bittiğinde topla oynama oranı eşitti. Kadıköy'deki bir maç için normal değil. Ama skor 2-0 ile ellerindeydi. Gustavo'nun takımı toplayıp, Pereira'nın yanına götürmesi de tribünlere bir "barış" mesajı, Portekizli teknik adama da güven hamlesiydi. Eğer oyuncular hocayla birlikteyse, skorda da galip yazıyorsa; Kadıköy'de "Bu ne biçim oyun" tartışması olmaz. Akıllıca... / SABAH

ÖMER ÜRÜNDÜL: Sonuçta 3 puan biraz sıkıntılı da olsa kazanıldı. Yalnız bu maçtan sonra Pereira'nın çok iyi düşünüp doğru analizler yapması lazım. Örneğin 75 dakika açık oynayan rakibe karşı ani çıkışla üretkenlik yeterli olmadı. Zaten F.Bahçe iyi kapanan takımlara karşı ciddi pozisyon sıkıntısı çekiyor. Berisha ile Serdar Dursun'un birlikte ilk 11 görev almalarına bir anlam veremedim. Rossi'nin çıkması da yanlıştı. Takım savunmasında da erken skor avantajı sayesinde risk alınmamasına rağmen, önemli tehlikeler yaşanması Trabzon deplasmanı için en ciddi mesaj. En çok Ferdi'yi beğendim. Yalnız son pas ve ortalarda biraz daha dikkatli olması lazım. Berisha çok yer değiştirerek oynayayıp defansif görevini de yapmaya çalıştı. Bir gol atarak ilerleyen haftalar için moral buldu. / SABAH

REHA KAPSAL: Aktif dinlenmeyi saha içinde yapabilecek oyuncu olmadığı gibi giren çıkan oyuncu tercihleri de bu yönde olmayınca Fenerbahçe'de maçın ikinci devresinde oyundan düşmeler yaşadı. Böyle sıkıntılı bir süreçte alınan 3 puan önemliydi. Her tercih bir şeylerden vazgeçiştir. Pereira savunmayı iyi yapan, hücumda üretemeyen bir takım ortaya koydu. Bunun için de geriye düşmeden maçları oynamalı, maçın ikinci devresinde de doğru dokunuşla oyunu tutma ve dengeleme adına daha iyi hamleler ve oyuncu değişiklikleri yapmalı... / FOTOMAÇ

ERCAN GÜVEN: Evet… Fenerbahçe kazandı. Kadıköy’ün üstüne çökmüş Avrupa bulutlarını dağıttı ama sezonun dörtte biri bitmek üzere hala olması gereken -daha doğrusu vaad edilen- yerde değil takım. Futbol olarak tabi! Liderlik iyi de… Sistemin oturması, Sarı-Lacivert futbol tarzının ortaya çıkması yeni bir Milli Maç arasına kaldı. Korkarım ara transfere de kalabilir! / MİLLİYET

İLKER YAĞCIOĞLU: Teknik direktör Pereira'nın rotasyonu sevdiğini biliyoruz. Ama bu kadar fazla rotasyon takımın uyum sağlamasını geciktirir. Bir de doğru oyunculara yapmak gerekir. Mesela Gustavo gibi. Sezon başından beri her maç takımın en çok koşan oyuncusu Mesut Özil ısınmaya gönderilip 45 dakika boyunca ısınıp sonra da oyuna sokmazsan oyuncunun inancını kaybedersin. Şunu unutma ki bu takım şampiyon olacaksa Crespo ile Meyer ile değil Mesut'la, İrfancan'la Gustavo ile şampiyon olur. / TAKVİM

OKTAY DERELİOĞLU: Fenerbahçe'de bence büyük bir sorun var... O da Mesut Özil sıkıntısı... Mesut geçtiğimiz maçlarda sakattı gripte derken Kasımpaşa maçında da kendini yedek kulübesinde buldu. Uzun süre kenarda ısıtıldıktan sonra oyuna alınmayınca da sinirlenerek üzerindeki yeleği kenara attı. Mesut gibi yıldızları kazanmak lazım. Kaybetmek kadar kolay bir şey yok. Kaldı ki orta saha rotasonunda topu ayağıda tutmak istiyorsan Mesut gibi oyunculara ihtiyacın var. Fenerbahçe sonuçta milli araya zirvede giriyor... Ancak Fenerbahçe Yönetimi'nin Pereira ile görüşüp Mesut Özil sıkıntısını gidermesi gerekiyor. / TAKVİM

TAYFUN BAYINDIR: Fenerbahçe’de sezon başından beri senaryo aynı... Daha önceki dönemlerde görmediğimiz bir tempolu başlangıç, 20-25 dakika süren bu başlangıçta kaçan fırsatlar, bazen araya sıkıştırılan bir gol, sonra eğer gol varsa önce biraz daha yalandan bir baskı, ardından devre bitene kadar süre gelen garip bir skoru koruma telaşı. Bence bu senaryoyu Vitor Pereira yazmış olamaz. Elbette bir baskılı oyun planı var. Elbette bu baskıyla gelen, kapılan topları hızlı kullanma çabası var. Ama golü attıktan hemen sonra savunmaya çekilmek (hem de Kadıköy’de), sanki maçın bitmesine 3-5 dakika kalmış gibi telaşlı bir şekilde skoru koruma çabası asla Portekizli’nin senaryosu değil. Bu ikinci bölümü oyuncular doğaçlama oynuyorlar... / MİLLİYET

RIDVAN DİLMEN: Fenerbahçe'nin milli araya lider gitmesi tüm camia için moral. Perşembeden pazara kadar takımla ilgili pozitif bir enerji vardı zaten. Skor 2-2 olsa, futbol bu, sesler farklı yöne gidebilirdi. Bizim ülkemizde taraftarlar zaten sabırsız. Fenerbahçe, Ali Koç döneminde hiç olmadığı kadar iddialı bir başlangıç yaptı.

VOLKAN DEMİREL: Fenerbahçe'de oyun 2-0'ken bile topa basan, sakin oyun oynayan oyuncu yok. Belki hoca bunu istiyordur, antrenmanda ne uygulanırsa, sahada da bunu görürüz. Geçiş oyunu istenen bir oyun ama biraz daha topa sahip olunmalı, biraz daha set oyunu oynanmalı. Fenerbahçe'nin %80 topla oynaması lazım. En azından %60'a, %40'lık üstünlük kurmalı. Bu benim düşüncem. Hocanın istekleri, düşüncesi farklıdır, buna bir şey diyemem.

ÖNDER ÖZEN: Berisha gol attı, kendine gelmiştir. 4 tane kanat oyuncusu var, 3 tane stoper var, 1 kaleci var, 1 santrfor var, 9 oyuncu. Sadece 2 tane orta saha kimlikli oyuncuyla benzer bir takıma karşı oynarsanız orta saha üstünlüğü alma şansınız var mıdır? Chelsea dünya kadar orta sahacıyla çıkıyor ve oyun üstünlüğü takıntısı yok. Direkt oyunla Avrupa şampiyonu oldular. City, 6-7 orta saha oyuncusuyla oynuyor. Mert Hakan girene kadar, Fenerbahçe 2 orta saha oyuncusuyla oynadı.

HİLMİ TÜRKAY: Pereira revizyona gitmiş. Olması gerekeni yapmış. Ancak F.Bahçe yine yerinde sayıyor. Crespo, Berisha, Rossi ve Meyer bu takımın topçusu değil. İki gol tamamen şans. İlk 45 dakikada K.Paşa’nın girdiği pozisyon sayısı daha fazla. Başarı için süreklilik lazım. F.Bahçe bir var, bir yok. 54. dakikada konuk ekip skoru 2-1’e getiriyor. Hiç şaşırmadım. F.Bahçe’nin gol yiyeceği belliydi, hatta K.Paşa atmakta geç dahi kaldı. İyi oyunları sürdü, devamını getiremediler. Kadıköy’de F.Bahçe için yine zor kazanılmış 90 dakikalardan biri oldu. Taraftar şampiyonluk istiyor, haklılar ancak bu futbolla şimdilik zor. Milli ara Sarı-Lacivertlilere ne yönde yansır, bekleyip göreceğiz / CUMHURİYET