Peş peşe yaşanan sakatlıklar, santrfor krizi, Finansal Fair Play nedeniyle UEFA Avrupa Ligi listesine alınamayan futbolcular ve harcama limiti nedeniyle çıkarılamayan lisanslar yüzünden HJK Helsinki karşısına forvetsiz; kulübede 2’si kaleci sadece 6 oyuncu ile çıkan Fenerbahçe’de önceki geceye 2 genç futbolcu damga vurdu. Sarı lacivertlilerdeki bu krizler 20 yaşındaki Muhammed Gümüşkaya ve 16 yaşındaki Arda Güler’in Türk futbolunun vitrinine çıkmasına yaradı. Yokluktan doğan iki genç futbolcuyu eski antrenörlerine, oda arkadaşlarına ve yakınlarına soruldu...
HJK’ya attığı süper golle 1-0’lık galibiyeti getiren Muhammed Gümüşkaya’yı, 5 yıllık oda arkadaşı Muhammet Arslantaş anlattı: “Muhammed, U17-18-19 milli takımlarından ve geçtiğimiz yıl Boluspor’dan oda arkadaşım. Gördüğüm en zeki insanlardan biri. Zekasını ailesinden aldığını düşünüyorum. Babası matematik, ablası İngilizce öğretmeni, kendisi de Marmara Üniversitesi BESYÖ bölümünde okuyor. Mezun olunca babası ve ablası gibi öğretmen olacak. Hiç unutmuyorum; U18 Milli Takımı’nda hocamız bir gün hepimize kağıt dağıtıp ‘Bu takımın en zeki futbolcusu kim?’ diye sordu. 30 futbolcunun 20-25’i Muhammed’in adını yazdı."
"Zaten çok zeki olduğunu biraz konuşunca anlıyorsunuz. Ailesi onu tek kelimeyle muazzam yetiştirmiş, Muhammed’in ayakları kadar elleri de hızlı. Televizyonda bir sihirbazı bir kere seyredince tüm numaralarını hemen çözüyor, aynısını bize yapıyordu. Elini sıkıp avucuna sokuşturduğu peçeteyi, parayı kaybediyor, sürekli olarak yepyeni numaralarla bize sihir hünerlerini sergilerdi. Zekası sayesinde ayakları da elleri de bir sihirbaz kadar yetenekli. HJK Helsinki’ye attığı golü seyrederken de aklıma bu geldi"
Fenerbahçe altyapısında kanat forvet oynamasına rağmen Muhammed Gümüşkaya’daki müthiş sol ayağı ve oyun yapısını görüp Boluspor’a transfer etmek isteyen o dönemin sportif direktörü Barbaros Gözneli de yaşananları şöyle anlattı: “Küçük bütçeyle iyi oyuncu arayışındaydım, Emre Belözoğlu ve Erol Bulut’la görüşüp bu oyuncuyu kiralamayı ancak kanatta değil, 8-10 numarada oynatmayı düşündüğümüzü söyledim. Kabul ettiler. Top hakimiyeti, çalım yeteneği, ara pas ve oyun okuma konusunda çok başarılı. Tek eksiği defansif yönüydü. Muhammed alışılmış Türk futbolcusunun dışında bir kişilik. Bir öğretmen ailesi çocuğu. Okuyan, kendini iyi ifade edebilen, pes etmeyip hakkını arayan, asla kolay sindirilemeyecek, algısı açık bir çocuk. Çok iyi yerlere geleceğine inanıyorum.”
Muhammed Gümüşkaya’nın ailesinin Sancaktepe’de oturduğunu belirten Muhammet Arslantaş “Kendisinin otomobili yok ama babasının bir otomobili var. Dereağzı'na bezen metrobüsle bazen minibüsle gidip geldiğini biliyorum. Şimdi babasının arabasıyla Samandıra’ya gidiyormuş. O kadar zeki ve yetenekli ki seyrettiğim en zeki ve en çalışkan futbolcu diyebilirim. Mesut Özil ve Emre Belözoğlu hayranı. 10 metreye milimetrik pas atabilir. Önce Fenerbahçe sonra Milli Takım arkasından oyun yapısına en uygun bulduğu lig olan La Liga’yı istiyor” dedi.
Boluspor’la 1 yıl daha kiralık anlaşması olmasına rağmen Vitor Pereira’nın izlemesi için Topuk Yaylası kampına çağırılan Muhammed Gümüşkaya’yı, Portekizli teknik adamın ilk antrenmanda çok beğenmesiyle genç oyuncunun kaderi de değişmiş oldu. Birçok Anadolu kulübünden gelen kiralama ve satın alma tekliflerini reddeden yönetim, kiralıktan dönen futbolcular arasında bir tek onu kadroda tutarak sahip çıktı. (Hürriyet/Süleyman Arat)
