Geçen sezon Başakşehir'de yaşadığı şampiyonluğun ardından, bu sezon ortasında görevinden ayrılan Okan Buruk, yaşadıklarını ve hedeflerini anlattı. Buruk ayrıca, Fenerbahçe'de teknik direktörlük için adının anılmasına ve Galatasaray'da ileride çalışmayı isteyip istemediğine de değindi. İşte Okan Buruk'un Tivibu Spor'daki sözleri...
14
"1-2 AYLIK ARA İYİ GELDİ"
Hiç ara vermeden hep çalıştım, tempoyu özlüyorsun ama bir yandan da 1-2 aylık ara bana iyi geldi. İnşallah yaza kendimi yenilemiş bir şekilde, istediğim bir projeyle tekrar bu işin içine girmek istiyorum.
13
"MİLLİ TAKIM'DAN ÜMİTLİYİM"
2000'de Avrupa, 2002 Dünya Kupası oynayan jenerasyon çok başarılı, Avrupa'ya açılmış oyuncuların olduğu bir jenerasyondu, çok da başarılı oldu, görevini yerine getirdi. Şu andaki Milli Takım içinde, özellikle yurt dışında oynayan çok oyuncumuz olduğunu görüyoruz. Stoper çıkaramayan bir ülke, 4-5 tane dünya çapında stoper çıkarmış durumda, savunmada sıkıntı yok. Orta sahada ve ön bölgede birçok oyuncumuz var, en az oyuncumuzun olduğu yer forvet ama orada da Burak Yılmaz ve Cenk Tosun gibi iki önemli oyuncumuz var. Oynadıklarında çok iyi şeyler yapabilecek, yaş olarak da önde olan, takım arkadaşlarını yönetebilecek oyuncular. 3 tane çok iyi kalecimiz var. Altay ve Uğurcan gibi genç yaşında bu performansa ulaşmış 2 oyuncumuz olması şans. Hepimizin ümit ettiği üst turlar gelebilir, bu takımdan bekliyorum.
12
"ŞENOL HOCANIN TERCİHLERİ NORMAL"
2002 Dünya Kupası'na giderken, ben Inter'deydim ve devamlı süre almıyordum ama milli takım oyuncusuydum, alındım. Buradaki oyunculara da o gözle bakmak lazım, birçok maçta oynayan oyuncular onlardı. Şenol hocanın tercih etmesi gayet normal. Tanıyor, biliyor, performanslarını biliyor. Oyuncunun oynayıp oynamamasından çok, milli takım için hazır mı ona bakmak lazım.
11
"AVRUPA'Yİ CİDDİYE ALMAYANLAR OLDU"
Şampiyonlar Ligi'nde çok zorlu bir gruba geldik, oradan çıkmak zordu. Geçen sene Başakşehir ile Avrupa Ligi'nde önemli performans sergiledik. Onun tadı da bir başka oluyor. Avrupa'da maç kazanmanın zevki, insanların gözündeki ışığı görmek, ligde kazandığınızın iki misli mutluluk veriyor. Beşiktaş şu anda Şampiyonlar Ligi elemesi oynasa, bambaşka sonuçlar alırdı. O dönem 1 hafta önce gelmiş oyuncuları denemek zorunda kaldılar ve elendiler. Kadro planlaması ve transferlerin erken yapılması, fiziksel olarak bu maçlara hazır olmak önemli. Avrupa'daki sıralamada yer aldığımız yerdeki en büyük sıkıntı, 1-2 maç oynadıktan sonra Avrupa'yı ciddiye almayan, bizim önceliğimiz lig diyen takımlar oldu. Bunlar da ülke puanına çok zarar verdi. Ben bir önceki sezon hem lig, hem Avrupa'yı birlikte götürebildim, oradaki özgüven ligde kazanmanı da sağlayabiliyordu. İkisini bir arada götürmeniz gerekiyor.
10
"7 ŞAMPİYONLUĞUM FAYDA SAĞLADI"
Başakşehir'e ilk geldiğimde, takım üzerindeki olumsuz havalardan biri, bir sezon önce sonuna kadar gelip şampiyonluğu kaybetmekti. Futbolcu olarak çok şampiyonluk yaşadım, şampiyonluk yolundan çok geçtim, bunu tecrübesi teknik adamlığa da yansıyor. Ben Türkiye'de 7 şampiyonluk yaşamış bir futbolcuydum, bu tecrübenizi arttırıyor, Başakşehir'deki şampiyonlukta bunun da rolü var. Oyuncuları buna inandırabilmek benim yaptığım en önemli şeylerden biri. Şampiyon olmak mucizevi bir şeydi ve bunu da başardık.
9
"SİLİK, KORKAK BİR TAKIM İSTEMEM"
Teknik adamlıkta en büyük hayalim şampiyon olmak, şampiyonluk kazanmak ama en büyük hayalim Şampiyonlar Ligi oynamaktı, o arenaya çıkmaktı. Bunu da bu sene yaşadım, güzel yaşadığımıza inanıyorum. Son Paris maçını dışarı bırakırsak onun dışındaki 5 maçta oyun olarak, skor olarak, özgüven olarak, izleyenlerin aldığı haz olarak iyi bir izlenim bıraktığımızı düşünüyorum. Benim için en önemli şeylerden biri oynattığım oyundur, silik, korkan, devamlı bekleyen bir takım olmasını, rakibin hatalarından faydalanan bir takımım olmasını istemem, oyun anlayışım da bu değil. Şampiyonlar Ligi'nde de bu takımlara karşı yürekli bir takım çıkarabilmek önemliydi.
8
"BENDEN SONRA KÖTÜYE GİTTİ"
Ben ayrıldığımda dönemde 1.2 puan ortalaması vardı, benim için çok düşük. Ben ayrıldıktan sonra 10 maçta yarı yarıya da düştü, Başakşehir için çok düşük. Ayrılana kadar baktığım verilerde Başakşehir ceza alanına en çok giren, en çok şut atan, rakip sahada en çok oynayan ve çok gol pozisyonuna girmiş ancak sonuçlandıramamış bir takım. Hücum futbolu oynamışız ama sonuçlandıramamış, kalemize gelen toplar da gol olmuş. Puan ortalaması başarısızlık tabii ki ama iyi şeyler yaptığımız yerde karşılığını alamadığımız da birçok maç olmuş.
7
"MHK EN BAŞARISIZLARDAN BİRİ"
Herkesin hataları var, oyuncularımızın da oldu. Ben onlara bir numaralı sorumlunun ben olduğunu söyledim ama bu sene büyük hakem hataları da yaşadım. Serdar Tatlı sonrası herhalde ligde mutlu olan kimse yok. Ben de bu şekilde düşünüyorum. Hakem atamalarıyla son derece başarısız olmuş bir MHK var ve iyiye gideceğine, kötüye giden performanslar gördük. Hakemlerimize de bir yandan destek olmak gerekirken nelerin yanlış yapıldığının araştırılması gerekiyor. Şu andaki MHK, en başarısızlardan biri.
6
"ORADAKİ TEPKİMİZ DEĞERLİ"
Hakemin ırkçı sözünün üzerine önce ben, sonra Webo tepki gösterdi. Onlar dilimizde o anlama geliyor dedi. Niyetini bilemiyoruz ama kulağa çok çirkin gelen, kullanılmaması gereken bir kelimeyi uluslararası bir maçta kullanması yanlıştı. Irkçı bir yanı var mı bilemiyorum ama bir ceza alması gerekiyordu, UEFA da ceza vermiş. Gösterilen tepki değerli bir tepkiydi. Neymar'ın, Mbappe'nin gelip, 'Bu hakem burada olduğu sürece devam etmeyeceğiz' demeleri, bizim soyunma odasına gidişimiz, ırkçılığa karşı verilmiş en büyük tepkiydi. Bu da Başakşehir ve Türkiye için önemliydi. Ülke ve takım olarak duruşumuzu göstermemiz değerliydi. Şampiyonlar Ligi'nde maç kazanmak kadar getirisi olduğunu ve dünyaya verdiğimiz mesajla bir 3 puan aldığımızı söyleyebiliriz.
5
"ÖNERİ BAŞKANIMIZDAN GELDİ"
Ayrılık önerisi başkanımızdan geldi, yenilenmenin kulüp için daha iyi olacağını düşündüler. Ben de buna hazırım dedim. Ligin 2. yarısında daha iyi performans çizme ihtimalimiz vardı. Dünyada birçok örneği var, bu sene Liverpool'un yaşadığını söyleyebiliriz. Uzak ara şampiyon olmuş bir takımın bu seneki başarısızlığını söyleyebiliriz. Futbol yapısı oluşmuş ülkelerde kolay değişikliğe kimse gitmiyor ama Türkiye'de bu var. Oyuncular ve yönetimin hepsi değişemiyor, en kolayı hocayı değiştirelim. Başakşehir'in özellikle tekra Avrupa'ya gitmesi için değişikliğin hareketlendirebleceğini düşündüler. 10 maçta bunun olmadığını çok net gördük. Bizim dönemimize göre işler daha kötüye gitti. Futbolda bu değişiklikler hep olabilir. Teknik adamın bavulu hep hazırdır diye bir söz vardır.
4
"GALATASARAY İLE ANILMAM NORMAL"
Tabii ki Galatasaray altyapısından yetiştim, uzun yıllar Galatasaray'da oynadım, üzerimde Galatasaray apoletinin olması normal. Beşiktaş'ta 2 yıl oynadım, çok güzel günlerim oldu. Yurt dışında oynadım. Bu takımlarla adımın anılması gayet normal ama 11 yaşında futbola başladığım ve yaklaşık 20 seneye yakın oynayıp, İtalya'ya gittiğim Galatasaray, benim için en değerli ve insanların beni gözünde canlandırdığı camia.
3
"FATİH HOCA 12 SENE KALMALI"
11 yaşında Florya Metin Oktay Tesisleri'nin kapısından içeri girdim, uzun yıllar büyük emek sarf ettim. Çok kupa kazandım, büyük başarılar kazandım. 7 şampiyonluk, UEFA, Süper Kupa. Bu dönemde de Başakşehir ile yakaladığım şampiyonluğun ardından Galatasaray ile adımın anılması kadar normal bir şey yok. Birincisi bu, ikincisi, ülkemizin en başarılı sayabileceğim teknik adamı Galatasaray'da görev yapıyor, sayın Fatih Terim. Fatih hoca bu ülkede hem kazandığı şampiyonluklar, hem de İtalya'ya gidip Fiorentina ve Milan'ı çalıştıran, teknik adamlar için de örnek oluşturabilecek bir insan. Ben Fatih hocanın çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Fatih hocanın 1 sene, 2 sene şampiyon olmamayı bırakın, 12 sene bile şampiyon olmasa yine Galatasaray'ın başında olması gerektiğini ve çok değerli olduğunu düşünüyorum. Bizler de tabii ki, benim gibi Galatasaray'da yetişmiş birçok oyuncu için konuşulabilir, Galatasaray hocalığına aday gösterilmek mutluluk verici. İnşallah ileride bir gün bu olur ama doğru zamanda, doğru yerde. Allah ne zaman nasip ederse o zaman olsun.
2
"FENERBAHÇE'DEN TEKLİF GELMEDİ"
Boşta olduğum için adım ligde bütün hoca değiştiren takımlarla anıldı. Ne Fenerbahçe'den bana teklif geldi, ne benden Fenerbahçe'ye bir şey oldu. Benden karşı da yok, Fenerbahçe'den karşı da yok. Birçok takımla adım geçiyor, en alttan en üste kadar. Emre Belözoğlu çok değer verdiğim bir insan, 96'da takıma çıktı, İtalya'da birlikte aynı evde kaldık, ailece görüşürüz, benim için çok değerli bir insan ama iş ve özel hayat farklı şeyler. Emre, bu sene sportif direktörlüğe başladı, daha önce hep konuşurduk. Teknik adam olarak ve ekip olarak beraber çalışalım diye konuşurduk. Şunun altını çizmek gerekiyor, Emre'nın kendi adına yaptığı işler ve benim onunla dostluğum farklı. Bana karşı bu zamana kadar bir teklif gelmedi. Emre'nin abisi Okan falan diye çok konuşuluyor ama ne bana böyle bir şey geldi, ne de benim böyle bir düşüncem oldu.
1
"BEŞİKTAŞ FAVORİ"
3 takım için şampiyonluk yarışı devam ediyor. Ligi domine eden, hep aynı oyun anlayışını sahaya koyan takım Beşiktaş. Şu an hem oyun olarak hem de puan olarak en şanslı takımı Beşiktaş olarak görüyorum. Fenerbahçe bu sene şampiyon olamasa bile önümüzdeki sene şampiyonluğun güçlü adaylarından biri olarak görüyorum. Şu anda oyun olarak da tüm maçlarını kazanabilecek bir takım görüntüde yok.