Türk futbolunun efsane teknik adamlarından Mustafa Denizli, Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanacak derbi mücadelesini Hürriyet gazetesine değerlendirdi.
"Beşiktaş’ın kadrosu 9 günde 2 Başakşehir 1 Fenerbahçe maçını kaldırabilecek güçte mi?"
- Elbette bu güçleri var, aynı zamanda alternatifleri de var. Beşiktaş’ın kadrosu F.Bahçe kadar geniş değil. Yine de kullanabileceği 15-16 futbolcuya sahip. Bu kadro da ağır maç trafiğinin içinden çıkabilir. Beşiktaş son kupa maçını 120 dakika oynadı, yine de maç gününe kadar futbolcular normal haline dönebilir. Bunun çok büyük bir etken olacağını sanmıyorum. Maçın sonlarına doğru oyuncular ufak tefek yorgunluk hissedebilirler ancak birinci planda olacak bir faktör değil
"Deplasmanda 7 maçtır kaybetmeyen, 6 galibiyet alan Fenerbahçe ve üst üste 7 maçtır yenilmeyen bir Beşiktaş. Sizce kim kazanır?"
- Onu bilen biri varsa söylesin. Kurulduğundan beri bu takımların iyi ya da kötü oldukları dönemdeki sonuçlara bakarsak işin içinden çıkamayız. Neticede psikolojisi iyi olan Beşiktaş ve yarışın içinde kalmaya çalışan Fenerbahçe sahada olacak. Fenerbahçe’yi bu karşılaşmada diğer maçlardan daha farklı görebiliriz. En azından saha içindeki mücadelesi ve kaybetmeme isteği olarak daha dirençli olabilir.
- Onun için bu maçların sonuçları üzerinde konuşmak, “şu kazanır” demek, çoğu zaman yanılgı sebebi olmuştur. Görüntü olarak daha kolektif, daha birbirini tamamlayan oyunculardan kurulu, ön bölgedeki gol ayaklarının bu sene iyi işler çıkarıyor olması Beşiktaş’ın avantajları. Ancak Fenerbahçe kaybederse şampiyonluk yarışının dışında kalır. Arayı kapatma şansı olmaz. Bunu da göz önünde bulundurursak çok çekişmeli, çok üst düzey bir mücadeleye sahne olacak bir maç bizi bekliyor diyebiliriz. Kalite konusunda ise bir şey söylemek kolay değil. Maalesef kalite, sahadaki mücadelenin çok gerisinde kalıyor.
"Sergen Yalçın mı, Erol Bulut mu? Beşiktaş-Fenerbahçe maçına teknik direktörler nasıl ve ne şekilde damga vurabilir?"
- Nasıl damga vururlar söylemek zor. Sergen Yalçın’ın oyuna müdahaleleri şu ana kadar Erol Bulut’tan daha olumlu gözüktü. Bu demek değildir ki net bir şekilde böyledir. Teknik adamlar zaman zaman oyun psikolojisi içinde doğru ve yanlışlar yapabilir. Beşiktaş bunu fazla yaşamadı. Fenerbahçe bugüne kadar sayısal olarak Beşiktaş’tan daha fazla oyuncu kullandı. Sıkıntıların temel sebeplerinden biri bu.
"Bir yanda bonservise sadece 1.3 milyon euro ödeyip ligin zirvesine oturan Beşiktaş, diğer yanda ise oluşturduğu takım ile yıldızlar topluluğu Fenerbahçe... İki takımı ayıran fark ne?"
- Büyük paralar harcayarak çok iyi bir takım oluşturamazsınız. İkisi çok farklı kavramlar. Ne kadar ödediklerini bilmiyorum ama sezon başından bu yana grafiklerine baktığınız zaman Beşiktaş’ın daha az ödemesine rağmen takım ruhu, takım oyunu ve birbirini tamamlayan bir durumda olduğunu söyleyebiliriz.
- Bunun yanında Fenerbahçe’deki beklentiler her takımın üstündeydi. Yapılan transferler ve ciddi ödemeler alınan sonuçlarla örtüşmedi. Çok para harcadık, iyi transfer yaptık demek iyi takım olmak için yeterli değil. İyi takım olmanın farklı unsurları vardır. Fenerbahçe bu sene onu yakalayamadı. Bir futbol takımının asgari 7-8 devamlılığı olan futbolcusu olması lazım. İki takım arasındaki en büyük farklardan biri bu. Beşiktaş bunu yakaladı ama Fenerbahçe yakalayamadı. İskeleti oluşturan 7-8 oyuncuyu sürekli hale getiremezsen sıkıntı yaşarsın. Fenerbahçe bu sıkıntıyı yaşadı.
“Seyircisiz oynamak takımların gerçek gücünü ortaya çıkardı” diyenler haklı mı?
- Pek haklı sayılmazlar. Çünkü puan cetvelindeki sıralamaya baktığınız zaman seyircili de olsa seyircisiz de olsa ilk dört sıradaki takımlar arasındaki bu sıralama pek değişmezdi. Evet, seyirci avantajı çok başka bir şey ama takımların gücünü ve sıralamayı çok fazla etkilemiyor.
"Skoru bir yana bırakırsak, derbide bir futbolsever olarak neyi görmek istersiniz?"
- En başta yalandan yere yatmayan, hakemi, kendini ve arkadaşlarını kandırmayan futbolcular görmek isterim. Son derece titiz ve centilmen oyuncular görmek isterim. Elbette kazanma hırsı kaybolsun demiyorum ancak gençlerin rol modelleri olan oyuncuların skor ne olursa osun centilmenlik dışına çıkmaması her şeyden önemli. Hakemin pozisyon kaçırmamasını, kaçırırsa da VAR’ın başında olanların kaçırmamasını, maçın sonunda ne yöneticilerin ne teknik adamların ne de futbolcuların kararlardan şikayetçi olmamasını beklerim.
"Unutamadığınız Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi hangisi?"
- Benim de yaşadığım güzel derbiler oldu. Kazandığım ya da kaybettiğim önemli derbilerdi. Futbolseverlerin aklında kalan ve yakın tarihteki en önemli derbi Pancu’nun kaleye geçtiği Beşiktaş’ın 10 kişi kaldığı maç olsa gerek.
* Sergen Yalçın mı, Erol Bulut mu? Sergen Yalçın.
* Aboubakar mı, Samatta mı? Aboubakar.
* Ersin mi, Altay mı? Altay.
* Vida mı, Szalai mi? Szalai.
* Rıdvan mı, Caner mi? Caner.
* Atiba mı, Pelkas mı? Eşit
* Fenerbahçe kulübesi mi, Beşiktaş kulübesi mi? Fenerbahçe
* Maçın yıldızı olur dediğiniz isimler? Beşiktaş’ta Rosier, Larin ve Ghezzal. Fenerbahçe’de Altay, Pelkas ve oynarsa Osayi.