Maalesef Türkiye çok yıkıcı bir olay yaşadı. Bütün dünya gözünü buraya çevirmiş durumda. Türk halkı yaşadığı en büyük trajediyi yaşadı belki de. Ben de o bölgeye gittiğim ve onlara biraz olsun destek olduğum için kendimi mutlu hissediyorum. Bu olaydan sonra niye Mersin, Adana ve Hatay'ı tercih ettim onu anlatayım. Başkalarının acısını hissetmek önemlidir. Herkes oraya gidemez. Yakın olduğum için onlara destek verme zorunluluğunda olduğumu hissettim. Orada 30 saniyeliğine de olsa o insanların bir anlık mutlu olduğunu görmek benim için gerçekten önemliydi.
Kalbimi acıtan birçok hikayeye tanık oldum. Gerçekten kalbime dokundu insanların bu durumu. Ben depremde yakınlarını kaybetmiş insanlara destek vermek istedim. Orada bir söz verdim. Onlara destek olmaya devam edeceğim. Belki bir yıl sonra herkes unutacak ama o çocuklar bu acıyı hiç unutmayacak. Türkiye'de olmadığım dönemde de başları dik yürümeleri için elimden geleni yapacağım.
Beşiktaş bana Türkiye'ye geri dönüşün kapılarını açan takım oldu. Büyük şükranlarımı sunuyorum ve saygı duyuyorum bu kulübe. Erdal Torunoğulları'na da beni Beşiktaş'a getirdiği için çok teşekkür ediyorum. Onlar bana güvendiler. Arabistan'dan dönen insanlara genelde güvenilip alınmaz ama onlar bana inandı.
Kariyerimin son adımı Beşiktaş olur, burada bitiririm diye düşünüyordum. Ama bazen istediğiniz şekilde ilerlemiyor her şey. Benim için çok zor bir ayrılık. Beni bugüne kadar en çok Beşiktaş sevdi. Ben de en çok Beşiktaş'ı sevdim. Beraber oynadığım tüm takım arkadaşlarıma, tüm taraftarlara çok teşekkür ediyorum.
Aynı zamanda Ceyhun Kazancı ve Başkanımıza teşekkür etmek istiyorum. Bana her zaman çok inandılar. Umuyorum onlarla birlikte çok daha parlak günler görürler. Beşiktaş'ın daha iyi günleri olması için her zaman desteğimi vereceğim. Bu ayrılıkta herhangi bir suçlu yok. Artık yollarımızı ayırma zamanı gelmişti. Bu aşk, bu sevgi hiç bitmeyecek. Umarım yakın zamanda bu çok sevdiğim ülkeye tekrar döneceğim. Beşiktaş'ı çok seviyorum. Siz benim hiçbir zaman hissetmediğim duyguları hissetmemi sağladınız.
Bir diz ameliyatı geçirdim. Toparlanması çok kolay olmayan bir sakatlıktı. Ankaragücü maçından önce daha güçsüz takımlarla oynuyorduk. Ankaragücü maçından sonra ise daha zor olduğunu düşündüğümüz maçlar geliyordu karşımıza. Bunlar; Fenerbahçe, Başakşehir gibi... Daha kötüsü ise Ankaragücü maçından sonra genel olarak takımın performansı düştü. Herkesin yaşadığı sıkıntılı günler olabilir. Ben bunun tamamen sakatlığımla ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bir kez daha tekrar etmemde fayda var. Ankaragücü maçından sonra mental olarak düşmedim. Ben gayet normal bir insanım. Her insanda olduğu gibi benim de performansım bundan dolayı düştü.
Fenerbahçe bana Türkiye'nin kapılarını açan ilk kulüp oldu. Ben Beşiktaşlıların sevdiği Souza isem burada Fenerbahçe'nin büyük payı var. Beni getiren Aziz Yıldırım ve Vitor Pereira'ya ayrıca teşekkür ediyorum.
'Madem ki sen Fenerbahçe'yi çok seviyordun neden o golü hırsla kutladın?' diye soruyorlar. Birçok insan beni karaktersiz olarak tanımladı o olaydan sonra. Benim için karaktersiz insan, hile yapan, hırsızlık yapan insandır. Bir futbolcu gol attığında seviniyorsa bu karaktersizlik değildir. Fenerbahçe'ye saygı duyuyorum ama bana destek veren, benim maaşımı veren Beşiktaş'tı. Bir de ben defansif orta sahayım. Çok fazla gol atamadığım için sevinmem normal. Ayrıca, bir derbide 2 gol de atıyorsam duygularımı kimse kontrol edemez. Eğer Fenerbahçe olarak bana çok kızdıysanız veya hala kızgınsanız size kusura bakmayın demekten başka yapabileceğim bir şey yok. Ben duygularımı bu şekilde dışarıya yansıtıyorum. Karakterim böyle. Souza'dan nefret etmenizi istemiyorum. Sizi üzdüysem özür diliyorum.
Türkiye'de aldığım en önemli ders şuydu; evimde çalışan bir bahçıvan var. O insanların buradan ayrılacağımı söylediğimde gözyaşlarının aktığını gördüm. Onların bu gözyaşlarını gördüğüm için içim acıyor.
Ben ünlü bir insanım ve finansal imkanlarım da var ama kendimi hiçbir zaman bu şekilde görmedim. İnsanlar bazen beni yargılıyorlar. Herkes gibi bir insanım ben.
O insanlar maaşlarını alamayacakları için değil, benim ailemin gösterdiği sevgiyi başka birinden görmedikleri için ağladılar. Benim annem ve anneannem de başkalarının yanında çalıştılar daha önce ve biliyorum ki onlara çok kötü davrandılar. Ben kendime bir söz verdim eğer bir gün param olursa çalışanlara çok iyi davranacağım diye.
Herkesin bana verdiği sevgi için herkese teşekkür ediyorum. Bu sevginin karşılığını depremzedelerin yanına giderek vermeye çalıştım. Benim yaptığım bu şeyler, sizin bana yaptıklarınızın yanında hiçbir şey değil. Türkiye bana çok şey kattı. Brezilya'nın bana vermediği şeyleri verdi. Ben bu ülkeyi desteklemeye devam edeceğim. Hepinize çok teşekkür ediyorum.